Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2021/795 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2021/795
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 2000 yılından bu yana … ve … illerindeki bayii/tek dağıtıcısı olarak görev yaptığını, taraflar arasında imzalanan en son 21.12.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin davalının …. Noterliğinin 20.11.2014 tarih … yevmiyeli ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin 21.12.2014 tarihi itibariyle sonlandırılacağını bildirmesiyle sona erdiğini, davalının fesihte hiçbir gerekçe bildirmemesi ve yaklaşık 15 yıl boyunca devam eden ticari ilişki nedeniyle müvekkil şirketin harcadığı emeği ve davalıya sağladığı katkıları göz ardı etmesi nedeniyle, … Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… E. sayılı dosyasından denkleştirme tazminatının talebi amacıyla fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak 1.000-TL değerli dava açıldığını, yargılamada alınan 20.05.2016 tarihli Bilirkişi Raporu ile denkleştirme tazminatına ilişkin TTK m.122/2 uyarınca tespit edilen üst sınırın 899.090,74-TL olduğu tespit edildiğini, dava değerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 42.000-TL’ye yükseltildiğini, davanın reddedildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 20.12.2018 T., 2018/… E., 2018/… K. sayılı kararı ile mahkeme kararını kaldırarak ve “Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde portföy tazminatı ödenmesi hakkaniyete uygun düşmektedir” gerekçesiyle müvekkilinin talebi ile bağlı kalınarak 42.000-TL üzerinden davanın kabulüne kesin olarak karar verildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… E. sayılı dosyasında alınan 20.05.2016 tarihli Bilirkişi Raporu ile belirlenen ve TTK. m.122/2 gereğince denkleştirme tazminatının üst sınırının 899.090,74-TL’den 42.000-TL’nin ödenmesi sebebiyle üst sınırın %50’sine denk gelen 407.545,37-TL’nin sözleşme sona erdikten sonraki ticari avans faizi ile birlikte verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 21.12.2014 tarihinde sonlandığını, dava konusu taleplerin tümünün bir yıllık yasal süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, işbu dava ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas 2017/… Karar sayılı dosyası ile görülen ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas 2018/… Karar sayılı kararı ile kesinleşen davanın taraflarının, konusunun , sebebinin ve yöneltilen taleplerin aynı olduğunu, zamanaşımı ve kesin hüküm nedeni ile davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında bir bayilik ilişkisinin mevcut olmasının davacının mutlak suretli portföy tazminatı hak kazandığı anlamına gelmemekte olup birtakım koşulların sağlanması gerektiğini, ispat yükü kendisinde olan davacının iddia ve taleplerini ispat edemediğini, tütün sektörünün kendisine has özellikleri dikkate alındığında davacının bulmuş olduğu veya davacı tarafından kazandırılmış herhangi bir müşterinin söz konusu olmaması nedeniyle davacının portföy tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; TTK’nın 122. maddesine dayalı denkleştirme tazminatı istemine ilişkindir.
…. ATM’nin 2015/… esas, 2017/… karar sayılı dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Huzurdaki davanın tarafları arasında 2009 tarihli bayilik sözleşme ilişkinin tesis edildiği, anılı sözleşme ilişkisinin 2014 yılında sonlandırılmakla davacı bayinin TTK’nın 122. maddesine dayalı olarak denkleştirme tazminatı isteminde bulunduğu, yanlar arasında aynı hukuki sebep ve taleple ilgili olarak celp edilen … ATM’nin 2015/… esas, 2017/… karar sayılı dosyası kapsamında yargılamanın yürütüldüğü, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile netice-i talebini arttırdığı, anılı mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de istinaf kanun yolu incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek sureti ile davanın kabulüne, ıslah ile talep edilen 42.000-TL’nin davalıdan tahsiline dair karar verildiği, kararın 10/11/2020 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki davanın aynı hukuki sebebe dayalı olarak açıldığı, davacı tarafça 407.545,37-TL denkleştirme tazminatı isteminin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Bu tespitler kapsamında somut olaydaki uyuşmazlığın; … ATM’nin 2015/… esas sayılı kesinleşen dosyasının huzurdaki dosya yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı, TTK’nın 122. maddesine dayalı denkleştirme tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 303/1. maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde düzenlenmiş olup kesin hüküm, ilk önce hükmü veren mahkeme de dahil diğer bütün mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir. Mahkemeler, aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş olan bir kesin hüküm ile bağlıdırlar; aynı davayı bir daha (yeniden) inceleyemezler ve aynı konuya ilişkin yeni bir davada, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdırlar. Saptanan maddi ve hukuki olgular kapsamında HMK’nın 114/1-i maddesi gereğince kesin hükmün olumsuz dava şartı niteliğini haiz olması nedeni ile meselenin resen tetkik edilmesi gerekmiştir. Nitekim dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir davanın açılmasına cevaz verilemeyecektir. Bu hallerde kesin hüküm etkisi ne bis in idem (tekrarlanma yasağı) olarak değerlendirilmektedir. Bu kurumun kökeni, Roma Hukukundaki tüketme kuralından doğan kesin hükmün olumsuz işlevi, davaların tekrar yasağına dayanmaktadır. (Hamide Özden Özkaya Ferendeci, Kesin Hükmün Objektif Sınırları, İstanbul 2009)
Anılı açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; taraflar arasında aynı hukuki sebep ve taleple ilgili olarak …. ATM’nin 2015/… esas, 2017/… karar sayılı dosyası kapsamında yargılamanın yürütüldüğü, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile netice-i talebini arttırdığı, anılı mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de istinaf kanun yolu incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek sureti ile davanın kabulüne, ıslah ile talep edilen 42.000-TL’nin davalıdan tahsiline dair karar verildiği, kararın 10/11/2020 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki davanın aynı hukuki sebebe dayalı olarak açıldığı, davacı tarafça 407.545,37-TL denkleştirme tazminatı isteminin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. İstinaf kanun yolu incelemesi neticesinde ise; bilirkişi kurulu tarafından yapılan hesaplamanın üst sınırı ile markanın tanınırlığı ve davacının tekel konumunda yaptığı satışlar göz önünde bulundurularak üst sınırın %4’üne tekabül eden miktarın tahsiline yönelik hüküm verildiği ve Yargıtay kanun yolu incelemesinin kesin karar olması nedeni ile icra edilmediği, hükmün 10/11/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Bu hali ile ıslah hakkı da kullanılmak sureti ile ilk açılan dava dosyasının istinaf kanun yolu incelemesinin gerçekleştirildiği, heyet raporu ile belirlenen üst sınır yönünden değerlendirme yapılması sureti ile davacının hak kazandığı denkleştirme tazminatının kesinleşen mahkeme hükmü ile kesin olarak belirlendiği, nihai kararların tümü kesin hüküm haline geleceğinden somut olayda olumsuz dava şartının bulunduğu anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 6.959,86 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 6.900,56 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır