Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2021/970 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/518 Esas
KARAR NO : 2021/970
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizdeki yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, … isimli firmanın sahibi olup, 18 yılı aşkın bir süredir protez saç sektöründe … ismi ve … markası adı altında ülkemizin en köklü firmalarından biri haline geldiğini ve çok geniş bir müşteri kitlesine sahip olduğunu, müvekkilinin müşteri memnuniyeti, özverisi ve kalitesi sayesinde haklı bir üne kavuştuğunu, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, öngörülmüş olan bu büyüme ivmesinin daha fazla artması sebebiyle ileride oluşabilecek hak kayıplarını önlemek, marka isminden haksız yere faydalanılmasını önlemek ve de marka hakkına yapılacak her türlü tecavüzü önlemek amacıyla 2011 yılında ”…”, 2017 Yılında ise ”… ” markalarını Türkiye’de tescil ettiğini, davalı … müvekkili firmada çalışmasına devam ederken, müvekkili firma müşterilerinden … isimli şahsa, ekte sunulu tutanak ve whatsapp kayıtları ile de sabit olduğu üzere, müvekkili firmanın bilgi ve sorumluluğu dışında, firma ticareti kapsamındaki ve Türkiye’de tescilli marka ürünlerini, kendi nam ve hesabına satmaya çalışmış olup iş bu durumun … tarafından firma çalışanı … ‘e bildirildiğini, müşteri … tarafından söz konusu davalının haksız rekabet ve suç teşkil eden fiilleri whatsapp kayıtları ile ispatlanarak, şahitler ile birlikte imza altına alındığını, 8 sayfa whatsapp kaydı ve tutanak suretleri dilekçe ekinde sunulmakta olup istenirse asıllarının da sunulabileceğini, söz konusu eylemlerden sonra müşteri … tarafından müvekkiline verilen siparişleri de iptal edilmiş olup müvekkilinin, davalının fiilleri nedeniyle müşteri ve itibar kaybı yaşadığını, davalı …’ın müvekkili şirkette çalışmalarına devam ederken işlemiş olduğu söz konusu fiiller nedeniyle maddi ve manevi zarar talepleri bulunduğunu, davalının, çok sayıda suç da teşkil eden iş bu fiili daha kaç müşteriye karşı daha işlemiş olabileceği endişe uyandırıcı olup, davalının bu fiilleri ile aynı zamanda müvekkilin ürünlerini müşterilere karşı yanlış bilgilerle kötülediğinin görüldüğünü, davalının burada sanki müvekkilinin saçları toptancıdan ucuza alıp pahalıya satıyormuş gibi bir izlenim yaratarak, aradan firmayı çıkarıp toptancıdan daha ucuza müşteriye kendi nam ve hesabına ürün satıyor gibi görünmeye çalışmakta olduğunu, oysa müvekkili firmanın Türkiye’de tescilli markası üzerinden 18 yılı aşkın süredir hatrı sayılır bir müşteri sayısı ve memnuniyetine sahip olmakla, yurt dışından ve her müşteriden özel olarak alınan örnekler doğrultusunda, sipariş usulü ürün alımı yapmakta olup Türkiye de herhangi bir toptancıdan ürün alımı yapmamakta ve her ürünün kalitesinin de aynı olacak şekilde satış yapmakta olduğunu, aynı zamanda müşteriyi kandırmak için müvekkilinin ürünlerini alt/üst segment şeklinde kendince bir sınıflandırmaya tabi tutarak, ürünlerin ömrünün 2 ay olduğu, döküldüğü, kalitesiz olduğu, müşterilerin kandırıldığı, vb. iddialarla kötülemiş olup çalıştığı firmayı karaladığını, yine başka müşterilerin de bu şekilde ürünleri aldığını ve memnun olduğunu söyleyerek bu fiilleri birden fazla kez işlediğini de ikrar ettiğini beyanla; davanın kabulü ile, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, şimdilik, 100,00-TL maddi tazminatın işleyecek avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, 25.000,00-TL manevi tazminatın işleyecek avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; davalının davacı firmada çalıştığı sırada dava dışı müşterilerden birine davacı firmanın bilgisi dışında kendi nam ve hesabına ürün satmaya çalıştığından bahisle haksız rekabet iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Somut olayın incelenmesinde; davalının iş akdinin devam ettiği sırada gerçekleştirdiği fiillerin dava konusu edildiği görüldüğünden, iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık hallerinde yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca İş Mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın İş Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı gerekçe ile;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli … İş Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır