Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/796 E. 2022/717 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/796 Esas
KARAR NO : 2022/717
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu … Turizm’in taraflar arasında imzalanan otogaz bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödememesi üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E.sayılı dosyasıyla borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı/borçlu … ‘in 11.10.2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu, müvekkili …’in dünya enerji ve petrol piyasasının en önemli oyuncularından biri olan … grobunun LPG dağıtım markası altında ülkemizde faaliyet gösterdiğini, müvekkili …’in faaliyetlerini ayni ve nakdi destek sunarak yönlendirdiği bayileri aracılığıyla sürdürdüğünü, müvekkili … ile … Turizm arasında birden çok akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunda münhasıran müvekkilinden satın alınarak LPG ürünlerinin satışı amacıyla 5 yıl süreli Otogaz Bayilik sözleşmesi, Ürün Alım Taahhütnamesi ve Ek Sözleşmelerin imzalandığını, işbu sözleşmeler ile müvekkili … ile … Turizm arasında bayilik ilişkisinin kurulduğunu, Türk Borçlar Kanunu ve sözleşme hükümleri uyarınca müvekkili …’in ürün tedariki borcu altına girerken … Turizm’in ise teslim almış olduğu ürün ve hizmet bedellerini ödeme borcu altına girdiğini, ancak; borçlu … Turizm’in bakiye 10.643,03 TL borcunu ödemediğini, fazlaya, hataya ve sair hususlara ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkili …’in … Turizm’den cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı … Turizm’in itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, … Turizm’in alacağın %20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılması gerektiğini, beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 2016 yılında başlayan ve 2021 yılı 25 Haziranda sona eren 5 yıllık bayilik ve otogaz sözleşmelerinin mevcut olduğunu, bayilik süresince davacı tarafça talep konusu dahi edilmeyen bir çok hususun bayilik sözleşmesinin sonlarıması ve taraflarınca yenilenmemesi sebebi ile aslı astarı olmayan gerekçelerle taraflarına fatura kesildiğini ve taraflarının borçlandırıldığını, 2021 sözleşme bitim tarihi itibari ile davacı tarafça aralarında akdedilen sözleşmeler gereği gerek akaryakıt gerek otogaz alımı ile ilgili tüm bedellerin ödenmesine rağmen davacı tarafın sözleşme sona erdikten sonra yapılan akaryakıt ve otogaz alım bedellerinin dışında demirbaş, asgari alım taahhüdü adı altında sürekli faturaların kesilerek taraflarına gönderilmeye devam edildiğini, taraflarınca bu faturaların iade edilmesine rağmen davacı tarafça sürekli söz konusu olmayan faturalara mahsup yapıldığını ve cari hesapta sürekli kendilerini alacaklı olarak gösterdiklerini beyanla davanın reddine, haksız takip sebebi ile %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; otogaz bayilik sözleşmesinden kaynaklı açık hesap alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki otogaz bayilik sözleşmesi, ihtarname, fatura/irsaliye ve cari hesap ekstrelerinin ibraz edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı icra takip dosyası UYAP üzerinden celp ve tetkik edilmiş olup davacı … A.Ş. tarafından davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine cari hesap alacağı dayanak gösterilerek 10.643,03 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişiler Sedef Şahin ve Burak Işık tarafından hazırlanan raporda; “…Davacı taraf, davalı şirket aleyhine 07.10.2021 tarihinde ….İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı İcra Dosyası ile 10.643,03 TL Asıl Alacak üzerinden toplam 10.643,03 TL tutarında icra takibi başlatmıştır.
Dosya münderecatında; 28 maddeden ibaret taraflarını kaşe ve imzalarının yer aldığı, Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesinin imzalandığı, işbu sözleşmenin 24.06.2016 tarihinde tanzim edildiği, sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren başlamak ve 5 (beş) yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşme süresinin hitamında kendiliğinden sona ereceği şekilde düzenlenerek imzalandığı görülmüştür.
Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (07.10.2021) itibariyle, davacının davalıdan 10.643,03 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (07.10.2021) itibariyle, davalının davacıya borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tarafların yasal defter kayıtları örtüşmemekte olup, taraflar arasında 10.643,03 TL cari hesap farkı bulunmaktadır.
Örtüşmeme nedeni aşağıdaki şekildedir.
Davacının yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davalının yasal defter, kayıtlarında yer almayan;
– 17032020 tarih 12.176,92 TL davalı … … San, Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı firmaya gönderilen EFT
Davalının yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davacının yasal defter kayıtlarında yer almayan;
– Davalının davacıya 25.03.2016 tarih … sıra numaralı 241,17 TL bedelli vade farkı iade faturası
– Davalının davacıya 25.03.2016 tarih … sıra numaralı 89,24 TL bedelli vade farkı iade faturası
– 08.08.2017 tarih 25.000,00 TL davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dava dışı … … A.Ş.’ne gönderilen EFT
– 01.07.2021 tarih 2.510,31 TL bedelli virman
Davacının yasal defter kayıtlarında yer alan 17.03.2020 tarih 12.176,92 TL bedelli dekontta da açıkça görüleceği üzere davalının banka kanalı gönderdiği bedelin davalının yasal kayıtlarında yer almadığı, ancak davacının yasal kayıtlarında yer aldığı tespit edilerek ödemenin banka kanalı ile yapıldığı dikkate alınarak işbu bedel hesaplamaya dahil edilmiştir.
Davalının yasal defter kayıtlarında yer alan 08.08.2017 tarih 25.000,00 TL bedelli dekontta da açıkça görüleceği üzere davalının dava dışı … … A.Ş.’ne banka kanalı gönderdiği bedelin davalının yasal kayıtlarında yer aldığı, ilgili ödemeyi davacı şirketin cari hesabından mahsup ettiği tespit edilerek, davalıların yasal kayıtlarında yer alan ancak davacının yasal kayıtlarında yer almayan işbu bedelin davalı tarafından dava dışı farklı bir şirkete göndermesi nedeni ile hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davalının yasal defter kayıtlarında yer alan 01.07.2021 tarih 2.510,31 TL bedelli virman kaydının davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığı, ilgili virman maddesindeki kaydın dayanak belgesinin mevcut olmadığı, işbu nedenle ispata muhtaç olduğu dikkate alınarak hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davalının yasal defter kayıtlarında yer alan 21.03,2016 tarih 241,17 TL ve 89,24 TL bedelli davalının davacıya düzenlemiş olduğu vade farkı iade faturalarının davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
Davalı savunmasında yer alan; davacı tarafça aralarında akdedilen sözleşmeler gereği gerek akaryakıt gerek otogaz alımı ile ilgili tüm bedellerin ödenmesine rağmen davacı tarafın sözleşme sona erdikten sonra yapılan akaryakıt ve otogaz alım bedellerinin dışında demirbaş, asgari alımı taahhüdü adı altında sürekli faturaların kesilerek taraflarına gönderilmeye devam edildiğini, taraflarınca bu faturaların iade edilmesine rağmen davacı tarafça sürekli söz konusu olmayan faturalara mahsup yapıldığı iddiası hususunda yapılan irdelemede; yukarıda yapılan taraflar arasındaki cari hesap örtüşmeme nedeninin tespiti dışında tarafların yasal defter kayıtlarında mevcut olmayan herhangi bir veriye rastlanılmadığı, ilaveten; davalı tarafın kayıtlarına aldığı faturalara istinaden dosya münderecatında TTK 21 /2 maddesinde; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu İçeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığı ve davalının bu konuda dosyaya mübrez belgelerde itirazının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Takdiri Tamamen Sayın Mahkemeye Ait Olmak Üzere;
Davalı yasal defterlerinde yer alan 21.03.2016 tarih 241,17 TL + 89,24 TL = 330,41 TL tutarındaki davalının davacıya düzenlemiş olduğu vade farkı iade faturaları davacı tarafın yasal defterlerinde yer almamaktadır. Davalı tarafça kaydedilen söz konusu fatura arasındaki fark davalı lehine 10.643,03 TL – 330,41 TL = 10.312,62 TL tutarında davalının davacıya borçlu olduğu hesaplanmış olup, davacı tarafça bu faturalar kabul edildiğinde davacının davalıdan 10.312,62 TL talep edebileceği, aksi halde ise 10.643,03 TL yönünden davacının talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça icra takibinde işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmamıştır.
SONUÇ:
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde; tarafların ticari defterleri, belge, bilgi, takip dosyası, mübrez belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1- Dava konusunun; davacı tarafından yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talebinden ibaret olduğu,
2- Davacı; defterlerini 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2016- 2017-2018-2019-2020-2021 yıllarında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davacının 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılları envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davacının 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
3- Davalı; defterlerini 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M.182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2016- 2017-2018-2019-2020-2021 yıllarında E-Defter sistemine tabi olduğu, E-Defter sisteminde sadece Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davalının 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılları envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. Ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davalının 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
4- Dosya münderecatında; 28 maddeden ibaret tarafların kaşe ve imzalarının yer aldığı, Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmenin 24.06.2016 tarihinde tanzim edildiği, sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren başlamak ve 5 (beş) yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşme süresinin hitamında kendiliğinden sona ereceği şekilde düzenlenerek imzalandığı,
5- Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (07.10.2021) itibariyle, davacının davalıdan 10.643,03 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu,
6- Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (07.10.2021) itibariyle, davalının davacıya borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunmadığı,
7- Davalı savunmasında yer alan; davacı tarafça aralarında akdedilen sözleşmeler gereği gerek akaryakıt gerek otogaz alımı ile ilgili tüm bedellerin ödenmesine rağmen davacı tarafın sözleşme sona erdikten sonra yapılan akaryakıt ve otogaz alım bedellerinin dışında demirbaş, asgari alım taahhüdü adı altında sürekli faturaların kesilerek taraflarına gönderilmeye devam edildiğini, taraflarınca bu faturaların iade edilmesine rağmen davacı tarafça sürekli söz konusu olmayan faturalara mahsup yapıldığı iddiası hususunda yapılan irdelemede; yukarıda yapılan taraflar arasındaki cari hesap örtüşmeme nedeninin tespiti dışında tarafların yasal defter kayıtlarında mevcut olmayan herhangi bir veriye rastlanılmadığı, ilaveten; davalı tarafın kayıtlarına aldığı faturalara istinaden dosya münderecatında TTK 21 /2 maddesinde; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığı ve davalının bu konuda dosyaya mübrez belgelerde itirazının bulunmadığı,
8- Takdiri Tamamen Sayın Mahkemeye Ait Olmak Üzere; Davalı yasal defterlerinde yer alan 21.03.2016 tarih 241,17 TL + 89,24 TL = 330,41 TL tutarındaki davalının davacıya düzenlemiş olduğu vade farkı iade faturaları davacı tarafın yasal defterlerinde yer almadığı, davalı tarafça kaydedilen söz konusu fatura arasındaki fark davalı lehine 10.643,03 TL – 330,41 TL = 10.312,62 TL tutarında davalının davacıya borçlu olduğu hesaplanmış olup, davacı tarafça bu faturalar kabul edildiğinde davacının davalıdan 10.312,62 TL talep edebileceği, aksi halde ise 10.643,03 TL yönünden davacının talebinin yerinde olduğu,
Davacı tarafça icra takibinde işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmamıştır…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada otogaz bayilik sözleşmesi kapsamındaki ticari ilişkinin tarafların kabulünde olduğu ancak ticari ilişkiden kaynaklı açık hesaba dayalı herhangi bir borcun bulunup bulunmadığı hususunda ihtilafın doğduğu görülmüş olup bakiye cari hesap alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği, yanlar arasında ayrıca yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından cari hesap ilişkisinin değil açık hesap ilişkisinin mevcut olduğu saptanmıştır.
Anılı açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yanlar arasında 24/06/2016 tarihli ve 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesinin akdedildiği, davalının bayi olup sözleşme süresi sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği, yanlar arasındaki sözleşmenin 20. maddesi ile davacı akaryakıt şirketi ticari defterlerinin münhasır/ kat’i delil vasfında kabul edildiği, her iki taraf şirketin ticari defterlerinin ibraz edildiği ve mali ve sektör bilirkişiden oluşan heyet marifeti ile incelendiği, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK’nın 222. maddesinde belirtilen usule uygun olarak tutulduğundan tarafların lehine delil teşkil ettikleri, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunduğu gibi tarafların rapora yönelik itirazının bulunmadığı, ek rapor taleplerinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan incelemede; davacının ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle, davalıdan 10.643,03 TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle, davalının davacıya borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu noktada tarafların yasal defter kayıtlarının birbirleri ile örtüşmediği saptanmış olup taraflar arasında 10.643,03 TL hesap farkının bulunduğu görülmüştür. Bu farklılığın davacının yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davalının yasal defter kayıtlarında yer almayan; 17032020 tarih 12.176,92 TL bedelli davalı … … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete gönderilen EFT ile davalının yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davacının yasal defter kayıtlarında yer almayan; davalının 25.03.2016 tarih 6217 sıra numaralı 241,17 TL bedelli vade farkı iade faturası, davalının 25.03.2016 tarih 6218 sıra numaralı 89,24TL bedelli vade farkı iade faturası, 08.08.2017 tarih 25.000,00 TL davalı … … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dava dışı … … A.Ş.’ne gönderilen EFT ve 01.07.2021 tarih 2.510,31 TL bedelli virmandan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacının ticari defter kayıtlarında yer alan 17.03.2020 tarihli 12.176,92-TL bedelli ödeme yönünden, davalının banka kanalı gönderdiği bedelin davalının yasal kayıtlarında yer almamakla birlikte davacının yasal kayıtlarında yer aldığı tespit edilerek ödemenin banka kanalı ile yapıldığı da dikkate alınarak işbu bedelin hesaplamaya dahil edilmesi gerekmiştir. Davalının ticari defter kayıtlarında yer alan 08.08.2017 tarihli, 25.000-TL bedelli ödeme yönünden ise davalının dava dışı … A.Ş.’ne banka kanalı gönderdiği bedeli davacı şirketin cari hesabından mahsup ettiği ancak davacının yasal kayıtlarında yer almayan ve davalı tarafından dava dışı farklı bir şirkete gönderilen ödeme yönünden davacıya atfedilmesine yönelik dayanağa rastlanılmadığından hesaplamaya dahil edilemeyeceği anlaşılmıştır. Ayrıca davalının ticari defter kayıtlarında yer alan 01.07.2021 tarihki, 2.510,31 TL bedelli virman kaydının davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığı, ilgili virman maddesindeki kaydın dayanak belgesinin mevcut olmadığı, işbu nedenle ispata muhtaç olduğu dikkate alınarak hesaplamaya dahil edilmesi mümkün olmamıştır. Davalının yasal defter kayıtlarında yer alan 21.03.2016 tarihli, 241,17 TL ve 89,24 TL bedelli davalının davacıya düzenlemiş olduğu vade farkı iade faturalarının davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığı gibi anılı faturaların davacıya tebliğ edildiğini ve kesinleştiğini gösterir delillerin de mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı savunmasında; davacı tarafça aralarında akdedilen sözleşmeler gereği gerek akaryakıt gerek otogaz alımı ile ilgili tüm bedellerin ödenmesine rağmen davacı tarafın sözleşme sona erdikten sonra yapılan akaryakıt ve otogaz alım bedellerinin dışında demirbaş, asgari alımı taahhüdü adı altında sürekli faturaların kesilerek taraflarına gönderilmeye devam edildiğini, taraflarınca bu faturaların iade edilmesine rağmen davacı tarafça sürekli söz konusu olmayan faturalara mahsup yapıldığı iddiası ileri sürülmüş ise de cari hesap örtüşmeme nedenlerine yönelik olarak yukarıdaki tespitler dışında tarafların ticari defter kayıtlarında mevcut olmayan herhangi bir veriye rastlanılmadığı, davalı tarafın kayıtlarına aldığı faturalara istinaden dosya kapsamında TTK’nın 21/2 maddesi ışığında kanuni süresi içerisinde yapılmış itirazın bulunmadığı, böylece münhasır delil teşkil eden davacı ticari defterindeki kayıtların aksinin davalı tarafça dosya kapsamında ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Kabul edilen hukuksal olgu neticesinde; davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle toplam 10.643,03-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı/ takip borçlusunun vâki itirazının haksız olduğu, alacağın faturalara dayalı olup likit olduğu görülmekle; davanın kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
…. İcra Dairesinin 2021/… E. sayılı takip dosyasına davalı yanın itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmakla alacağın %20’sine tekabül eden 2.128,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 727,03 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 128,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 598,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2.000 TL bilirkişi ücreti ile 35,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.035,50 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7- Davacı tarafça yatırılan 128,54 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere 187,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır