Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2021/951 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2021/951
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı dava dilekçesinde özetle; oğlu … ‘in sevk ve idaresinde, kendisinin mülkiyetinde bulunan … plakalı araca davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı aracın … istikametinde seyir halinde iken arkadan çarpması souncunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracının arka kısmının hasarlanarak bir ay serviste kaldığını, davalının aracına diğer davalı … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yapıldığını, kaza gerçekleşene kadar aracın değişen herhangi bir parçası bulunmadığını aracın tamir sürecinde taksi kullanmak zorunda kalındığını beyanla aracında meydana gelen değer kaybı ile aracın tamir süresince kullanılamamasından doğan zararın karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan tahsili ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, davanın öncelikle görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının araçtaki değer kaybı ve mahrumiyet bedeli taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, kazada kusurunun bulunmadığını, aracın tamiri sürecinde yapılan işlemlerin belli olduğunu ve serviste bir ay kalmasına imkan bulunmadığını, araçta değer kaybı meydana geldiği bildirilmiş ise de araca ilişkin tüm tamir masraflarının sigorta şirketi tarafından karşılandığını ve tamir edilmesi neticesinde değer kaybı yaşanmayacağını beyanla davanın öncelikle usulden reddine aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve öncelikle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, huzurdaki dava kapsamında davacının belirsiz alacak davası açmakta hususi yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının her ne kadar ticari faiz talep etmiş ise de takipten önce müvekkili şirketin usulüne uygun bir biçimde temerrüde düşmediğini, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusurun tamamen davacıya ait olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve aracın kullanılamamasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… esas, 2021/… karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği, ZMSS poliçesinden kaynaklı sorumluluk hükümlerine göre açılan davanın mutlak ticari dava niteliğini haiz olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu saptanmıştır.
Huzurdaki dava ticari dava niteliğinde olmakla, somut olaya tatbiki gereken 09/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ”Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin yürürlükte olduğu tespit edilmiştir.
Anılı yasal düzenlemeler ışığında dava dosyanın tetkiki neticesinde; dava konusunun değer kaybı ve araç mahrumiyetine dayalı maddi tazminat istemine yönelik olup konusu bakımından bir miktar paranın ödenmesine ve para alacağına ilişkin olmakla zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna tabi olduğu, dosya kapsamında dava öncesinde arabuluculuk başvurusunun yapıldığını gösterir herhangi bir delil ibraz edilmediği gibi mahkememiz tensip zaptı ara kararı ile 1 haftalık kesin süre ihtarının davacıya tebliğ edilmesine rağmen belge ibraz edilmediği, bu hali ile davanın zorunlu arabuluculuk başvuru yolu tüketilmeden ikame edildiği anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- TTK’nın 5/a, 6325 sayılı Kanun’un 18/a-2, HMK’nın 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 4,90-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmekle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davalı asil …’nun yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır