Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/186 E. 2022/214 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/186 Esas
KARAR NO : 2022/214
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin eski çalışanı davalı … tarafından, müvekkili şirketlere ait dava dışı … T.A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. nezdindekeki mevduat hesaplarından sahte ve yetkisiz talimatlar vasıtasıyla usulsüz işlemler yapılarak müvekkili … San. A.Ş.’nin 8.508.810,90 TL, … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 150.000,00 TL olmak üzere toplam 8.658.810,90 TL tutarında zarara uğratıldığını, davalı …’ın bu fiilleri nedeniyle; hem iş sözleşmesi, hem haksız fiil hem de TTK’nın yöneticilerin sorumluluğu hükümlerine göre müvekkillerine karşı sorumlu olduğunu, diğer davalıların, davalı … ile birlikte/iştirak halinde bu usulsüzlüğü gerçekleştirdiklerini ve paraların hesaplarına gönderilmesi suretiyle söz konusu usulsüzlükten menfaat temin ettiklerini, davalıların hem haksız fiil, hem de sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını, döviz kuru farkı, faiz gideri ve kamu borçlarının maliyetleri dikkate alınarak müvekkil şirketlerin uğradıkları zarar yargılama sırasında artabileceğinden ve davalıların sorumlulukları değişebileceğinden davanın belirsiz alacak davası olarak belirlenmesini, davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın taraflarınca tespit edilenler ile sonrasında Mahkememizce tespit edilecek tüm gayrimenkulleri, araçları, banka hesapları, hisse senedi ve yatırım hesapları, altın hesapları, banka kasaları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını, döviz kurlarından, kredi maliyetlerinden, kamu borçlarına ödenen vade farklarından kaynaklanan ek zararlar ve davalıların yargılama sırasında tespit edilecek sorumluluklarına yönelik talep ve dava hakları ile fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili şirketlerin hesaplarından usulsüz şekilde gerçekleştirilen para tranferi neticesinde uğramış oldukları zararlara karşılık 8.163.580,90 TL’nin her bir işlem için işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, diğer davalıların her birinin sorumluluk miktarı belirlenerek belirlenen miktarın her bir işlem için işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve müvekkillerine ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirketlerin banka hesaplarından davalı çalışanı tarafından usulsüz şekilde transfer edilen paranın haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında işlemi yapan çalışan ile para transfer edildiği iddia edilen diğer davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce 13/07/2021 tarihli, 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı karar ile “.. Somut dava TTK’da sayılan mutlak ticari davalardan olmayıp dayanağı haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmedir. Taraflar tacir olmadıkları gibi ticari işletme ile ilgili bir uyuşmazlık da söz konusu olmadığından, davanın nispi ticari dava da olmadığı, davanın niteliği itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla” denilmek suretiyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas ve 2022/… Karar sayılı kararı ile “Dava: davalı …’in davacıya ait iş yerinde çalıştığı sırasında işyerine ait paraları zimmetine geçirdiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi; “a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b)İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici dördüncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya … Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakar” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davalı …, davacı … A.ş. bünyesinde İş Kanunu kapsamında işçi statüsünde 24.04.2018 tarihinden iş akdinin feshedildiği 06.11.2020 tarihine kadar Mali Hizmetler Müdürü olarak görev yapmıştır. Dava konusu iddiaların Davalı …’in iş yerindeki usulsüz işlemlerinden kaynaklandığı, olay tarihi itibariyle davacı ile davalı arasındaki işçi, işveren ilişkisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir. Diğer davalılar yönünden ise davaların aynı mahkemede birlikte görülmesinde usul ekonomisi ve davalar arasındaki irtibat göz önüne alınarak kararların farklı çıkmaması anlamında tüm davalılar yönünden özel görevli mahkemede görülmesi gerekir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup re’sen araştırılması gereken bir husustur. Şu durumda, davanın iş mahkemesi tarafından görülmesi yönünde karar verilmesi gerekirken Asliye Hukuk mahkemesi yönünde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile Mahkememiz kararı kaldırılmış olmakla yargılamaya devam edilerek Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben oy birliğiyle karar verildi. 23/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır