Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/153 E. 2022/153 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2022/153
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Mahkemelerinin iş bu davada yetkili olduklarını, müvekkili havayolu şirketi ile davalı şirketler arasında acente ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketlerin müvekkili nam ve hesabına bilet satışı gerçekleştirmekte ve 15 günlük periyodlarda da bilet satış bedellerini … sistemine ödeme borcu altında olduklarını, davalıların müvekkili havayolu şirketine ait biletleri sattıklarını, bilet satış bedellerini müvekkili havayolu şirketi nam ve hesabına tahsil etmiş olmalarına rağmen bu bilet bedellerini kendi bünyelerinde tutmaya devam etmekte olup bakiyeyi müvekkili havayolu şirketine ödemekten kaçındıklarını, davalıların ödemediği bedeller nedeni ile … tarafından teminat mektuplarının bozdurulduğunu ve tüm havayolu şirketlerine ödeme yapıldığını ancak ödenen miktar düşüldükten sonra davalıların müvekkili şirketin de aralarında bulunduğu havayolu şirketlerine ödemesi gereken toplam 28.702.375 USD borçlarının bulunduğunu, nitekim davalıların da, havayollarına borçlu olduklarını … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… D. İş dosyasına sundukları dilekçe ile açıkça ikrar ettiklerini, müvekkili şirket tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takibine, davalı şirketler tarafından kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, icra takibinin çabuk bitirilmesine engel olunarak müvekkili şirketin likit ve belirli olan alacaklarına kavuşmasının önüne geçildiğini, davalı şirketlerin ödeme güçlüğü içerisinde olduklarını ve müvekkili havayolu şirketinin alacağını alabilme ihtimalinin günden güne imkânsız hale gelmekte olduğunu, davalı borçlular hakkında birçok icra takibi yapıldığını, davalı şirketlerin mallarını kaçırma tehlikesi bulunduğunu, bu nedenle teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla davalı borçluların … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrine karşı yapmış oldukları haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile icra takibinin devamına, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu … Noterliği’nin 03.02.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi incelendiğinde vekaletnamenin ilgili şirketin … Şubesi tarafından verildiğinin görülmekte olduğunu, vekaletname incelendiğinde vekalet veren kişinin vekalet vermeye yetkili olup olmadığının anlaşılamadığını, ayrıca kesinlikle taraflar arasındaki borç ilişkisini kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dava dilekçesinde alacaklı olduğu iddia edilen … şirketi … ‘nin, TTK’nın 40. maddesi gereğince İstanbul şubesi bulunduğuna dair tescil ve ilan bilgisine ilişkin belgeye rastlanılamadığını, bu hususların mahkemece …’nden sorulması ve mevzuata aykırılık olması durumunda dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketlerden biri İstanbul merkezli olup diğer iki müvekkili şirketin Antalya merkezli olduğunu, davacının aynı dava ile müvekkili şirketlere husumet yöneltmesinin mümkün olmadığını, öncelikle birden fazla davalıya karşı dava açılabilmesi için davalılar arasında ihtiyari ya da mecburi dava arkadaşlığı olması gerektiğini, somut olayda mecburi dava arkadaşlığı hükümlerinin uygulanamayacağının ortada olduğunu, bununla birlikte müvekkili şirketler açısından ihtiyari dava arkadaşlığının da söz konusu olmadığını, öncelikle yetkili yerde geçerli şekilde başlatılmış bir icra takibinden söz edilemeyeceğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar …, havacılık sektöründeki sorunları çözmek ve sektörde yeknesaklığı sağlamak için kurulmuş bir birlik olsa da ilerleyen süreçte acentelerin kendisine bağımlı hale gelmesinden yararlanarak, acentelere tek taraflı dayatmalarda bulunmaya başladığını, gelinen son noktada …’nın fonksiyonunu yitirdiğini ve ticari hareket eden bir yapıya büründüğünü, davalının her fırsatta elinde bulunan teminat mektuplarını bir tehdit aracı olarak kullanarak mektupları tanzim etme baskısını müvekkillerine sürekli olarak yaşattığını, davacının teminat mektuplarını tanzim etme tehdidini içeren 01.11.2019 tarihli e-postası ile müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri iyi niyetli bir şekilde yerine getirmesine rağmen …’nın, müvekkillerinin ihtiyati tedbir taleplerinden vazgeçmesini fırsat bilerek nezdinde bulunan 23.078.000 USD tutarlı teminat mektuplarını kötü niyetli bir şekilde hatta müvekkillerine haber dahi vermeksizin tanzim ettiğini, satış ekranlarını da daha önce kapatarak müvekkillerinin ticari faaliyetlerini yerine getirmesini engelleyen davalının kötü niyetinin bir kez daha ortaya çıktığını, müvekkillerini felç etmek için bütün kozlarını kullandıktan sonra da nihayetinde müvekkilleri ile olan sözleşmeyi feshettiğini beyanla davanın usulden, bu talepleri kabul görmemesi durumunda esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından borçlular … Ticaret A.Ş., … … Ticaret A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. aleyhine her biri yönünden alacak miktarı ayrı ayrı gösterilmek suretiyle ( … Ticaret A.Ş. yönünden 1.109.857 TL, … … Ticaret A.Ş. yönünden 1.168.679 TL, … Ticaret A.Ş. yönünden 420.043 TL) toplam 2.698.579 TL alacağın, işletilecek yıllık %13,75 oranında faizi ile tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular … Ticaret A.Ş. ile … Ticaret A.Ş.’ye 21/07/2020, borçlu … … Ticaret A.Ş.’ye 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 21/07/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkillerinin adresinin ” … Mahallesi, … Sokak, No: … /Antalya” olması sebebiyle Antalya İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından arabuluculuk kurumuna başvurulmuş, taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması nedeniyle Mahkememizin 2021/ … Esas sayılı dosyasında tüm borçlular yönünden itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkememizce davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması ve her bir davalı yönünden ayrı takip ve ayrı dava söz konusu olduğundan, davalı borçlu … … Ticaret A.Ş.’nin, yerleşim yerinin İstanbul olması sebebiyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine, davalı borçlular … Ticaret A.Ş. ile … Ticaret A.Ş. yönünden ise davanın tefrikine karar verilmiş, tefrik ile Mahkememizin iş bu esası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı … ile ayrı ayrı akdetmiş oldukları sözleşmeler uyarınca davalıların, davacının acentesi sıfatıyla yapmış oldukları uçak bileti satışlarından elde ettikleri bedelleri davacıya iade edip etmedikleri noktasında toplanmakta olup, talep para alacağının tahsiline yönelik olduğundan İİK’nın 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 10. ve TBK’nın 89. maddesi uyarınca, davacının kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinden de alacağının tahsilini talep etmesi mümkün ise de, davacının yerleşim yerinin Ürdün’de bulunması sebebiyle İstanbul İcra Daireleri’nin yetkili olduklarından bahsedilemeyeceği gibi, davalıların yerleşim yerinin ” … Mahallesi, … Sokak, No: … /Antalya” olması itibariyle HMK’nın 6. maddesi uyarınca Antalya İcra Daireleri dava konusu takipte yetkili olduğundan, davalıların icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla itirazın iptali davalarında icra takibinin yetkili icra dairelerinde başlatılması bu davaya yönelik özel dava şartı olduğu, davacının yetkisiz icra dairesinden başlattığı ilamsız icra takibi usulsüz olup ortada geçerli bir icra takibi mevcut olmadığından davanın, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından usulden REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben oy birliğiyle karar verildi. 08/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır