Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/576 E. 2021/807 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/576 Esas
KARAR NO : 2021/807

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13.05.2021 tarihinde dava dışı aracı kurum…COM aracılığı ile internet üzerinden davalı şirket …/ …’dan bir adet …” 120HZ 1 ms (2xHDMI+ …) … Ultra … …Monitör satın aldığını, satın alınan ürün bedelinin 23.900,00 ‘lik tutar kredi kartı ile müvekkili şirket tarafından peşin ödendiğini, ancak monitörün müvekkili şirkete kırık bir şekilde ulaştırıldığını, kargo şirketinin yetkili birine teslim etmeden müvekkili şirket yetkililerinden…’ye ait adrese 20.05.2021 tarihinde kapıda bırakmak suretiyle imza yahut tutanak alınmasını beklemeksizin teslimatta bulunduğunu, şirket yetkilisinin ayıplı ürünü tespit eder etmez 21.05.2021 tarihinde kolay iade seçenekleri ile kırık gelen ürünün görsellerini belgeleyerek süresi içerisinde ayıplı ifa bildirimi ile iade ve değişim talebinde bulunduğunu, müvekkilinin 28.05.2021 tarihinde talebinin olumsuz karşılanması üzerine satın aldığı ürünün …COM’ da artık satışta bulunmadığını görerek bu kez iade talebinde bulunduğunu, talebin yine olumsuz karşılandığını, gerekçe olarak ürün için tutanak servis kaydı tutulmamasının gösterildiğini beyanla kırık bir şekilde teslim edilen ayıplı ürün ve sözleşme bedeli olan 23.900,02 TL’lik tutar ile uğradığı diğer zararların tazmin edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunarak müvekkili şirketin adresinin Kadıköy olması nedeni ile yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliyesi mahkemeleri olduğunu, husumetin müvekkiline karşı değil kargo şirketine yöneltilmesi gerektiğini, satışı yapılan ürünün ayıplı olduğunu ve bu ayıbın müvekkili şirketten kaynaklı olduğu hususunda soyut iddiadan başka bir delil bulunmadığını, kötü niyetli iade taleplerinin günümüzde dolandırıcılığın en yaygın şekillerinden biri olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin mağduriyet yaşamaması adına gerekli tüm yasal önlemleri aldığını , tüm işleri kanuna ve taraflar ile arasındaki sözleşmelere uygun yaptığını, teknolojik ürünlerin niteliği o alanda uzman kişilerce incelenmesi ve var ise bir ayıp tespitinin bu kişilerce yapılması gerektiğini, teknik bir inceleme yapılmadan söz konusu monitörün müvekkili şirket tarafından satıldığının tespitinin dahi mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkili tarafından monitörün yetkili servise gönderilmesi ve tutanak tutulmasının istendiğini, müvekkili şirket tarafından satıldığı dahi belli olmayan bir ürün için ayıplı mal bildiriminde bulunan davacının ayıp şekline ve süresine uymadığını, kargo teslim tutanağı düzenlemediğini, yetkili servise gönderilmeyle ilgili de herhangi bir delil de sunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği saptanan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine işbu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; huzurdaki davada ticari satım ilişkisinden kaynaklı ayıplı ifa iddiasına dayalı tazminat isteminde bulunulduğu, yanların tacir olmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, tacir olan taraflar arasında yetki şartını haiz yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafça yetki ilk itirazında HMK’nın 6 ve 19. maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği görülmüştür.
Somut olaya tatbiki gereken HMK’nın 6/1. maddesinin; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, bu yetki kuralının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği görülmektedir.
Anılı açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri bağlamında para alacaklarını konu alan davalar yönünden davacının yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olmakla birlikte davacı şirketin merkezinin Yüreğir/ Adana, davalının ise Kadıköy/İstanbul olup mahkememizin yetki alanı dışında kaldığı, bu hali ile HMK’nın 6. ve 10. maddeleri bağlamında işbu davanın yetkili mahkemede ikame edilmediği, davacının, davasını bahsedilen genel yetkili mahkemelerde ikame etmemesi nedeni ile seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı yanın yetkili mahkemeyi usulüne uygun olarak İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirttiği anlaşılmakla; mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 116. maddesi gereğince mahkememizin yetkisizliğine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren, istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip kesinleşme tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, kanuni süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır