Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2023/174 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/648 Esas
KARAR NO : 2023/174
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket … … Tic. Ltd. Şti. 2012 yılında davacı müvekkili … ile dava dışı … … …’un ortaklığında kurulduğunu, dava dışı şirket ortağı … … … 2014 yılında hissesinin bir kısmını dava dışı … ’a devrettiğini, bugün itibariyle şirketin ortağı müvekkili …, … … …, … ’dir. Davalı şirkette müvekkilinin temsile/imzaya yetkisinin bulunmadığını , davalı şirket müdürü … … … olup davalı şirketi tek başına temsil ettiğini , davalı şirketin zaman içerisinde ekonomik sıkıntıya düştüğünü, bunun sonucu olarak ortaklar arasında da husumet meydana geldiğini, davalı şirketin, müvekkilini ortaklıktan çıkartmak için …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas sayılı dosyasından dava ikame etmiş olup 08.10.2015 tarihinde mahkemenin dava hakkında kararını verdiğini, İşbu kararda mahkemece “Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu davanın, işlemden kaldırıldığını 08/06/2015 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmemesi sebebiyle davanın ilgili mahkemece açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalı şirketin içine düştüğü ekonomik zorluklar nedeniyle ortakları dava dışı … … … ile … ‘ın şirket faaliyetlerini 2014 yılında durdurduğunu, bu tarihten sonra şirketi atıl halde bıraktığını ve ülkeleri olan Fransa’ya döndüklerini, bu sebepten ötürü de …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas sayılı dosyasından açmış oldukları davayı da takip etmediklerini, davacı müvekkilinin ise temsile/imza yetkilisinin olmadığıni, zorunlu organlarının toplanamadığını, kuruluş amacını gerçekleştirmesine imkan kalmadığını, ortakları arasında önemli husumetler doğduğunu, davalı şirketin feshinin istenmesinin müvekkili açısından zorunlu hale geldiğini ,bu nedenlerle davanın kabulüne, zorunlu organları toplanamayan, kuruluş amacını gerçekleştirmesine imkan kalmayan, ortakları arasında önemli husumetler bulunan, faaliyetlerini durdurmuş davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, davacı tanıkları dinlenmiş, bilirkişi kurulundan haklı sebeple fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde rapor alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava davalı limited şirketin zorunlu organlarının yokluğu nedeniyle haklı sebeple TTK 636. Maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, …nün … sicil numarasında kayıtlı davalı …’nin merkezisinin …/ İSTANBUL olup ortaklarının Davacı … ve … … …, … … ‘nın olduğu, ve yetkililerinin davacı … ile … … … olup şirketin son tescilinin ticaret siciline 09/07/2014 tarihinde yapıldığı, davalı şirket merkezine çıkarılan tebligatın bila dönmesi üzerine Teb.K 35. Maddesine göre dava dilekçesi davalı yana tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 16/06/2022 tarihli duruşmasında tanık beyanlarında;
“Davacı tanığı …; “Ben davacının kardeşi olduğunu, davacı şirketin kurulduktan sonra 2014 yılında havaalanında mağaza açtığını, Bir de … AVM’de mağazası olduğunu, gıda üzerine satış yaptığını havaalanındaki mağazada sorumlu olduğunu, öncelikle ortakların ceplerinden masrafları karşıladıklarını, şirketin zarar etmeye başladığını, Fransız ortağın cebinden artık para vermeyeceğini söylediğını, imza ve müdürlük yetkisinin tamamen onda olduğunu, daha sonra kendisine avukat ve muhasebeci tuttuğunu, çalıştıkları kişilerle çalışmamaya başladığını, mağazaları devralmak istediğini. şirketin üzerinde olan İspanyol markanın isim hakkını almak istediklerini, kabul etmediklerini, kendisine ait bir şirket kurduğunu, şirketin tam adını bilmediğini , 1 sene boyunca kendileri ile avukatı aracılığıyla görüştüğünü, bu süreçte mağazalara gitmediklerini, İstemediklerini, 1 sene sonunda kaçtığını, mağazadaki mallara el konulduğunu duyduklarını, Kendisi ile bir daha irtibat kuramadıklarını. Şirket mağazaların kapandığını, şu an şirketin bir faaliyeti olmadığını” beyan etmiştir.
Davacı tanığı Dinara Kalayjy ; “Davacının kardeşinin eşi olduğunu, bütün süreçte eşimin yanında olduğunu, başlangıçta hiçbir sorun olmadğını, daha sonra taraflar arasında anlaşmazlıklar çıktığını, Diğer ortağın yurtdışında olduğunu, gelip gittiğini , mağazaları kapatıp kaçtığını, ve başka bilgisinin olmadığını” beyan etmiştir.
Bilirkişi heyeti 06/12/2022 tarihli raporunda özetle; Rapor içeriğinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, e ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
6.1 Dava konusu, Davalı … … Ltd. Şti.nin organ eksikliği nedeniyle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi taleplerine ilişkin olduğu,
6.2 Mali Yönden Yapılan İncelemeler doğrultusunda; Davalı … … Tic. Ltd. Şti. 28.05.2013 tarihinde tescil edilerek kurulmuş, şirket sermayesi10.000,00 TL olup, 5.000,00 TL’si …, 2.600,00 TL’si … … …,2.400,00 TL’si … Transactions’a ait olduğu, dosyaya sunulu davalı şirketin 2014 yılı Mali Tabloları incelendiğinde davalı şirketin 31.12.2014 tarihi itibariyle Öz kaynaklarının -1.232.168,38 TL olup şirketin borca batık durumda olduğu, şirketin 2014 yılında Net Satışlarının 1.005.697,24 TL olup, şirket 2014 yılında 551.505,64 TL zararının mevcut olduğu, sosyaya sunulu … ‘nın 07.03.2022 tarihli yazısında; Davalı şirketin 02.10.2013 tarihinde … Vergi Dairesinden nakil olarak geldiği ve 28.02.2015 tarihinde Re’sen terk durumda olduğu bildirildiğinden davalı şirketin 28.02.2015 tarihi itibariyle faaliyetinin bulunmadığı,
6.3 Haklı sebeplerin oluşup oluşmadığı yönünden yapılan incelemelerde; dosyaya yansıyan beyan ve tespitlerden, tanık beyanlarından, dosya kapsamından ve şirketin eksi öz varlığına ilişkin mali tespitlerden, şirketin vergi hukuku açısından resen terk durumunda olmasından hareketle, şirketin gayrı faal durumda olduğu ve ortak yapısı ve dürümü — itibariyle işletme konusunu — gerçekleştirme imkanının da – kalmadığı anlaşıldığından dosya içeriğine göre, davalı limited şirketin haklı sebeple fesih koşullarının mevcut olduğu,” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına davacı vekili 26/02/2023 günlü beyan dilekçesi ile öncelikle şirketin fesih ve tasfiyesi yerine, davacı ortağın pay ödenmeksizin bila bedel, ortaklıktan çıkarılmasına, işbu talebin yerinde görülmemesi halinde şirketin feshine karar verilmesi şeklinde tam ıslah ettiğini beyan etmişse de, ıslah harcı yatırmamış ve 13/04/2023 günlü duruşmamızda ıslah harcı yatırmayacağını mahkemenin fesih ve tasfiye yerine gerek görürse çıkma kararı verebileceğini beyan ederek yargılamaya devam edilerek karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce bu nedenle ıslah yapılmamış gibi fesih ve tasfiye talepli dava olarak dava değerlendirilmiş tarafların lehine olması halinde gerek görüldüğünde mahkemece “TTK 636/3 Maddesi gereğince davacı ortağın şirketin çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözümlere mahkemece hükmedilebileceği ” ilişkin düzenlemenin mevcut olduğu ve mahkemece gerek görülürse fesih yerine davacının çıkmasına karar verilebileceği tartışmasızdır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; mahkememiz tarafından dosya içerisine celp edilen ticaret sicil kayıtları ve vergi kayıtlarına göre, davalı şirketin en son sicil kaydının 09/07/2014 tarihinde yapıldığı, vergi dairesi kaydının … V.D ‘den 02/10/2013 tarihinde … V.D’ ne nakil geldiği ve 28/02/2015 tarihinde vergi kaydının resen terkin edilerek mükellefiyetinin sona erdirildiği, davalının 113.989,37 TL vergi aslı 167.640,86 TL gecikme zammı borcunun bulunduğu belirtilerek beyanname ve BA/BS formları en son 2014 yılında verildiğini gösteren bilgiler ile SGK işyeri kaydının mevcut olup 04/03/2022 tarihi itibari ile ödeme süresi geçmiş 70.548,42 TL SGK prim borcu bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından bilirkişi raporu ve yukarıda incelenen ticaret sicil kaydı, vergi ve sigorta kayıtlarına göre, davalı şirketin gayri faal hale geldiği 2015 yılından buyana herhangi bir faaliyetinin tespit edilemediği, ticaret sicilde herhangi bir işlemin belirlenemediği şirket yönetim görevinin münferiden … … …’a ait olup 16/11/2032 tarihine kadar görev süresinin devam ettiği ancak genel kurulu toplayarak herhangi bir karar alındığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığı gibi şirkete tebligat yapılamamasından ötürü şirket merkezine de işbu şahsın gelerek şirketin faaliyetlerine devam ettiğine ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Davalı şirketin dosya kapsamındaki delilere göre, mal varlığının eksi öz varlığa dönüştüğü şirketin gayri faal olup ortaklık yapısı itibari ile işletme konusu gerçekleştirme imkanını kalmadığı , bu nedenle 6102 sayılı TTK’nın 636/2 ve 3. Maddeleri gereğince şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi işlemlerinin yürütülebilmesi bakımından şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
TTK 636/3. Maddesi gereğince davacının şirketten çıkarılmasına yönelik talebi mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, mahkememizce işbu yönden yapılan değerlendirmede dosyadaki deliller ve dinlenen tanık anlatımlarına göre, şirketin gayri faal olması ve amacını gerçekleştirmesinin imkansız olması karşısında şirketin faaliyetlerini devam ettirmede diğer ortaklarında herhangi bir menfaati tespit edilemediğinden şirketin fesih yerine, davacının çıkması yönünde karar verilmesi hukuka uygun olmayacağı, hukuk düzeninin fiilen varlığı sona ermiş bir şirketin varlığını korumayacağı sonucuna varılarak, şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE;
a)İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarası ile kayıtlı olan … … Tic Ltd. Şti’nin TTK’nın 636/2 ve 3 maddeleri gereğince davalı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE,
b)Şirketin ticaret siciline TESCİL ve karar özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
c)Mali Müşavir … ‘nun tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
ç)Tasfiye memuru için aylık 4.000,00-TL ücret takdiri ile davacı tarafından 5 aylık 20.000,00-TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
d)Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 3,254.60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 59,30 TL harcın düşümü sonucu kalan 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2 md. gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirket temsilcisinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır