Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/728 E. 2022/753 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/728 Esas
KARAR NO : 2022/753
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili banka arasında Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesi imzalandığını, aynı zamanda davalının, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye kefaletinden kaynaklanan … numaralı Taksitli Ticari Kredisine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan borcu bulunduğunu, davalı ile akdedilen söz konusu sözleşmelerden doğan mükellefiyete dâhil ödemelerin aksaması üzerine, hesapların kat edilmek suretiyle borçluya yasa gereği gönderilmesi gereken ihtarnamelerin usulune uygun gönderildiğini ve muaccel hale gelen borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından ipoteğin parya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, ancak davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıyı yükletilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … . San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyası ile 10/04/2019 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini, işbu mühletin 03/07/2019 tarihinde 2 ay uzatıldığını ve 03/09/2019 tarihinde kesin mühlet verilmiş olduğundan hangi nedene dayalı olursa olsun takip yapılmasının önlenmesi kararı verildiğini, akabinde işbu davada konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, bu kapsamda karşı tarafın davasının reddinin gerektiğini, müvekkili ile şirket arasında zorunlu hukuki arkadaşlık bulunduğunu, dolayısıyla müvekkili hakkında takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, karşı tarafın ileri sürdüğü faize ilişkin hükümler ve davacı ile müvekkil arasındaki Genel Kredi Sözleşmesindeki kayıtların genel işlem koşulları kapsamında değerlendirilmesi gereken hususlar olduğunu, bu nedenle hukuken geçerli olmadığını, somut uyuşmazlıkta karşı tarafça önceden tek taraflı olarak hazırlanmış, müvekkili ile müzakere edilmeksizin konulan sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığını, ayrıca işbu hükümlerin TBK madde 25 uyarınca da değerlendirilecek olup, bu yönüyle de geçerli olmadığını, müvekkilinin evli olup eşlerinin rızası alınmaksızın yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, genel haciz yolu ile takipte takip talebine alacağın dayanağını oluşturan belgenin aslı veya onaylı örneğinin takip talebine eklenmesi gerekirken karşı tarafça başlatılan takipte ödeme emri ekinde takip talebine dayanak olan belge eklenmediğini, davacı tarafın mükerrer şekilde işlem tesis ettiğini ve sebepsiz zenginleştiğini, zira … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında davacı tarafa ödeme yapılmakta olduğunu, davacı tarafın işbu ödemeleri dikkate almadan işlem tesis ettiğini, bu noktada davacı tarafın kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından dava, cevap dilekçeleri ile tarafların dosyaya sunduğu deliller incelenmiştir.
Mahkememize açılan iş bu dava, davacı bankanın konut finansmanı kredisi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için, yaptığı icra takibine, borçlunun yapmış bulunduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Mahkememiz tarafından celp ile incelenen …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı bankanın davalı … aleyhine konut finansmanı kredisi sözleşmesine dayalı olarak davacı banka vekilinin davalı hakkında yaptığı birden fazla takip başlattığı, başlatılan takiplere yapılan itirazların hükümden kaldırılması için tek itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. Davacı bankanın davalının tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi borcu için toplam 401.289,90-TL talep ettiği ayrıca … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin çektiği ticari nitelikteki Genel Nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesine davalının kefaletinden kaynaklı takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizde açılan iş bu dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davası olması sebebi ile, öncelikle var ise icra dairesinin yetkisi ve mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazların karar bağlanması gerekmektedir. Mahkememiz bu bakımdan davalının icra dairesnin yetkisine yönelik itirazını incelediğinde, İİK 50. mad gereğince yetkili icra dairesi ” Para veya teminat borcu için yapılan takiplerde, yürürlükte bulunan HMK’da yetkiye dair hükümleri uygulanır. Şu kadar ki akdin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir.” Şeklindeki düzenleme gereği takibin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı yasanın ve dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK hükümlerinin yetkili icra dairesinin belirlenmesinde uygulanması gerekir. 1086 sayılı HMK’nın 9. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde, genel yetkili mahkeme ve icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı veya takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Dava konusu dosyaya sunulan deliller icra takibi ve dava dilekçesindeki adres İstanbul/Beylikdüzü ilçesinin davalının yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Bu sebep ile usulune uygun olarak doğmuş yetki sözleşmesinin de bulunmadığı mahkememizce belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalı borçlunun yerleşim yerinin … olduğu, taraflar arasında İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisinin belirlendiğine dair usulune uygun yapılmış bulunan bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmakla İİK 50, 1086 sayılı yasanın 9 ve 6100 Sayılı HMK’nın 6. maddeleri gereğince Büyükçekmece İcra Dairesinin yetkili olduğu tespit edilmekle, davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Sonuç itibariyle itirazın iptali davasının, temel koşulu olan, dava şartı niteliğindeki “Yetkili İcra Dairesinde Usulune Uygun olarak yapılmış İcra takibinin bulunması” koşulunun gerçekleşmediği mahkememizce tespit edilmiş olmakla, İİK.67 ve 50 ve HMK’nın 6, 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davacı tarafından açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usul yönünden reddi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı yanca usulüne uygun yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmadığından, İİK.67 ve 50 ve HMK’nın 6, 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 19.425,05 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcının mahsubu ile fazla yatan 19.263,65 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 4.600,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
5-Davacının HMK 120 maddesi gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır