Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/770 E. 2022/630 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/770 Esas
KARAR NO : 2022/630
DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.10.2020 tarihinde dava dışı … Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı, dava dışı sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı aracı çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, kaza tespit tutanağında sürücü … …’ın %100 kusurlu görüldüğünün belirtildiğini, davalı … şirketine hasar ihbarında bulunulduğunu, şirketçe hasar dosyasının açıldığını ve 12.980,00 TL ödeme yapıldığını, …nca … plakalı araçta 24.994,58 TL hasar tespiti yapıldığını ve davalı … tarafından 12.977,64 TL ödeme yapıldığından 12.016,94 TL fark bulunduğunun tespit edildiğini, inceleme sonucunda ıslah yapılarak 12.016,94 TL zararın ödenmesinin talep edildiğini, Uyuşmazlık Hakem Kararının başvuruyu kabul ettiğini, KDV dahil 12.016,94 TL bakiye hasar bedeline karar verildiğini, işbu kararın … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalı şirketçe Uyuşmazlık Hakem kararına itiraz edildiğini, İtiraz Hakem Heyetince Sigortacılık Kanununun 30/12-6 maddesi uyarınca belirlenen süreler içinde karar verilmesi mümkün olmadığına kararı verildiğini, bu nedenle arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını beyanla müvekkilinin aracındaki 12.016,94 TL bakiye hasar bedelinin kaza tarihi olan 13.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından açılmış bulunan uyuşmazlığa konu … numaralı hasar dosyasının incelendiğini ve dosya ile ilgili tespitler yapıldığını, müvekkili Axa Sigorta A.Ş. tarafından … plakalı araç için 26.12.2019/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin düzenlendiğini, davacıya ait … plakalı araç ile … plakalı Trafik Sigortalı aracın 13.10.2020 tarihinde karıştıkları bir trafik kazası ile ilgili … plakalı araç sahibi davacı tarafından müvekkil şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu ve … numaralı hasar dosyasının açıldığını, görevlendirilen eksper tarafından yapılan ekspertiz çalışması sonucunda … plakalı araç üzerinde 12.977,64.-TL zarar miktarının belirlendiğini ve bu bedelin 09.11.2020 tarihinde davacıya ödendiğini, müvekkil şirketin 12.977,64.-TL ödemekle sigorta poliçesinden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bunun aksi düşünülse bile kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluğunun 28.022,36 TL olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeniyle ZMSS sorumluluğuna dayalı davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeline ilişkin bakiye maddi tazminat istemine ilişkindir.
Poliçe ve hasar dosyası, araç tescil kaydı/… kayıtları ile … 2020 E… sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
…. İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı icra takip dosyası celp ve tetkik edilmiş olup davacı tarafından davalı aleyhine 12.016,94 TL asıl alacak, 4.080,00 TL vekalet ücreti, 1.395,00 TL yargılama gideri, 5,03 TL geçmiş gün faizi, 1,72 TL geçmiş gün faizi, 160,01 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 17.658,70 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibinin derdest olduğu anlaşılmış ve herhangi bir ödemeye rastlanılmamıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişiler …, tarafından hazırlanan raporda; “…KUSUR MÜTALAASI : Kaza mahalli yerleşim yeri içinde olup, yol bölünmüş, asfalt olup, hava yağışlı, zemin ıslak, vakit gecedir. Dava dosyasında bulunan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında bulunan kaza yeri krokisinden çarpışmanın yolun sol şeridinde meydana gelmiş olduğu görülmektedir. Tutanakta kaza “olay” paragrafında özetlendiği şekilde anlatılmış, kaza sırasında havanın yağışlı ve yolun ıslak olduğu bu nedenle sürücünün frene basmasına rağmen aracın …ak öndeki araca çarpmış olduğu belirtilmiş, kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü … …ın 2918 sayılı KTKnın52/1-b maddesi ile tanımlı hızını şartlara uygun düzeyde tutma kuralını ihlal etmiş olduğu, diğer sürücülerin kazada herhangi bir kural ihlallerinin bulunmadığı görüşü ifade edilmiştir. Diğer araç sürücüleri; … aracın sürücüsü …, davacıya ait … plakalı aracın sürücüsü … plakalı aracın sürücüsü ise … dır.
Dava dosyasında bulunan 09.01.2021 tarihli Uyuşmazlık Başvurusu Bilirkişi Raporunda kaza kusur açısından irdelenmiş ve davalıya sigortalı aracın sürücüsü … …ın 2918 sayılı KTKnın hızın şartlara uygun düzeyde tutulması ile ilgili 52/b maddesini ihlal ve asli kusurları kapsayan 84. Maddesinin d maddesine göre “arkadan çarpma” nedeniyle %100 asli kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer sürücülerin kusurlarının bulunmadığı kanaati ifade edilmiştir.
Heyetimiz yukarıda özetlenmiş olan tutanak ve belgeler çerçevesinde, zeminin ıslak ve kaygan olmasına rağmen fren yaptığında duramayacak bir hızla seyir halinde olduğu anlaşılan sürücü … …ın tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanarak, önündeki trafiği ani yavaşlamasında frenlediğinde …ak önündeki araca çarpıp, önünde buluna üç aracın zincirleme hasar görmelerine neden olması ile 2918 sayılı KTKnın Madde 52de tanımlı “Sürücüler: .. b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, .. zorundadırlar.” Kuralını ihlal etmiş ve önündeki araca arkadan çarpmış olması ile de Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan Madde 84 ile tanımlı “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. d) Arkadan çarpma, ..Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” Gereği %100 oranında asli kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer sürücülere atfedilecek bir kusur bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
HASAR MÜTALAASI :
Dava konusu … plakalı araç … marka, … tipinde, şasi numarası … olup 188.886 kmdedir.
Dava dosyasında bulunan 14.10.2020 tarihli Oto Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporunda aracın ön ve arka kısımlarında oluşan hasarın giderilmesi için değişmesi gereken parçalar; ön tampon, radyatör panjuru, tampon darbe takozu, ön sol çamurluk muhafazası, arka tampon, park sensörü, davlumbaz, sol yan braket, motor kaputu, ön sağ çamurluk muhafazası, cam suyu deposu, travers, radyatör, farlar ve ilgili aksesuar dahil olmak üzere 32 kalem halinde sıralanmış olup parçalar kazanın oluş şekline uymaktadır. Fiyatları eşdeğer parça fiyatlarına uygun olup orijinal parça fiyatlarının altındadır. Raporda parça fiyatları toplam 9.977,64 TL işçilik ve boya ise 3.000,00 TL taktir edilmiş olup, toplam onarım tutarı12.977,64 TL olarak taktir edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan … tarafından davacı adına düzenlendiği anlaşılan04.11.2020 tarih ve … nolu faturaya göre … plakalı aracın parça boya işçilik bedeli KDV dahil 12.977,64 TLdir.
Dava dosyasında bulunan 09.01.2021 tarihli Uyuşmazlık Başvurusu Bilirkişi Raporunda, aracın kaza tarihindeki rayiç değeri 95.000,00 TL olarak taktir edilmiş, aracın uğramış olduğu hasarı gidermek üzere değişmesi gereken parçalar, yukarıda özetlenen 14.10.2020 tarihli Oto Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporunda sıralanan parçalarla tamamen uyumlu olup yine kazanın oluş şekline ve dava dosyasına eklenmiş bulunan fotoğraflara uygundur. Parça fiyatları, kaza tarihine ait liste fiyatlarına uygun olarak listelenmiş olup buna göre 32 kalem parçanın toplam fiyatı 17.901,85 TL ve işçilikler ise toplam 3.280,00 TL olarak günün rayicindedir.
Dolayısıyla parça, işçilik ve KDV dahil hasar onarım tutarı:
17.901,85 + 3.280,00 + KDV = 24.994,58 TLdir.
Söz konusu bilirkişi raporunda davalı …nin hasara karşılık 12.977,64 TL hasar ödemesi yapmış olduğu, araçtaki hasar tutarının 24.994,58 TL olduğu, dolayısıyla gerçek hasar ile ödenen hasar arasında 12.016,94 TL fark bulunduğu belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde davalıdan talep edilen 12.016,94 TL farka, davalının dosyaya sunmuş olduğu 14.12.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, kendi eksperlerinin belirlediği tutarın üzerinde olması nedeniyle itiraz edilmiş ayrıca davacının KDV zararı olmaması nedeniyle KDV zararına da itiraz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E: 2005/5834 K: 2006/5949 T: 22.05.2006 tarihli kararında: “Davalı, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken, davacının gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğundan, hasar bedeli nedeniyle davacının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince ödenmesi gereken KDVyi de davacıya ödemekle yükümlüdür. Bu Kanunu’nun l. maddesine göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının sigortalısının, verilen zararın onarımı için satın alacağı malzeme ve onarım için gerekli işçilik hizmeti de anılan yasa maddesi gereğince katma değer vergisine tabidir. Sigortalıya hitaben düzenlenmiş olan faturada katma değer vergisi de yer almış olup, sigortalının KDVden sorumluluğu ve bunu ödemek zorunluluğu bulunmaktadır.
Davacı sigortalının, faturada yazılı KDVyi ödese dahi muhasebe tekniği bakımından KDV nedeniyle indirim hakkı bulunduğu ve bu nedenle sonradan avantajlı duruma geçeceği sonucuna da varan ekspertiz raporunu benimseyen bilirkişi görüşünün doğru olması ve sigortalının gerçekte avantajlı durumda olması olasılığında dahi Dairemizin yerleşik uygulamasına göre bu husus, gerçek zararı ödemekle yükümlü olan davalı zarar sorumlusunu ilgilendirmemekte olup, bu noktada bir hak iddia etmesi mümkün değildir. Sigortalının KDVyi ödemek zorunda olması halinde, artık, sonradan avantajlı durumunun bulunup bulunmadığının üzerinde durulması gerekmemektedir. Dairemizin 15.12.2001 tarih ve … Karar sayılı ilamı bu yöndedir. Dava, hale-fiyete dayalı bir rücu davası da olmadığından, davacının KDV miktarını önce ödeyip ödemediğinin de araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, hükmedilen meblağa KDV miktarının da eklenmesi gerekirken, bilirkişinin hukuki dayanaklarını göstermeden varsayımlara bağlı olarak bildirdiği görüşe itibar edilerek. KDVsiz meblağa hükmedilmesi, bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtayın bu yöndeki kararlarına istinaden davalı … şirketinin, davacının aracında meydana gelen KDV dahil hasar bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine ulaşılmıştır.
SONUÇ : Takdiri ve hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere yukarıdaki incelemeye göre dava konusu kazada;
1.Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … …ın %100 (yüzde yüz) oranında asli kusurlu olduğu,
2.Kazaya karışan diğer sürücülerin kusurunun bulunmadığı,
3.Davacıya ait … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle ortaya çıkan hasar onarımının KDV dahil 24.994,58 TL tutarında olduğu,
4.Davalının hasara karşılık yapmış olduğu 12.977,64 TL ödeme sonrası kalan bakiye zararın 12.016,94 TL olduğu ve davalı … şirketinin bu bedelden sorumlu olacağı… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; 13/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı hasar bedeline dayalı maddi tazminatın, dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … şirketinden tahsili istemi ileri sürülmüş olup davanın hukuksal zemini kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinin; ”Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükümleri gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olup anılı düzenlemeler kapsamındaki sorumluluğa dayalı olarak bakiye maddi tazminat isteminin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlık yönünden … dosyası celp ve tetkik edilmiş olup …’nun … numaralı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile … plakalı araçta 24.994,58 TL hasar tespitinin yapıldığı, davalı tarafından yapılan 12.977,64 TL ödemenin mahsubu ile 12.016,94 TL fark bulunduğunun tespit edildiği, Sigorta Hakeminin … kararı ile davacı başvurusunun kabulü ile KDV dahil 12.016,94 TL bakiye hasar bedelinin tahsiline karar verildiği, devamında ….İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığı, takip dosyası derdest iken davalı … şirketinin Uyuşmazlık Hakem Kararına itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 2021.İ.3703 2021/İHK6197 sayılı kararı ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12-16 maddesi uyarınca belirlenen süreler içinde karar verilmesi mümkün olmadığından dosyadan el çekilmesine karar verildiği ve huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan incelemede; 09/11/2020 tarihinde davalı … tarafından davacı yana 12.977,64-TL hasar onarım bedeli yönünden maddi tazminat ödemesinin yapıldığı yanlar arasında ihtilafsız olup 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde, bu Kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz yahut fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar/ uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği düzenlenmiş olup anılı sürenin niteliği itibari ile hak düşürücü süre mahiyetinde olduğu, ödeme tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda KTK’nın 111. maddesi çerçevesinde dava tarihinden önceki ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılması ve kusur durumunun tetkik edilmesinin gerektiği saptanmıştır. Bu noktada yapılan incelemede kaza tespit tutanağı ve sigorta tahkim dosyası /hasar dosya tespitleri ile çelişki içermeyen, ayrıntılı, gerekçeli olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan teknik bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler dayanak yapılmıştır. Bu kapsamda varılan kanâat gereğince; kaza mahallinde zeminin ıslak ve kaygan olmasına rağmen fren yaptığında duramayacak hızla seyir halinde olduğu anlaşılan dava dışı sürücü … ‘ın tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanarak, önündeki trafiğin ani yavaşlamasında frenlediğinde …ak önündeki araca çarpıp, önünde bulunan üç aracın zincirleme hasar görmelerine neden olması ile 2918 sayılı KTK’nın 52. maddesinde tanımlı “Sürücüler: b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, .. zorundadırlar.” kuralını ihlal etmesi ve önündeki araca arkadan çarpmış olması ile trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan Kanun’un 84. maddesindeki; “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. d) Arkadan çarpma, ..Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” düzenlemesi gereğince davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde (%100 oranında) asli kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer sürücülere atfedilecek kusurun bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağının, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olması (Emsal: Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/7144 esas, 2014/6492 karar sayılı ilamı) hususları da göz önünde bulundurulmuş olup aksi yönde bir delilin bulunmadığı da anlaşılmakla, somut olayda davacıya atfı kabil herhangi bir kusurun bulunmadığı kanâatine varılması gerekmiştir.
Ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan teknik bilirkişi rapor içerikleri hükme esas alınmaya elverişli bulunmuş olup davacının gerçek zararının tespiti ile 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre, Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tâbi olup davacı yanın zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmetinin de anılan yasa gereğince KDV’ye tâbi olması nedeni ile davacı lehine KDV dahil edilerek hasar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu hali ile davalı … şirketinin dava öncesindeki ödemesinin mahsubu neticesinde tespit edilen 12.016,94-TL hasar bedelini tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti, faiz türü yönünden inceleme yapılmış olup 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun genel şartlarda belirtilen bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, dosya kapsamında anılı şartları taşıyan en erken temerrüt tarihinin ödeme tarihi olan 09/11/2020 olarak tespit edildiği, kazaya neden olan aracın hususi vasıfta olması nedeni ile yasal faize hükmedilmesinin gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
12.016,94 TL maddi tazminatın ( …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı icra takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) 09/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 820,88 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 205,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 615,66 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 354,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.754,40 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6- Davacı tarafça yatırılan 205,22 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 264,52 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır