Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/19 Esas
KARAR NO : 2023/341
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait …, …, …, … plakalı araçların muhtelif tarihlerde ücret ödemeksizin davacı şirketin işletmesindeki köprü ve otoyollardan geçiş yaptığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezaların toplamının 6001 Saydı Kanunun 30. Maddesi gereği 10 kat olarak hesaplanarak davalı aleyhine; … 13. İcra Müd ürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının 12.289,51 TL kısmi ödeme yaptığını kalan tutamda itiraz ederek durdurduğunu, 6001 Sayılı Kanunun 30. Maddesi 25.5,2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 Saydı Kanunla değiştiğini, 10 kat ceza tutarının 4 kata indirildiğini, bu nedenle uyuşmazlık konusu takibe konu alacak miktannda azalma meydana geldiğini, harca esas değerin yasaya göre uygulandığını, sonuç olarak huzurdaki davanın açılarak, … 13. İcra Dairesi …E sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, %20 den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra müdürlüğü ve mahkemesinin … icra müdürlüğü ve mahkemesi olduğunu, davalı şirketin, takibe konu otoyol geçiş ücreti borcunu ödeme emri tarihinde öğrendiğini, davacının otoyol geçiş borcuna istinaden herhangi bir ihtar veya yazılı bir bildirim yapmadığını, aynca HGS kartının davalı şirket tarafından alınmadığını bu yüzden geçiş ücretlerinden bilgilerinin olmadığını, müvekkili şirketin araçlarını kimi zaman kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, ayrıca HGS sistemi ve icraya konulan geçişler incelendiğinde geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu, zaten müvekkili şirketin icra dairesine ödemesi gereken miktar ve buna ilişkin masraf ve ücretleri yatırdığını, davacı şirketin İİK 67/2 maddesi uyarınca talep ettiği %20 icra inkar tazminatının da yasaya uygun olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına, yetki itirazının kabulüne, ilgili masraf ve ücretlerin davacıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davanın delillerini; … Bankası’na, Karayolları 1. Ve 4. Bölge Müdürlükleri’ne yazılan müzekkere cevapları v.s tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
YARGILAMA SAFHALARI:
Davaya konu icra dosyası incelendiğinde; davalı takip borçlusu vekilinin, süresinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü olduğunu ileri sürdüğü, İİK’nun 67. maddesi çerçevesinde görülen işbu itirazın iptali davasında takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış olması dava şartı olduğundan davalı takip borçlusunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazının öncelikli olarak incelenmesi gerektiği, bu yoldaki itirazın tetkikinde; İİK’nun yetkiyi düzenleyen 50. maddesinde para veya teminat borcuna ilişkin takiplerde 6100 sayılı HMK’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağının belirtildiği, ilgili atıf nedeniyle HMK’nun 6/2. maddesinin uygulanma alanı bulduğu, işbu maddeye göre takibin başlatıldığı tarihte davalı takip borçlusu tüzel kişilik merkezi icra müdürlüğünün genel yetkili icra müdürlüğü olduğu, somut olayda davalı takip borçlusunun merkezi … olmakla, itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü belirtilerek yetki itirazının usulüne uygun yapıldığının anlaşıldığı, davacı yan her ne kadar sözleşmesel ilişki kapsamında İstanbul İcra Müdürlüklerinin de sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olması nedeniyle özel yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin varlığı kabul edildiğinde dahi bu sözleşme kapsamında; davacının otoyoldan geçiş sağlamayı, davalının da otoyol geçiş ücretini ödemeyi üstlendiği anlaşılmakla, aralarındaki sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğinde olduğu, davalının üstlenmiş olduğu geçiş ücretini ödeme borcunun para borcu niteliğini haiz olduğu, HMK’nun sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğuna dair 10. maddesi delaletiyle TBK’nun 89. maddesine göre sözleşmenin ifa yerinin tespit edileceği, anılı maddenin 1. fıkrasında tarafların açık ya da örtülü iradelerine göre ifa yerinin belirleneceği, yine aynı maddenin 1. fıkrası 1. bendi uyarınca para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceği, geçiş ücretlerinin ödenmediği iddiasına konu otoyolun bir kısmının mahkememiz yetkisi dahilindeki ilçelerden geçmesi nedeniyle sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olduğunun TBK’nun 89. maddesine göre kabulünün mümkün olmadığı,
davacının takip ve dava tarihi itibarıyla tüzel kişilik merkezinin … olduğu, davacının eldeki davada icra takibini ne davalının ne de davacının yerleşim yerinde başlattığı, takibin İstanbul’da başlatılmış olmasının ne genel ne de özel yetki kuralına uygun olduğu, davacı taraf yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlattığından yetkili icra müdürlüğünü seçme hakkı davalı tarafa geçmiş olup, davalı tarafça yetkili icra müdürlüğünün HMK’nun 6. HMK’nun 10. ve TBK’nun 89. maddelerine uygun olarak gösterildiği, anılı maddeler gereğince takibin … İcra Müdürlüğü bünyesinde başlatılması gerekli iken İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, bu itibarla icra müdürlüğünün yetkisine usulünce yapılmış itirazın yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında yerinde olduğu, yetkili icra müdürlüğünde yapılmayan takip nedeni ile dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla; davanın usulden reddine dair verilen karar davacı vekilinin İstinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 2021/960 esas, 2021/836 karar sayılı ilamı ile;
“İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.
Dava, işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin ücret ödenmeksizin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İcra dairesinin yetkisinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının ödeme emrinin tebliği üzerine itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi, borçlunun hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itirazda bulunması durumunda takibin yetkili icra dairesinde başlatılması dava ön şartı niteliğinde olduğu için mahkemece İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir.
İcra dairesinin yetkisi 2004 sayılı İİK’nun 50. maddesinde düzenlenmiş, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, aynı Kanun’un 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesinde para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun, alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir.
Davacı şirket köprü ve otoyolların işletmecisi konumunda olup belli bir ücret karşılığında köprü ve otoyollardan geçiş hizmeti vermektedir. Davalı ise bu hizmetten yararlanan tüzel kişidir. Taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafça hizmetin alındığı inkar edilmediği gibi bir kısım ödeme takip tarihinden sonra yapılmıştır. HMK’nun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiş olup İİK’nun 50.maddesi yollaması ile bu hükmün icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi yönünden de uygulanacağı açıktır. Bu durumda sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı köprü ve otoyol gişelerinin bulunduğu yargı çevresidir. İhlalli geçişlere ilişkin kayıtlar incelendiğinde hizmetin verildiği yer İstanbul yargı alanı içerisinde olduğundan, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı ve mahkemenin takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan red kararı yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece dava şartı yokluğundan verilen red kararı hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 bendi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak, dosya yeniden mahkememize tevzi olmuş, mahkememizin 2022/19 esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Huzurdaki dava; itirazın iptali istemine konu olan icra takibine dayanak alacağın, davacı tarafından işletilen köprü/otoyoldan davalıya ait aracın ücret ödemeden geçiş yapması iddiasına dayalı başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce celp edilen … 13. İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı icra dosyasının örneğinin yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine …, …, …, … plakalı araçların otoyol geçiş ücreti alacağına istinaden toplam 115.514,85 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde trafik uzmanı bilirkişi … marifetiyle davalıya ait araçlarla otoyoldan ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, ücretlendirmenin geçiş yapan aracın niteliğine göre doğru olup olmadığı, davalıya ait hesapta bakiye bulunmasına rağmen tahsil edilip edilmediği, davacının alacak talebinin haklı olup olmadığı, ne miktarda haklı olduğu, neticeten var ise davacı alacağının hesaplanarak, ihlalli geçiş görüntülerine raporda yer verilerek, önceki rapora itirazların karşılandığı ayrıntılı, gerekçeli, taraf ve mahkeme denetimine elverişli rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 23/01/2023 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Analiz, Tespit Ve Değerlendirme;
6001 Sayılı Karayolları Genel Müdi ün Hizmetleri Hakkında Kanun’ un *Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali * başlıklı 30. Maddesinin 5. fikrasında ;
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücretini ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 4 katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir./ hükmüne yer verildiği,
Bu hususta Nihai Karar sayın Mahkemeye ait olmak üzere ; …Ltd. Şti.’ nin, itirazında haklı olmadığı,
Davalının, HGS ürününe otomatik ödeme vapıldığına dair dosva içeriğinde banka hesap dökümanlarının mevcut olmadığı ve herhangi bir ödeme noktasından ödendiğine dair belgenin bulunmadığı, OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini yetkili idare olan Karayolları Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve …’nun işletme esaslarını düzenleyen İşletme Protokolü’nün 7.1. maddesi hükmüne göre araç sahipleri, “…OGS veya HGS aracılığı ile Otoyol’u kullanmak istiyorsa, kullanmak istediği sistemin abonesi olmak ve kullanılabilir durumda yeterli bakiyeye sahip Etiket bulundurmak…”, 7.7. maddesine göre ise “… Geçiş Ücreti, Hesap’tan elektronik olarak tahsil edilemez ise Araç Sahibi/Sürücü Ücret Toplama Sistemi doğrultusunda belirlenen Geçiş Ücreti’ni Manuel Ödeme şeklinde yapmak…” zorunda olduğunu,
Davacı-Alacaklının Müvekkil Şirket’in gerek 6001 sayılı Kanun uyarınca gerekse de başkaca ilgili mevzuat kapsamında ihlalli geçiş yapan araç sal ihlalli geçiş vapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim vapma vükümlülüğü bulunmadığını, bu yolu kullanan sürücülere daha öncesinde trafik işaret ve levhalarla ücretli vol bilgilendirmesi yapıldığını,
…, …, …, … plaka sayılı araçların 24/12/2016 -27.07.2017 tarihleri arasında … Şirketi tarafından ihlalli geçiş yaptığı tespit edilmiş olup, Karayolları Genel Müdürlüğü’ ne bağlı Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü’nden gelen yazı da … ve …plaka sayılı araçların 24/12/2016 ile 27/07/2017 tarih aralığı ve 15 gün sonrasına ait HGS abonelik bilgisinin ve banka geçiş hareketleri çizelgesinin gönderildiğini, … ve … plaka sayılı araçların belirtilen tarih aralığında HGS abonelik bilgisi bulunmadığının belirtildiği,
Karayolları Genel Müdürlüğü’ ne bağlı Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü” nden gelen yazı da;
– …plakalı araca … adına … Bankası şubesinden … tarihinde “…” nolu OGS cihazı satın alınmış ve … tarihinde OGS hesabının kapatıldığı,
– … plakalı araca …adına … Bankası şubesinden …tarihinde “…” nolu OGS cihazı satın alınmış ve 01.04.2020 tarihinde OGS hesabının kapatıldığı
Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü (OGA Ana Konnol Merkezi Başmühendisliği) sistemlerinden OGS Hesaplarının geriye dönük bakiye bilgilerine ulaşılamadığı)
Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranlarının belirlenip, Borca yasal düzenlemeler uyarınca faiz uygulandığını, Ancak borç ödeninceye kadar avans faiz oranında değişiklik yapılması halinde dönem dönem değişen faiz oranlarına göre kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiğini,
7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’ un yürürlük tarihi olan 25/05/2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 ( on beş ) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza ; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır.Takibe konu ;
İhlalli geçiş ücreti ve ceza tutarlarının …, …, …, … plaka sayılı araçların, 24.12.2016 — 27.07.2017 tarihleri arasında toplam 51.624,15 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı Alacağının Hesaplanması :
Davacı şirket davalı aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 22.11.2017 tarihinde icra takibi yapmış, davalı tarafından talep edilen toplam 115.514,85 TL.lık toplam alacağa itiraz edilmesi ile takip durmuş ve huzurdaki İtirazın İptali Davası açılmıştır.
Davacı tacir olması nedeniyle ihlalli geçiş tutarları TC Merkez Bankası ticari faiz oranı üzerinden faiz talep etmiş olup, Faiz Oranları 24.12.2016-22.11.2017 (Takip Tarihi) tarihleri arasında % 9,75 olarak tespit edilmiştir. (Kaynak : TC Merkez Bankası web sitesi)
Ayrıca dosya kapsamında ihlalli geçiş tarihlerinde … plakalı araca ait 2 adet 0,30 * 2 0,60 TL tutarın ve … plakalı araca ait 1 adet 0,30 TL tutarının ihlallli – geçi; 17.08.2017 tarihinde olduğundan hesaplamalara dahil edilmeyeceğinden aşağıda tabloda belirtildiği üzere 51.623,25 TL üzerinden işlem yapılacaktır.
Sonuç olarak;
Dosya muhteviyatının tamamı analiz edilip, incelenip ve yapılan değerlendirmeler neticesinde aşağıda tabloda ayrıntılı belirtildiği üzere ;
Anapara Kaçak Geçiş Bedeli olarak 10.500,45 TL, Kaçak Geçiş Bedeli 4 Katı Ceza Tutarı olarak 41.122,80 TL, toplamda Anapara * 4 Katı Ceza Tutar Toplamı olarak 51.623,25 TL hesaplandığı, 3095 Sayılı Faiz Yasa gereği Dönemlik Yığılmış Avans Faiz Tutarı olarak 2.849,93 TL olduğu, Kaçak Geçiş * 4 Katı Ceza * Faiz Toplamı olarak 54.473,18 TL hesaplandığı, Kdv *618 olarak 512,99 TL dahil edildiğinde, Takiple İstenebilir Güncel TOPLAM ALACAK BEDELİ’ nin 54.986,17 TL olarak belirlenmiştir.
Buna göre;
– Davalı … Tic. Ltd. ŞŞti.’nden takiple istenebilir güncel
toplam alacağın 54.986,17 TL olduğunun,
-51.623,25 TL” ye takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar TC Merkez Bankası yıllık % 9,75 oranlarında İşlemiş faiz yürütüleceği,
-Davacının icra inkar tazminatı talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu yapılan hesaplamalar ve incelemeler neticesinde kaanatine varılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 18.01.2018 tarih, 2017/166 E. 2018/8 Karar sayılı kararında “…. İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/1124 Esas, 2021/347 Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, ihlalli geçiş görüntüsü ile provizyon kayıtları incelenmek suretiyle hazırlanmakla ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, davalı şirketin sahibi olduğu …, …, …, … plaka sayılı araçların davacı işletimindeki ücretli otoyollardan geçiş için OGS ve HGS’sinin bulunmadığı, 24.12.2016 – 27.07.2017 tarihleri arasında ihlalli geçişler yaptığı ve geçiş ücretini 15 günlük süre içinde ödemediği, bu nedenle yasa gereğince geçiş bedelinin 4 katı tutarında ceza bedelini de ödemekle mükellef olduğu, davacı şirketçe talep edilen geçiş ücretinin davacıya ait aracın özelliklerine uygun olduğu, fiyatlandırma hatasının bulunmadığı, davacı yanın davalı yandan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalının takipten sonra kısmi ödeme yaptığı bu kısma ilişkin ise TBK 100 hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak likit olmakla davalı yanca da belirlenebilir olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE,
Davalının … 13. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin 39.334,64 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanması suretiyle aynı kayıt ve şartlarla devamına,
2-Takipten sonra ve davadan önce ödenen 12.289,51-TL’nin takip tarihinden ödeme tarihi olan 26/12/2017 tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi; icra masrafları, icra vekalet ücreti bakımından takibin devamına, bu miktar için icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-39.334,64 alacağın %20’si üzerinden hesap edilmiş 7.866,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.686,94 TL karar ve ilam harcından peşine alınan 671,74 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.686,94 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 671,74 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 707,64 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.109,73 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza