Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2021/961 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/753 Esas
KARAR NO : 2021/855
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin 06/08/2015 tarihinde … Elektronik markanın rayiç bedeli 10.000-TL olan ancak firmanın indirim bedeliyle birlikte 7.650,00-TL değerinde buzdolabı satın aldığını, 4 yılın sonunda buzdolabının arızalandığını, … yetkili servisi …i aradıklarını, buzdolabını yaz ayında kullanamadığını, sonrasında … Elektronik’i aradığını, onların da gelip buzdolabı için “Kompresör bozuk, 2.500,00-TL karşılığında parça değişirse sorun düzelir.” deyip servise götürdüklerini, tamir edip tekrar getirdiklerini, bu süreçten sonra buzdolabının birkaç yerinde vuruklar olduğunu, buzdolabında soğutma problemi düzeldiği için sorun yapmadığını, 1,5 ay sonra dolabın tekrar arızalandığını ve Arçelik’ten 1.850,00-TL’ye yeni bir derin dondurucu almak zorunda olduğunu, servisi tekrar aradığını, servisin ürününün onarımının mümkün olmadığına ilişkin mail gönderdiklerini, … müşteri hizmetleriyle görüşmelerinde garantinin bitmesi sebebiyle hiçbir işlem yapılamayacağını söylediklerini, 2 yıllık dolap garantisi dolmasına rağmen 10 yıllık buzdolabı motor garantisinin devam ettiğini, müşteri hizmetlerini aradığını, faturanın mevcudiyeti halinde tamir sürecinin başlatıldığını, kendisine 18.000,00-TL değerinde yeni ve son teknoloji dolaba eşdeğer 4.590-TL bedel karşılığında, servise de 500-TL nakliye ücreti verildiği takdirde buzdolabının alınarak değişiminin gerçekleştirebileceğinin söylediğini, bunun üzerine ürünün kodunu gönderdiklerini, mevcut buzdolabına eşdeğer aynı litre ve teknolojide olduğunu ve istenilen bedeli ödemeyi kabul ettiğini, kullandığı dolabın 930 litre ve bugünkü değeri yaklaşık 21.0000-TL, 2015’teki değeri 10.000-TL ve 594 litre olduğunu beyan ederek 24/10/2019 tarihinde arabuluculuk toplantısına katıldığını, toplantıda 4 yıl önceki fatura bedelinin iade edileceğini belirttiğini beyan ederek buzdolabının ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini, müşteri hizmetleri servisiyle görüşmesi nedeniyle uğradığı 500-TL konuşma ücreti zararının iadesini, dolabın arızası nedeniyle buzdolabında bulunan 6.000-TL tutarındaki bozulan etin bedelinin ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye’de yalnızca elektronik ithalat faaliyetleri gerçekleştirilen firma olduğunu, sadece zincir mağazalar olarak bilinen büyük market zincirlerine satış yaptığını, davacının satın almış olduğu … marka … model ve … seri nolu cihazında müvekkili şirketin ithalatını gerçekleştirdiği ürün olduğunu, müvekkili şirkete husumet ve sorumluluk yönetebilmesinin mümkün olmadığını, satım sözleşmesinden doğan ayıpta seçimlik hakların doğrudan yöneltilebileceği tek kişi cihazı satıcısı olduğunu, davacı tarafın cihazın ithalatçısı konumunda bulunan müvekkili şirkete husumet ve sorumluluk yöneltmeye çalıştığını, cihazda var olduğu iddia edilen ayıptan dolayı sorumluluğun cihazın satıcısı konumunda bulunan şirkete ait olduğunu, buzdolaplarına ilişkin garanti süresinin 3 yıl olduğu dikkate alındığında müvekkili şirketin garanti belgesi sebebiyle yalnızca 3 yıl boyunca sorumlu tutulabileceğinin, davacı taraf cihazın faturasının dosyaya sunamamış olsa da davacının ikrar ettiği üzere cihazın 4 yıl sonra arızalandığını, bu nedenle de garanti belgesi sebebiyle dahi müvekkili şirkete husumet yöneltilebilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu cihazın ayıplı olmadığını, davacı tarafın uğramış olduğunu iddia ettiği zarar sebebiyle tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, husumet yöneltilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ayıplı ürün iddiasına dayalı ürün bedelinin iadesi, talebin kabul edilmemesi halinde ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp nedeni ile uğranılan maddi zararların tazmini istemlerine ilişkindir.
Dosyanın … Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Ürün satımına ilişkin fatura, servis formu ve garanti belgelerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı şirket, 06/08/2015 tarihinde satın aldığını belirttiği … marka buzdolabının 4 yıl sonra arızalandığını iddia ederek sözleşmeden dönme sebebiyle ürünün iadesi ile ayıplı ürün bedelinin işleyecek ticari faizi ile ödenmesi, aksi halde ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesini, servis görüşmeleri sebebiyle 500-TL tutarında konuşma ücreti zararı ile cihazın arızalanması sebebiyle uğradığı 6000-TL maddi zararının tahsilini talep etmiştir. Davalı tarafça husumet, zamanaşımı ve esasa yönelik itirazlar kapsamında savunma ileri sürüldüğü görülmüş olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın; ayıp ihbar, zamanaşımı ve husumet itirazlarının yerinde olup olmadığı, ithalatçı davalı şirketin ürün bedelinin iadesi, ayıpsız değişim ile maddi tazminat istemlerinden sorumlu olup olmayacakları hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; ürün faturasından görüldüğü üzere ayıp iddiasına konu davacının satın almış olduğu … marka … model ve … seri numaralı cihazın dava dışı şirketten 06/08/2015 tarihinde satın alındığı, 4 yıl sonraki arızası nedeni ile 18/11/2019 tarihinde huzurdaki davanın açıldığı, davalı şirket ile davacı arasında akdi ilişkinin bulunmadığı, davalının buzdolabını ithal eden şirket olduğu hususlarının ihtilafsız olduğu görülmüştür.
Davanın tarafları tacir olmakla, ihtilafın TTK’nın 4. maddesine göre nisbi ticari dava niteliğinde olup, somut olayda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki hükümlerin uygulanamayacağı açık olup ara karar gereğince ibraz edilen garanti belgesinin ise tüketici mevzuatı hükümlerine göre düzenlendiği görülmüştür. Ayrıca TTK’nın 23. maddesinde ticari satış ve mal değişimi düzenlenmiş, birinci fıkrasında, bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla tacirler arasındaki satış ve mal değişimine TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişimine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, c) bendinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya bildireceği, açıkça belli değilse 8 gün içinde incelemek veya inceletmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda TBK’nın 223. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı belirtilmiştir. TBK’nın 231. maddesinde; ”Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak 2 yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan defi hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz ” hükmü düzenlenmiştir. Bununla birlikte yanlar arasında akdi ilişkinin bulunmadığı, davalının ithalatçı şirket olduğu görülmekle TBK’nın satıma ilişkin hükümlerinin ve Tüketici Kanunu’nun ithalatçıya getirdiği yükümlülüklerin ticari satışta uygulanması söz konusu olmadığından davalı şirketin sadece garanti belgesinde taahhüt ettiği hususlarda ve tayin edilen süre çerçevesinde sorumlu olabileceği anlaşılmıştır. Dosyada mübrez garanti belgesi ise tüketici mevzuatı hükümlerine göre düzenlenmiş olup ithalatçı şirketin yalnızca ücretsiz onarım ve ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun mevcut olduğu, garanti süresinin 3 yıl olup uzayan bir durumun bulunmadığı ve motor arızasından kaynaklı ayrıca bir garanti süresinin yazılı olmadığı saptanmıştır. Davanın ise terditli dava şeklinde ikame edildiği, ürünün iadesi karşılığında bedel iadesi isteminin asli istem olduğu, anılı talebin reddedilmesi halinde feri talep olan ayıpsız misli ile değişim ve tazminat istemlerinin ileri sürüldüğü görülmüştür. Nitekim HMK’nın 111. maddesi; ”(1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” şeklinde düzenlenmiş olup anılı düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında; davacının ürünün iadesi ile buna mukabil bedel iadesi isteminin yalnızca akit tarafı olan satıcıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olduğu, davanın ise akdi ilişkinin tarafı olmayan ithalatçı şirkete karşı ikame edildiği, satıcı aleyhine açılmış herhangi bir dava olmadığından asıl talebe cevaz verilmesinin mümkün olup olmayacağı hususunun belirsiz ve yargılamaya muhtaç kaldığı, bu talebin esastan reddine karar verilmedikçe feri talebin incelenemeyeceği, bu hali ile asli talep yönünden satıcıya yönelik usulüne uygun açılan herhangi bir dava bulunmaması nedeni ile yargılamaya muhtaç kalan talep yönünden olumlu yahut olumsuz bir değerlendirme yapılmasının hukuken mümkün görünmediği anlaşılmış olup feri talep olan ayıpsız misli ile değişim talebinin işbu dava kapsamında hükme bağlanamayacağı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 111,01 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 51,71-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır