Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/579 E. 2022/38 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/579 Esas
KARAR NO : 2022/38
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı şirketin toplam 4.674.657,54 TL sermaye tutarına tekabül eden ve imtiyazlı oy hakkına sahip olan A Grubu paylarının %50’sine tekabül eden 2.337.328,77 TL sermayeye tekabül eden payların sahibi bulunduğunu, şirketin en son 03.08.2021 tarihinde imtiyazlı pay sahipleri genel kurulu ve 2020 faaliyet dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantılarının yapıldığını, davalı şirket halka açık bir şirket olup, ihraç edilmiş B grubu hisselerinin … nezdinde işlem gördüğünü, şirket toplam sermayesinin %20’si oranında ilk etapta halka arzın gerçekleştirildiğini, daha sonra hissedarların B grubu hisselerinin satışı için SPK’dan almış oldukları izinler doğrultusunda; halka açıklık oranı %45 düzeyini aşmış bulunduğunu, A grubu imtiyazlı pay sahibi olan davacı ve …’in sahibi oldukları A grubu hisseleri dışında hiçbir hisselerinin bulunmadığını, bu kapsamda, şirketin, şirkette %11,13 A grubu paya sahip olan …’in tek başına verdiği kararlarla yönetildiğini, batıl olduğuna karar verilmesi talep edilen GK toplantısı ve toplantıda alınan tüm kararların TTK’nın 447. ve 391. maddesi gereği batıl nitelikte olduklarını, genel kurul toplantısının ve alınan kararların butlan nedenlerinden birisinin paydaşlardan … A.Ş.’nin hukuka aykırı şekilde toplantıya alınmaması olduğunu, TTK’nın 420. maddesi gereği finansal tablolara bağlı günden maddelerinin görüşülmesinin bir ay sonraya ertelenmesi gerekmesine rağmen hukuka aykırı olarak erteleme yapılmadığını ve gündem maddelerinin görüşüldüğünü, toplantı başkanlığına tutanakların imzalanması hususunda yetki verilmemiş olmasına karşın, toplantı tutanaklarının genel kurulun yetki vermediği kişiler tarafından imzalandığını, imtiyazlı payların imtiyazı sadece YK üyelerinin seçimine münhasır olmasına rağmen gündem maddelerinin görüşmesinde toplantı ve karar nisaplarının imtiyazlı paya göre yapıldığını, genel kurulun yetkisi olmayan kişilerle ilgili işlem ve rekabet yasağını kaldırmak suretiyle yetkisiz ve geçersiz kararlar aldığını, tavan sermayenin artırılmasına ilişkin gündem maddesi erteleme kapsamında olan gündem maddelerinden olduğu gibi, SPK mevzuatı gereğince hangi esasa göre artışın yapılması cihetine gidildiği ve bu miktarda tavan sermaye artışına gidilmesinin mali gerekçelerinin bulunup bulunmadığının açıklanmadığını, batıl ve hukuka aykırı kararların ve özellikle tavan sermaye belirlenmesine ilişkin kararın uygulanması halinde; şirketin sadece … tarafından yönetilen ve yönlendirilen yönetim kurulu tarafından, iptali talep edilmesi de mümkün olmayan YK kararı ile bedelli sermaye artışına ve şirket gerçekleri ile bağdaşmayacak oranda sermaye artırımına azlık pay sahiplerini zarara uğratma cihetine gideceğini, buradaki gerçek amacın ise, müvekkilinin sahibi olduğu A grubu paylardan kaynaklı ıskat sürecini işletebilmek olduğunu, müvekkilinin imtiyazlı payları üzerindeki imtiyazı talep etmesine rağmen kaldırılmayarak, bedelli sermaye artışına konu yapılacak, hiçbir şekilde ekonomik olarak istifade edemeyeceği payları sebebiyle yüksek miktarlı sermaye tutarlarını,tek kişinin yönetim ve yönlendirmesindeki şirkete ödemek veya artırılan sermaye tutarını ödememesi halinde de ıskat müessesesi ile karşılaşmak zorunda kalacağını, müvekkilinin paylarının imtiyazının bulunmaması halinde, Borsa’da satması, sermaye artışına katılması veya katılmaması halinde rüçhan hakkını rüçhan pazarında satması mümkün iken, mevcut durumda bu imkanların da elinden alınmış bulunduğunu, anlatılan gerekçelerle genel kurul kararlarının uygulanması halinde müvekkili ve tüm azlık pay sahipleri için giderilmesi olanaksız zararların ortaya çıkacağının kuşkusuz olduğunu beyanla alınan kararların icrasının geri bırakılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini,03/08/2021 tarihli genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespitini, aksi halde kararların iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, azlık haklarını sadakat yükümlülüğüne ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde kullanıyor olması sebebi ile öncelikle TTK m.448/3 uyarınca, şirket kayıtlı sermaye tavanının da 100.000.000,00 TL olduğu ve müvekkili şirketin borsada işlem gördüğü hususları dikkale alınarak davanın devamında müvekkili şirketin uğrama ihtimali olan zararlara binaen %20 oranında 20.000.000,00 TL teminat göstermesine, aksi halde davanın usulden reddine, usule ve esasa aykırı davanın reddine, usule uygün bir muhalefet şerhi bulunmayan davacının ihtiyati tedbir talebinin öncelikle bu usuli eksiklik nedeni ile reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili şirketin halka açık ve borsada işlem gören bir şirket olması ve davacının hiçbir iddiasını yaklaşık olarak ispat edememiş olması sebepleri ile menfaat dengesi de gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Anonim Şirket genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespiti ve aksinin kabulü halinde iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili 09/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça talep edilmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır