Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2021/958 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/509 Esas
KARAR NO : 2021/958
DAVA : İpotek (Tescil İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas 2021/… karar sayılı dosyası görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı … San. ve Tic. A.Ş. ile yapmış olduğu taşeron sözleşmesi uyarınca diğer davalı arsa maliki … A.Ş.’nin yapmakta olduğu … İlçesi, … ada, 3 parsel … Yapımı işini alt müteahhit olarak üstlendiğini, sözleşme uyarınca işin keşif bedelinin 935.587 TL + kdv olduğunu, müvekkilinin yüklendiği işe başladığını ve işin kendisine düşen kısmını tamamladığını, müvekkilinin davalı …’e ait ve sahibi bulunduğu gayrimenkule yapılan inşaat nedeniyle … ve Tic. A.Ş.’den 1.231.564,80 TL alacağının bulunduğunu, müvekkilinin işi yüklendiği …ın borca batık vaziyette olduğpunu, müvekkilinin vadesi gelmiş hakedişlerini ödemediğini, …Tic. A.Ş.’nin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ … Esas sayılı dosyası ile iflas talebinde bulunduğunu, işbu dosyanın derdest olduğunu, söz konusu alacağın teminat altına alınmadığını, müvekkilinin inşaatı yapılan taşınmaz üzerinde TMK’nın 893. maddesine göre kanuni ipotek hakkının bulunduğunu, alacağın tahsilinin imkansız olduğunu beyanla ihtiyati tedbir yolu ile TMK’nın 1011. maddesi ve Tapu Sicil Tüzüğü’nün 58. maddesi uyarınca İstanbul ili, … ilçesi, … ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine muaccel hale gelmiş alacak miktarı olan 1.231.564,80 TL üzerinden müvekkilinin kanuni ipotek hakkının geçici tescil şerhinin verilmesine, davalı … A.Ş’ye ait taşınmaz üzerine müvekkilinin muaccel hale gelmiş alacak miktarı olan 1.231.564,80 TL üzerinden kanuni ipotek hakkının tesciline, kanuni ipotek olarak tescil edilen işbu alacağın dava tarihinden başlamak kaydıyla yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, usul ve esas yönünden reddinin gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1.maddesinde; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu, 5/1. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu ve 5/3 maddesinde de; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkisi görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığını, bu nedenle görev yönünden itirazlarının kabulü ile dava konusu somut olayda görevli mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu alacağın müvekkili şirketin inşaatlarının yapımını yüklenen diğer davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile davacı şirket arasında imzalanan 22.07.2019 tarihli taşeronluk sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının alt yüklenici olduğunu, 4721 sayılı TMK’nın 895. maddesi gereğince tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması ve tescilin yapılabilmesi için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının şart olduğunu, açılan davanın üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının mahkemece tespit edilmesini ve işbu üç aylık süre içerisinde açılmamış ise hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, diğer davalının … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında iflas talebinde bulunduğunu ve dosyanın derdest olduğunu, İİK’nın 194. maddesi uyarınca davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar durdurulması gerektiğinden davanın durdurulmasını talep ettiklerini, müvekkili şirket ile diğer davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında müvekkili şirketin maliki olduğu İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkiinde kain, … ada, 3 parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın üzerine Bölge Lojistik Depo İnşaatı yapılması amacıyla anahtar teslimi götürü bedel esaslı 23.10.2018 tarihli … İşleri Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek 23.10.2018 ve 05.12.2018 tarihli Ek Protokollerin akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca diğer davalı şirkete yer teslimi yapılarak işin başlangıcında 5.500.000 TL avans ödemesi yapıldığını, ayrıca yapılan işlere ilişkin olarak hakediş bedellerinin asıl yüklenici olan diğer davalıya ödenerek müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiğini, asıl yüklenici olan diğer davalı tarafından sözleşme konusu işlerin tamamlandığından bahisle müvekkili şirketten geçici kabul isteğinde bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ön inceleme sonucunda işyerine gidilerek gerekli incelemeler yapılıp belirtilen işlerde eksik, kusurlu ve arızalı işler tespit edilerek geçici kabul tutanağı düzenlendiğini, geçici kabul tutanağında belirlenen işlerin sözleşme gereği asıl yüklenici diğer davalı tarafından giderilmesi gerektiğini, TMK’nın 893/3. maddesine dayanarak kanuni ipotek tesisinin istenilebilmesi için öncelikle yapı alacaklısının emeği ile veya emek ve malzemesiyle taşınmazda değer artışı yaratan zanaatkar ya da alt yüklenici niteliği taşıması gerektiğini, yüklenicinin eser sözleşmesine dayanarak inşaat işinin tamamının veya bir kısmının yapımı işini yerine getirmeyi yüklenen kişi veya kuruluş olduğunu, alt yüklenicinin ise yüklenicinin eser sözleşmesiyle yüklediği ediminin tamamını veya bir kısmını devrettiği üçüncü kişi olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4721 sayılı TMK’nın 893/3 ve 895 maddelerinde düzenlenen yapı alacaklısı ipoteğinin tescili isteminden kaynaklandığı, müvekkili şirket ile davacı alt yüklenici arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu asıl yükleniciye karşı olup yapılan işlerin bedelinin tamamının hakediş raporlarına göre asıl yüklenici olan diğer davalıya ödendiğini, davacı alt yüklenicinin 22.07.2019 tarihli taşeronluk sözleşmesi uyarınca yaptığı iddia ettiği işlerden kaynaklanan alacağı müvekkili şirket tarafından asıl yükleniciye ödenen hakediş bedelleri kapsamında kaldğından talep edilen alacak miktarının müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 893. maddesi uyarınca kanuni ipotek hakkı tescili talebine ilişkindir.
Davalı şirketler arasında “… Yapım İşleri Sözleşmesi” ve bu sözleşmeden sonra yüklenici davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve taşeron davacı arasında “… A.Ş. İstanbul … Tesisat İşlerinin Yapımına Dair Yüklenici Sözleşmesi” akdedilmiş olup, davacı bu sözleşme ile üstlendiği işleri ifa ettiğini ve davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den 1.231.564,80 TL alacaklı olduğunu iddia ederek TMK’nın 893/3. maddesi uyarınca inşaatçı ipotek hakkı olduğunu iddia ederek, sözleşmenin konusu olan İstanbul İli, … İlçesi, … ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde söz konusu hakkın tescilini talep etmiştir. Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. davaya cevap vermemiş, davalı … A.Ş. ise davanın arabuluculuğa tabi olduğunu, davacının kendisinden bir alacağının olmadığını, kanuni ipotek hakkının tescil şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Türk Medeni Kanunu’nun 893/3. maddesi uyarınca bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkârların, o taşınmaz üzerinde kanuni ipotek haklarının tescilini talep etme hakları vardır. Tescilin şartlarını düzenleyen 895. maddesi uyarınca zanaatkârların ve yüklenicilerin kanunî ipotek hakları, çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir.Tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması ve alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması gerekmektedir. Davacı İstanbul İli, … İlçesi, … ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın taşeronu olup yüklenici olan davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den olan alacağı nedeniyle, inşaatçı ipoteği hakkının tescilini ancak taşınmaz malikinden isteyebileceği ve davalı yüklenici … A.Ş.’ye bu davada husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı yönünden talebin husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının, davalı malik … A.Ş.’den ipotek hakkının tescilini talep edebilmesi için, alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması gerekli iken, davalı malik davacının alacaklı olduğunu kabul etmemiş ve davacının iddia ettiği alacak mahkeme kararına bağlanmamış olduğundan davalı malik … A.Ş. yönünden de şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının diğer talebi 1.231.564,80 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olmakla, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Somut olayda talep alacağın tahsiline ilişkin olduğundan uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiş ve davacı tarafından 15/01/2020 tarihinde açılan iş bu davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı beyan edilmekle alacağın tahsili talebinin her iki davalı yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 75.904,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır