Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/802 E. 2022/230 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/802 Esas
KARAR NO : 2022/230
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyası arasında iken, mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyasının 17/11/2020 tarihinde karara çıktığı anlaşılmakla, mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyası üzerinden 06/12/2021 tarihinde verilen ek karar ile birleşen dosya tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … … Limited Şirketi … plakalı midibüsünün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası ile müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, 27.05.2013 tarihinde sigortalıya ait araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaralanarak 47,2 malul duruma gelen … …’ın tazminat talebi üzerine … rapor alındığını, müvekkili ile … … arasında 41.020,00-TL tazminat ödenmesi konusunda sulh ve ibra protokolü imzalandığını ve 12.04.2017 tarihinde ödemenin yapıldığını; daha sonra yapılan araştırmada olay tarihinde … plakalı aracın trafik sigortacısının davalı olduğu ve tazminattan da davalının sorumlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından hataen ödeme yapıldığını, zira ödemenin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığını, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan taşımaların bu sigorta kapsamında olduğunu, il sınırları içindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olmadığını, Taşımanın … ile … arasında olup 54 kilometre olduğunu, sigorta sözleşmesi yapılmış ise de taşıma yapılan güzergâh 100 kilometre altında olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğunu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 maddesine göre geçersiz bir sözleşme halinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasına başvurulması gerektiğini, bu nedenle davalıya rücu yazısı gönderildiğini, talebin reddi üzerine … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, aralarında bağlantı olduğundan davanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine itirazın kaldırılmasını ve takibin devamına izin verilmesini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yanın usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin ddavalı aleyhine toplam 11.811,59 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalı şirketin yetkilisi marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan Bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımıza tevdi edilen dava dosyasına ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun kaza tarihi olan 27.05.2013’teki yürürlükteki 18. maddesinde, taşımacının yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için kanundan doğan sorumluluğunu sigorta ettirmek zorunda olduğunun ve 19. maddesinde ise meydana gelen zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanacağının düzenlendiği,
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına müracaat edileceğinin öngörüldüğü ve ancak akdedilen poliçe kapsamında karşılanamayan bir zararın söz konusu olmadığı,
Davacı … Sigorta’nın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinde öngörülen 225.000-TL’lik teminat bedeli içinde kalan bir ödeme yapmış olduğu ve bu ödeme nedeniyle, davalı Axa Sigorta’ya başvuramayacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Mahkememizin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişiler … ve … 06/04/2020 tarihli ek raporlarında özetle;
“Nihai takdir Sayın Mahkmeye ait olmak üzere, tarafımıza tevdi edilen dava dosyasına ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası çerçevesinde tazminattan sorumlu olduğu ve rücu hakkı olmadığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacı sigorta şirketinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı … … Limited Şirketi’ne ait … plakalı midibüsün 27/05/2013 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle malul kalan … …’a yapılan tazminat ödemesinin, taşımanın karayolu taşıması olmaması nedeniyle taraflarınca düzenlenen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası poliçesi geçersiz olduğundan bahisle sehven ödendiği, tazminatın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiği gerekçesiyle … plakalı midibüsün trafik sigortacısı davalı sigortadan ödenen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davaya konu tazminat ödemesine neden olan kazanın davacı ve davalı sigorta şirketlerinin sigortalısı … … Limited Şirketi’ne ait … plakalı midibüsün öğrenci taşıması sırasında 27/05/2013 tarihinde meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine istinaden sorumlu olabilmesi için ilgili genel şartların sigortanın konusu başlıklı A.1. maddesi uyarınca taşıma işinin şehirlerarası taşıma olması zorunluluğunun bulunmadığı, nitekim Karayolu Taşıma Kanunu’nun 2/4. maddesindeki düzenlemenin il sınırları içindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan taşımaların düzenlenmesinin valilikler ve belediyelere bırakılmasına ilişkin olduğu, bu suretle yapılacak taşımaların Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığına dair anılı 2/4. maddede açıklık olmadığı, il sınırları içindeki taşımalar ile şehirlerarası 100 km’ye kadar olan taşımaların Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamı dışında olduğu Hazine Müsteşarlığının 2010/8 sayılı genelgesi ile düzenlenmiş olmakla, taşımanın şehirlerarası taşıma olması ve 100 km ve üzeri taşıma olması zorunluğunun davacı yanın iddia ettiği üzere Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası için değil, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası için geçerli olduğu, okul servisi taşıması da ücret mukabilinde yapılan ticari bir taşıma olmakla davacı vekilinin zarar gören yolcunun biletli yolcu olmaması nedeniyle davacı sigortaca düzenlenen poliçe nedeniyle sorumlu olmadıklarına ilişkin iddiasına mahkememizce itibar edilmediği, benzer olaya ilişkin mahkememizce emsal alınan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2019/ … Esas, 2019/ … Karar sayılı 27/09/2019 tarihli emsal ilamındaki:
“Taraflar arasındaki esas uyuşmazlık zararın, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı giderek zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.”
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. (Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20012 E. 2019/394 K.)
İşbu yasal düzenmeler doğrultusunda uyuşmazlık değerlendirildiğinde, taşıma işinin zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında kalabilmesi için ticari nitelikte olmasının yeterli olduğu, taşımanın şehirlerarası olması zorunluluğunun bulunmadığı, kaza tarihindeki kanun, genel şartlar, yönetmelik ve genelgeden oluşan konuya ilişkin mevzuat hükümlerinde öğrenci servis taşımacılığı da dahil olmak üzere ticari nitelikteki şehiriçi yolcu taşımalarının teminat kapsamı dışında kaldığına dair harhangi bir hüküm bulunmadığı, ezcümle, TTK.’nun 3. maddesi uyarınca bütün iş ve işlemleri ticari nitelikte olan dava dışı sigortalı araç işleteninin öğrenci servis taşımacılık işinin, zorunlu taşımacılık sigortası kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.(Ticari nitelikteki şehir içi yolcu taşımacılığının zorunlu taşımacılık sigortası kapsamında olduğuna dair; Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20012 E. 2019/394 K.; aynı daire 2017/937 E. 2017/4660 K.; aynı daire 2016/933E. 2018/11173K sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları)” şeklindeki gerekçeden anlaşıldığı üzere, davacı sigortanın davalı sigortaya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na istinaden rücu edemeyeceği, davacı sigorta şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası nedeniyle zarar görene tazminat ödemekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 142,66 TL’den mahsubu ile artakalan 61,96 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır