Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/668 E. 2022/140 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/668 Esas
KARAR NO : 2022/140
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılara ait “ … Cad. No: … … Beyoğlu/İSTANBUL” adresinde bulunan “… ”ın tadilat ve dekorasyonu için davalılar ile anlaştığını ve taraflar arasında 15.03.2021 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkiline yaptığı işin karşılığında sözleşmede kararlaştırılan zamanlarda olmak üzere toplam 600.000,00 TL. ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkilinin sözleşmede kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve projeyi tam zamanında bitirerek davalılara teslim ettiğini, davalıların taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmede belirtilen ödeme planına uygun davranmadığını, müvekkilinin hak etmiş olduğu ücreti tam olarak alamadığını, müvekkilinin 25.000,00 TL. bakiye ücret alacağının ödenmesi için defalarca davalılar ile görüşmüş olmasına rağmen bir sonuç alamadığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ve müvekkillerinin tacir olmadığını, uyuşmazlık konusunun iç mimar olan davacı ile akdedilen eser sözleşmesinden kaynaklandığını, dosyaya gelen yazı cevaplarında da tarafların tacir olmadığının sabit olmadığını bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının sözleşme uyarınca üstlendiği işleri yapmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği işlerle ilgili bir netlik bulunmadığını, davacının …. İcra Dairesi’nin 2021/… E. İcra takip dosyası ve işbu dava ile yapmadığı işlerin bedelini talep ettiğini, davacının yaptığını iddia ettiği işlere dair açıklamada bulunması gerektiğini, 15/03/2021 tarihli Sözleşme’nin “İŞİN ÖDEME ŞEKLİ” başlıklı maddesine göre, iş teslimi halinde 20.000 TL ödeme yapılacağını, dosyada iş tesliminin yapıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığını, davacının üstlendiği edimleri ifa etmediğinden haksız davanın reddi gerektiğini, aksi kanaatte ise sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan menfi/müspet zararlardan dolayı takas mahsup talebinde bulunduklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşme ilişkisinden kaynaklı iş görme edimine dayalı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
Davacı ve davalı tarafların tacir vasfının bulunup bulunmadığı hususunun tetkiki yönünden … ve Vergi Müdürlüğüne yazı yazılmış olup gelen yazı cevaplarının tetkikinde; davacının ve davalıların dava tarihi itibari ile tacir sıfatını haiz olmadıkları anlaşılmıştır.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Yine TTK’nın 11/1 maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. ” şeklinde tanımlanmış olup TTK’nın 15. maddesinde; ” (1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde ifade edilmiştir. İzah edilen kanun maddeleri gereğince uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki davada her ne kadar eser sözleşmesinden kaynaklı iş görmeye dayalı alacak talebine dayalı itirazın iptali istemi ileri sürülmüş ise de davacının ve davalıların gerçek kişi tacir olmadığı gibi dava konusu alacağın dayanağını oluşturan hukuki işlem nazara alındığında davanın TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile uyuşmazlığın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır