Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2021/883 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/489
KARAR NO : 2021/883

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Tic Ltd. Şti.’nin …Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ticaret siciline kayıtlı bir şirket olduğunu, 18/12/2015 tarihinde şirketin resen terkin edildiğini ve sicil kaydının kapatıldığını, şirket sigortalılarından …’nin 05/07/2006 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu iş göremez durma girmesi nedeniyle SGK tarafından kendisine 108.377,02 TL tutarında peşin değerli gelir bağlandığını, uğranılan SGK kurum zararının tahsilini teminen Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı kaydına alacak davası açıldığını, davanın 04/04/2019 tarihinde karara çıktığını, 20/05/2021 tarihinde BAM 34. Hukuk Dairesi’nin 2019/1252 Esas sayılı istinaf kararı ile kaldırıldığını, davanın şuan … Esasına alarak derdest hale geldiğini, ayrıca uğranılan SGK zararının tahsilinin infazının teminen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi de başlatıldığını, BAM kararının kaldırma gerekçesi şirketin ihya edilerek taraf teşkilinin sağlanması olduğunu, Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … Esas derdest dosyasında …Tekstil Gıda ve Hayvancılık San ve Tic Ltd. Şti.’nin davalı konumunda olduğunu ve … Esas dosyada 09/06/2021 tarihinden itibaren 2 hafta içinde ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini, şuan derdest olan davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi ve SGK kurum zararının bundan sonraki infaz işlemlerine yönelik 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54 maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın … San. ve Tic Ltd. Şti’nin ihyası amacıyla işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu beyanla anılan şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü, 6102 Sayılı TTK’nın 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34ç maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin re’sen terkin işleminin, 6102 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi; Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesi, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında vergi kaydının terkin edildiği ve son beş yıla ait genel kurul toplantılarının gerçekleştirilmediği hususunun belirlenmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde yapıldığını, müvekkilince şirkete verilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerinin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmesi ya da tasfiye memurunun bildirilmesi hususunda tebligat yapıldığını, şirketin verilen süre içerisinde söz konusu yükümlülükleri yerine getirmediğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü haiz olduğunu, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın şirketi sicile yeniden tescil etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen şirketin derdest dava bulunması sebebiyle tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir.
Mahkememizce,… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, ihyası talep edilen… Ticaret Limited Şirketi’nin sicil dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır. Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından ihyası talep edilen şirkete karşı 11/08/2017 tarihinde açılmış rücuan tazminat davası olduğu, Mahkemece … Esas ve … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın İstanbul BAM 2019/1252 Esas ve 2021/912 Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı ve Mahkemece 2021/152 Esas üzerinden devam eden yargılamada davacıya davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinde ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” denilmek sureti ile kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirket ve kooperatiflerin tasfiyesinin TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre yapılacağı belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu madde ile belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Mezkur maddenin 15. fıkrası ile “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesi getirilerek hukuki menfaatleri bulunanlar ile alacaklılara şirket ve kooperatifin ihyası için dava açma hakkı tanınmış olup davanın açılabilmesi için beş yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Davacı tarafın ihyası talep edilen şirkete karşı açmış olduğu rücuan tazminat davasının, şirketin davalı …Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından sicilden terkin edildiği 18/02/2015 tarihinden sonra açıldığı, terkin tarihi itibariyle şirket hakkında devam eden dava bulunmadığı, dolayısıyla davalı tarafından yapılan terkin işleminin geçici 7. madde kapsamında olduğu ve hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği, davacı tarafça ihya davasının terkin tarihinden itibaren beş yıl dolduktan sonra 08/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
09/12/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır