Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/535 E. 2021/996 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/535 Esas
KARAR NO : 2021/996

DAVA : Hakem Tayini
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.’nin sahibi olduğu … unvanlı otelin davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde .. nolu poliçesi (% 10 hisse), … Sigorta A.Ş. nezdinde, … – … nolu sigorta poliçeleri (% 60 hisse) ve … Sigorta A.Ş. (%30 hisse) nezdinde … nolu poliçeleri ile 07.12.2019-07.12.2020 vade tarihleri için müşterek olarak sigortalandığını, Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgınının 11.03.2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmesi ve Covid-19 vakalarının Türkiye’de de görülmesi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti kamu otoriteleri tarafından kamu sağlığını korumak amacıyla bir takım önlemler alınmaya başladığını, bu çerçevede alınan ekonomik ve hukuki tedbirlerin yanı sıra idari tebdirler kapsamında alınan kararlar, genelge ve düzenlemeler ile karantina, sokağa çıkma kısıtlamaları, tam sokağa çıkma yasakları, işyerlerinin kapatılması, yurtdışı ve yurtiçi uçuşların iptali ve seyahat yasakları, toplantı, konferans, seminer, eğlence, kültür, sanat gibi faaliyetlerin, nişan, düğün gibi toplu etkinliklerin yasaklanması, yüzme havuzu, sauna, spor merkezlerinin, restoran, kafe ve lokantaların kapatılması gibi yasak ve kısıtlamalara gidildiğini, kamu otoritesi tarafından alınan bu idari tedbir, karar ve yasaklamalar neticesinde müvekkiline ait oteldeki rezervasyonların tamamına yakını, programlar, etkinlikler ve sözleşmelerin iptal edildiğini, bunun neticesinde müvekkilinin işlerinin durma noktasına geldiğini, şirket gelirlerinde çok ciddi azalma olduğunu, ayrıca salgının yayılmasını önlemek ve hijyeni sağlamak amacıyla dezenfektan ve maske alımı, odaların dezenfekte edilmesi, izolasyon katına hizmet veren personele ek ücret ödenmesi gibi bir takım zorunlu ilave masraflar yapıldığını, bütün bunların sonucunda müvekkili şirketin telafi edilemez boyutlarda zarar ve ziyana uğradığını, taraflar arasında geçerli olan Maddi Zararlar All Risks ve Kar Kaybı Sigorta Poliçesi’nin tabii olduğu Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları B5 maddesinde “Bu sözleşme ile temin edilmiş kar kaybının ve kar kaybını önlemeye ya da azaltmaya yönelik işletme maliyetindeki artışın miktarı taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir.Taraflar zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde, zarar miktarının tayini için hakembilirkişilere gidilmesini kararlaştırabilirler; bu husus bir tutanakla tespit edilir. Bu takdirde zarar miktarı aşağıdaki esaslara uyularak saptanır ve sigortacıdan tazminat talep edilmesi halinde, zarar miktarıyla ilgili hakem-bilirkişi kararı tazminatın saptanmasında esas teşkil eder.” düzenlemesinin mevcut olduğunu, ayrıca yine poliçede yer alan, hırsızlık teminatının tabii olduğu Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının B3 maddesinde maddi zararlar All Risks Teminatının tabii olduğu Yangın Sigortası Genel Şartlarının B4 maddesinde makine kırılması teminatının tabii olduğu Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının 13. maddesinin b fıkrasında Elektronik Cihaz Sigortası Genel Şartlarının yine 13. maddesi b fıkrasında taraflardan herhangi biri diğer tarafça yapılan tebliğden itibaren 15 gün içerisinde hakem bilirkişisini tayin etmez, yahut taraf hakem-bilirkişileri üçüncü hakem-bilirkişisinin seçimi hususunda 7 gün içerisinde anlaşamazlar ise, taraf hakem-bilirkişisi veya üçüncü hakem-bilirkişinin, taraflardan birinin talebi üzerine hasar mahallindeki ticaret davalarına bakmaya yetkili mahkeme başkanı tarafından tarafsız ve uzman şahıslar arasından seçileceğinin düzenlendiğini, bu düzenleme çerçevesinde müvekkili şirket nezdinde gerçekleşen zarar ve kar kaybı miktarının hakem-bilirkişilerce tespiti amacıyla müvekkili şirket tarafından hakem-bilirkişi seçimi yapılarak … 14. Noterliği’ nin … Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi (Ek-2) ile karşı-taraf … Sigorta A.Ş.’ye iletildiğini ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde de kendi hakem-bilirkişi seçimini müvekkil şirkete bildirmesinin istendiğini, ihtarnamenin davalıya 14.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından 15 günlük süre içerisinde herhangi bir bildirim yapılmadığını ve cevap verilmediğini, bu durumda yangına bağlı kar kaybı sigortası genel şartları, hırsızlık sigortası genel şartları, yangın sigortası genel şartları, makine kırılması sigortası genel şartları ve elektronik cihaz sigortası genel şartlarında yer alan hakem-bilirkişi tayinine ilişkin düzenleme uyarınca ve HMK 382 ile 383 maddeleri kapsamında müvekkilinin kar kaybının ve zararının Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları B5 maddesi ile yukarıda belirtilen diğer genel şartlar maddelerine istinaden hakem – bilirkişiler vasıtasıyla tespit edilebilmesi için yasal süresi içerisinde hakem-bilirkişi seçimini bildirmeyen davalıyı temsil edecek, konusunda uzman hakem-bilirkişi seçimi yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hakem-bilirkişi sözleşmesi bulunmadığını, nitekim davacının taleplerinin dayanağı olan Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartlarının B.5. maddesinde; “Bu sözleşme ile temin edilmiş kar kaybının ve kar kaybını önlemeye ya da azaltmaya yönelik işletme maliyetindeki artışın miktarı taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir.Taraflar zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde, zarar miktarının tayini için hakem-bilirkişilere gidilmesini kararlaştırabilirler; bu husus bir tutanakla tespit edilir. Bu takdirde zarar miktarı aşağıdaki esaslara uyularak saptanır ve sigortacıdan tazminat talep edilmesi halinde, zarar miktarıyla ilgili hakem-bilirkişi kararı tazminatın saptanmasında esas teşkil eder” hükmünün düzenlendiğini, hükümden de anlaşıldığı üzere, tarafların zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde hakem-bilirkişilere gidilmesini kararlaştırarak bu hususu bir tutanakla belirleyeceklerini, ancak taraflar arasında hakem-bilirkişilere gidilmesi konusunda herhangi bir anlaşma sağlanmadığını ve bu konuda herhangi bir tutanak tutulmadığını, davacının dayandığı diğer (makine kırılması, hırsızlık, e-cihaz) poliçe genel şartlarının huzurdaki uyuşmazlıkla bir ilgisinin bulunmadığını, poliçe özel şartlarında da davacı ile müvekkili sigorta şirketi arasında hakem-bilirkişi prosedürüne dair herhangi bir anlaşma bulunmadığını, dolayısıyla taraflar arasında hakem-bilirkişilere gidilmesine dair herhangi bir sözleşme bulunmadığından, davacının yasal olmayan mesnetsiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, hakem-bilirkişi prosedürüne taraflar arasında salt tazminat miktarı bakımından uyuşmazlık bulunan durumlarda başvurulabileceğini, hakem-bilirkişi sözleşmesiyle tarafların, aralarındaki belli bir uyuşmazlık konusunun miktarının güvenilen ve tarafsız uzman kişi ya da kişiler tarafından tespit edilmesini ve bu tespitin tarafları bağlayıcı şekilde etki göstermesini kararlaştırmakta olduklarını, huzurdaki davaya konu uyuşmazlıkta taraflar arasında zararın teminat kapsamı dahilinde kalıp kalmadığına dair uyuşmazlık bulunduğunu, zira taraflar arasında akdedilen poliçe incelendiğinde “kar kaybı” zararının, yalnızca poliçede teminat altına alınan rizikolar sonucu oluşacak fiziki hasarlar sonucu meydana gelmesi durumlarında teminat kapsamına alındığı, “salgın hastalıklar” nedeniyle iş durmasına bağlı kar kaybı zararının teminat kapsamında olmadığının anlaşılmakta olduğunu, davacı yanın müvekkiline yönelttiği taleplerin zararın teminat kapsamında olmaması nedeniyle kabul edilmediğini, dolayısıyla meydana gelen hasarın teminat kapsamında olup olmadığı ile ilgili de taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğundan davacının hakem-bilirkişi tayini talep etmesinin koşullarının oluşmadığını, davacının taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, zira poliçe özel hükümlerinde yer alan “Kar Kaybı Özel Şartlarında”, iş bu poliçenin Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Türk Genel Şartları ve poliçe özel şartları kapsamında tanzim edildiğinin belirtilmekte olduğunu, yangına bağlı kar kaybı sigortası genel şartlarının a.1 maddesinde sigortanın kapsamı, bir ticari faaliyetin yürütülmesinde kullanılan taşınır ve taşınmaz değerlerde, bir yangın sigorta sözleşmesi kapsamında teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesi ile ortaya çıkan hasar ve kayıplar sonucu, ticari faaliyetin kısmen veya tamamen durması veya aksaması nedeniyle oluşan kar kayıpları olarak belirlendiğini, anılan maddeye göre, sigortacının kar kaybı sigortası kapsamında ödeme yapması için sigortalının ticari faaliyeti yürütürken kullandığı bina, makine, donanım, demirbaş ve emtianın geçerli bir yangın sigorta sözleşmesinin teminat altına aldığı risklerin gerçekleşmesi sonucu hasara uğraması ve meydana gelen zararların ilgili sigortacı tarafından tazmin edilmiş veya sorumluluğunun kabul edilmiş olmasının şart olduğunu, dava dayanağı poliçe açık koasürans usulüne göre düzenlenen bir poliçe olmasına karşın, davacının taleplerinin yalnızca en küçük paydaş olan müvekkili şirkete yöneltmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakem bilirkişi tayini talebine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigorta şirketleri nezdinde 07/12/2019 ila 07/12/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenen Maddi Zararlar All Risks ve Kar Kaybı müşterek sigorta poliçesi ile sigortalanan “…” unvanlı otelinde, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle, kamu otoriteleri tarafından alınan kısıtlama kararları ile işlerin durma noktasına geldiğini, ayrıca alınan tedbirler nedeniyle ek harcamalar ve ödemelerin yapıldığını, bu nedenle uğradığı zararın ve mahrum kaldığı karın, düzenlenen sigorta poliçesinin tabi olduğu Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları B5 maddesi uyarınca hakem bilirkişilerce tespiti amacıyla hakem bilirkişisi seçtiğini ve davalı tarafa bildirilerek 15 günlük süre içerisinde seçilen hakeme onay verip vermediğinin ve onay vermemesi halinde, kendi hakemini seçmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafça verilen süre içerisinde herhangi bir cevap verilmediğini beyanla davalıyı temsilen hakem bilirkişi seçimi yapılmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taraflar arasında hakem-bilirkişisi sözleşmesinin olmadığını, kaldı ki hakem bilirkişi tayinine, taraflar arasında salt tazminat miktarı bakımından uyuşmazlık bulunan durumlarda başvurulabileceğini, davacının talep ettiği zararların poliçe kapsamında olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce davacı tarafça sunulan … Maddi Zararlar All Risks ve Kar Kaybı Sigorta Poliçesi’nin incelenmesi ile; davacının Harbiye/Şişli/İstanbul adresinde bulunan otelinin bina ve muhteviyatı ile kira ve kar kaybının, 07/12/2019 ila 07/12/2020 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi ile … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığı, teminat altına alınan kar kaybının, riziko adresinde, sigorta kapsamındaki rizikoların gerçekleşmesi sonucu meydana gelecek fiziki ziya ve hasarlar nedeniyle oluşacak iş durmalarına bağlı kar kaybı olduğu, yine davalı tarafça bu poliçeye bağlı olarak düzenlenen … poliçe numaralı, aynı tarihler arasında geçerli klasik yangın sigorta poliçesinde teminat kapsamında kabul edilen kar kaybının, sigorta süresi içerisinde sigortalı riziko adreslerinde, sigorta kapsamındaki rizikoların gerçekleşmesi sonucu meydana gelecek fiziki ziya ve hasarlar nedeniyle oluşacak iş durmalarına bağlı kar kaybı olduğu, davacının talebini dayandırdığı Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları’nın B5 maddesinde ” Bu sözleşme ile temin edilmiş kar kaybının ve kar kaybını önlemeye ya da azaltmaya yönelik işletme maliyetindeki artışın miktarı taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir. Taraflar zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde, zarar miktarının tayini için hakem bilirkişilere gidilmesini kararlaştırabilirler; bu husus bir tutanakla tespit edilir. Bu takdirde zarar miktarı aşağıdaki esaslara uyularak saptanır ve sigortacıdan tazminat talep edilmesi halinde, zarar miktarıyla ilgili hakem-bilirkişi kararı tazminatın saptanmasında esas teşkil eder. Tek hakem-bilirkişi seçilmiş ise atandığı tarihten, diğer halde ise üçüncü hakem bilirkişinin seçilmesinden itibaren en geç üç ay içinde ve her halde kar kaybına neden olan olaya ilişkin tazminat süresinin bittiği tarihten itibaren altı ay içinde raporun tebliğ edilmemesi halinde, taraflar zarar miktarını her türlü delille ispat edebilirler. Taraflar, uyuşmazlığın çözümü için tek hakem-bilirkişi seçiminde anlaşamadıkları takdirde, her biri kendi hakem-bilirkişisini seçer ve bu hususu C.5 maddesinde belirtilen esaslara uygun olarak diğer tarafa bildirir. Taraf hakem-bilirkişiler ilk toplantı tarihinden itibaren yedi gün içinde ve incelemeye geçmeden önce, bir üçüncü hakem-bilirkişi seçerler ve bu durumu bir tutanakla saptarlar. Üçüncü hakem-bilirkişi, ancak taraf hakem-bilirkişilerin anlaşamadıkları hususlarda, anlaşmazlığın sınırları içinde karar vermeye yetkilidir. Hakem-bilirkişilerin kararları tek bir raporda toplanır ve taraflara aynı zamanda tebliğ edilir. Taraflardan herhangi biri, diğer tarafça yapılan tebliğden itibaren 15 gün içinde hakembilirkişisini seçmez, yahut taraf hakem-bilirkişiler üçüncü hakem-bilirkişinin seçimi konusunda yedi gün içinde anlaşamazlarsa, taraf hakem-bilirkişi veya üçüncü hakem-bilirkişi, taraflardan birinin isteği üzerine hasar yerindeki ticaret davalarına bakmaya yetkili mahkeme tarafından ve uzman kişiler arasından seçilir.” denilmek suretiyle genel şartlar kapsamında teminat altına alınan kar kaybı zararının miktarı hususunda sigortalı ile sigorta şirketinin anlaşmazlığa düşmeleri ve tek hakem bilirkişisine başvurmaya karar vermeleri, bu durumu bir tutanakla tespit etmeleri ancak bilirkişinin seçimi noktasında anlaşamamaları halinde, taraflardan birisinin kendi hakem bilirkişisini seçerek diğer tarafa bildireceği ve bildirimden itibaren 15 günlük süre içerisinde diğer tarafın cevap vermemesi halinde hasar yerindeki asliye ticaret mahkemesinden hakem bilirkişi seçilmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir. Mezkur genel şartların A1 maddesinde ise “Bu sigorta ile; bir ticari faaliyetin yürütülmesinde kullanılan taşınır ve taşınmaz değerlerde, bir yangın sigorta sözleşmesi kapsamında teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesi ile ortaya çıkan hasar ve kayıplar sonucu, ticari faaliyetin kısmen veya tamamen durması veya aksaması nedeniyle oluşan kar kayıpları, sigortacı tarafından poliçede belirtilen sigorta bedeline kadar teminat altına alınmıştır.” denilmek suretiyle sigortanın konusunun düzenlendiği, buna göre davacının talebi kapsamında Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları’nın B5 maddesi uyarınca Mahkememizce hakem tayin edilebilmesi için öncelikle tarafların, genel şartlar kapsamında teminat altına alınan kar kaybı zararının miktarı hususunda anlaşmazlığa düşmeleri ve hakem bilirkişisine başvurmaya karar vermeleri, bu durumu da bir tutanakla tespit etmeleri gerektiği, davacı tarafından davalıya gönderilen … 14. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi ile kendisi tarafından…’ın hakem bilirkişi olarak seçildiği beyan edilerek seçilmiş olan bilirkişiye 15 günlük süre içerisinde onay verilip verilmediğinin, onay verilmemesi halinde ise kendi hakem bilirkişisinin bildirilmesinin ihtar edildiği, taraflar arasında davacının talep ettiği kar kaybı zararının miktarının belirlenmesi amacıyla hakem bilirkişi tayin edilmesi hususunda herhangi bir anlaşma olmadığı ve bir tutanak tutulmadığı, ayrıca davacının Covid 19 salgını nedeniyle uğradığı kar kaybı zararı, taşınır ve taşınmaz değerlerde rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle ortaya çıkan hasar ve kayıplar sonucu oluşan kar kaybı niteliğinde olmadığından Yangına Bağlı Kar Kaybı Sigortası Genel Şartları’nın A1 maddesi kapsamında olmadığı gibi, davacı tarafından Noter ihtarnamesinde dayanılan 236033856 nolu klasik yangın sigorta poliçesinin temin edilen rizikolar kısmında düzenlenen kar kaybı teminatına göre de, fiziki ziya ve hasar sebebiyle oluşan bir iş durmasına bağlı kar kaybı niteliğinde olmadığından poliçe teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmakla Mahkememizce hakem bilirkişisi tayin edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/12/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır