Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/572 E. 2022/360 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/572 Esas
KARAR NO : 2022/360
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişkiye nazaran davalı yanın müvekkilinden bir takım ürünler aldığını, satışa konu ürünler için fatura kesildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla müvekkilinin fatura alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça delil dilekçesi adı altında iki dilekçe sunulmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunulmadığı, sunulan ilk delil dilekçesinin de davaya cevap süresi içinde ibraz edilmediği görüldüğünden cevap dilekçesi olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 25.632,09 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi Mehmet Adil Seçğin marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27/01/2022 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişinin anılı raporunda özetle;
“Taraflar arasından bir ticari ilişkinin var olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 24.955,22.-TL bedelli e- faturanın davalı adına … … isimli kişiye tebliğ edildiği,
Davacı şirketin, 2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 24.955,22.-TL alacağının olduğu, 23.11.2021 tarihli ön inceleme duruşma tutanağının 6 numaralı bendinde; taraflara defter ve belgelerinin 10.01.2022 tarih, saat 14:30 da incelemeye sunulması ya da yerinde inceleme talep edilmesi ihtarının yapıldığı, ancak davalının inceleme günü ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği yerinde inceleme de talep etmediği, ibrazdan kaçındığı,
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan yevmiye kayıtlarında davacı tarafından düzenlenen faturanın kayıtlara alındığı, borcun ise … ne verilen iş avansıyla kapatıldığı,
… 29.11.2021 Tarihli yazısında; … hesabından … …’in hesabına 30.737,22.-TL gönderildiği, ancak ne … ne de … … hesabından … … hesabına herhangi bir havale/EFT yapılmadığının belirtildiği,
Davalının daha sonra … Noterliği, 11.11.2021 Tarih, … yevmiye numaralı ihtarnameyle davalının 16.06.2020 Tarih … numaralı 24.955,22.-TL bedelli faturasına ve içeriğine itiraz ettiği ve faturayı ihtarname eşliğinde davacıya geri iade etmeye çalıştığı, ancak fatura içeriği malı iade ettiği ile ilgili bir delil sunulmadığı,
Yine davalının iddia ettiği, diğer grup firmaları ile davacının ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davacının bu grup firmalarında da alacağının olduğu, ancak bu durumun dava konusu olmadığı bu nedenle ayrıca irdelenmesine gerek olmadığı,
Borçlu temerrüdünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Bu bağlamda ilgili hüküm uyarınca muaccel ve ifası mümkün olan bir borcun, ifayı kabule hazır bir alacağın varlığına rağmen zamanında ifa edilmemesi ve kural olarak alacaklının ihtarıyla borçlu temerrüdü oluşmaktadır. Bu anlamda dosyada herhangi bir ihtarın olmadığı, Bu nedenle temerrüt faizi hesaplanmasına gerek olmadığı,
Sonuç olarak;
Tüm dava dosyası, iddia, savunma, taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde,
… İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 24.955,22.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; faturaya dayalı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisindeki vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, davacı tarafın uyuşmazlık konusu faturanın düzenlendiği 2020 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin ise mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde dava konusu 16.06.2020 tarihli 24.955,22 TL bedelli e-arşiv faturanın kayıtlı olduğu, faturanın davalı adına … … adlı kişiye tebliğ edildiği ve davalı tarafça dosyaya ibraz edilen yevmiye kayıtlarına göre davacı faturasının önce kayıt edildiği, ardından …’e verilen iş avansıyla borcun kapatıldığı, akabinde … Noterliğinin 11.11.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edilerek davacıya iade ediliği, davalı yanca her ne kadar faturanın sözleşmeye aykırı olduğu ve gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığı ileri sürülmüş ise de, faturaya yasal sekiz günlük sürede itiraz edilmemesi ile fatura içeriğinin kesinleştiği yani faturanın sözleşmeye uygun olduğunun kabul edilmiş sayıldığı, bu durumun aksinin ispat külfetinin davalı üzerinde bulunduğu, dosya kapsamında fatura içeriğinin sözleşmeye aykırı olduğu kanıtlanamadığı gibi davalı yan davaya süresinde cevap vermediğinden tanık, yemin vs. deliller ile de bu hususu ispatlayamayacağı, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen masraf talep adlı belgede masraf talep edenin Kıdemli İdari İşler ve Satın Alma Uzmanı … olduğu ve onaylayanın İdari İşler & Satın Alma Müdürü … olduğu, dava konusu faturanın “karaca depolar ve mutfaklarda kullanım için temizlik malzeme alımı” açıklamasıyla üçüncü sırada yer aldığı görülmekle, az önce de belirtildiği gibi söz konusu fatura borcunun …’e verilen iş avansıyla kapatılmasıyla davalı yanın faturanın gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığına ilişkin ihtarnamesinin yerinde olmadığı, böylece fatura konusu malların teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, davalı yanın faturanın eski çalışan tarafından davacıya ödendiğine dair savunmasının cevap dilekçesi verilmemiş olsa dahi ödeme definin davanın her aşamasında ileri sürülebilecek olması nedeniyle incelenmesinin gerektiği, bu kapsamda mahkememizce … ‘a yazılan müzekkereye cevaben …’ün hesabından … …’in hesabına 30.737,22 TL gönderildiği belirtilmiş ise de, yazının devamında davacı … …’ın hesabına … … ve …’ün hesaplarından EFT/havale gönderilmediği hususunun belirtildiği, davacı tarafa ulaşan bir ödeme olmadığının banka yazı cevabından anlaşılması nedeniyle ödemeye ilişkin savunmaya itibar edilemeyeceği, davalı tarafça ödemenin …’e yapılmış olmasının davacıya ulaşan bir ödeme olmayışı karşısında davalıyı borçtan kurtarmayacağı, ödemenin davacıya aktarılmamasından sorumlu olanın üçüncü kişi(ler) olduğu, davalının üçüncü kişi(ler) ile arasındaki hukuki ilişkilere dayanan defileri davacıya karşı ileri süremeyeceği, nitekim bir kısım davalı çalışanları hakkında yürütülen … CBS’nın 2020/… soruşturma nolu dosyasında … ile davacı … …’ın şüpheli olmadıkları, davacının dolandırıcılık suçu hakkında yürütülen söz konusu soruşturma ile bağlantısının bulunmadığı, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini sunmayan davalının dosyaya sunduğu yevmiye kayıtları, masraf talep yazısı gibi belgelere göre davacı faturasını ticari defterlerine kaydettiği ve ödemeyi doğrudan davacıya yapmadığının görüldüğü, davacı tarafça usulüne uygun şekilde tutulan ticari defter ve belgelerde ise davalının davacıya 24.955,22 TL borçlu olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 222/3. maddesi kapsamında da davacı alacağının kanıtlandığı sonuç ve kanaatine varılarak, takipten önce davalının fatura alacağı bakımından temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle takipte istenen işlemiş faiz yerinde olmadığından, davanın kısmen kabulü ile itirazın asıl alacak yönünden iptaline, alacak faturaya dayanmakla davalı yanca da belirlenebilir olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 24.955,22 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 24.955,22 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 4.991,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.704,69 TL karar harcından 309,58 TL peşin harcın mahsubu ile 1.395,11 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 309,58 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 368,88 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 676,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 743,40 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 723,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yargılama giderinden sayılan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.285,14 TL’sinin davalıdan, 34,86 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili (e-duruşma) ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza