Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/568 Esas
KARAR NO : 2023/311
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirkette çalışan işçinin iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenle müvekkili ve davalı aleyhine tazminat davaları açıldığını, davalı tarafın tazminat bedellerini ödeyip tamamını müvekkilin cari hesabından mahsup ettiğini, davalı tarafın sözleşme gereği işçilere yapması gereken sigortayı yapmadığı gibi 3.kişilerin kusur oranı da dikkate alınmayarak kusurun müvekkili şirkete davalı tarafından yansıtıldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 264.027,79 TL tazminat bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine, mahkemece bu kabul edilmez ise tazminat davalarındaki kusur oranları doğrultusunda müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yine bu talepleri de kabul edilmez ise müteselsil sorumluluk gereği kusur oranı içerisindeki tazminattan yarı yarıya sorumlu olduklarının tespitini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin sözleşme gereği İstanbul ATM olduğunu, esasa ilişkin olarak ise taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yapılan iş esnasında davacı tarafın işçisinin 26/03/2013 tarihinde iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle ölenin mirasçılara tarafından maddi ve manevi tazminat davaları açıldığını, müvekkili tarafından bu tazminatların ödendiğini, taraflar arasındaki iç ilişki uyarınca sözleşme gereği yapılacak iş esnasında meydana gelecek iş kazalarından dolayı ödenecek tazminatların davacı tarafından ödenecek sözleşmede kararlaştırıldığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, yetki itirazları kabul edilmez ise davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı işçinin vefatı nedeniyle davalı tarafça ödenerek davalı cari hesaplarına yansıtılan bedel nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak hesap ve sorumluluk hususlarında bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişi …, … ve … tarafından hazırlanan 20/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”1-Takdir ve hukuki nitelendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; zarar gören/yakınları ile alacaklı SGK karşısında alacağın/tazminatın ödenmesinden müteselsil olarak sorumlu olduğu mahkeme kararıyla belirlenen davalının TBK m.167/f.1 çerçevesinde borcun sona ermesini sağlamış ve payından fazla ödeme yapmışsa diğer müteselsil borçluya rücu edebileceği; TBK m.167/f.2 çerçevesinde rücuda teselsül söz konusu olmayacağı, ödeme yapan borçlunun ancak payı oranında diğer borçluya/borçlulara rücu edebileceği; aksi kararlaştırılmadıkça veya işin niteliğinden veya özel bir kanun hükmünden aksi anlaşılmadıkça eşit oranda birbirlerine karşı iç ilişkide sorumlu oldukları; buna göre Sayın Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 33.17 maddesi uyarınca yapılan iş kapsamında ortaya çıkan iş kazasından dolayı doğan tazminat sorumluluğunun iç ilişkide davacıya ait olduğunun kararlaştırıldığı kanaatinde ise davalının kendi payı için de davacıya rücu edebileceği; Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise TBK m.62 uyarınca paylaşım oranının rücu davasında Sayın Mahkemece belirlenmesi gerektiği, iş kazası sebebiyle tazminat davalarında verilen mahkeme kararlarının güçlü delil niteliğinde olduğunun Sayın Mahkemece takdir edilmesi halinde payından fazla ödemede bulunan davalıya karşı davacının buradaki payı kadar iç ilişkide sorumlu tutulabileceği,
2. Davacı tarafından sunulan ticari defter kayıtlarda dava konusu olan davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen … 9. İcra Müdürlüğünün … E. ve …E. sayılı dosyaları ile ilgili 140.685,70TL. ve … 22. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına ait 123.339.09 TL ile ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı,
3. Davalı şirket tarafından sunulan ticari defter kayıtlarda dava konusu olan; … 9. İcra Müdürlü ün… E. ve … E. sayılı dosyaları ile ilgili olarak; … Bankası vasıtası ile ilgili İcra Müdürlüğünün hesabına … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası için toplam 17.186,34 TL., … 9. İcra M … E. sayılı dosyası için toplam 145.843,47 TL. ödeme yapıldığı, yapılan toplam 163.029,81TL.lık ödemelerin davalı şirketin mahkeme kararındaki 9010 luk kusur oranına göre tutarlardan 610 düşülmek sureti ile 10.01.2018 tarihinde 140.685,70TL., 05.02.2018 tarihinde de 6.041,13 TL olmak üzere toplam 146.726,83 TL. olarak davacı şirketin cari hesabına borç olarak kaydedildiği,
-… 22. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile ilgili olarak; … Bankası vasıtası ile ilgili… 22. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası için 22.02.2019 tarihinde 123.339,09 TL., ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin tamamının 22.02.2019 tarihinde davacı şirketin cari hesabına borç olarak kaydedildiği ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında “…” kapsamında imzalanan ve konusu “4. Bölge Aksesuar Bakım Onarım İşi” olan sözleşme bulunduğu, anılan işin ifası sırasında dava dışı …’in vefat ettiği, yakınları tarafından açılan davalarda davalı tarafça yapılan ödemelerin sonrasında davacı hesabına borç olarak yansıtıldığı, davacı tarafın da borçlu olmadığını beyanla eldeki davayı ikame ettiği, davacının, sözleşmenin 17.maddesi gereğince davalının all risk poliçesi yaptırması gerektiği, nitekim … A.Ş. arasında yapılan … numaralı poliçe ile söz konusu işten kaynaklanacak tüm zararlar İnşaat Tüm Riskler (All Risk) Poliçesi kapsamında sigortalatıldığı ancak all risk poliçesi incelendiğinde, söz konusu yapım işi kapsamında İdare, Yüklenici ve taşeronları nezdinde çalışacak olan işçilerin uğrayacağı zararlardan dolayı ilgili işin sigortalandığına yönelik hiçbir kloz yer almadığı hususlarını beyan ederek davalının sorumlu olduğunu iddia ettiği görülmüş ise de taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak olan poliçenin hangi riskleri ne oranda ve hangi şartlarda kapsayacağı konusunda açık bir hüküm bulunmadığı, sözleşmede sadece all risk poliçesi yapılacağının belirtildiği ve davalı tarafça da bu poliçenin yapılmasıyla birlikte sözleşmedeki şartın yerine getirilmiş olduğu, tarafların 3. Kişilere karşı müteselsilen sorumlu olduğu, ancak müteselsil borçlulukta iç ilişkiyi düzenleyen TBK 167. Madde uyarınca aksi kararlaştırılmadıkça veya anlaşılmadıkça borçluların eşit oranda sorumlu olacağının hüküm altına alındığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 33. Maddesi uyarınca davacı tarafın 3. Kişiler nezdinde oluşacak maddi, manevi, hukuki zararların tamamını üstlenmiş olduğu, bu durumda TBK 167 de belirtilen eşit sorumluluğun istisnası olan taraflar arasındaki anlaşma durumunun oluştuğu ve davacının tüm riskleri üstlendiği, bu nedenle davalının 3.kişinin uğradığı zararları giderdikten sonra tamamını davacı hesaplarına borç kaydetmesinin TBK ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu, tarafların defter kayıtları uyarınca da davacının davalıya borçlu durumda bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 450,90 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 271,00 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 39.963,89 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır