Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/96 E. 2023/633 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/96 Esas
KARAR NO : 2023/633
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin elinde bulunan çekin müvekkili … Mah. … Sitesi D: … İstanbul adresinde … Şubesinden , …’da ki şirket merkezine işlem görmesi için … A.Ş aracılığı ile kargolandığını, ancak davaya konu çek ile birlikte toplam 7 adet çekin çalındığını, bu çekler ile ilgili … 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas sayılı dosyası üzerinden taraflarınca çeklerin iptaline yönelik dava açıldığını, Mahkeme tarafından bu çeklere ödeme yasağı konulduğunu ve ilanların yaptırıldığını, davalı tarafından ödeme yasağına ilişkin olarak çekin meşru hamili olunduğu iddiası ile itirazda bulunduğunu ve ödeme yasağının kaldırılmasını ve davanın reddini talep ettiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi 19/01/2021 tarihli duruşmasında taraflarına istirdat davası açılması için süre verdiğini ve huzurdaki davanın açıldığını, çeke ilişkin müvekkilinin ciro silsilesinde olmadığı ve davalı ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığını, çeke ilişkin ciro silsilesi incelendiğinde … – … A.Ş tarafından keşide edildiği , çekin … Ltd. Şti. Adına düzenlendiği ve bu çekin … tarafından … Ltd. Şti.’ne ciro edildiğini, ayrıca polis ifade tutanakları tarafından da sabit olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan çek suretinde çekin çalındıktan sonra … … isimli bir şahsın ciro silsilesine eklendiğini ve bu şahıs tarafından çekin …’ya ibraz edildiğini , dosyanın … …’ya ihbarını, … nolu … A.Ş Ataşehir Şubesine ait 31/10/2020 vade tarihli çekin davalıdan istirdatı ile müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini arz ve dava etmeştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin çekin iyiniyetli meşru hamili olduğunu, çeki para alacağına karşılık çekin arkasında cirosu olan … …’dan ciro ile aldığını, çekte, ilk ciro … Ltd. Şti., sonraki … … ve daha sonra … Ltd. Şti. olduğunu, müvekkilinin çekin kayıp olduğu iddiası ile ilgili hiçbir bilgisi ve sorumluluğu bulunmadığını, … ATM’nin 2020/… esas sayılı dosyası konusuz kaldığını ve karar verilmesine yer olmadığına kararı verileceğini ve ödemeden men yasağının kaldırılmasını talep ettiklerini, davacının istirdat davasını açmadan önce dava şartı zorunluluğu olan arabuluculuğu yerine getirmediğini ve davanın usulden reddi gerektiğini, aksi halde davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığından davanın esastan reddini, davaya konu çekin bedelinin %20 si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesini arz ve beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davaya konu … numaralı ,keşidecisinin …-…ları..A.Ş , lehtarının ….. Ltd şti olduğu 29.987,64 TL bedelli çekin çalındığından bahisle senedin istirdatı istemine ilişkindir.
Davaya konu senedin incelenmesinde keşidecisinin …-…ları..A.Ş , lehtarının ….. Ltd şti olduğu, sonraki cirantaların sırasıyla … Otomotiv ltd şti, … … ve davalı olduğu tespit edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/ … takip sayılı dosyasında alacaklının davalı, borçluların …-…ları..A.Ş , ….. Ltd şti, … ltd şti, … … olduğu, takibin davaya konu 29.987,64 TL bedelli senede dayalı olduğu görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 31/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;
”..Davacı şirket tarafından ibraz edilen 1 adet flash bellek içeriğindeki e-defter kayıtları ile davalı tarafında ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içinde defter beratlarının verilmiş olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz oldukları,
Davacı yan tarafından ibraz edilen kayıtları göre cirantalardan sadece dava dışı … ile ticari ilişkisi mevcuttur.
Davalı şirket yasal defterlerinde davaya konu çekin cirantalarından hiç birine ait kayıt bulunmamakta olup; davalı şirket sahibi tarafından çekin şirket hesaplarına girdiği, aynı gün şirket kayıtlarından çıkarak dava dışı … ‘a verildiği tespit edilmektedir.
Yönünde oluşan görüş ve kanaatimi içerir iş bu raporumu Takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere arz ederim. “şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça, davaya konu 29.897,64 TL bedelli çekin kargoda çalındığından bahisle senedin istirdatı istemi ile eldeki davanın ikame edildiği, davacı yanın dava kapsamında imzaya yönelik bir itirazının olmadığı görülmüştür.
TTK’nın 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” şeklinde düzenleme altına alınmış olup Kanun’un 710/3 c. 2 hükmüne göre ödeyen kişinin, cirolar arasında düzenli bir silsile bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda olmadığı açıklanmıştır. Kanuni düzenlemeler gereğince çeklerde şeklen yetkili hamil cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmamasına göre belirlenmekte olup bu ilkelere göre kopma yapmayan muntazam bir ciro zincirine göre hamil olduğu anlaşılan kişi o çekin şeklen yetkili hamili sayılmaktadır. Somut olaya bakıldığında ise çek üzerindeki ciro silsilesinin muntazam bir ciro zincirine göre devam ettiği görülmüş olup davalı … A..Ş’nin şeklen yetkili hamil olduğu saptanmıştır.
TTK’nın 792. maddesi uyarınca; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü geçerli olmakla ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesinde ise poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği, ileri sürülebilmesi için hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olmasının gerektiği ve alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümlerin de saklı olduğu ifade edilmiştir.
Bu hali ile tüm dosya kapsamında davalının çekleri iktisapta bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve iktisabında kötü niyetli olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, ticari defterlerde davacı ile davalının doğrudan ticari ilişkilerinin olmasının beklenemeyeceği, zira arada başka cirantaların olduğu, tüm bu gerekçeler ışığında; çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalı şirketin yetkili hamil olduğu,çekin davalı tarafa, çeke ilişkin ödeme yasağından önce önce verildiği, davalı tarafın yetkilisi tarafından şirkete verilen senedi ticari ilişki kapsamında alarak defterlerine işlediği ve senedin aynı gün işlem görerek davalı şirketten çıktığı, sonrasında senedin icra dosyasında ödeme yapan keşideci vekiline 30.03.2021 tarihinde teslim edildiği, 07.04.2021 tarihinde keşideci tarafından bankaya ibraz edilerek iptal edildiği, davalının bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve çekin iktisabında kötü niyetli olduğuna dair iddiaları teyit eder mahiyette delil bulunmadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükteki harç tarifesi gereği alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin alınan 512,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 242,27-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır