Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/848 E. 2023/295 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/848 Esas
KARAR NO : 2023/295

DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ithalat-ihracat yapan, Türkiye’de demir- çelik sektörünün öncülerinden sektörde 50 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren bir firma olduğunu ve yıllardır davalı Banka’nın ticari müşterisi bulunduğunu; Eylül 2021 döneminde Rusya’da faaliyet gösteren , dünyanın her yerinde çelik üretimi yapan büyük bir firma olan … isimli firmadan çelik aldığını, alım sürecinde yapılan yazışmalarda 30.09.2021 tarihinde gelen mail ile ödemelerin firmanın yabancı … IBAN hesabına yapılmasının istendiğini, mail gönderen kişi ve gönderen mail atan isim, …firması ile aynı olduğunu (bu mailin dolandırıcılar tarafından atılan mail olduğunu, araya girme yöntemi ile dolandırıcılık işlemini yapan kişiler bu maili atan kişilerdir – mail gönderen adres : … ); müvekkilinin, firmadan gelen bu mail üzerine ithalat bedelini 30.09.2021 tarihinde …bank …. Şubesinde bulunan 1924- USD. TR … hesabından 37.454,80 USD olarak, maillerde belirtilen… nolu … USD hesabına gönderdiğini, sonradan bu hesabın alıcıya değil dolandırıcı firmaya ait olduğunun öğrenildiğini, 07.10.2021 tarihinde … A.Ş.’ye Amerikalı muhabir banka (…) tarafından gönderilen Sswift mesajında “firma ismi ile banka uyuşmuyor, dolandırıcılık tespiti” denildiğini, 07.10.2021 tarihinde, …bank … şube yetkilisi …’in müvekkilini arayarak, gönderilen IBAN’ın dolandırıcı hesap olduğunun – tespit edildiğini, işlemi durdurduklarını, müvekkilinin de talimat göndermesini istediğini, aynı tarihte 07.10.2021 swift işleminin iptali ile paranın iadesi içeren talimat gönderdiklerini; … T.A.Ş. genel müdürlük personeli …’den 07.10.2021 tarihinde telefon görüşmesine istinaden paranın …’daki bankaya gönderilmediği Amerika’da bloke edildiği bilgisi alındığını, fakat daha sonra … Şubesi’nden paranın …’daki banka şubesine gönderildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin talebinin dikkate alınmadığını, bankanın durumu fark etmesine rağmen göz göre göre paranın dolandırıcı hesabına gitmesine sebebiyet verdiğini; müvekkilinin tekrar parayı doğru adrese göndermek zorunda kaldığını 37.454,80 TL zarara uğradığını; müvekkilinin davalı banka ve muhabiri bankaya yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını, dolandırıcıların cezalandırılması için …. Cumhuriyet Başsavcılığı’na … No’lu başvuru yaptıklarını; müvekkilinin , gerekli bankacılık önlemlerini ve tedbirlerini almayan … T.A.Ş.’nin kusuru ile 37.454,80 USD dolandırıldığını, gönderim yapılan IBAN ile alıcı firma bilgileri uyuşmadığı halde paranın alıcı hesaba iade edilmediğini, zamanında gerekli tedbir alınmadığını; müvekkilinin uğradığı 37.454,80-USD karşılığı zarardan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla bu aşamada 1.000 USD karşılığı belirsiz alacak davası açtıklarını; beyanla; ‘internet bankacılığı gerekli işlem güvenliği ve tedbir önlemleri almayan davalı hakkında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000 USD nin, yabancı para cinsinden , yabancı paraya Türk bankalarca uygulanan en yüksek ticari faizi , yargılama giderleri / avukatlık ücreti ile birlikte , davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının dolandırıcılık eylemi ile karşı karşıya kaldığını belirtmesine göre kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın bankaya yöneltilemeyeceğini, harcın eksik yatırıldığını, tamamlatılması gerektiğini, arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartından yoksun olduğuna yönelik usulü itirazlarının olduğunu; davacı tarafından 30.09.2021 tarihinde Banka’ya verilen talimata istinaden hesabından 37.454,80 USD transfer işleminin gerçekleştirildiğini, müvekkili tarafından gerçekleştirilen işlemlerin davacının talimatına uygun olarak yapıldığını, müvekkiline
kusur atfedilemeyeceğini; davacının kendi talimatına göre yapılan işlemlerden doğan kusur ve zararın tamamen davacının üzerinde olduğunu, Banka’nın dava konusu işlemi tesis eden kişilerle bağlantısının olmadığını, davacı zararına zenginleşmediğini, Banka’ya husumet yöneltilemeyeceğini, emsal yargı uygulamasının bu yönde olduğunu; davacının öncelikle zararını, zararın bankanın hukuka aykırı fiili nedeniyle doğduğunu ispat etmesi gerektiğini, bankanın yaptığı işlemlerin davacının talimatı ile bire bir örtüştüğünü, davacının işlemlerin bilgisi dışında yapıldığı iddiasının bulunmadığını, davacının bütün işlemleri bildiğini ve icazet verdiğini; SWIFT (… Derneği) sistemi aracılığıyla gerçekleştirildiğini, Banka’nın SWIFT işlemlerinde hesabın kime ait olduğunu, hesap bilgileri v.s. gibi bilgileri kontrol etme imkanı bulunmadığını, Banka’nın elinde müşteri talimatına göre işlemi gerçekleştirmek dışında imkanı olmadığını (Emsal, YHGK’nun
2017/(19)11-941 Esas, 2021/144 K. Ve 23.02.2021 tarihli kararı); bankanın davacının zarara uğramaması için gayretle çalıştığını,davacı tarafından bankaya ulaşılması akabinde muhabir bankaya bildirimde bulunduğunu, ancak 30.09.2021 tarihinde ödemenin gerçekleştiğini öğrendiğini; davacının tacir olduğunu, basiretli bir iş adamı gibi tüm hukukî ve fiili işlemlerini yaparken, ticari hayatın gerektirdiği tüm tedbirleri almak ve ileride doğması muhtemel zararları öngörmekle yükümlü olduğunu, ticari ilişkisinin olduğu bir başka şirketin mail adresinin hacklenmesi ile kendisine atılan maile göre bir başka hesaba para gönderilmesinin istenmesinin neticelerini araştırmamasının kusurunu ortaya koyduğunu, ortaya çıkan zarardan ağır kusuru nedeniyle sorumlu olduğunu; somut uyuşmazlıkta banka tarafından gerçekleştirilen işlemlerin yasal mevzuat, sözleşme ve bankacılık ilkelerine uygun olduğunu, bunun aksini ispat edecek bir açıklama ya da delil bulunmadığını, davacının özensiz, genel geçer beyanlarını destekleyecek delillere dayanma gereksinimi dahi duymadığını, davacının bankaya karşı dava açmakta kötüniyetli olduğunu; beyanla; ‘Haksız davanın öncelikle usulden, aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; internet bankacılığında gerekli işlem güvenliği ve tedbir önlemlerinin alınmadığı iddiasına dayalı olarak davalı banka aleyhine açılmış maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı bankaya yazı yazılarak yanlar arasındaki Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, davacıya ait hesap ekstresi, davacı tarafından … T.A.Ş. ne verilmiş harcama itiraz formu, harcama itirazına karşı … T.A.Ş tarafından davacıya gönderilen cevabı yazı, lehtar banka ve muhabir banka ile davalı banka arasındaki yazışmalar celp ve tetkik edilmiştir.
Davaya konu 30/09/2021 tarihinde davacı şirketin …bank … Şubesinde bulunan 1924- USD … hesabından 37.454,80 USD olarak alıcı hesap maillerde belirtildiği beyan edilen … nolu … USD IBAN hesabına yapılması istenilen SWIFT işlemine ilişkin davacı tarafından … T.A.Ş.’ye verilmiş harcama itiraz formu/talimatlar, yanlar arasındaki sözleşme, harcama itirazına karşı … T.A.Ş tarafından davacıya gönderilen cevabi yazılar, lehtar banka ve muhabir banka ile davalı banka arasındaki yazışmaların onaylı Türkçe tercümeli evrakları tetkik edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; “…Tarafların sorumlulukları : Uyuşmazlığa konu 30.09.2021 tarihli davacı talimatının, davacı ve ithalat yaptığı…’nın mail hesaplarının hacklenmesi ile yanlış bir alıcı hesabına yönlendirilmesi sonucu oluşan dolandırıcılığa ilişkin zararın kabul edilmesine bağlı, havaleye konu üçlü ilişkide tarafların sorumluluğunun aşağıdaki gibi olacağı değerlendirilmektedir: Amirin (davacının) sorumluluğu : Davacı, kendisi veya müşterisinin hesabı hacklenerek yanlış yönlendirilmiş de olsa (30.09.2021 14:41 Proforma Fatura – Transfer Talimatı rakamları farklı ve mail gönderen adres …), basiretli bir tacir gibi, daha önce de ithalat yaptığını belirttiği yurt dışı satıcının önceki hesabının değiştirilmesi, hesap sahibi ile, en azından bir başka –örneğin telefon- iletişim aracı ile kontrol ederek kesinleştirmeden, bu hesaba havale yapılması talimatı vermesinde hatalıdır; öncelikle davacının kendisi
sorumludur. Amir Bankanın (davalının) sorumluluğu : Amir banka, ithalat müşterisinin peşin ithalat bedeli ödemesi talimatına uygun olarak SWIFT mesajı düzenlemiş olmakla, havalenin gönderilmesinde (önceki ithalat işlemlerine bağlı olarak kontrol yapılabildiği hallerde) sorumluluğu bulunmamaktadır. Davacı, 07.10.2021 tarihinde Muhabir Banka mesajının kendisine iletilmesi ile dolandırıcılığı öğrenir öğrenmez iade talebinde bulunduğunu, Amir Banka’nın yeterli duyarlılıkta hareket etmediğini, bu nedenle sorumlu olduğunu ifade etmekle birlikte, işlemlerin kronolojik süreci, davalı Banka’nın davacının iade talebini Muhabir Banka’ya aynı günü ilettiğini göstermektedir; bu açıdan davalı bankanın sorumluluğu görülememektedir.
Lehdarın Bankasının sorumluluğu : Lehdarın Bankası, … mevzuatının Swift havale ödemelerinde, hesap sahibi ve hesap numarasının eşleşmesini araması gerektiği halinde sorumlu olacağı, aksi durumda ise sorumlu olmayacağı düşünülmekle birlikte, dava da taraf olmayışları nedeniyle değerlendirme yapılması doğru olmayacaktır.
Lehdarın sorumluluğu : Lehdarın Bankası tarafından ödemenin kime, ne zaman yapıldığı ve hesapta bulunup bulunmadığı bildirilmemekle birlikte (07.02.2022 mailde, sadece olayın…Savcılığı’na bildirildiği ve soruşturmanın devam ettiği), dolandırıcılık işlemini gerçekleştirenin zarardan sorumlu olacağı düşünülmekle, ancak dava da taraf olmayışları nedeniyle değerlendirme yapılması doğru olmayacaktır.
IV.6.- Alacağın hesabı :
Davalı Banka’nın Muhabir Banka mesajını Davacı’ya bildirerek, 07.10.2021 tarihli davacı’nın iade talebini Muhabir Banka – Lehdar Banka’ya iletmekten kaynaklanan bir sorumluluğu tespit edilememiş olmakla birlikte, farklı düşünülmesi ve Banka’nın sorumluğunun kabul edilmesi halinde, davacının talebi döviz zararının yabancı para üzerinden en yüksek ticari faizle tazmini içermesi, yabancı para alacağının aynen tazmininde, davalı bankanın davadan önce temerrüde düşürülmemiş olması da gözetilerek, havaleye konu tutarın (37.454,80-USD’nin), kusuru oranında, dava tarihinden itibaren 3095 sK’nun 4.a maddesine göre ‘Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı’ ile birlikte tahsilini talep edebileceği mahkemenizin takdirindedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan ve her bir bilirkişinin kendi uzmanlık alanı ile ilgili açıklamalar çerçevesinde;
1) Davacı’nın 30.09.2021 tarihli peşin ithalat bedeli transferi talimatında (kendisine gelen Proforma Fatura ve Transfer Bilgilerine göre), havale alıcısına ilişkin hesap ve banka bilgilerini yanlış bildirmesine bağlı olarak, davalı Banka’nın bildirilen Banka ve hesap numarasına Muhabir Banka kanalı ile transfer yapmasında kusurunun görülemediği; 2) Ülkemiz iç hukukunda, IBAN ile yapılan ödemelerde EFT-Havale yapılan hesabın numarası ile hesap sahibi (lehdar ile lehdarın hesap numarası) arasında eşleşme/uyum aranmasına karşılık, transferin gönderildiği … mevzuatında bu eşleşmenin aranıp aranmadığının bilinmediği (SWIFT/BIC kanalı ile yapılan uygulamalar da aranması gerektiği düşünülmektedir);
3) Davalı Banka’nın Muhabir Banka tarafından gelen mesajı, Davacı’ya ileterek 07.10.2021 tarihli davacının iade talimatını Muhabir Banka – Lehdar Banka’ya aynı günü iletmekle, bu talebin zamanında iletilmediğine ilişkin bir sorumluluğunun
görülemediği;
4) Lehdarın Bankası ve kimliği meçhul parayı çektiği değerlendirilen Lehdarın, davacının zararlarından sorumlu olacakları düşünülmekle birlikte, bunların davaya taraf olmamaları nedeniyle değerlendirme yapılmasının doğru olmayacağı;
5) Farklı düşünce ile davalı Banka’nın peşin ithalat bedeli transferinde sorumlu olacağının kabulü halinde, Davacı’nın, Davalı’dan, Dava Değeri tutarı, kusuru oranında, dava tarihinden itibaren 3095 sK’nun 4.a maddesine göre ‘Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı’ ile talep edebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava; iban numarası kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen internet bankacılığı işlemleri sırasında ithalat bedelinin alıcının hesabına geçmemesinden kaynaklı zararın tazmini için açılmış maddi tazminat isteminden ibarettir.
Davalı vekili müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğinden ve zamanaşımının dolmasından bahisle, öncelikle husumet ve zamanaşımı nedeni ile aksi halde müvekkili bankanın kusursuzluğu nedeniyle davanın esastan reddini savunmuş ise de yanlar arasında sözleşme ilişkisinin bulunması nedeni ile davalı yanın pasif husumet ehliyetini hâiz olduğu gibi ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 555 ve devamı maddelerinde düzenlenen havale sözleşmesi olması nedeniyle TBK’nın 146.maddesinde yazılı on yıllık zamanaşımına tâbi olduğundan 2021 yılında gerçekleşen ödeme işlemi kapsamında davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı şirketin kendisine gelen mail üzerine ithalat bedelini 30/09/2021 tarihinde davalı bankanın … şubesinde bulunan 1924- USD … hesabından 37.454,80 USD olarak, alacaklı banka hesabına gönderdiği, alıcı hesap maillerde belirtildiği üzere … nolu hesabın … USD hesabı olduğu ancak bu hesabın gerçek alıcı firmaya ait olmadığının öğrenilmesine rağmen işlemin iban numarası üzerinden yapılmış olması ile iadenin gerçekleştirilemediği hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur. Yanlar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça iban numarası ile gerçekleştirilen ve alıcısı hesabına ulaşmayan EFT/havale işleminde bankaya atfı kabil kusur bulunup bulunmadığı ve davalı bankanın tazminat sorumluluğunun bulunup bulunulmayacağı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacılık işlemleri alanında uzman (3 kişilik) bilirkişilerden oluşan heyet marifeti ile düzenlenen raporda davalı bankanın, davacı şirketin IBAN’ı doğru girerek yaptığı havale işlemi sırasında IBAN’ın ait olduğu kimse ile havale amirinin belirttiği kimsenin aynı kişi olup olmadığını görme ve denetleme imkânının olmadığı, bu iki bilginin birbiriyle uyumlu olup olmadığını ancak lehdar bankanın görebileceği, paranın gönderildiği …’daki banka hesabının gerçekten ithalatçı şirkete ait olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, … hukukunda para transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırma yükümlülüğünü öngören bir kanun hükmünün bulunup bulunmadığının belirsiz kaldığı, davalı bankanın muhabir banka tarafından gelen mesajı, davacıya ileterek
07/10/2021 tarihli davacının iade talimatını muhabir banka – lehdar bankaya aynı gün iletmekle, bu talebin zamanında iletilmediğine ilişkin bir sorumluluğunun görülemediği ifade edilmiştir. Anılı raporun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, gerekçeli olduğu görülmekle hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı yanın şikayetine konu soruşturma dosyası derdest ise de dosya içeriğindeki evraklar ve şüpheli tarafın davalı banka ile ilgisinin bulunmaması nedeni ile neticesinin yargılamaya katkı sağlamayacağı saptanmıştır. Her ne kadar davacı vekili rapora itirazlarını ileri sürmüş ise de yeniden rapor alınmasına yönelik talep bulunmadığı gibi itirazların hukuki ve teknik mahiyeti kapsamında yeniden inceleme yapılmasının da usul ekonomisi ilkesi ışığında yargılamaya katkı sağlamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu tespitler ışığında ve varılan hukuksal olgu gereğince davalı bankanın IBAN’ın ait olduğu kimse ile havale amirinin belirttiği kimsenin aynı kişi olup olmadığını görme ve denetleme imkanı ve yetkisi olmadığından bu iki bilginin birbiriyle uyumlu olup olmadığını ancak lehdar bankanın görebileceği, ancak lehdar banka Türkiye’de yerleşik olmayıp yurtdışında yerleşik olmakla farklı kanunlara ve kurallara sahip olduğu, davalı bankanın muhabir banka tarafından gelen mesajı, davacıya ileterek 07/10/2021 tarihli davacının iade talimatını muhabir banka – lehdar bankaya aynı
gün iletmekle, bu talebin zamanında iletilmediğine ilişkin bir sorumluluğunun görülemediği dolayısıyla davalı bankanın dava konusu transferin gerçekleştirilmesi aşamasında kusurlu bir eylem ve işleminin bulunmadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 213,47 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 33,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6-Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır