Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/828 E. 2022/75 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/828 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 28.06.2018 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla yanlış ve hızlı manevra nedeniyle müvekkilinin motoruna önden çarpmak suretiyle kaza meydana geldiğini, müvekkilinin sol ayağının bir kaç yerden kırıldığını, müvekkilinin tedavi gördüğünü, muhtemelen bundan sonra sakat olarak yaşamına devam edeceğini, davalının sebebiyet verdiği kaza nedeniyle zarar verdiği müvekkilini hiç aramadığını beyanla 5.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere 25.000 TL tazminatın davalıdan olay tarihinden itibaren kanuni faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazının bulunduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazada asli ve tek sorumlunun davacı olduğunu, müvekkilinin davacının tüm taleplerini arabuluculuk anlaşma belgesi ve aynı tarihli arabuluculuk son tutanağı gereğince ödediğini, davacının manevi tazminat talep etmesinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
… 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin .. Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememizin 2021/450 sayılı esasına kaydedilen dosyada, davalı … yönünden tefrik kararı verilerek bu davalı aleyhine açılan dava mahkememizin yukarıdaki 2021/828 sayılı esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2021/450 esas sayılı dosyasında, davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair karar verilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla, davanın her aşamasında resen nazara alınması gereklidir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Bu kapsamda yapılan incelemede; davalıların sigorta şirketi ve davalı gerçek kişi olarak ayrıştırılması suretiyle verilen tefrik kararı üzerine davalı gerçek kişi aleyhindeki eldeki davanın, TTK’nun 4/1-a maddesi kapsamında sigorta hukukuna ilişkin olmaktan çıktığı, maddi ve manevi tazminat davalarında sigorta şirketi ile diğer davalılar arasındaki dava arkadaşlığına istinaden asliye ticaret mahkemeleri görevli olmakta ise de, sigorta şirketinin başka bir dosyada davalı haline gelmesi ile iş bu dosyanın ticari dava niteliğinin sona erdiği, davalı tarafın sıfatı bakımından huzurdaki davanın bu haliyle 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin a-f bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olması sebebiyle her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan nispi ticari dava niteliğinin de bulunmadığı anlaşılmakla, sigorta şirketi bakımından arabuluculuk dava şartının mevcut olmaması sebebiyle verilen tefrik kararı üzerine geriye kalan davalı gerçek kişi bakımından davanın ticari niteliğinin son bulduğu anlaşıldığından, dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin huzurdaki davada görevli olmadığı, görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; HMK’nın 114/l-(c) ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip her iki mahkeme arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza