Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2022/297 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/798 Esas
KARAR NO : 2022/297
DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu … Turizm Ticaret A.Ş. arasında 23/10/2012, 25/09/2014 ve 10/04/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri’nin akdedildiğini, işbu sözleşmelerin diğer davalılar … Giyim San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … ve … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ayrıca işbu kredilerin teminatı olarak borçlu … A.Ş. ile ticari krediler İçin taşıt rehni sözleşmesi imzalandığını ve mülkiyeti borçluya ait … plakalı araç üzerine müvekkili banka lehine rehin şerhi işlendiğini, ancak davalı borçlular tarafından sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ve bu sebeple davalılara 18/05/2021 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, işbu ihtarnamede, ödenmeyen taksitlerin temerrüt faizi ve ferileriyle birlikte 7 gün içinde ödenmesi gerektiği, aksi taktirde kredi borcunun tamamının muaccel hale geleceği ve borcun tahsili için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin, davalı borçlulara 20/05/2021 ve 21/05/2021 tarihlerinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, ihtarnameye yasal süresi içinde itiraz etmeyen ve ihtarnameye konu gecikmiş borcu da müvekkiline ödemeyerek sözleşmesel yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmeyen asıl borçlu … Ticaret A.Ş.’ye karşı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, yine davalı asıl borçlu ve davalı kefillere karşı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesi gereğince, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlu ve kefillerin, işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiklerini, davalı kefillerin, müteselsil kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan ticari krediden doğan borçlardan sorumlu olduklarını, davalılar tarafından takip konusu alacağın faiz oranına karşı yapılan itirazın delilsiz ve mesnetsiz olduğunu beyanla davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz eden davalılar aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, taraflar arasında yapılmış olan kredi sözleşmesine ilişkin müvekkilleri adına ileri sürdüğü borç miktarının mesnetsiz olduğunu, zira müvekkillerinin davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, bu hususa ilişkin bilirkişi tarafından inceleme yapıldığında da borcun bulunmadığının görüleceğini, ayrıca kredilerde bulunan kefaletlerin geçerli olmadığını, anılı kredi sözleşmelerinde bulunan kefalet hususları incelendiğinde kefaletlerin süresiz olarak düzenlendiğinin görülmekte olduğunu, buna ek olarak kefalet hususunda “… Ltd. Şti.’ye genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan ve kullandırılacak olan tüm kredilerden kaynaklı tüm borçlardan…. ” şeklinde, muğlak olarak tüm borçlardan sorumlu olacağının ifade edilmesinin de kefalet ilişkisini sakatlamış olduğunu, ne kadar uzayacağı belirsiz bir kredi süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığını, bu nedenle anılı kredi sözleşmesi gereğince müvekkillerinin kefaletlerinin kredi akdinin imza tarihinden 1 yıl sonra sona ereceğini, bunlara ek olarak işletilen faiz miktarının da fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden doğduğu iddia edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 4.239.863,81 TL alacağın tahsili amacıyla 02/07/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 05/08/2021, 07/08/2021 ve 08/08/2021 tarihlerinde tebliğ edildiği, davalıların 06/08/2021 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu, davacı tarafından arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 12/11/2021 tarihli son tutanağın düzenlendiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dilekçe aşamasının tamamlanmasının ardından taraflara ön inceleme duruşması davetiyesi gönderilmiş, davalılar vekili 12/04/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine yaptıkları itirazı geri aldıklarını ve davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 21/04/2021 tarihli dilekçesi ile davalılarca icra takip dosyasına yapılan itiraz geri alındığından davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş olup davanın icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, itirazın geri alınması ile birlikte takibin kesinleştiği ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın talebi ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin alınan 51.206,96 TL harçtan mahsubu ile kalan 51.126,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.400 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır