Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/882 E. 2022/432 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/882 Esas
KARAR NO : 2022/432
DAVA : Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/08/2011
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.10.2009 tarihinde müvekkili şirkete … nolu poliçe ile sigortalı … A.Ş.’ ye ait emtiaların davalıya ait … plakalı araç ile İspanya – Türkiye nakliyesi yapıldığını, sigortalı emtianın sigortalıya hasarlı olarak teslim edildiğini, müvekkili şirketçe yaptırılan ekspertiz sonucunda sigortalıya ait emtiada 33.490,00 TL hasar tespit edilerek sigortalıya 29.12.2009 tarihinde hasar tazminatı ödendiğini, müvekkili ile sigortalı arasındaki mevcut sigorta sözleşmesine konu rizikonun gerçekleştiğini, sigorta menfaatinden yararlanan sigortalıya yapılan ödeme neticesinde müvekkili üzerinde TTK hükümleri uyarınca halefiyet koşullarının gerçekleştiğini, sigortalıya ödediği tazminatı haksız fiil ve zarara sebebiyet verenlerden ve bu zarardan sorumlu olanlardan mevcut kusur oranına göre geri alma hakkına sahip olduğunu, sigorta bedelini ödeyen müvekkilinin hasar nedeni ile meydana gelen zarar sebebiyle tahsili gereken 33.490,00 TL’ nin ödenmesi için davalıya müracaat ettiğini, ancak sonuç alamadığından bahisle fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, 33.490,00 TL’nin ödeme tarihi olan 29.12.2009 tarihinden itibaren işleyen banka reeskont faizi, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısına ödediği meblağı taşımacıya rücu etmesi gerektiğini, derdest davada … Ltd’nin taşıyıcı olmadığını, davacının ileri sürdüğü sübjektif hakka uymakla yükümlü olamayacağını, bu nedenle davanın (pasif) husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, alıcı … Lojistik’in 27.10.2009 tarihinde malları tesellüm ettiği anda taşıyıcı ile beraber malların durumunu kontrol etmediği ve taşıyıcıya herhangi bir ihbarda bulunmadığı için malları sevk mektubunda belirtildiği şekilde teslim aldığını, davacı tarafça CMR’nin 30.maddesi gereği öngörülen hak düşürücü süre içinde müvekkiline herhangi bir ihbarda bulunulmadığından davacının müvekkilinden herhangi bir tazminat talep edemeyeceğini, taşıma işinin birden çok şirket tarafından üstlenildiğini, hasarın hangi taşıyıcı faaliyet sahasında meydana geldiğinin ve taşıyıcı olduğu iddia edilen müvekkilinin iddia edilen zarardan sorumlu olduğunun ispatı gerektiğini, emtianın teslim alındıktan sonra yıkamaya tabi tutulduğunu, ıslak ve hasarlı olarak teslim edildiği iddia edilen malların neden tekrar yıkandığının anlaşılamadığını, zararın artmasına neden olan yıkama nedeniyle zararın başlangıçta ne miktarda olduğunun tespit edilemediğini, malın yükleyicisi firma tarafından gereği gibi ambalajlanmaması sebebiyle ıslanmanın olduğunu, ıslanma nedeniyle müvekkilinin sorumlu olamayacağını, davacının reeskont faizi talep ettiğini, ancak CMR’nin 27.maddesine göre talep edilebilecek faizin taşıyıcıya ödeme talebinin gönderilmesinden itibaren % 5 olduğunu, CMR’ nin 23.maddesi uyarınca taşımacının sorumluluğunun kilogram başına 8,33 özel çekme hakkı (SDR) ile sınırlı olduğunu, her halde CMR 23.maddedeki sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava değerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; CMR hükümlerine tâbi taşıma sırasında hasarlanan emtia nedeniyle yapılan ödemenin rucüen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekilinin 14/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin de yargılama gideri /vekalet ücreti talebinin olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, davacı vekilinin dosyada mübrez vekaletname kapsamında feragata yetkili olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce vâki feragat üzerine HMK’nın 307 vd. maddeleri gereğince davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.069,30 TL harçtan, 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 988,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ile davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı tarafça vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.15/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır