Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/116 E. 2022/322 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/116 Esas
KARAR NO : 2022/322
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2013
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan faturadan kaynaklı alacağının tahsili için yapılan takibe vaki, davalının haksız itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20 den az olamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak; davacı tarafın müvekkil şirkete güvenlik sistemi kurduğunu ancak kurmuş olduğu sistemin hiçbir zaman çalıştırılamadığını, sorunların davacı tarafa bildirildiğini ancak çözüm bulunmadığını, sistemin ayıplı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce taraf vekillerince delillerinin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğünün 2013/ … esas sayılı takip dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine 3.460,15 TL alacağın tahsili maksadıyla yapılmış, ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalı borçlunun yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile borca ve faize itirazda bulunduğu, takibin durduğu ve davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların tacir olması ve işin ticari nitelikte olması nedeniyle görev itirazı yerinde görülmediğinden davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda keşfen, … Elektrik Elektronik Fakültesi Dr. … , mali müşavir …, hukukçu bilirkişi Prof. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler ayrıntılı olarak hazırlayıp mahkememize sunmuş olduğu 18.04.2014 tarihli raporunda özetle; “Davacı firmanın ibraz ettiği ticari defterlerinin dönem başı tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptıkları, fakat 2013 yılı ticari defterlerini yazdırmadıklarını, dolayısı ile … İcra Müdürlüğü’nün 2013/ … E. Sayılı dosyasında icra takibine konu 3.460,15 TL tutan teşkil eden 08.03.2013 tarih … Nolu 463,15 TL ve 08.03.2013 tarih … nolu faturaların defter kayıtlarında görülemediği, irsaliyeli faturalar üzerinde teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş olduğu, herhangi bir isim ve imza bulunmadığı, faturaların davalı firmaya teslim edildiğini (kargo v.s. belge) gösteren herhangi bir teslim belgesinin bulunmadığı, davalı firmanın ibraz ettiği ticari defterlerinin dönem başı tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptıkları, defterlerinin yazdırılmış oluğu, fakat … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Sayılı dosyasında icra takibine konu 3.460,15 TL tutan teşkil eden 08.03.2013 tarih … Nolu 463,15 TL ve 08.03.2013 tarih … nolu faturaların defter kayıtlarının görülemediği, herhangi bir cari hesap açılmadığı, keşfen yapılan incelemede; dava konusu cihazın, keşif ortamında (çok katlı binada bulunan İş yeri katı yapısında) kurulu bulunduğu, ses ve görüntü kaydı ve internet üzerinden iletimi yapabilen sabit cihaz ile kablolu analog ses/renkli görüntü özellikli kameralardan ve hareket dedektörlerinden (PİR) oluşan bir sistem olduğu tespit edildi. Sistemin temel işlevinin güvenlik amaçlı, hareket algılama ve ses/görüntü kayıt ve iletimi olduğu anlaşılmıştır.İncelenen sistemin, ses ve görüntüyü, analog güvenlik kameralarından alarak sayısallaştıran ve kayıt eden, aynı zamanda da kayıt edebilen ve/veya internet üzerinden izlenilmesini sağlayan bir sistem olduğu anlaşılmıştır. Keşif sırasında ilk incelemede sistemin çalışmadığı, daha sonra davacı teknik elemanınca yapılan müdahale sonrasında 2 kamerada görüntü elde edilebildiği ancak ses alınamadığı tespit edilmiştir.Dava dosyasına keşif sonrasında davalı tarafından sunulan 3 adet servis formu bulunmaktadır. Bu formların montaj bilgisi içermediği ve servis yetkililerinin imzalarına havi olduğu, davalı vekili tarafından sunulan teknik servis formlarında kurulum bilgilerinin bulunduğu mevcut anzaya ilişkin şikayet ve onarım bilgilerinin olmadığı tespit edilmiştir. Dava dosyasında bulunan ve keşif incelemesi sırasında elde edilen bilgiler değerlendirildiğinde, davaya konu görüntü/ses kayıt ve internet üzerinden erişim sağlayan sistemin kendisinden beklenen faydayı sağlayamaz durumda olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu anlaşmazlığa neden olan sorunun önemli ölçüde kurulum ve kontlgürasyonla ilişkili olduğu izlenimi edinilmiş olmakla birlikte davacı şirketin teknik servis elemanlarının sorunları tümüyle çözemedikleri ve davalı firmanın satın aldığı cihazlardan beklediği yararı, kendilerinden kaynaklanmayan nedenlerle sağlayamadığı tespit edilmiştir.
Davacının mal bedeli için yaptığı talebe, davalı ayıplı mal bulunduğu defini ileri sürmektedir. Alıcının hakları; ayıplı mal malın ayıpsız diğeri ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini ve sözleşmenin tenzili ile onarımı isteme olarak belirlenmiştir.(TBK. m, 227).
Teknik incelemede satılan malın ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Davalının beyanından; önce onarım hakkının kullanıldığı, ancak onarım başanlı olmayınca sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı anlaşılmaktadır. Onarım çalışmasının yapıldığı teknik incelemede sabit olmakla ayıp ihbarının yapıldığı da kabul edilmelidir. Davalının mal bedelini talep eden ve icra takibi yapan davacıya karşı beyanlarında, malın bedelini ödemediğini kabul ettiği görülmektedir. Bu durumda davalı ayıba bağlı haklarından olan sözleşmeden dönme hakkım kullandığı sayın mahkemenin takdirindedir.Sözleşmeden dönme halinde sözleşme baştan itibaren geçersiz olacağından kameranın iade edilmesi gerekmektedir. Montajı davacı tarafından yapılan bu malın iadesini sağlayan işlemin de davacı tarafından yapılacağı kabul edilmelidir.
Nihai takdir hakkı Sayın Mahkemenizde olmak üzere, dava dosyasındaki belgeler ile keşif sırasında elde edilen bilgiler doğrultusunda,
Anlaşmazlığa konu sistemin bir kamera (sesli) kayıt vc internet sunum sistemi olduğu, sistemin faturada yazılı adette kamera ve görüntü kayıt internet sunum cihazından oluşmakta olduğu, anılan sistemin kurulu bulunduğu adreste yapılan keşifte sistemin çalışır durumda olmadığı, davacı teknik elemanı tarafından yapılan müdahaleler ile kısmen çalışır duruma geldiği (2 kamera), ancak ses duyumunun gözlenemediği, genel olarak sistemde, kurulum ya da konfîgürasyondan kaynaklanabilecek sorun olduğu izleniminin elde edildiği, davalının sistemden beklediği faydayı elde edemediği, davalının kullanımından kaynaklanan bir anzamn söz konusu olmadığı, anılan nedenlerle mevcut durumda sistemin ayıplı olarak kabul edilmesinin uygun olduğu, bu durumda davalının önce onarım hakkını kullandığı, onarım başarılı olmayınca mal bedelini ödemeyerek sözleşmeden dönme hakkım kullandığı” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava, kamera sistemi, satış bedeli alacağı tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan, alınan ürünün çalışmadığını, ayıplı olduğunu savunmuştur.
Mübrez raporla ve keşfen yapılan incelemede dava konusu kamera sisteminin çalışmadığı, ayıplı olduğu ve beklenen faydayı sağlamadığı belirlenmiş olup, yine de dosyada mübrez servis formlarıyla davalının zamanında ayıp ihbarında bulunduğu ve onarım hakkını kullandığı ancak davacı tarafça sistemin onarılmadığı, dolayısıyla davalının sözleşmeden dönmesi için gerekli şartların oluştuğu subüta ermekle, dava itirazın iptali oludğundan ve mahiyet itibarıyle hükümde iade kararı verilemediğinden, ayıplı kamera sistemi davacıya ait olmak kaydıyla ve gerektiğinde istirdat davası ile talep etmesi de mümkün bulunduğundan, anılı hususlar nazara alınarak davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunmadığından yerinde görülmeyen davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin vaki temyizi ile Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2016/… esas, 2017/ … karar 08/05/2017 tarihli ilamıyla;
“Davacı tarafından takip ve dava konusu edilen fatura muhteviyatı ekipmanın çalışır vaziyette ve eksiksiz olarak teslim edildiği 18/12/2012 tarihli tutanaktan anlaşılmaktadır.Davacı taraf 04/01/2013 tarihinde sistemin kontrolünü yapmış ve eksiksiz olarak teslim etmiş ve bilahare 28/02/2013 tarihinde ilave ekipmanları da sisteme entegre etmiştir. Davalı tarafın davacı tarafından başlatılan 12/09/2013 tarihli icra takibine kadar davalının hiçbir ayıp savunması ve iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. “gerekçesine istinaden bozularak dosya mahkememize aktarılmış ve 2017/… esas sayısı ile yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma sonrası yapılan yargılama sırasında taraf vekillerinin de beyanlarının tespitini müteakip mahkememiz kararı usul ve yasaya uygun olduğundan önceki kararda direnilmiştir. Şöyleki;
Her ne kadar, davalı tarafça suresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle mahkemenizin önceki hükmü bozulmuş ise de; dosyada mübrez servis kayıtları incelendiğinde davacı tarafça onarıma ilişkin ayıp hakkının kullanıldığı ve davalı tarafça bu yönde servis hizmeti verildiği, dolayısıyla davacı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, davacı yanın bildirimleri üzerine davalı tarafın servis hizmeti sunmuş olması nazara alındığında yanlar arasında ayıp ihbarı ve süresi ile ilgili herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, yine sistemin mevcut hali ile çalışmadığının mahkemenize icra edilen keşifde de belirlendiği, davalı tarafça yapılan sistemin ayıplı olduğu ve süresinde de ayıp ihbarında bulunulduğu ancak giderilmediği sabit olmakla mahkemenizin önceki kararı usul ve yasaya uygun olduğundan mahkemenizin önceki kararında direnilmesine, direnme nedeniyle; davanın reddine, dair hüküm davacı vekilinin temyiz talebi üzerine “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/(19)11-1107 esas-2021/1568 karar sayılı ilamı ile;
“… 25. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davada, davacı tarafça davalının işyerine ses ve görüntü kaydı ve internet üzerinden iletimi yapabilen sabit cihaz ile kablolu analog ses/renkli görüntü özellikli kameralardan ve hareket dedektörlerinden (PİR) oluşan bir sistemin kurulmasına dair fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine başlatılan ticari alacağa dayalı icra takibine vâki itirazın iptali talep edilmiştir. Mahkemece dosyada yer alan rapor ve keşfen yapılan incelemeye göre dava konusu kamera sisteminin çalışmadığı, ayıplı olduğu ve beklenen faydayı sağlamadığı, dosyada yer alan servis formlarıyla davalının zamanında ayıp ihbarında bulunduğu ve onarım hakkını kullandığı, ancak davacı tarafça sistemin onarılmadığı, dolayısıyla davalının sözleşmeden dönmesi için gerekli şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
26. Oysa ki, davacı tarafından takip ve dava konusu edilen fatura muhteviyatı ekipmanın çalışır vaziyette ve eksiksiz olarak teslim edildiği 18.12.2012 tarihli servis formundan anlaşılmaktadır. Davacı taraf 04.01.2013 tarihli servis formuna göre, belirtilen programı kurmuş, sistemin kontrolünü yapmış ve eksiksiz olarak teslim etmiş ve bilahare 28.02.2013 tarihli servis formuna göre ilâve ekipmanları da sisteme entegre etmiştir. Davalı tarafın davacı tarafından başlatılan 12.09.2013 tarihli icra takibine kadar hiçbir ayıp savunması ve iddiası da bulunmamaktadır.
27. Davacı tarafça kurulan sistem ayıplı olsa bile davalı tarafça yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından mahkemece bu yönler gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
28. Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki delillere, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
29. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. “gerekçesi ile bozularak mahkememizin 2022/116 esasına kaydı yapılmış ve yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamlarına uyularak, davalı yana hizmetin verildiği sabit olduğundan ancak ayıp ihbarı davalı tarafça süresinde yapılmayarak eser kabul edilmiş sayıldığından davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacağın likit olması sebebiyle davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.460,15 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 629,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 236,36 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 59,09 TL’nin mahsubu ile 177,27 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,09 TL peşin, 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 83,39 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.460,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 229,00 TL tebligat vs.posta masrafı ve 177,50 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.306,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ
Mahkememizce verilen kısa kararın 1 nolu maddesinde icra inkar tazminatının 692,03 TL yerine sehven 629,03 TL olarak yazıldığı anlaşılmakla, hükmün 1 nolu maddesinin icra inkar tazminatına ilişkin kısmının “Alacağın % 20’si oranındaki 692,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde tashihine karar verildi. 26/05/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır