Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/531 E. 2021/875 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/531 Esas
KARAR NO : 2021/875
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı müvekkil şirket; davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile hasar ödemesi sebebi ile rücu alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalı/borçlu, tarafımızca yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan itiraz tamamen haksız ve kötü niyetle yapıldığını, takibin devamı gerektiğini, … Belediyesi … Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda 03.11.2017 tarihinde sabaha karşı; müvekkil şirket sigortalısına ait konutta yangın çıktığı belirtildiğini, hasar tespiti amacı ile düzenlenen ekspertiz raporunda yangına ilişkin; çocuk odasında bulunan buzdolabının elektrik veya elektronik aksamında kısa devre sonucu alevli yangının meydana geldiği, yangının çocuk odasından başlayıp tüm odalara yayıldığı ile alevli yangına neden olanın vestel marka buzdolabı olduğu tespit edildiğini, yangın neticesinde müvekkil şirket sigortalısının başta buzdolabı olmak üzere çocuk odasındaki mobilyaların tamamı, çocuk odasındaki dış pencere pvc, sıva, kartonpiyer, boya, iç amerikan panel kapı, koridor çamaşır makinesi dolap kapaklarında ciddi şekilde hasar meydana gelmiş olup kullanılamaz hale geldiklerini, yine evin kalan bölümlerinde yer alan tüm eşyalar da ısı ve isten etkilendiğini, , müvekkil … (… Sigorta); hasara ilişkin olarak ödeme yaparak yangın sebebi ile evde meydana gelen zararları karşıladığını, davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı/borçlu tarafından işbu takibe haksız şekilde itiraz edildiğini, davalı/borçlu ile huzurdaki dava sürecinden evvel Türk Ticaret Kanunu’nda 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanan arabulucuya başvurma şartı gereği … Arabuluculuk Bürosu 2020/… arabuluculuk dosya numarası ile başvuru yapıldığını, ancak taraflar arasında dilekçemizin ekinde ibraz ettikleri tutanaklar ile anlaşma sağlanamadığından işbu davanın ikame edildiğini, davalı/borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötüniyetli olan borçludan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etme zaruriyeti hasıl olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf her ne kadar sigortalısının haklarına halef olduğu iddiasi ile icra takibi başlattığını, yangının vestel marka buzdolabından meydana geldiği iddiasını kabul ettikleri anlamına gelmemekle, müvekkilleri şirket sigortalı … … ile tüketici memnuniyeti kapsamında uzlaşmaya varıldığını, İlgili dokümanlar incelendiğinde, sigortalı … …’in zararının müvekkil şirket tarafından giderildiği, ilgili olay nedeniyle, …, … ve … … tarafından müvekkil şirketin ibra ettiğini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, usul ve esasa aykırı davanın esastan reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; konut sigorta poliçesine dayalı olarak dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin davalı şirketten rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
Huzurdaki davada; davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalısının konutunda bulunan davalı şirkete ait buzdolabından kaynaklı arıza nedeni ile oluştuğu iddia olunan yangın neticesindeki hasar kapsamında ödenen bedelin halefiyet sıfatı ile davalı şirketten rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalısının yerine geçmektedir. Bu bir kanuni halefiyettir. Sigortalının, gerçekleşen zararın tazmininden sorumlu olanlara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olmaktadır. 22/03/1944 tarihli 37/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, buradaki ilişkinin “Halefiyet” ilişkisi olduğu ve sigortacının, açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu açıklanmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava niteliğinde olmadığı görülmektedir. Halefiyete dayanan davaları ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibidir. Somut olayda davacı taraf sigorta şirketi olup, halefi olduğu dava dışı sigortalısı ile davalı şirket arasında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3. maddesinde tanımlandığı şekilde; ”Tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” tüketici işleminin tesis edildiği, sigortalının tüketici olup evinde kullanmak üzere buzdolabı satın aldığı, böylece sigortalı ile davalı arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği kanaatine varılmakla; (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/11505 esas, 2016/11366 karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere) HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır