Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2021/712 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/52 Esas
KARAR NO : 2021/712
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen Abonelik Sözleşmesine dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hak düşürücü sürüde açılmadığını, aboneliğin iptal edilmesini talep etmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkilinin davacı taraftan hizmet almadığını beyanla haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine faizler dahil toplam 290,17 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, telefon abonelik sözleşmesi, faturalar ve dosya içeriğindeki diğer bilgi ve belgeler üzerinde inceleme yapılması için, dosyanın sektör bilirkişisi Sinan Şen’e tevdi ile inceleme icra edilmiş ve konuya ilişkin 28/06/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Telefon Abonelik Sözleşmesi;
Tarafların Yükümlülükleri
“Türk Telekom, telefon üzerinden verdiği Hizmetler” den ABONE’nin yararlanmasını sağlayacak Abone bu hizmetlerin karşılığı olarak … tarifesinde belirlenen ücretleri ödeyecektir.”
Hükmünün havi olduğu, her iki tarafında tacir olduğu göz önünde bulundurulduğunda, taraflar arasında imzalanan Abonelik Sözleşmesi’ne her iki tarafında basiretli bir tacir olarak uyulması gerektiği, belirlenen ücretleri Davacı Şirketin yüklendiği edim gereği gibi ifa ettiğini, davalı tarafından hizmet alımında her hangi bir kusur ve taraflar arasında imzalanan Abonelik Sözleşmesi ve tarife paketi haricinde herhangi bir talepte bulunulmadığı, buna rağmen davalı tarafından aynı özenin gösterilmediğini ve Sözleşme gereği ödeme yükümlülüğünde olunan tutarların ödenmediği, dosya içeriğinde sunulan dönem faturalarında görülmektedir.
Davalı tarafından ödenmeyen fatura tutarları sonucunda, davacı tarafından … İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyası ile 18.02.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafına ödeme emrinin 21.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafından icra takibine 28.02.2019 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğu, davacının davayı açmadan 10.10.2019 tarihinde arabulucuya başvurduğu ve 01.11.2019 tarihindeki ikinci toplantıda arabuluculuk tutanağı anlaşamama şeklinde sonuçlandığını ve davacının huzurdaki davayı 20.01.2021 tarihli dilekçe ile açtığını, davacı tarafın, dava dilekçelerinde itirazın iptalinin kendilerine tebliğ edilmediğini, ayrıca taraflar arasında yapılan arabuluculuk toplantılarının son oturumunun 01.11.2019 tarihinde yapıldığını ve bu toplantının anlaşamama ile sonlandığını, davanın açılma sürecinde hak düşürücü sürede davanın açılıp açılmama kararının Sayın Mahkeme’ nin takdirinde olduğu, davacı tarafın kendilerine hizmet verilmediği, yine Abonelik Sözleşmesinin iptal edilmesi talebinde bulunmalarına rağmen herhangi bir işlem yapılmayarak sözde bir borç ortaya çıkarıldığını iddia etmiş olsa da, davacı tarafın düzenlemiş olduğu dönem faturalarının üst kısmında, taraflar arasında yapılan taahhüdün hizmet numarası, hizmetin türü, fatura ID, fatura tarihi ve dönemine kadar “Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği” nin 21. Maddesi uyarınca düzenlenen faturalarda bulunması gereken zorunlu unsurlar kapsamında tam ve eksiksiz olarak faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğini ve bu faturalarda geriye dönük ödenmemiş borç tutarlarının “hatırlatma” bağlığı altında bilgilendirildiği, yine TTK m.21 uyarınca “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü gereği, aksini ispat yükü davalının üzerinde olduğunu, Faturaların alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi için muhataba tebliğinden itibaren sekiz gün içerisinde itiraza uğramamış olması gerektiğini, davalı tarafın, davacı tarafından tahakkuku yapılan dönem faturalarına itiraz etmeyerek zımnen faturaları imzalamış ve kabul etmiş anlamına geldiği, “Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği Faturanın zamanında ödenmemesi Abonelik sözleşmelerinde faturanın zamanında ödenmemesi durumunda uygulanacak gecikme zammı oranı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranını aşamaz.” Hükmü havi olduğu ve dönem faturaları hatırlatmalar başlığı altında gecikme faiz oranlarının açık net ve anlaşılır şekilde gösterildiği görülmektedir.
Sonuç olarak;
Tüm inceleme ve değerlendirmemin nihai takdiri Yüce Mahkeme’nin emrinde olmak üzere; dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında bir sözleşmenin veyahut taahhütnamenin yapılması için öncelikle o sözleşmeyi veya taahhütnameyi yapmak isteyen kişilerin karşılıklı olarak sözleşme yapma iradelerini ortaya koymaları gerekir. Taraflar; bu iradelerini fiilen bir araya gelerek ortaya koyabilecekleri gibi, farklı yollarla da ifade edebilirler. Karşılıklı istek ve iradelerin beyan edildiği bu aşamada, taraflar arasında 23.06.2008 tarihinde İmzalanan “Telefon Aboneliği Sözleşmesi” kapsamında hizmet alımına başlandığı, yine dosya içeriğine sunulan bila tarihli ve taraflarca imza altına alınmamış “Türk Telekomünükasyon A.Ş. İş Telefonu Avantajları Kampanyasının Kapsamı, Koşulları Ve Taahhütnamesi” sunulduğu görülmektedir.
Davalı tarafın 16.02.2021 tarihli huzurdaki davaya karşı yapılan savunmasında; “Tarafın mahkemenizde alacağı olduğu iddiasıyla açtığı davada müvekkilimin hiçbir şekilde kullanamadığı ve iptal edilmesi için talepte bulunmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamasına müteakip bir alacağın doğduğu görülmektedir. Davacının müvekkilimi mağdur etmek ve olmayan bir hizmet sonrası borç doğurması üzerine açmış olduğu bu davaya usulen ve esasen cevaplarımızdır”. Şeklinde savunmada bulunmuş olsa da, davalı tarafından Abonelik Sözleşmesinin feshine yönelik bir bildirim/başvuru olduğuna dair dosya içeriğine bir belge sunmadığı, Abonelik Sözleşmesinin iptaline yönelik ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, Taraflar arasında uyuşmazlık konusunun, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında telefon faturasına dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine, davalı yanın itirazının haksız olduğu” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında telefon faturasına dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan davanın, hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunmuş ise de, İİK’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmasının gerektiği ancak somut olayda itiraz dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ ettirilmediğinden bu sürenin işlemeye başlamadığı, bir tebligat çıkarılıp iade olması hali de söz konusu olmadığından itirazın öğrenilme tarihinin dikkate alınamayacağı anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süreye uğramadığı görülmüştür.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davaya konu fatura alacaklarının taraflar arasında 2008 yılında imzalanan sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı, davalı yanın sözleşmenin kurulduğu hususunu inkar etmediği, sözleşmenin iptalinin istendiğini ancak iptal edilmediği beyan edilmiş ise de, dosya kapsamında davalı yanın bu savunmasını ispata elverişli delil bulunmadığı, nitekim tacirler arasında sözleşmenin feshinin TTK’nun 18/3. maddesine uygun olarak yapılmasının gerektiği, dava konusu faturaların e-arşiv fatura mahiyetinde olduğu, davalı yana kural olarak sistem üzerinden tebliğ edildiği, davalı tarafça faturaların tebliğ edilmediğine ve faturalara itiraz ederek kabul edilmediğine dair dosya kapsamına delil sunulmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 2008 yılında kurulmasından itibaren dava konusu ödenmeyen fatura tarihleri arasında 10 yıllık zaman diliminin bulunduğu, hizmetin kullanılmadığına dair davalı savunmasının söz konusu sözleşme ilişkisinin uzun yıllar devam etmesi nedeniyle hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacı yan takipte işlemiş faiz talep etmiş ise de, davalıyı takipten önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürmediğinden yalnızca yasa ile belirlenen miktarda gecikme bedeli talebinde bulunabileceği, 6183 sayılı yasanın 51. maddesine göre vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %4 oranında gecikme zammı uygulanacağı, bu oranın günlük olarak %0,08 oranını aşmayacak şekilde davacı şirketçe yasal düzenlemeye uygun olarak talep edildiğinin tespit edildiği, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar uyarınca davacının talebini aşan kısımlar talep gibi kabul edilerek, mahkememizce yerinde bulunmayan işlemiş faiz miktarı da çıkarıldığında 254,54 TL asıl alacak ve 28,43 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 254,54 TL bakımından davalı itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği, ayrıca faturaya dayanan alacak likit olduğundan takibe haksız itiraz sebebiyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi koşullarının da oluştuğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 254,54 TL asıl alacak 28,43 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 282,97 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 254,54 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 56,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harç peşin alınmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 282,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7,2 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 596,75 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 581,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.287,24 TL’sinin davalıdan, 32,75 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza