Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2023/468 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/187 Esas
KARAR NO : 2023/468
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekilinin …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı icra takip dosyası ve bu dosyadan icra takibine konu edilen 02/01/2014 tanzim tarihli, herbiri 1.250 USD bedelli ve ödeme tarihleri 30.09.2014, 30.11.2014, 31.12.2014 olan 3 adet bono ve cari hesap ekstresi ile ilgili olarak borçlu bulunmadığının tespitine, takibinde kötüniyetli bulunan davalının haksız takibinden ötürü müvekkiline, takipteki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, takip ve davaya konu alacağın dayanağı malların davacıya davalı tarafından kargo gönderileriyle teslim edildiğini, ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı icra takip dosyası ve bu dosyadan ilamsız icra takibine konu edilen, 02.01.2014 tanzim tarihli, her biri 1.250 USD bedelli ve ödeme tarihleri 30.09.2014, 30.11.2014, 31.12.2014 olan 3 adet bonolardaki imzaların davacıya ait olduğunu, davacının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığını, takip türünün ilamsız takip olduğunu, davacı tarafın kambiyo senedine mahsus takiplerde ileri sürülebilecek zaman aşımı itirazını davaya konu ilamsız icra takibinde ileri sürmesinin isabetli olmadığını beyanla haksız ve dayanaksız davanın reddini, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacı hakkında İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dosyanın delillerini icra dosyası örneği, …. Noterliği ve … Vergi Dairesi’ne, … Vergi Dairesi’ne, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılan müzekkere cevapları, imza örnekleri, bilirkişi raporları ile davaya konu bono asılları oluşturmaktadır.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda grafoloji uzmanı bilirkişiler … , … , … marifetiyle grafolojik inceleme icra edilerek konuya ilişkin 16/09/2022 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporunda özetle;
“Tetkik konusu, 31/12/2014, 30/11/2014 ve 30/09/2014 vade tarihli alacaklıları … Ltd. Şti., borçluları … olan, 02/01/2014 tanzim tarihli, 1250 Amerikan doları değerli 3 adet senet aslında bulunan davacıya atfedilen imzaların, …’ın eli ürünü olmadığı kaanatine varıldığı” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 17/04/2023 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“İnceleme-Değerlendirme
İcra Takibi
Davaya konu ….lcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası; 11.02.2019 tarihinde davalı … Ltd. Şti. tarafından; 3.750,00 USD 02/01/2014 tanzim 30/09/2014, 30/11/2014 ve 31/12/2014 TARİHLİ 1250×3-3750 USD senet ve cari hesap ekstresinin tahsil taleplidir 3.750,00 USD olmak üzere alacağın tahsiline kadar 946 faiz talep edilmiştir. Davalı tarafın süresinde itirazı bulunmadığından takip kesinleşmiştir.
Dosyada mevcut 16.09.2022 tarihli Bilirkişi Raporunda; 30/09/2014, 30/11/2014 ve 31/12/2014 tarihli senetlerin üzerindeki imza incelemesinde; senet üzerindeki imzaların davacı …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
¸ Davalı … Ltd. Şti. 2013 yılı Yevmiye ve Envanter, 2014 yılı Envanter defterini sunamamıştır. 2011,2012,2013,2014 yılı Yevmiye defterlerinin kapanış tasdikleri bulumamaktadır. H.M.K 222 maddesi uyarınca ticari defter kayıtlarının kendi lehine delil niteliği taşımamadığı değerlendirilmekte olup, takdir Sayın Mahkemenindir
Davalı … Ltd. Şti. tarafından excel ortamında verilen davalı …
cari hesabı aşağıdaki gibidir.
¸¸
Dava tarihi 09.12.2021 itibariyle davalı … Ticaret Ltd. Şti.’nin DEFTER KAYITLARINDA MEVCUT HALİYLE davacı …’dan 5.336,52 TL alacaklı olduğu görülmektedir.
Davalı …’nın sunduğu … ekstresi incelendiğinde dava ve takip konusu 0.09.2014 vadeli 1.250,00 USD, 30.11.2014 vadeli 1.250,00 USD ve 31.12.2014 vadeli 1.250,00 USD’lik senetlerin davalı … Ticaret Ltd. Şti. kayıtlarında bulunmadığı görülmektedir.
… kayıtlarında dosyada mevcut bulunan faturaların … adına TL olarak düzenlendiği görülmektedir. Faturalada (gerek tutar gerekse açıklama bölümlerinde) faturaların USD karşılığı düzenlendiği ibaresi bulunmamaktadır.
¸… tarafından davacı … adına 21.910,57 TL fatura düzenlendiği görülmektedir. Faturaların mevcut defterlere kayıt edildiği ve KDV beyanlarına ilgili aydaki diğer satışlarıyla birlikte dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyaya getirtilen davalı Bs formlarında düzenlenen faturaların yer almadığı (o dönemki Bs sınırları gereği olarak) görülmektedir.
¸… kayıtlarında tahsilat olarak gösterilen USD senetler ve karşılıkları aşağıdaki gibidir.
¸… kayıtlarında 4.530,00 USD karşılığı 8.028,52 TL’lik senedin tahsil edildiği görülmektedir.
… kayıtlarında Makbuz karşılığı yapılan tahsilatlar aşağıdaki gibidir. (USD kur; makbuz tarihindeki TCMB Döviz Alış kuru kullanılmıştır.)
¸… kayıtlarında Makbuz karşılığı 23.620,04 TL tahsil edildiği görülmektedir. Tahsilatların ne şekilde (çek-senet-nakit) yapıldığı anlaşılamamaktadır. Tahsilat makbuzu tarihindeki döviz tutarı toplam 12.982,96 USD’dir.
Ekstrede davacı …’a iade edildiği kaydı düşülerek 8.225,00 USD karşılığı 15.074,51 TL davacıyı borçlandıran senet iade kaydı bulunmaktadır.
¸¸
Davalı … kayıtlarını icmal ettiğimizde defter kayıtlarına göre TL bazlı ve USD bazlı alacak aşağıdaki tablodaki gibidir.
Davalı … kayıtlarında (defterlerim mevcut durumu itibariyle) davacı …’ın 5.336,52 TL borçlu olduğu, işlemlerin USD karşılığı yapıldığı kabulü ile davacı …’ın 2.762,05 USD borçlu olduğu görülmektedir.
Yapılan incelemede, defter kayıtlarına göre, düzenlenen TL bazlı faturalar karşılığında, hukuki durumu dosyaca bilinen USD bazlı senetler alındığı ve bunların ticari defterlere kaydedildiği, ödenenlerin tahsilat olarak kaydedildiği, bakiye tutarın ise USD değerleme yapılmak suretiyle cari hesapta takip edildiği görülmektedir.
Fatura konusu ürünlerin teslim edilip edilmediği, alınan senetlere mukabil USD değerlemesi yapılıp yapılmayacağı, alınan benzer senetlerin ticari defterlerde tahsilat olarak kaydedilmiş olmasının değerlendirmesi ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında davacı aleyhine başlatılan icra takibi sebebiyle davacı yanın davalı yana borçlu olmadığının tespiti isteminin haklı olup olmadığı hususundan ibarettir.
Mahkememizce örneği celp edilen …. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı icra dosyası örneğinin yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı aleyhine cari hesap alacağına istinaden toplam 3.750 USD alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davacının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu somut olay incelendiğinde; davacı aleyhine başlatılan takibe konu bonolardaki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını bu nedenle borçlu olmadığını, iddia etmiştir.Davalı ise sunduğu cevap dilekçesinde davaya konu bonodaki imzaların davacıya ait olduğunu bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkememizce imza incelemesi için grafoloji uzmanlarından oluşan heyetten rapor alınmış ve dosyaya sunulan denetime elverişli 16.09.2022 tarihli billirkişi raporuna göre davaya konu senetlerdeki imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edilmiştir. Yine davalı yan delil olarak ticari defterlere dayanmış olmakla taraflar arasında davaya konu bonoların kaynağı olan bir ticari ilişki olup olmadığı, davalının davacıya mal satıp satmadığı ya d a hizmet verip vermediği hususlarında inceleme yapılması için mali müşavir bilirkişiden 17/04/2023 tarihli rapor alınmış ve davacı defterlerini sunmamış, davalı defterlerinin ise HMK 222. Maddesine uygun oluşturulmadığı ve kendi lehine delil teşkil etmediği, davacı adına davalı kayıtlarında fatura düzenlendiği ancak dava konusu bonoların davalı kayıtlarında yer almadığı, yine davalı BS formlarında bu faturaların bulunmadığı, davalı kayıtlarında davacının 5.366,52 tl borçlu olduğu ancak fatura konusu ürünlerin teslimi hususundu taktirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Yine davalı yan malın kargo yoluyla teslim edildiğine ilişkin belanda bulunmuş ilgili kargo şirketine müzekkere yazılmış ancak ilgili şirket tarafından sürenin geçmesi nedeniyle herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir. Son olarak davalı tanık dinletmek istemiş ancak malın teslimi olgusu yazılı delille ispat edilebileceğinden davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda; davacının kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasında imza sahteliği iddiasına dayandığı ve bu iddiasını ispatladığı, her ne kadar davacı yan ticari defter sunmamış olsa da yapılan incelemede tespit edildiği üzere davalı ticari defterlerinin HMK 222. gereği usulüne uygun olmadığı, lehine delil olarak kabul edilemeyeeği kaldı ki BS formlarında da davaya konu bonoların tanzimine neden olabilecek faturaların bildirilmediği, yine teslime ilişkin başkaca bir delilin de dosyaya ibraz edilemediği görülmektedir.
Kötü niyet tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; davalı tarafından davaya konu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı bilinmek suretiyle takibe konulduğu göz önüne alındığında davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalar nedeniyle davacının menfi tespit isteminde haklı oluğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takip dosyası ve bu dosyaya dayanak 02/01/2014 keşide tarihli, her biri 1250 USD bedelli ve 30/09/2014, 30/11/2014, 21/12/2014 ödeme tarihli 3 adet bono ve cari hesap ekstresi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Takibin % 20’si oranına tekabül eden 10.236,45 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 3.496,26 TL karar harcından 874,07 TL peşin harcın mahsubu ile 2.622,19 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 874,07 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 933,37 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.911,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza