Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/700 E. 2022/174 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/700 Esas
KARAR NO : 2022/174
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden …lanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden …lanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; 07.12.2019 tarihinde sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın oluşumuna ilişkin trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü … …’ın tam kusurlu olduğunu ve … plakalı araç sürücüsü … ’ın ise herhangi bir kuralı ihlal etmediğinin açıkça belirtildiğini, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. ’ye ait … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin maluliyet oranına göre … Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi – … Araştırma Ve Uygulama Hastanesi’nden alınan Adli Tıp Raporuna göre; müvekkilinin vücut genel çalışma gücünü yüzde 8 oranında kaybettiğini, 18 ay iş görmezlik halinde kaldığını ve 2 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç kaldığının tespit edildiğini, davalıya dava şartı başvurularını gönderdiğini, ancak davalı tarafın başvuruya ilişkin herhangi bir cevap vermediğini beyanla müvekkilinin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararına istinaden şimdilik 500,00-TL’nin , geçici iş göremezlik zararına istinaden şimdilik 500,00-TL maddi tazminat bedelinin ve bakıcı gideri zararı nedeniyle şimdilik 500,00-TL tazminat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Sigortacılık Kanunu gereği müvekkil şirkete başvuru şartının gerçekleşmediğini , davacı tarafından sunulan rapor yönetmeliğinin kaza tarihinde yürürlükte olmaması sebebiyle kabulünün mümkün olmadığını, şikayetin varlığının şikayete bağlı suçlarda olayın araştırılması açısından ön koşul olduğunu, şikayet hakkı kullanılmadığı için savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmişse, davacının şikayet hakkını kullanmayarak olaya ilişkin gerekli bilgilerin elde edilmesinin önüne geçtiğini, şikayet yokluğundan haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik-bakıcı ve tedavi giderleri-yol masrafının sorumluluk kapsamında bulunmadığını, müracaatçının SGK’lı olup olmadığına bakılmaksızın, mevzuata göre SGK tarafından karşılanması gereken giderlerin trafik sigortalarının teminat kapsamına girmediğini, dolayısıyla geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olup, SGK sorumluluğunda bulunduğunu, bu nedenle müracaatçının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, aleyhlerine hüküm kurulması halinde davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malül kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, kaza tarihi ile illiyetli olan tüm hastanelerden gelen evraklarla birlikte muayeneli olarak yetkili kurum olan ATK … İhtisas Dairesinden kaza tarihi gereği ilgili yönetmeliğe göre rapor alınması gerektiğini, davacı sürücünün emniyet kemeri, yeterli sürücü belgesinin varlığı,alkol uyuşturucu madde etkisi araştırılarak varlığı halinde yargıtay kararları gereği %20 den az olmamak kaydı ile indirim yapılması gerektiğini, SGK’nın ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu , müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, ticari / temerrüt/ avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı bedensel zararlar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği saptanan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine işbu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; davacı yanın huzurdaki davada haksız fiil sorumluluğu kapsamında davalı taraftan tazminat isteminde bulunduğu, davalı tarafça yetki ilk itirazında yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüştür.
HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, bu yetki kuralının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de davanın açılabileceği, birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkının davalı tarafa geçeceği açıktır.
2918 sayılı KTK’nın 110/2. Maddesi ”Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklindedir.
Anılı kanuni düzenlemeler ve gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında; haksız fiilin gerçekleştiği yerin, davacının yerleşim yerinin ve poliçenin tanzim yerinin Ankara olduğu, davalı sigorta şirketinin merkez adresinin Üsküdar/İstanbul olduğu, bu nedenle mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK’nın 116/1-a maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında yetkili mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır