Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2023/577 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492 Esas
KARAR NO : 2023/577
DAVA : Davalı Ticari Şirketin Fesih ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :Davacı”…” ile “… Limited” 18/06/2003 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nin 625. Sayfasında yayınlanan ve ünvanı “… TİC. LTD. ŞTİ.” olan şirketi kurduklarını, …. Noterliği’nde … sayı ve 21/04/2003 tarihli şirket ana sözleşmesi ile … 10 yıl için müdür olarak seçilmiş ve görev süresi 18/06/2013 tarihinde sona erdiğini, yabancı uyruklu ortağın ülkeye herhangi bir geliş yapmaması , şirketle ilgilenmemesi vs . nedeniyle şirketin genel kurulu da uzun bir süredir toplanamamaktadır. Son olarak yabancı uyruklu ortağa 05/04/2021 tarihinde … barkod numarası ile “31/05/2021 tarihli genel kurula çağrı mektubu” gönderilmiş, ilgili mektup 20/04/2021 tarihinde tarafa ulaşmış, ancak taraf yine toplantıya katılmadığı gibi müvekkile herhangi bir dönüşte de bulunmamıştır. Şirketi feshetmek isteyen davacı, her ne kadar konuyu genel kurul gündemine almış ve konuya ilişkin olarak yabancı uyruklu ortakla iletişime geçmeye çalışmış olsa da bu konuda herhangi bir geri dönüş sağlanamadığı gibi genel kurulun toplanması da mümkün olmamıştır. 1/2 paya sahip ortağın ilgisizliği nedeniyle şirketin kanunen gerekli organları toplanamamakta ve herhangi bir karar alamamaktadır. 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun “A) Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları” başlıklı 636. Maddesinin 2. fıkrasında; “(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.” denmektedir. Limited şirketin kuruluş tarihinden itibaren 1/2 paya sahip diğer ortak … Limited’in şirket işleyişine ilgisiz kalması nedeniyle şirket ana sözleşmesinde belirlenen hedefler ile ilgili bir adım atılamamıştır. Yabancı uyruklu ortağın ilgisizliği ve herhangi bir iletişim kanalı üzerinden çağrılara ve davetlere cevap vermiyor oluşu nedeniyle müvekkil davacı uzun yıllardır şirketi tek başına ayakta tutmaya çalışmış, ancak şirket kurulduğu günden itibaren gayri faal olmaktan çıkamamıştır. Söz konusu tutum taraflar arasındaki güven ilişkisini zedelemiştir. Bu haliyle işlemesi imkansız olan şirketin herhangi bir ticari faaliyette bulunması da imkansız olduğu gibi, her geçen yıl ana sözleşmesinde belirlenmiş olan faaliyet giderleri ve ödenen vergiler gibi masraf kalemleri nedeniyle şirket zarar etmekte ve bu zararları müvekkil davacı cebinden karşılamaktadır. Gelinen noktada şirketi ayakta tutma çabasının ve ortaklığın devamının imkanı kalmamıştır. Taraflar arasındaki durum nedeniyle ortaya çıkan iletişimsizliğin boyutları şirketin amacına ulaşmasını ve ortak gayeyi gerçekleştirmeyi imkansız hale gelmiştir. Bu durumda şirketin feshi istemi için haklı sebeplerin oluştuğu aşikardır. Yine 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun “A) Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları” başlıklı 636. Maddesinin 3. Fıkrasında ise; “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.” denmektedir. Sonuç olarak; şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, bilirkişi kurulundan haklı sebeple fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde rapor alınmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu dava davalı limited şirketin, TTK 636/2 maddesi gereğince, haklı sebeple fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Davalı şirketin temsilcilerine temsil süresinin sona ermiş olduğu tespit edilmesi üzerine mahkememizce davalı şirkete hukukçu … temsil kayyımı olarak 27/10/2022 tarihinde TMK 427/4 maddesi gereğince atanmış ve dava dilekçesi şirketi temsilen işbu şahsa tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememize sunulan 09/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “Davalı şirketin kanunen zorunlu organlarından birisi olan müdürler kurulunun 13.06.2013 tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık sekiz yıldır mevcut olmadığı, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre halen dahi bir müdür seçilemediği tespit edilmiş olup, TTK m. 636/2 uyarınca, müdürlerin dinlenerek şirkete durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre verilmesinin ve buna rağmen durumun düzeltilmemesi ihtimalinde davalı şirketin feshine karar verilmesinin uygun olacağı” şeklinde kanaate varıldığı ifade edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına celp edilen Ticaret sicili kayıtlarının incelenmesinde … ‘nün … sicil numarası ile kayıtlı olan … LTD ŞTİ’nin merkezinin 01/05/2011 tarihinden itibaren İstanbul ili, … ilçesi, , … Mahallesinde olduğu şirket ortaklarının davacı … ve İngiliz menşeili … limited şirketi olup temsilen şirket toplantılarına … ‘nun katıldığı, şirket ortaklarının şirkette %50’şer paya sahip olduğu, şirketin en son ticaret siciline tescilinin 11/05/2011 tarihinde yaptırmış olduğu, şirket müdürünün … olduğu, 13/06/2003 tarihinde görevinin bittiği, şirkete o tarihten bu yana müdür atanmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememiz tarafından Vergi Dairesi ve SGK’ya yazılan müzekkere cevaplarında, davalı şirketin iş yeri dosyasının 01/07/2019 tarihinde şirketin faaliyetine devam etmemesi nedeniyle SGK Kanunu kapsamından çıkartıldığı, davalı şirketin … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabı ile adresinde yoklama yapıldığı, şirketin iş yerinin kapalı olduğu, yoklama sırasında kimseye ulaşılamadığından yoklama yapılamadığı, gayri faal olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla TTK 636/2 maddesine göre, davalı şirketin uzun süredir genel kurulunun yapılamadığı, 31/05/2021 tarihli genel kurul toplantısında gündem maddelerinin gerekli çoğunluk sağlanamadığından görüşülerek karara bağlanamadığı, yasanın aradığı şirketin uzun süredir organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurul yapılamaması halinde ortaklardan birinin şirketin fesih ve tasfiyesi istemli dava açabileceğine ilişkin düzenlemede belirtilen koşulları, davalı şirketlerden davalı şirket yönünden oluştuğu, davalı şirketin zorunlu organlarından biri olan müdürler kurulunun 13/06/2013 tarihinden bu yana mevcut olmadığı tespit edilmekle davacının TTK 636/3 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesinin talep edilmesi haklı ve yeterli sebebinin bulunduğu, şirkette ortakların %50 payının olması ve yabancı ortağın ve temsilcisinin uzun süredir şirketle ilgilenmediği ve kendisine son yapılan genel kurulda ulaşılamadığı anlaşılmakla, şirketin durumunun düzeltilmesi için TTK 636/2 maddesi gereğince davacı ortağa veya diğer ortağa yönelik süre verilmesinin hukuki fayda sağlamayacağı kanaatine varılarak mahkememizce alınan 09/10/2023 günlü bilirkişi raporuna da itibar edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, davalı şirketin TTK 636/2 ve 3. Maddeleri gereğince haklı sebeple fesih ve tasfiyesine ve şirkete tasfiye işlemlerini yürütmesi bakımından tasfiye memuru atanmasına yönelik aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … LTD ŞTİ aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE;
a)… ‘nün … sicil numarası ile kayıtlı olan … LTD ŞTİ’nin TTK’nın 636/2 ve 3 maddeleri gereğince davalı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE,
b)Şirketin ticaret siciline TESCİL ve karar özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
c)Mali Müşavir … ‘un tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
ç)Tasfiye memuru için aylık 4.000,00-TL ücret takdiri ile davacı tarafından 5 aylık 20.000,00-TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
d)Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 59,30 TL harcın düşümü sonucu kalan 210,55 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAD KAYDINA,
3-Davacı vekili tarafından yapılan 9.176,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 17.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından katlanılan temsilci giderlerinin tasfiye dağıtımında tasfiye memurunca şirket hesabından karşılanarak davacıya öncelikle ÖDENMESİNE,
6-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2 md. gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket temsil kayyımı …’ın yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde …Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır