Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2022/425 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/6 Esas
KARAR NO : 2022/425

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine …nolu poliçeyle sigortalı… plaka sayılı aracın, 03.08.2019 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken araç hakimiyetini kaybetmesi neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde 06.12.2007 doğumlu olan müvekkillerinin oğlu…’ın vefat ettiğini, müvekkillerinin, murislerinin yaşanan trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetmesinden dolayı tarifsiz acı duydukları gibi desteğinden de yoksun kaldıklarını, … plakalı araç sürücüsü…’ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunun sabit olduğunu, taraflarınca sigorta şirketine yapılan 20.11.2019 tarihli yazılı başvuru neticesinde sigorta şirketi tarafından 23.07.2020 tarihinde anne ve baba için toplamda 95.442,17 TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik baba… için 250 TL, anne … için 250 TL olmak üzere toplam 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … yönünden 250-TL olan alacağını 163.371,92-TL arttırmış, Davacı Baba …yönünden 250-TL olan alacağını 130.685,91-TL arttırarak dava değerini 294.557,83-TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararlarının bulunmadığını, HMK 114/h maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle
davanın reddi gerektiğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, davacılar vekilinin müvekkili şirkete başvuru yapması sonucunda hasar komitesi kararı uyarınca davacılara 95.442,17 TL tutarında ödeme yapıldığını, komisyon kararı uyarınca ödemeler yapılarak davacılarla 03.07.2020 tarihli ibraname düzenlenerek imza altına alındığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.6.maddesi uyarınca davacının taleplerinin teminat dışı
kaldığını, bu nedenle reddi gerektiğini, bahse konu kazanın meydana gelmesinde sigortalının kusur durumunun ehil bilirkişi marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra kazanın meydana geldiği yerde idareye düşen herhangi bir sorumluluk bulunup bulunmadığının da belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak poliçe limitleri dahilinde sınırlı olarak sorumlu olduğunu, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak, öncelikli olarak davanın usulden reddine, meydana
gelen trafik kazasında sigortalının kusur durumunun tespit edilmesine, destekten yoksun kalma tazminatının usulüne uygun olarak hesaplanmasına, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece müvekkili aleyhine de tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkilinin sigorta teminatı ile sınırlı olması sebebiyle davacının fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava;
Meydana gelen trafik kazasında davacıların desteğinin vefat ettiğinden bahisle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi kapsamında zamanaşımı defi ileri sürdüğü görülmekle işbu husus öncelikli olarak irdelenmiştir. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde; 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesi gereğince, haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; kaza tarihi ve dava tarihi itibari ile arabuluculuk süreci nazara alındığında 2 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış olup yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

.
A-) Davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52., 56. ve 84. maddeleri kuralları ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa Bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliği 94. ve 157. maddeleri kurallarını
ihlal ettiği, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranması sonucunda meydana gelen davaya konu trafik kazasının oluşumunda; ASLİ DERECEDE (% 100 ORANINDA) KUSURLU OLDUĞU, B-)…plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müteveffa ve diğer yolcuların; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen yolcuların uyması zorunlu kurallara riayet ettikleri, kazanın oluşmasında alabilecekleri herhangi bir tedbirlerinin bulunmadığı, kendilerine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için ATFI KABİL KUSURLARININ BULUNMADIĞI, C-Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre …’ın vefatı nedeniyle;
1)ÖDEME TARİHİNDEKİ VERİLERE GÖRE;
a)Davacı Anne …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 152.766,66 TL.
b)Davacı Anne …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 120.560,84 TL. olduğu,
TOPLAM = 273.327,50 TL

b)Sigorta şirketi tarafından işbu kaza nedeniyle 23.07.2020 tarihinde toplam 95.442,17 TL ödeme yapılmış olup, Buna göre davalı tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı ve buna göre ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu;2)Sayın Mahkemece, ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise;
GÜNÜMÜZE KADAR GERÇEKLEŞEN VERİLER ESAS ALINARAK BELİRLENEN ZARAR
TUTARINDAN, ÖDEMENİN GÜNCEL TUTARININ TENZİLİ SONUCU;
a)Davacı Anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 219.378,04 TL b)Davacı Baba…’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 175.553,89 TL olduğu, c)Davacıların bakiye maddi zarar toplamı olan 394.931,93 TL.nın davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumlu olduğu bakiye 294.557,83 TL.lık limiti aşması nedeniyle davalının 294.557,83 TL.lık bakiye limit ile sınırlı olarak sorumlu olacağı ve bu tutarın her bir davacının payına isabet eden tutarlarının aşağıdaki gibi olduğu,
¸
d)Başvuru tarihine göre temerrüt tarihinin 03.12.2019 olarak belirlendiği,
e)Sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacıların desteği olan…’ın 03/08/2019 tarihinde davalı sigortanın ZMMS ile sigortaladığı … plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiği,müteveffanın anne ve babası olan davacıların oğullarının doğacağı muhakkak olan desteğinden yoksun kaldıkları, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalı sigorta sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacılar lehine ödemeler ve poliçe limiti nazara alınarak toplamda geri kalan bakiye 294.557,83 TL nin ödenmesi gerektiği yönünde hesaplama yapıldığı, davalının 03/07/2020 tarihli ödemesinin yeterli olmadığı ve KTK’nun 111. maddesi uyarınca ödemeden itibaren 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği, ödemenin yetersiz olması nedeniyle yasal faiz işletilerek güncel değeri bulunduğu, bunun üzerinden bakiye tazminat hesabı yapıldığı, davalı taraf alınan bu rapora müteveffanın müterafık kusuru yönünden itiraz etmiş ise de müterafık kusurun iddia eden tarafça ispat edilmesi gerektiği, ancak davalı tarafça buna ilişkin bir delil sunulmadığı gibi kaza tutanağı, ceza dosyası ve dosya kapsamında müteveffanın kusurlu olduğuna ilişkin bir delilin yer almadığı, davalı taraf hesaplamada kullanılan yönteme itiraz etmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası geliştirilen içtihatlar uyarınca hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak, %10 arttırım/indirim yapılması ile sonuca ulaşılması gerektiği ve bilirkişi raporunun da bu şekilde hazırlanmış olduğu, davalı taraf taraf son olarak poliçe limitleriyle sorumlu oldukları yönünde itirazda bulunmuş ise de yine hesaplamanın poliçe limitleri esas alınarak yapıldığı anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı …yararına 163.621,92 -TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı …yararına 130.935,91 -TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 20.121,25 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.064,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.056,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.592,50 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 29.069,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı ve 1.005,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.123,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır