Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/816 E. 2023/264 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/816 Esas
KARAR NO : 2023/264
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; 01/05/2006 tarihinde tek taraflı ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü … ‘ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken sola tehlikeli virajlı yol kesimine yaklaşırken yavaşlamadığı, aniden frene basması neticesinde aracın hakimiyetini kaybettiği ve kayarak gidiş istikametine giren yolun solunda bulunan orman yoluna girdiği ve oradan da tekrar duramayarak 15 metrelik uçurumdan aşağı dere yatağına uçması sonucu kaza meydana geldiğini, kaza sonucu yolculardan … ‘ün vefat ettiğini, diğer yolculardan …, … ve sürücü … ‘ün yaralandığını, … hasar dosya no ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ölen … ‘ün mirasçıları davacı müvekkillerine 57.500,00 TL ödeme yapıldığını, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz , avans faizi ve vekalet ücreti ödenmediğini, müvekkillerinin çok ağır mağduriyet yaşadığını beyanla tüm müvekkilleri için ayrı ayrı 500,00 er TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sakatlanma ve ölüm kişi başına 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin müvekkilinin sorumluluğunda bulunmadığını, davacı tarafça yapılan başvuru üzerine 57.500,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm hukuki sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı tarafın ölen kişinin ölmeden önce sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sigorta bedeli ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça ödenen destekten yoksun kalma tazminatının, ayrıca faizinin ve vekalet ücretinin de ödenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle; “.1- Davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın sürücüsü … ’ün %100 (yüzde yüz) oranında asli kusurlu olduğu, – Kazada başka kimseye atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, Davanın konusu davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 57.500,00 TL.nın geç ödeme nedeniyle faiz alacağı olduğundan, sigorta şirketi tarafından poliçe limitinin tamamı ödenmiş bulunduğundan ve buna göre sigorta şirketinin poliçeye göre ölüm halinde sorumluluğu ödeme ile son bulduğundan gereksiz yere destekten yoksun kalma hesabı yapılmadığı,
Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği özere; davacılar tarafından davalı sigorta şirketine 19.11.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğu, başvuru tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüdün 02.12.2019 tarihinde gerçekleştiği, sigorta şirketi tarafından da ödemenin 02.12.2019 tarihinde yapılmış olması nedeniyle geç ödeme ve buna bağlı olarak davacıların faiz alacağının söz konusu olmayacağı,
Sigorta şirketi tarafından ödemenin başvuru üzerine yapılmış olması, ödemeden önce açılmış bir davanın söz konusu olmaması, zorunlu trafik sigorta poliçesinin vekalet ücretin
kapsamaması nedeniyle davalının vekalet ücreti ödeme yükümlülüğünün söz konusu olmadığı, Sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitin tamamını 02.12.2019 tarihinde
ödemiş olması nedeniyle ödeme ile borcun 02.12.2019 tarihinde sona erdiği buna göre de davalının 02.12.2019 ödeme tarihinden sonrası için bir faiz ödeme yükümlülüğünün söz konusu olmadığı ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
01.05.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı … ‘ün vefat ettiği ve bu nedenle davacılara, davalı tarafından 57.500 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığı, davacı tarafça da bunun kabul edildiği gibi ödemenin yetersiz olduğu yönünde bir iddiada da bulunulmadığı, davacı tarafın işbu dava ile almış oldukları ödemenin işlemiş faizini ve vekalet ücretini talep ettiği anlaşılmıştır.
TBK’nın 131. Maddesi” Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.
İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa bu faizler ve ceza koşulu istenebilir….”şeklindedir.
Anılan hüküm uyarınca, davalı sigortanın yapmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi ile borç sona ermiş olup yetersiz bir ödeme iddiası da bulunmadığına ve ikinci fıkrada yer alan istisnalar somut olayda söz konusu olmadığına göre davalı tarafça ödenmesi gereken işlemiş faiz ve başkaca bir tutar kalmamıştır.
Yine davalı taraf yalnızca poliçede belirtilen risklerden ve poliçe tutarında sorumlu olmakla , poliçe kapsamında ayrıca bir vekalet ücreti sorumluluğu da bulunmamaktadır.
Davacı taraf alacağın güncel değerinin hesaplanmasını talep etmiş ise de işbu davanın eksik ödeme alındığına ilişkin olmadığı, kaldı ki mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının poliçe üst limitini ödemiş olduğunun belirlendiği, davacıların bu limiti aşan çok daha fazla bir tutarda zararı tespit edilse dahi sorumlu olduğu üst sınıra kadar ödemeyi yapan davalının artık bir sorumluluğunun kalmayacağı anlaşılmakla davacı talebi yönünde yeniden hesaplama yapılmamıştır.
Açıklanan sebepler, TBK 131, davalının sorumlu olduğu riskler ve sorumluluk üst sınırı ile bu sınıra kadar yaptığı ödeme nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE ,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 179,90 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.500 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.360 TL arabuluculuk ücretinin, davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır