Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/496 Esas
KARAR NO:2023/254
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/07/2021
KARAR TARİHİ:06/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müteveffa …’un çocukları olduğunu, 15/07/2019 tarihinde, … yolu üzerinde meydana gelen kazada, davalı …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın yaya olarak yoldan karşıya geçmekte olan müvekkillerinin babası …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, kaza mahalline gelen trafik polisi ekibi tarafından tutulan 15/07/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda, kazanın, müteveffa …’un karşıdan karşıya geçerken gerçekleştiği, davalının orta refüje çarparak durduğu tespit edildiği ve muris …’un kusurlu olduğunun belirlendiği, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkillerin murisi kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; kaza yerine gelen trafik ekipleri kazaya karışan taraflardan yalnız birini dinleyerek tutanağı tamamen davalı …’ün ifadesine göre düzenlediklerini, kaza anına ilişkin olay yerini gösterir kamera kaydı ile fotoğraf görüntüleri alınmadan yalnızca tek tarafın dinlenmesi ile oluşturulan iş bu kaza tutanağının açıkça hatalı ve eksik düzenlendiğini, müvekkillerinin babasının kaza sonrası yaklaşık 3 ay yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiğini ancak hayata tutunamadığını, müvekkillerinin psikolojik çöküntüler yaşadıklarını beyanla müteveffanın çocukları; müvekkilleri … için 50.000,00 TL., … için 50.000,00 TL., … için 50.000,00 TL olmak üzere, toplam: 150.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalı … Sigorta şirketinden sorumluluk sınrları içerisinde olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … Şirketi Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerin davaya konu kaza olayında hiçbir kusurunun olmadığının savcılık soruşturma dosyası ile de sabit olduğunu, mevcut kanun ve yönetmeliklere göre kazanın gerçekleşmesindeki yegane sorumluluğun …’a ait olduğunu, sadece araçların geçişine müsait olan yola atlamak suretiyle somut olaydaki kazada da benzer şekilde intihar girişiminde bulunulduğunu, davacı tarafından da dosyaya sunulan ölüm raporunda doğal ölüm yazdığını, muris …’un kaza sebebiyle vefat etmediğini, illiyet bağının kesildiğini, yasa gereği hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminata hükmedilecek olsa dahi davacı yan tarafından talep edilen manevi tazminat bedeli fahiş olduğunu, manevi tazminat talep edenin zenginleşmesine diğer tarafın ekonomik mahfına neden olmaması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; mütevvanın ölüm nedeni yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanmaması nedeniyle illiyet bağının koptuğunun anlaşıldığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu belirlendiğinden, haksız ve dayanaksız olduğu anlaşılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, her durumda müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava; vefat edenin mirasçıları tarafından 15/07/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu raporunda özetle ; ” Davalı sürücü …’ün kusursuz, Müteveffa yaya …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacıların murisinin 15.07.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat ettiği, davacıların da bu nedenle davalılardan manevi tazminat talebinde bulundukları, mahkememizce alınan ATK raporunda davalı sürücü …’ün bir kusuru bulunmadığının, kazanın oluşumunda müteveffanın kusurlu olduğunun belirlendiği, davacı tarafça keşif talebinde bulunulmuş ise de savcılık dosyasında kaza yeri krokisi ve çizimin bulunduğu, aradan geçen zaman da dikkate alındığında keşif yapmanın yargılamaya bir yenilik katmayacağı ve alınan ATK raporunun, savcılık dosyasında alınan rapor ile kaza tespit tutanağıyla da uyumlu olduğu, kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Yeni Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu’nda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararların da bu yönde olduğu, bu durumda, davacıların müteveffanın tam kusurlu olması nedeniyle davalılardan tazminat talebinde bulunamayacağı ( YARGITAY HGK 2020/191 esas, 2021/514 karar) anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan, 179,90 TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 332,43 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6-Devletçe karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, davalı … ve davalı … sigorta vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır