Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2022/268 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/763 Esas
KARAR NO : 2022/246
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2013
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 01/07/2011 tarihinde davalı … İthalat ile hizmet sözleşmesi akdettiğini, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden sonra inşaatta bitmiş 1 adet daire alma konusunda anlaştıklarını, müvekkilin işi yapacağına dair …. Ltd. Şti’ne ait 255.000,00-TL bedelli çek vasfına haiz olmayan üzerinde tarihi bulunmayan çeki … İthalatın yetkilisi olan … ‘a 17/09/2012 tarihinde teslim ettiğini, müvekkilin sözleşme edimini yerine getirdiğini ve verilen çekin iadesinin talep edildiğini ancak bunun yerine getirilmediğini, işin tamamlandığı konusunda … Sulh Hukuk Mahkemesinden 2013/… D.İş sayılı dosyasından tespit yapıldığını, müvekkilin sözleşme edimini tamamlamasına karşın verilen çekin iadesinin yapılmadığı gibi çekle ilgili olarak … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, bu dosya ile ilgili oalrak … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasından çek vasfına haiz olmayan çekin takibe konmasından ötürü şikayet hukuk yoluna başvurduğunu, müvekkili tarafından konu olan çekin … ‘a teminat olarak verildiğini, çekin devamla … Ltd. Şti. Tarafından cirolanarak … Ltd. Şti’ne verildiğini ve bu firmanın işyerinde çalışanı … tarafından bankaya ibraz edildiğini, konu olan çekle müvekkilin borçlu bulunmadığını, bunun belirlenmesi ile konu olan çekin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin davacı tarafından teminat olduğu iddia edildiğini, iddiaların müvekkili ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilin davacı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, 3. Kişi olarak çeki elinde bulundurduğunu, konu olan çek üzerinde teminat olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, konu olan çeki alacaklı olduğu … Tic. Ltd. Şti’den aldığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını iddianın mahkeme tarafından dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş ve daha sonra 04/11/2013 tarihinde vermiş olduğu dilekçesinde, davacıdan alınan konu çekin cirolanarak diğer davalı … nş. Ve Tic. Ltd. Şti’ne verildiğini, menfi tespitle ilgili herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davacı ile müvekkilinin arasında inşaat imalat, projelendirme ve tesisat işçiliği hususunda sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre tarafların edimlerini yerine getirdiklerini, ancak davacının edimlerini eksik ifa ettiğini, sözleşme bedelini ise tam olarak tahsil ettiğini, taraflar arasında herhangi bir teminat anlaşma sözleşmesinin bulunmadığıı, çekin ciro silsilesinin takip ettiğini, çekin teminat olmayacağını, davanın haksız açıldığını reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı … İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti tarafından 08/11/2013 havale tarihli olarak verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin konu olan ekte ikinci ciranta olduğunu, davaya konu çekte teminat olduğuna dair hiçbir ibarenin bulunmadığını, çeki cirolamak suretiyle davalı …’e verdiğini, 01/07/2011 tarihli evrak ile ilgilisinin bulunmadığını, konu olan çeki cira yoluyla teslim aldığını, davanın kendisine yöneltilemeyeceğini, davanın haksız açıldığını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 72. maddesine dayalı çeke yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/ … D.İş sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/ … E. sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı takip dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/… esas, 2015/… karar sayılı dosyası UYAP üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … marifetiyle hazırlanan 02/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…İncelenen davalı … Ltd. Şti’ne ait kayıtlarda davacıya 244.650,00-TL borçlu gözüktüğünü, davacı ile … arasında mevcut sözleşme ediminin davacı tarafından yerine getirildiğinin yaptırılan bilirkişi tespit raporu ile belirlenmiş olduğunu, davacının, davalı …’ya iş yapmasından ötürü bir çek vererek borçlu olamayacağını, verilen dava konusu çekte lehdar olarak şirket yetkilisinin isminin bulunduğunu, davalı … Ltd. Şti’nin diğer davalı … Ltd. Şti ile iş ilişkisinde bulunduğu ve dava konusu çeki mevcut borcuna karşılık … Ltd. Şti’ne verdiğine dair her iki davalı defterlerinde kaydın bulunduğunu, çeki icra takibine konu eden davalı …’ün …. İş Mahkemesin’de vermiş olduğu tanık ifadesinde … Ltd. Şti ile diğer davalı … Ltd. Şti’nin sahiplerinin aynı olduğu ve her iki firmanın muhasebecisi olduğu konusunda beyanda bulunduğunu, davalı … Ltd. Şti. Kayıtlarına göre davacının 244.650,00-TL alacaklı bulunduğunu, dolayısıyla dava konusu yapılan çekle davacının borçlu olmayacağı kanısına varıldığını…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır. Ek bilirkişi raporunda ise özetle; ”…Davalıların itirazlarının teker teker cevaplandırıldığını, kök raporun değişmediğini, davalı … vekilince belirtilen ve çekin kayıtsız şartsız bir ödeme vaadi olduğunu, bundan ötürü TTK’nun 688. Maddesine göre ödenmesi gerektiğini iyi niyetli hamil olduğu konusunda belirtilen hususların mahkemenin takdirinde olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 03/07/2019 tarihli, 2013/… esas, 2019/… karar sayılı; “Davanın kabulü ile, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı takip dosyasına dayanak … İstanbul Şubesi’ne ait , … numaralı davacı şirketin keşideci olduğu 255.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine… ” dair kararının, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/… esas, 2021/… karar sayılı kararı ile; “…Davacı yüklenici vekilince dava dilekçesinde, müvekkili ile davalılardan … .. Ltd. Şti. arasında yapılan 01/07/2011 tarihli sözleşme kapsamında gerekli edimlerin müvekkili tarafından yerine getirilmesine rağmen, bu sözleşme kapsamında teminat amaçlı olarak iş sahibi … …Ltd. Şti. Yetkilisine verilen davaya konu çekin iade edilmediği, cirolanarak davalı … … Ltd. Şti.’ye verildiği ve bu firmanın çalışanı diğer davalı … tarafından bankaya ibraz edildiği, daha sonra ise takibe konulduğu iddiasıyla, bu çekle ilgili olarak müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinin davacı vekiline 18/11/2013 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra iki haftalık cevap süresi içinde sunulan 02/12/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise, menfi tespit talebi ile birlikte davalılar aleyhine dava değerinin %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de talep edilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 141/1 maddesi gereğince, taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Bu nedenle, davacı vekilince cevaba cevap dilekçesiyle talep edilen kötü niyet tazminatının da dava dilekçesinde talep edilmiş gibi mahkemece göz önünde bulundurulması ve taleple ilgili olarak da HMK’nın 297.maddesine uygun bir şekilde değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine göre, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi ve hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemece davacının menfi tespit talebi hakkında hüküm kurulmuş ise de, kötü niyet tazminatı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi HMK’nın 297. maddesine aykırı olmuştur. Dava ve cevaba cevap dilekçesinde belirtilen taleplerin her biri hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, sadece menfi tespit talebi hususunda karar verilmesi hatalı olmuştur…” gerekçeleri ile kaldırılmasına karar verilmekle yargılamaya devam edilmiştir.
Anılı İstinaf kararı neticesinde dosya yeniden tetkik edilmiş olup davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde talep ettiği %40 kötüniyet tazminat istemi ayrıca inceleme konusu yapılmıştır. Bu kapsamda yanlar arasında eser sözleşme ilişkisinin mevcut olup davacının yüklenici/çek keşidecisi, davalıların iş sahibi ve ciranta/hamil oldukları görülmekle huzurdaki davada uyuşmazlığın; … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. sayılı takip dosyasına dayanak … İstanbul Şubesine ait, … numaralı 255.000-TL bedelli çek yönünden davacının menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı, çekin teminat amacı ile verilip verilmediği, davalılar tarafından anlaşmaya aykırı doldurulup doldurulmadığı, davacı yanın kötüniyet tazminatı isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacının anılı çekin keşidecisi olup davacı ile davalı … şirketi arasında 01/07/2011 tarihli sözleşme kapsamında İstanbul ili, … ilçesinde bulunan inşaata ilişkin eser sözleşmesinin akdedildiği, davacının davaya konu çekin bu sözleşme gereğince üstlenilen edimlerin teminatı olarak davalıya verildiğini ve keşide tarihi yer almayan çekin iade edilmesi gerekirken anlaşmaya aykırı doldurulmak sureti ile icra takibine konu edildiğini iddia ettiği, davalıların ise davacının iddialarını inkar ettikleri ve davanın reddini talep ettikleri görülmüştür. Dosyaya celp edilen dava dosyalarının tetkiki ve ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı … şirketine ait ticari defter kayıtlarında anılı şirketin davacı şirkete 244.650-TL borçlu olarak göründüğü, çekin davalı … şirketinden diğer davalı şirket … şirketine verildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, değişik iş dosyası kapsamında davacının eser sözleşmesi gereğince üstlendiği edimlerini ifa etmiş olduğu, davalı …’ün ise …. İş Mahkemesi dosyası kapsamında alınan tanık beyanında davalı şirketlerin yönetimlerinin aynı olduğunu ve her iki şirketin muhasebe işlerinden sorumlu olduğunu ifade ettiği, sicil kayıtlarının da her iki davalı şirket arasındaki yönetimsel organik bağı doğruladığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı şirketlerin ortak ve yetkilileri olan … …, … ve muhasebe görevlisi olan dosyamız davalısı …’ün kesinleşmesi ve neticesi bekletici mesele yapılan …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… esas, 2015/… karar sayılı dosyası kapsamında sanık olarak yargılandıkları ve yargılama sonucunda çek miktarınca alacaklarının bulunmadığı halde çeki ciro ile alıp kullandıkları, bu şekilde suçlarının sabit olduğu tespit edilmekle sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiği ve dosyanın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, bu hali ile davaya konu çekin teminat amacı ile verilmiş olup davacının davalılara borçlu olmamasına rağmen bedelsiz çekin rıza hilafına ciro edildiği, kesinleşen mahkumiyet kararı ve dosya kapsamı ışığında davalı asil ile davalı şirketlerin temsilcilerinin çekin teminat vasfında ve bedelsiz olduğu hususlarında bilgi sahibi olup TTK’nın 632. maddesinin; ”Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur.” düzenlemesi karşısında icra takibinin başlatılmasında haksız ve kötüniyetli olduklarının kabulünün gerekeceği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulü ile davacının … İstanbul Şubesine ait, … numaralı, 255.000-TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların %20 kötüniyet tazminatı (İİK’nın 67/2 maddesindeki tazminat ibaresi 05/07/2012 tarihinde %20 olarak değiştirilmiş olup davaya konu takip tarihi yürürlük tarihinden sonrasına ait olmakla %40 üzerinden hesaplama yapılmasına yer olmadığı anlaşılmıştır.) ile sorumlu tutularak dava değerinin %20’si oranında 51.000,00-TL kötüniyet tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Sayılı takip dosyasına dayanak … /İstanbul Şubesi’ne ait … numaralı 255.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Dava değerinin %20’si oranında 51.000,00-TL kötü niyet tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.419,05 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 4.354,8 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.064,25 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2.002,70 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davanın tam kabul ile sonuçlanması nedeni ile davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 26.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 4.354,80 TL peşin harç ile 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.379,10 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır