Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/874 E. 2022/343 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/874 Esas
KARAR NO : 2022/343
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 15/06/2016 tarihinde kurulduğunu, davacı müvekkilinin davalı şirketin % 60 hissesine sahip olduğunu ancak şirket yetkilisinin ortağı olan müvekkiline hiçbir zaman bilgi vermemekte ve özellikle bilgi vermekten kaçınmakta olduğunu, özellikle bilgi istediği zamanlarda muhatap olmamakta ve şirket merkezine girişini engellemekte olduğunu, davalı şirketin kuruluşundan bu yana genel kurul yapılmadığını, genel kurul yapılmamasının sonucu olarak müvekkilinin bilgiye ulaşma hakkını kullanamadığını, davalı şirkete 09/12/2021 tarihinde gönderilen ihtarname ile şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasının talep edildiğini, ihtarname 13/12/2021 tarihinde tebliğ olmasına rağmen olumlu veyahut olumsuz bir cevap verilmediğini, bu sebeple olağanüstü genel kurul yapılması içinde izin verilmesini talep etme zarureti doğduğunu beyanla davalı şirketin genel kurul toplantılarını yapmaması, yapmamakta direnmesi ve son olarak genel kurul yapılmasına ilişkin ihtarnameye cevap verilmemesi sebebi ile TTK’nın 412. maddesi uyarınca davalı şirketin olağanüstü genel kurula çağrılmasına, resen kayyum atanarak gerekli davetlerin yaptırılmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 15/06/2016 tarihinde tüzel kişiliğini kazandığını, şirket paylarının %60’ının davacıya, %40’ının ise … …’a ait olduğunu, şirket müdürünün 09/06/2026 tarihine kadar … … olduğunu, TTK’nın 411. maddesi uyarınca azınlık tarafından ortaklar kurulunun toplantıya çağrılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerektiğini, ortaklar kurulu yapılmasını gerektirici sebeplerin ve ortaklar kurulu gündeminin belirtilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete ve müvekkili şirket müdürü … …’a çektiği 08/12/2021 tarihli ihtarnamede belirtilen şartların hiçbirinin yer almadığını, zira usule aykırı şekilde tanzim edilen ihtarnamede sadece şirket müdürünün genel kurul düzenlemediği, yedi gün içerisinde genel kurul yapılması için davet gönderilmesi gerektiği, aksi halde TTK madde 410/2 uyarınca dava açılacağı ihtaratına yer verildiğini, böyle olunca müvekkili şirket yönetiminin ihtarnameye karşı tabii olarak herhangi bir reaksiyon vermediğini, nitekim ihtarname ve fiiliyatta olağanüstü ortaklar kurulu yapılmasını zorunlu kılacak ne bir hal ne de bir gündem olduğunu, bu şekliyle huzurdaki davanın TTK madde 411 ve 412’de yer alan özel dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı açmak için aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının müvekkili şirketin %60 payını elinde tuttuğunu, buna karşın dayandığı hakkın bir azınlık pay sahiplerine tanınmış bir hak olduğunu, bu hakkın azınlığı çoğunluk karşısında korumak amacıyla azınlığa tanındığını, davacının ise çoğunluk olduğunu ve söz konusu korumadan yararlanamayacağını, bu nedenle de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aktif dava ehliyeti olmayan tarafça dava şartlarını haiz olmayan huzurdaki davanın kötü niyetle ve müvekkili şirket faaliyetlerine zarar vermek kastı ile açıldığının izahtan vareste olduğunu, kötü niyetli dava açılmasının sonucu olarak HMK madde 329’da yer alan müeyyidenin uygulanmasını talep ettiklerini beyanla davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, HMK madde 329 uyarınca müvekkili şirketin vekili olarak tarafınca kararlaştırdığı sözleşmesel vekâlet ücretinin tamamının davacıdan alınarak taraflarına verilmesine, kötü niyetle ve haksız şekilde dava açan davacının HMK madde 329 uyarınca azami tutar olan 5.000 TL üzerinden disiplin para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 617/3. maddesinin atfı ile 410, 411 ve 412. maddesi uyarınca limited şirket genel kurulunu toplantıya çağrıya izin verilmesi talebine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 617. maddesi hükmü uyarınca; limited şirket genel kurulu müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. 410/2. maddesi hükmü uyarınca; yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. 411. maddesi hükmü uyarınca; sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. 412. maddesi hükmü uyarınca; pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar.
Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası ile taraf delillerinin açıklanan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilmesi neticesinde; davalı şirketin merkezinin Şişi/İstanbul’da bulunması sebebiyle Mahkememizin yetkili olduğu, şirketi 09/06/2026 tarihine kadar dava dışı pay sahibi … …’ın münferiden temsile yetkili olduğu, davacı tarafından dava açılmadan önce, davalı şirket ile şirket müdürüne 08/12/2021 tarihli Noter ihtarnamesi gönderilmek suretiyle, tebliğden itibaren yedi günlük süre içerisinde genel kurul yapılması için davet gönderilmesinin, aksi halde TTK’nın 410/2 maddesi uyarınca dava açılacağının ihtar edildiği, ihtarnamede yalnızca genel kurulun toplanmadığı belirtilerek, hangi sebeple toplantı yapılmasının talep edildiği ve toplantı gündeminin belirtilmediği, somut davada uygulanabilecek TTK’nın 412. maddesi uyarınca, her ne kadar davalı şirket müdürü tarafından davacının talebine herhangi bir cevap verilmemiş ise de, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede gündem ve toplantı yapılmasını gerektirici sebepler belirtilmediğinden TTK madde 411’de yer alan dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine, davanın usulden reddine karar verilmiş olması karşısında, davacı tarafın davayı açmakta kötü niyetli olduğu hususunda bir değerlendirme yapılmadığından davalı tarafın, davacı hakkında HMK’nın 329. maddesinde yer alan sonuçların uygulanması talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın HMK’nın 329. maddesi uyarınca davacının disiplin cezasına mahkum edilmesi ile özel vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilmesi taleplerinin REDDİNE,
3-Karar ve ilam harcı 80,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır