Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/843 E. 2023/679 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/160 Esas
KARAR NO : 2023/546
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …, … Plakalı Çekici ile … Plakalı Dorse’nin maliki olup aracı ile nakliye işleri ile uğraştığını, 03.11.2017 tarihinde E-80 Karayolunda Edime istikametinden İstanbul istikametine doğru , müvekkilin sevk ve idarcsindeki … Plakalı Dorse ve … Plakalı Çekici ile müvekkil yolda seyir halinde iken; arkadan gelen davalı … … sevk ve idaresindeki … Plakalı çekiciye takılı … Plakalı dörseli tır, müvekkilin aracına arkadan çarpmış, neticede müvekkilin … Plakalı dorsesi ve şiddetli çarpma nedeniyle müvekkilin … plakalı çekicisi sağdaki bariyerlere çartfmış ve ciddi anlamda zarar gördüğünü, söz konusu trafik kazası ile ilgili trafik polisi tarafından kaza tespit tutanağı düzenlenmiş ve neticede müvekkilin aracına arkadan çarpan davalı … …’ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı müvekkil, kusurlu olan aracın gerek ruhsat sahibi ve şoförü gerekse de sigorta şirketi ile şifahen görüşmüş, meydana gelen zararın giderilmesi müvekkil tarafından talep edildiğini, sigorta şirketi ve diğer davalılar tarafından, müvekkil sürekli oyalanmış ve çalışamadığı için daha da mağdur olduğunu, aracı ile yük taşıyan ve evine ekmek götüren müvekkil, meydana gelen trafik kazası neticesi oluşan zararlar nedeniyle söz konusu aracı kullanılamaz bir hale gelmiş perişan olmuş ve neticede müvekkilimizin ciddi anlamda bir zararı ortaya çıktığını, olayın meydana geldiği günden , aracın onarıldığı güne kadar yaklaşık 35 gün boyunca , müvekkil aracını kullanamamış ve günlük kazanç kaybına uğradığını, söz konusu aracın müvekkilin yeniden kullanma zorunluluğu bulunduğundan ve tamir edilmesi gerektiğinden, ortaya çıkan zarar ve ziyanın mahalde araç üzerinde keşif yapılarak, araçta oluşan zararın giderilmesi ve tamiri için yapılacak masrafın ne kadar olduğunun ve araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… d.iş sayılı dosyası ile /konusunda uzman bilirkişi maarifetiyle tespit yapılmış ve neticede, müvekkilin aracında oluşan hasarın onarım bedeli olarak 2l.841,8TL. olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Daha sonra davacı müvekkil kendi imkanları ile aracının tamir ve onarımını ilgili servislerde yaptırmıştır. ilgili servislerden fatura almış ve söz konusu faturaların ödemelerini yaptığını, yapılan tespit neticesinde, davacı müvekkil tarafından davalı sigorta şirketine gönderilen ihtarname ile, davalı sigorta şirketi davacı müvekkile 15.747 TL kısmi ödeme yapmış , ancak diğer tazminat taleplerini müvekkile ödemediğini, söz konusu kaza nedeniyle, davacı müvekkilin aracı 35 gün boyunca hiç bir şekilde çalışamamış ve davacı müvekkil kazanç kaybına uğramadığını, davacı müvekkilin 35 günlük kazancı tahmini olarak 35.000tl civarındadır. söz konusu kazanç kaybı miktarının tam miktarı, müvekkilin önceki aylardaki kazancı ile banka hesap hareketleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, davacı müvekkilin halkbankası … şubesinde bulunan hesapları incelendiğinde söz konusu kazanç kaybı hesaplanabileceğini, nitekim nakliye ücretleri bu hesaba yatırıldığını, söz konusu kazanç kaybının tüm davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… d.iş sayılı dosyası ile , araç onarım bedeli 21.841,8 tl olarak tespit edilmiş olup, dayalı sigorta şirketi davacı müvekkile 15.747 tl ödeme yaptığından , kalan 6.094TL’nin ve iş bu dosya ile yapılan 744,73TL, yargılama giderlerinin de davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini, bakiye kalan araç onarım bedeli olan 6094 TL’nin, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, şimdilik 1000 tl kazanç kaybının, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı müvyekkile verilmesine, şimdilik 1000 tl araç değer kaybının , dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, dosyası ile yapılan yargılama giderleri olan 744,73 TL’nin dava tarihinden itiraren yasal faiziyle birlikte, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 31.12.2016/2017 tarihli … no.lu Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, şirket tarafından sigortalanan … plakalı araç kaza tarihinde 165.000 km’de olup değer kaybı hesaplanması mümkün olmadığını, değer kaybı hesaplama kriterlerinde ve yerleşik Yargıtay kararlarında da mevcut olduğu üzere kilometresi 150.000 km’nin üzerinde olan araçlarda teknik olarak değer kaybı hesaplaması yapılması mümkün olmadığını, dava konusu kazaya karışan diğer … plakalı aracın dava konusu kaza tarihi olan 03.11.2017 tarihinden daha önce geçirdiği bir kaza sebebiyle değer kaybına uğrayıp uğramadığının araştırılmasını, Davacı tarafın uğradığı maddi hasar müvekkil şirketçe karşılandığını, davacı yana 15.747 TL maddi hasar ödendiğini, yapılan ödeme gereği, müvekkil şirketin sorumluluğu kalmadığını, davacı yanın haksız ve mesnetsiz taleplerinin reddi gerekmektedir. Hasar dosyasında mevcut eksper raporunda davacıya ait aracın uğradığı zarar belirlenmiş, zarar müvekkil şirket tarafından tazmin edildiğini, müvekkil şirketin dava konusu kaza sebebiyle bir sorumluluğu kalmadığından davanın reddine karar verilmesini , değer kaybı hesabında, yüksek yargı ve ekspertiz uzmanlarınca kabul edilen formüller şu şekilde olduğunu, : Baz Değer Kaybı = Aracın Rayiç Değeri x %10 Total Değer Kaybı = Baz Değer Kaybı x Hasar Boyutu Katsayısı x Araç Kullanılmışlık Düzeyi ( Km ) Katsayısı olarak hesaplandığını, değer kaybının hesaplanmasında yalnızca rayiç değer değil; hasarın hangi parçada ne düzeyde olduğu; aracın kilometresi gibi hususların dikkate alındığı formüller söz konusu olduğunu, tazmini gereken zarar, varsayımsal olarak değil; somut formül ve veriler dikkate alınarak hesaplanmasının gerektiğini, sigorta poliçesinin teminat altına aldığı zararlar, trafik kazası sonucunda araç üzerinde meydana gelen doğrudan zararlar olduğunu, kaza sonucu aracın onarımı süresince kullanılamamasından kaynaklanan veya işbu işlerle meşguliyetten dolayı mesaiden mahrum kalınan sürede uğranılan “Kullanım Kaybı”, “Ürün- Verim Kaybı” veya “Kazanç Kaybı” dolaylı zarar olarak kabul edildiğini, Yargıtay 11. HD. 10.10.2005 tarih ve 2004/12090 E. 2005/9537 K. Sayılı kararı ile de Kazanç Kaybı’nın poliçe teminatı içerisinde değerlendirilemeyeceğini açık bir şekilde belirttiğini, “Dava, davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve gelir kaybı kalemlerinden oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesine göre, sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucunda 3. Şahsın aracında meydana gelen gerçek zararların dışında, aracın, kaza yapması sonucu, çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybı sigorta poliçesiyle güvence altına alınan zararlardan olmadığını, Yargıtay içtihadı uyarınca “Kazanç Kaybı” poliçe teminatına dahil olmadığından, müvekkil şirketin ilgili zararlardan sorumluluğu bulunmadığını, Davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlar. Zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğini, değer kaybına uğradığı iddia edilen … plakalı araçta teknik olarak değer kaybı hesabı yapılamadığından davanın reddine karar verilmesini, iddia edilen kusura ve hasara ilişkin itirazlarımızı sunar; kusur konusunda Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, davacı yanın maddi hasarı karşılandığından ve değer kaybı talebinde bulunamayacağından davanın reddine, dava açılmasına müvekkil şirketçe sebebiyet verilmemiş olduğundan yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep etmiş ve savunmuştur.
CEVAP:
Davalı … … A.ş. şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirkete ait aracın karıştığı bir kaza ile ilgili olarak değer kaybı, araç onarım bedeli, kazanç kaybı ve delil tespiti masrafı talepli olarak huzurdaki dava ikame edildiğini, davanın müvekkil şirket yönünden usul ve esastan reddi gerektiğini, davacının iddia ve beyanlarını kabul manasına gelmemekle birlikte süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı def’i’nde bulundukları, yokluğumuzda yapılan ve tarafımıza hiçbir belgesi tebliğ edilmemiş delil tespiti davasına dayanılarak huzurdaki davanın açıldığını, davaya ve taleplere bu yönüyle itiraz ettiklerini, dava konusu olayın gerçekleşmesinde müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, Türk Borçlar Kanunu m. 66’da işverenin çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken ve gözetim ve denetimde bulunurken zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat etmesi halinde zarardan sorumlu olmayacağı açıkça belirtildiğini, müvekkil şirket gerek personel seçerken gerekse de çalıştırırken kanundan kaynaklanan her türlü yükümlülüğünü yerine getirdiğini, dava konusu kazayı gerçekleştiren personel uzun yıllara dayanan tecrübeye sahip bir şoför olup; kullanmakta olduğu aracı kullanması için gerekli olan tüm yeterlilik belgelerine sahip olduğunu, müvekkil tarafından verilmesi gereken eğitimleri de tamamladığını, müvekkil şirkete ait araçlar, kullananların gerek KTK hükümlerine gerekse de … hükümlerine uygun olarak kullanıldığının denetlenmesi amacıyla online araç takip sistemi ile sürekli olarak gözetim altında tutulduğunu, kazaya karışan araç, diğer davalı şirket tarafından sigortalandığını, davacı yan, sigorta şirketinin zararı tahsil ettiğini, bunun yanı sıra mezkur aracın kasko poliçesi de mevcut olduğunu, kasko poliçesi uyarınca davanın kasko sigortacısına ihbarını talep ettiklerini, kazaya karışan aracın sürücüsünü seçmekte azami özeni gösteren, aracın ZMMS sigortası haricinde kasko poliçesi de yaptırmış olan müvekkil şirketin mezkur kaza bakımından sorumlu tutulmasının yasal dayanağı olmadığını beyanla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın kasko sigortacısına ihbarına, aksi halde kusur tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesine, davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
CEVAP:
Davalı … … cevap dilekçesinde; davacı davasını Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğinden bahisle asliye ticaret mahkemesine açmış ise de iş bu dava ticari dava niteliğinde olmayıp asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiğinden nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini talep ettikleri, ( Yargıtay 17. Hukuk dairesi 30/12/2012 tarih, 2012/9255 E-2012/15203 K sayılı ilamı) 2- Öncelikle 2918 sayılı KTK’nın 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, ihtiyari ve zorunlu sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde hem bu kanun hemde HMK m. 6. Maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahi mahkemesinde açılması gerektiği, davacının bu kurala riayet etmediği dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmesini talep ettikleri, davacı dava dilekçesinde maddi zararlarının araç değer kaybı , sigorta şirketi tarafından karşılanmayan 6.094,00 TL. onarım bedeli, ve 35 günlük kazanç kaybı olarak 35.000,00 TL asgari 41.094,00 TL olduğunu beyan etmiş ancak harca esas değer olarak 8.838.00 TL üzerinden harcını yatırmıştır. Davacı tarafından somut zararı asgari olarak 41.094.00 TL olarak bildirilmesine rağmen eksik harç yatırılarak dava açma yoluna gidildiği ortadadır. Davacıya 41.094,00 TL harca esas değer üzerinden hesaplanmak sureti ile eksik harcı tamamlatmak üzere kesin süre verilmesini, kesin süre içerisinde eksik harç tamamlanmaz ise davanın usulden reddedilmesini talep ettikleri, davacı dilekçesinde aracını 35 gün kullanamadığını günlük kaybının 1.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini, davacı tarafından yapılan işin niteliği dikkate alındığında beyan edilen miktarın afaki olduğu ortadadır. Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin banka hesabına yatırılan para miktarını esas alarak 35 gün karşılığı zararının en az 35.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir. İnsan hayatının vazgeçilmezi olan banka hesapları birden fazla amaç için kullanılmakta olup davacının hesap hareketlerinden aylık kazancının ne olduğu konusunda sağlıklı bilgi elde edilemeyeceği kanaatindeyiz. Davacının ticari defterleri ve vergi beyannameleri esas alınarak önceki yılların aynı aylara ilişkin kayıtlarının ilgili yerlerden celp edilmesini talep ettikleri, araç değer kaybı hasar gören aracın durumunu niteleyen bir kavram olmakla birlikte değer kaybı hesaplanırken aracın üretim yılı, hasar geçmişi ve niteliği, kilometresi, marka ve modeli, trafiğe çıkış tarihi ve piyasa değeri esas alınmasını, araçta önceden değişen veya boyalı parçaların olması, aracın kazalı olması ikinci el piyasa değerini etkileyeceği gibi kaza tarihindeki ikinci el piyasa fiyatlarının dikkate alınması gerektiğini, davacı dilekçesinde sigorta şirketinin onarım bedeli olarak bakiye 6.094 lirayı kendisine ödemediğini iddia etmiştir. Bu iddiasını da … Sulh Hukuk mahkemesi’nin 2017/… değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespite dayandırmakta ve bu dosyada yapılan yargılama giderlerini de talep ettiğini, öncelikli olarak delil tespitinin yapılması için hukuki yararın varlığının bulunmasını, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı durumlarda hukuki yarar var kabul edilmesi gerektiğini, davacının aracı maddi bir eşya olup gerekli onarımları yetkili serviste yapıldığı iddia edilmesine, ortada faturalarla ispat edilebilen bir dururum olmasına ve araç üzerinde servis tarafından yapılan tüm onarımların elektronik ortama kaydedilmesine rağmen davacı tarafından delil tespiti yaptırılması ve bu tespit esnasında yapılan giderlerin davalılardan istenmesini, şöyle ki kaza sonrası aracın onarım giderleri servisten alınan faturalar doğrultusunda tespit edilmiş ve sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davacı bu yerleşik kurala da riayet etmeksizin hareket ederek keyfi olarak delil tespiti talebinde bulunduğunu, delil tespiti yapılırken kaza tarihindeki piyasa değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken tespit tarihi esas alınmış olup değişen kurlar ve döviz piyasalarındaki dalgalanmalar dikkate alındığında bu tespitin davalılar lehine haksız sonuç doğurduğu davacıya sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın orantılı ve hakkaniyete uygun olduğunu, davacının onarım bedeli farkı istemesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaza tespit tutanağında tarafıma asli kusur izafe edilmiş ise de kaza tespit tutanağının içeriğini kabul etmediğini, yasal sınırlar içerisinde aracın taşıdığı yük ve tonajın durumunu da dikkate alarak takip mesafesine uygun seyrederken davacının ani fren yapması sonucu kazanın oluştuğu ortadadır. Kazadan sonraki beyanlarımda da belirttiğim gibi davacının aracının arasında bulunan ve olması gereken ışıklandırmaların bulunmadığı, yol çalışması nedeni ile de kazanın olduğu yerde aydınlatmaların yer almadığı , kaza mahallinde tespit edilen fren izlerinden fren tedbirine başvurduğum ve herhangi bir maddenin etkisi altında olmadığım dikkate alındığında karanlık yolda arka ışıklarının bozul veya herhangi bir sebepten çalıştırmaksızın yoluna devam eden davalının da kusurlu olduğu ortadadır. Bu kazada davacı maddi olarak zarar görmüş ancak ben ciddi şekilde yaralanmış bulunmaktayım. Kendim asgari ücretli çalışan olup davacının haksız taleplerini karşılama durumum yoktur. Kaldı ki davacının giderleri işverenim olan … Lojistik ve … sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kazaya karışan araçların her ikisinin de kaskolu oluşu, kasko sigortasının yaptırılış amacının bu gibi durumlarda zararın giderilmesi oluşu dikkate alındığında asgari ücretli canımı tehlikeye atarak çalıştığım gerçeği yanısıra davanın şahsıma yöneltilmiş olması ZMM ve kasko sigortasının yapılış amacı ile örtüşmediğini, davacı dilekçesinde belirtilen değerler üzerinden faiz talep ettiğini, aynı dilekçede somut zararlarının tam olarak tespit edemedikleri hususlarına yer verdiğini, davacının çelişkili dilekçesinden de anlaşılacağı üzere henüz tespit edilemeyen değerler üzerinden faiz talep edilmesi hukuka aykırıdır. Normal bir alacak davasında temerrüt şartları gerçekleştikten sonra faiz işletilmektedir. Burada zararın belirli olmadığı davacının kendi dilikçesi ile bildirildiği halde temerrüt şartları oluşmamasına rağmen faiz talep edildiği anlaşıldığından davacının her türlü faiz talebinin reddi gerektiğini beyanla görevsizlik kararı verilmesi, yetkisizlik kararı verilmesini, davacının eksik yatırdığı harcı tamamlaması için kesin süre verilmesi, harç tamamlatılmaz ise davanın reddine karar verilmesini, davacının ticari defterleri incelenerek önceki yılların ait aynı ayında elde ettiği gelirlerin tespit edilmesi , aracın ortalama tamir süresi ile servisin gecikmesinden kaynaklı tamir sürelerinin de göz önünde bulundurulması, kazanç kaybına ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının araç değer kaybına ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, dava için ve delil tespiti aşamasında yapılan giderlerin davacıya yükletilmesini, davanın kabul edilmesi halinde sigorta şirketi ve işveren şirketin sorumlu olacağı , ağır kusurum bulunmaması nedeni sorumlu tutulamayacağım cihetle herhangi bir mali yükümlülük altında bırakılmamasını, davacının her türlü faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER:
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, … … sigorta şirketinden gelen … poliçe nolu hasar dosyası , …nın 02/06/2021 tarihli müzekkere cevabı, … Müdürlüğünün 05/04/2018 tarihli müzekkere cevabı, hasar işlem dosya örnekleri, … nin 09/04/2018 tarihli ve 16/10/2018 tarihli müzekkere cevapları, … müdürlüğünün 13/09/2019 tarihli müzekkere cevabı, …nin 11/03/2021 tarihli müzekkere cevabı, makine mühendisi … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 25/11/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu, mali müşavir … , makine mühendisi … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 23/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu, mali müşavir … , makine mühendisi … ve sigorta uzmanı …’den alınan 13/10/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporu, makine mühendisi … tan alınan 27/03/2022 tarihli bilirkişi raporu, mali müşavir … , makine mühendisleri … , … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 28/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; 03.11.2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacı tarafın davalılardan araç onarım bedeli, araçta oluşan değer kaybı, aracın kullanılamaması sebebiyle yoksun kalınan kazanç kaybı ve araçta oluşan zararın tespiti için yapılan yargılama giderinden oluşan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 25/01/2021 tarihli dilekçesi ile; dava değeri olan 8.838,73TL’lik (6.094 TL hasar, 1.000TL kazaya karışan, 1.000TL değer kaybı, 744,73TL yargılama gideri olmak üzere) tazminat talebini bilirkişilerce hazırlanan 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşılık ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile kaza nedeni ile … ve … plakalı araçlarda meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının, kaza tarihi ve poliçe başlangıç tarihi de nazara alınarak 01/06/2015 tarihli yeni genel şartlar ekindeki değer kaybı tablosu da nazara alınarak tarafların kusur durumunun tespiti ile talebi mümkün değer kaybı alacağının tespiti ve aracın kullanılamadığı dönem boyunca yoksun kalınan kazanç kaybının tespiti için makine mühendisi … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 25/11/2019 raporlarında özetle; Davalılardan … … A.Ş. ne ait … plakalı aracın sürücüsü kazanın meydana gelmesinde 4 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Davacının aracında bu kaza nedeniyle Dava dilekçesinde 21.841.80 TL hasar bedeli yerine sigorta şirketinin 15.747 TL ödeme yaptığını, kalan 6.094,00 TL talep olunmuştur. Dava dosyasında sigorta şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin ekspertiz raporu yoktur. Bu raporun temin edilip dosyaya konulmasından sonra tespit raporu ile Davacının talebi mukayese edilerek gerçek hasar ve onarım miktarının tespit edilebileceği mütalaa olunmuştur. Piyasada yapılan araştırma ve genel değerlendirmeye göre dorseli bir çekici aracın aylık ortalama NET GELİRİ 8.000 TL seviyesindedir. Buna karşılık davacının 35 gün için 35.000 TL talep etmesine göre olay tarihi itibariyle davacının ticari defterlerinin incelenip aylık kazancının tespit edilebileceği değerlendirilmiş olup ticari defter inceleme hususu Yüce Mahkemenin takdirlerindedir.Araç hasarlarında mekanik (yakıt deposu), elektrik (far) ile plastik aksam hasarı ve buna bağlı olarak bu aksamın yenilenmesi değer kaybına neden olmamaktadır. … çekicinin 2003 model (16 yaşında) olmasına ve hasar durumuna göre tespit bilirkişisinin araçta değer kaybı meydana gelmeyeceği yönündeki kanaatine katılınmıştır.”yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mali müşavir … , makine mühendisi … ve sigorta uzmanı …’den alınan 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; Davalılardan … … AŞ. ne ait … plakalı aracın sürücüsü kazanın meydana gelmesinde » 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Davacının aracında bu kaza nedeniyle Dava dilekçesinde 21.841.80 TL hasar bedeli yerine sigorta şirketinin 15.747 TL ödeme yaptığını, kalan 6.094,00 TL talep olunmuştur. Dava dosyasında sigorta şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin ekspertiz raporu yoktur. Bu raporun temin edilip dosyaya konulmasından sonra tespit raporu ile Davacının talebi mukayese edilerek gerçek hasar ve onarım miktarının tespit edilebileceği mütalaa olunmuştur. Piyasada yapılan araştırma ve genel değerlendirmeye göre dorseli bir çekici aracın aylık ortalama NET GELİRİ 8.000 TL seviyesindedir. Buna karşılık davacının 35 gün için 35.000 TL gelir kaybı talep edilmesine göre olay tarihi itibariyle davacının ticari defterleri incelenmiş olup, davacının ticari defterlerinden araç başına gelir tespiti yapılamamıştır. Heyetin, araç başına aylık 8.000 TL gelir değerlendirmesi esas alınarak davacının 35 günlük (3.11.2017- 06.12.2017) gelir kaybı 9.335,00 TL (8.000 /30 X35-9.335,00) olarak hesap edilmiştir. Araç hasarlarında mekanik (yakıt deposu), elektrik (far) ile plastik aksam hasarı ve buna bağlı olarak bu aksamın yenilenmesi değer kaybına neden olmamaktadır, VOLVO çekicinin 2003 model (16 yaşında) olmasına ve hasar durumuna göre tespit bilirkişisinin araçta değer kaybı meydana gelmeyeceği yönünde” mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili tarafından 25/06/2020 tarihli dilekçe ekinde 5 nolu celse 3 nolu ara kararı uyarınca ödemeye ilişkin belgeler ve ödemeye esas alınan ekspertiz raporunun dosya kapsamına uyap sistemi üzerinden sunulduğu ancak bilirkişi incelemesinde yer verilmediği anlaşılmakla, mali müşavir … , makine mühendisi … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 13/10/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporlarında özetle;Tarafların kusur durumlarının tam olarak tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine, Söz konusu eksikliklerin giderilmesinin akabinde itirazlarımız doğrultusunda kusur durumunun tespiti için yeniden rapor alınmasına, Son tahlile haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen huzurdaki davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.” Denilmiştir. Esnaf Odalarına yazılan müzekkerelere ilişkin dava dosyasına gelen cevap yazılarında davaya ilişkin yeni bir bilgi sunulmamıştır. Dosyaya daha önce sunulmuş olan 25.11.2019 tarihli kök raporda ve 23 07.2020 tarihli raporda, hasar incetemelerinde esas alınan 12.12.2017 tarihli bilirkişi tespit raporu, dava konusu hasara ilişkin harcama faturaları ve dava dosyasında eklenmiş bulunan 02.02.2018 tarihli Oto Mecburi mali Mesuliyet Ekspertiz Raporu karşılaştırmalı olarak incelenerek aşağıdaki sonuca varılmıştır: 12.12.2017 tarihli bilirkişi tespit taporunda esas alınan faturalardaki ayrı ayrı kalemler 02.02.2018 tarihli Oto Mecburi mali Mesuliyet Ekspertiz Raporunda sunulan kalemlerle tamamen uyum içindedir. Ancak yapılan karşılaştırmalı incelemeler söz konusu 12.12.2017 tarihli bilirkişi tespit raporunda KDV dahil fatura tutarlarının KDV hariç olarak değerlendirilerek daha sonra üzerine yeniden KDV eklenmiş olduğu görülmüştür. Söz konusu ekspertiz raporunda onarım için gereken parça fiyatları 8.447,00 TL, işçilikler 7.300,00 TL olmak üzere hasar toplamı KDV hariç 15.747,00 TL olduğu görülmektedir. Bu meblağa 9018 KDV eklenmesi halinde erişilen rakam 18.581,46 TL olup bu KDV dahil tutara yeniden KDV uygulandığında 21.926,12 rakamı bulunmaktadır. Söz konusu tespit raporunda da bu rakam hasar tutarı olarak kabul edilmiştir. Yapılan karşılaştırmalı inceleme gerçek hasar tutarının: KPDV hariç : 15.747,00TL KDV dahil : 18.581,46 TL olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak sigorta şirketinin ödemiş olduğu anlaşılan 15.747 00 TL hasar onarım masrafının KDV hariç tutarı olduğu anlaşılmaktadır. Meblağa KDV eklenmesi halindeki fark: 18.581,46 15.747,00 – 2.834,46 TLdir.
Esnaf Odalarına yazılan müzekkerelere ilişkin dava dosyasına gelen cevap yazılarında davaya ilişkin yen ibir bilgi bulunmadığını, Sigorta şirketinin ödemiş olduğu anlaşılan 15.747,00 TL hasar onarım masrafının KDV hariç tutarı olduğu anlaşılmakta olup meblağa KDV eklenmesi halindeki fark 2.834,46 TL dir. Davacının talep etmiş olduğu kazanç kaybı dolaylı zarar olup dolaylı zararlar trafik sigortası teminatında bulunmamaktadır. Davalılardan … Anonim Sigorta Şirketinin kazanç kaybından sorumluluğu bulunmamakta olup bu zarardan diğer Davalılar sorumludurlar.”yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Makine mühendisi … ‘ tan alınan 27/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait … plaka sayılı araç 2003 model, … marka … çekici ile … plaka sayıı yarı römorktur. … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından hasarlı araç üzerinde inceleme yapılarak verilen tespit raporunda, bariyerlere çarpan çekicinin sağ far, sağ çamurluk, ön tampon, dikiz aynası, öön panjur ile yakıt deposunda hasar meydna geldiği, yarı römorkun elektrik tesisatının koptuğu, stepne lastiği bağlantı yerinin kopmuuş olduğu, arka karosei ve yan karoseri de azilmeler olduğu, çekici ile dorsenin birleşme noktasında pleyt pimlerinin kopmuş olduğu, tampon ve plastik aksamda kopmalar olduğu, kaynak işleri olduğu, süspansiyon körüklerinin yırtılmış olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından veirlen dava dilekçesinde, ağır hasar gren aracın onarımda kaldığı 35 günlk süre içinde çalışamadığından müvekkilinin kazanç kaybına uğradığı, kazanç kaybının günlük 1.000.-TL olmak üzeret oplam 35.000.-TL olduğu ileri sürülmüştür. Bu konuda daha nce veirlen bilirkişi heyeti raporuda, onarımın 35 gün olacağı, ancak benzer çekici araçların aylık net gelirinin 8.000.-TL olacağı, davacı tarafından talep edilen tutarın belirtilen ortalama değerlerin çok üzerinde olması nedeni ile bu hususun tespiti için ticar defterlerin incelenmesini gerektiği, bu hususun takdirinin Mahkemenize ait olduğu belirtilmiştir. Bu defa heyete Mali bilirkişinin de ilavesi ve davacı tarafın defterlerinin incelenmöesi sonucu verilen bilirkişi heyeti EK raporunda, davacıya ait şirketin 2017 yılı içinde 277.503,94 TL satış faturası kestiği, faturalarda araçların plakaları yazılmadığından dava konusu araç ile ilgili fatura bilgisi bilinmediği, toplam iki adet kamyon ve dava kousu çekici ve römork ile ilgili olarak kesilen tüm faturalardan, dava konusu araç için net bir bilgi bulunmadığı, bu durumda aylık 8.000.-TL gelir kabulü ile 3Sgünlük süre ünde davacının toplam net kazanç kaybının yapılan oranlama ile 9.335.-TL olduğu kamaati belirtilmiştir. Bilirkişi Heyeti tarafından verilen I. Ek raporda, kazanç kaybından davalı sigorta şirketinin sorumlu olmayıp davlı araç işleteninin sorumlu olduğu açıklanmıştır. Davalı … A.Ş. vekili tarafından bilirkişi raporunda kazanç kaybına yapılan itirazda, davaya kousu araçta 8.000.-TL gibi oldukça yüksek bir kazançk kaybı tutarının kabul edilemez olduğu, raporda yapılan araştırma ve genel değerlendirmeye göre bu tutarın tespit edilidği yönünde Aaçıklama olmasına rağmen, araştırmaların ve diğer tüm değerlendirmelerin maddi ve hukuki dayanağının açıkça ifade edilmesi gerektiği , somut bilgiler ve belgeler ile bu tespitlerin değerlendirilmesi gerektiği, ek raporda ve dava dosyası içinde bu minvalde her hangi bir belgenin bulunmadığı, farazi şekilde kazanç kaybı yapılmasının kabulünün mümkün olmadığı beyan edilmiştir. Dosya içindeki tüm delil ve tespitler ile davalı vekilinin bilirkişi raporuna yapılan itiraz değerlendirildiğinde, kazaya konu aracın onarım süresi içindeki kazanç kaybının belirlenmesinde, bilinen delillerin değerlendirilerek bazı kabuller ile kazanç kaybının bulunması yoluna gidilmelidir. Bilirkişi raporunda kabul edilen benzer araçların aylık kazancının 8.000.-TL olduğu kabulü konusunda her hangi bir somut delil olmamakla birlikte, önceki raporda davacı tarafın defter kayıtlarının incelenmesi sonucu 2017 yılında kesilen faturalar ile KDV matrahı tespit edilmiştir. Her ne kadar buradaki toplam değer iki kamyon ve dava konusu çekici-dorsenin kazancı ile ilgili ise de, dava konusu çekici-dorse *nin kazancının her bir kamyon kazancının 1,5 katı olduğu makul bir değer olarak kabul edilerek dava konusu aracın kazanç kaybının bulunması yoluna gidilmiştir. Bu durumda dava konusu aracın bir yıllık kullanımında KDV tutarı tespit edilen tutarın 1,5 /3,5 oranındaki değeridir. (burada 1,5 dava kousu araç katsayısı, kamyonların her biri olmak üzere toplam katsayısı 3,5 olarak alınmıştır) Böylece dava konusu aracın bir yıllık brüt kazancı — 277.503 x (1,5/3,5) — 118.929.-TL onarım süresinin 35 gün olduğu tarafımdan da uygun bulunarak bu süre içindeki brüt kazanç; 118.929 x (35/365) — 11.404.-TL olarak bulunmuştur. Aracın yakıt ve diğer masrafları 96 35 oranında olacağından belirtilen süre içindeki toplam net kazanç kaybı: 11.404 x 0,65 – 7.412,60 TL olarak bulunmuştur. Yukarıda belirtilen hususlar neticesinde, Davacının vergi beynnamesinde yer alan kayıtların değerlendirilmesi sonucu, dava konusu aracın onarım süresi olan 35 gün içinde çalışamaması nedeni ile davacının toplam kazanç kaybının 7.412,60 TL olduğu bulunmuştur.” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mali müşavir … , makine mühendisleri … , … ve sigorta uzmanı … ’den alınan 28/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davaya ilişkin kaza ile ilgili davacı tarafın onarım masrafları toplam bedelinin 15.747,00 TL olduğunu, davacının işbu onarım masraflarına ilişkin davalı sigorta şirketinden kdv talep edebilmesi için, davacı tarafından davalı sigorta şirketine davaya konu onarım masrafları toplam bedeli 15.747,00 TL’lık tutara 2.834,46 TL Kdv ekleyerek Genel Toplam tutarı 18.581,46 TL tutarında yansıtma faturası düzenlemiş olması gerektiğini, davaya ilişkin böyle bir faturanın heyetimizce tespit edilmediğini, kdv’ nin bir masraf kalemi olmadığını geçici bir hesap olduğunu, davacı tarafın davalı sigorta şirketine yansıtma faturası düzenlememesi nedeniyle davaya konu araç onarım masrafları nedeniyle ödediği kdv den dolayı herhangi bir kaybının olmayacağını, davacı tarafın davalı sigorta şirketie davaya konu araç onarım masraflarına ilişkin yansıtma faturası düzenlemiş olması halinde ise 2.834,46 TL Kdv alacağı bulunacağı” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde;
Onarım bedeli yönünden; trafik kazalarında kusur konusunda uzman bilirkişi ile hasar ve değer kaybı konusunda uzman makine mühendisi, sigorta alanında uzman bilirkişiden ve mali müşavirden oluşan heyet tarafından tanzim edilen rapordaki, davalı … … …ve Tic. A.Ş. Şti.’nin işleteni olduğu, davalı … …’ın sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan … plaka numaralı aracın sürücüsünün, meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu yönündeki görüşün kazanın meydana gelme şekli ile uyumlu olduğu, raporda belirlenen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı bedelinin aracın markası, modeli ve kaza tarihindeki kilometresi göz önünde bulundurulduğunda onarım bedelinin piyasa şartlarına uygun olduğu görülmüş ve bilirkişi raporlarında belirlendiği şekliyle aşağıda açıklanacağı üzere zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Değer kaybı yönünden; Davaya konu araç için alanında uzman bilirkişiler tarafından usulüne uygun hesaplama metodları kullanılarak hazırlanan raporda değer kaybı tespit edilememiş olup mahkememizce raporlara itibar edilerek davacının bu talep yönünden açtığı davasının reddi gerekmiştir.
Kazanç kaybı yönünden; Davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasarın tamiri için gerekli süre içinde davacının kazanç kaybının hesaplanabilmesi için ticari defterleri mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmiş olup dorseli çekicinin 35 günlük (onarım süresi) kazanç kaybı hesaplanmış ve mahkememizce benimsenen rapor hüküm vermeye elverişli bulunmuş, kazanç kaybı davalı sigorta şirketinin teminatı kapsamında kalmadığından diğer davalılardan aşağıda açıklanacağı üzere zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak tahsiline kara verilmiştir.
Davalı sigorta ve … …. A.Ş vekillerinin zamanaşımı itirazları değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK döneminde kısmi dava olarak açılan davada, davaya konu edilmeyen alacak bölümü için zamanaşımı işlemeye devam etmektedir.TBK’nın 154. maddesi zamanaşımını kesen haller sayılmıştır. Hükme göre, borçlunun borcunu ikrar etmesi, faiz ödemesi, kısmi ifada bulunması, rehin vermesi veya kefil göstermesi, alacaklının dava veya defi yoluyla hakeme veya mahkemeye başvurması, icra takibinde bulunması ve iflas masasına başvurması hallerinde zamanaşımı kesilir. Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre başlar. Aynı Kanun’un 156. maddesi, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemeye başlayacağını, 157/1. maddesine göre de dava ve def’i yolu ile kesilen zamanaşımının dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hakimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacaktır.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 03/11/2017 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davalı tarafça, ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
Davacı tarafça bilirkişi raporu ibrazından sonra 17/04/2023 tarihli dilekçesi ile dava ıslah edilerek, aynı tarihte ıslah harcını yatırılmıştır. Islah dilekçesinin tebliğine karşı, davalı işleten … vekilince cevap dilekçesinde ve ıslah sonrasında, ıslah edilen kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı def’in de bulunulmuştur. Bu durumda, davacının ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek ıslah yoluyla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekmiştir. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazını ileri sürmemiş olduğundan ıslah sonrası ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı ise dikkate alınmamış ve aşağıdaki şekilde bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurmak gerekmiştir.
Dava dilekçesinde onarım bedeli yönünden talep edilen bedel yönünden hüküm kurulması sehven unutulmuş olup, mahkememce HMK 305/A maddesine göre sadece taraf talebi ile hüküm kurulabileceği anlaşıldığından bu eksiklik giderilememiş olup, mevcut haliyle harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda da kabul edilen dava değeri üzerinden değerlendirme yapılmış aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-)Değer kaybı yönünden açılan davanın REDDİNE,
B-)Kazanç kaybı bakımından;
1-1.000,00 TL kazanç kaybı bedelinin, kaza tarihi olan 03/11/2017’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … …A.Ş ve … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-6.412,60 TL davalı … …dan dava tarihi olan 03/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte TAHSİLİNE
3-Davalı … … …A.Ş bakımından ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
C-)Onarım bedeli yönünden açılan davada;
1-2.843,446 TL’nin davalı sigorta şirketinden tespit edilebilen temerrüt tarihi olan 31/12/2018 tarihinden ve davalı … …’dan kaza tarihi olan 03/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı … … …A.Ş aleyhine açılan davanın zamanışımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 700,59 TL karar harcından 138,22 TL peşin harç ve 110 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 248,22 TL’nin mahsubu ile 452,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı … … Sigorta şirketi 78,29 TL, davalı … … …. A.Ş. 27,53 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla)
3-Davacı tarafından yatırılan 138,22 TL peşin ve başvurma harcı 110 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 260,95 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … … Sigorta şirketi 45,16 TL, davalı … … … A.Ş. 15,88 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla)
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.256,05 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … … Sigorta şirketi 2.843,45 TL, davalı … … … A.Ş. 1.000 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla)
5-Davalı … … Sigorta şirketi ile davalı … … … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.172,95 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 4.788,20 TL’nin (tebligat gideri, bilirkişi ücreti v.s. olmak üzere) kabul ret oranına göre hesaplanan 2.989,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … … Sigorta şirketi 828,71 TL, davalı … … … A.Ş. 291,45 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla)
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır