Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2021/644 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2021/644
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizin 2020/760 esas sayılı dosyasından tefrik edilen dosya yukarıdaki esası alarak incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait kaza tarihinde sigortası bulunmayan … plakalı TIR davalı şirket çalışanı davalı … ‘in sevk ve idaresindeyken 08.07.2016 tarihinde tırın yük boşaltımı yapıldığı sırada araçta yer alan parke taşları müvekkilinin üzerine yığılmış ve ağır bir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, İstanbul ilinde eğitim ve öğretim gören müvekkilim, yaz tatili döneminde …’ın … ilinin … Mahallesi’nde bulunan ailesinin yanına tatile gitmiştir. Tatil döneminin içinde 08.07.2016 tarihinde tek başına eve doğru giderken kazaya sebebiyet veren tırın şoförü müvekkilinden yardım istediğini, mezkur kaza tarihinde henüz 16 yaşında olan müvekkilinin tır şoförünün çağrısı üzerine istemsizce çağrılan yere gittiğini, gittiği yerde bir tır ve bir kepçe ayrıca her iki aracın sürücülerinin bulunduğunu, müvekkilinin bu kişileri tanımadığını, müvekkilinin çağrı üzerine tırın yanına gittiğini, tırın içerisinde parke kilit taşları bulunduğunu, müvekkilinin tırın yanına vardıktan sonra tırın şoförü tırı hareket ettirdiğini, tırı hareket ettirmesi üzerine tırın kasasında bulunan parke taşları tırın kapağına doğru yığıldığını, bu durumu umursamayan tır şoförünün araç çalışır vaziyetteyken müvekkiline kasa kapağını tutmasını söylediğini,tır şoförü ve kepçe operatörü kasa kapağının kenarlarına geçerken müvekkiline kasa kapağını ortasından tutturduklarını, müvekkilinin kasa kapağının ortasından ve kepçe şoförü ise kenarından tutarken tır şoförü de kasa kapağının kilitlerini açtığını, kapak kilitlerini açtığı anda aracın hareketine bağlı olarak kasanın kapağına doğru yığılmış olan kilit taşlarının da etkisi ile kasa kapağı müvekkilinin üzerine doğru açıldığını ve kilolarca ağırlıktaki parke taşları müvekkilinin üzerine yığıldığını, tehlikeyi hisseden ve kaçma imkanı bulunan kepçe operatörü aniden uzaklaşınca zarar görmediğini, ancak henüz 16 yaşında olan müvekkilinin hem tecrübesizliği hem güçsüzlüğü nedeniyle hem de kasa kapağının ortasında yer alması nedeniyle kilolarca ağırlıktaki kilit taşlarının altında kaldığını, kazaya sebebiyet veren araç şoförünün ağır ihmali nedeniyle henüz 16 yaşında olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kaza sonrası bilincini kaybettiğini, bilinci yerinde olmayan müvekkilinin önce … Hastanesi’ne kaldırıldığını, ardından yoğun bakım vala nedeniyle … acil ambulans ile … Hastanesi’ne sevk edilmiş ve yoğun bakım ünitesine yatırıldığını, geçirdiği kaza sonrasında ciddi şekilde yaralanan müvekkilinin özellikle kafatasında, sırtında, göğsünde, omzunda ve kolunda acı verici sakatlıklar, kırıklar ve çatlaklar meydana geldiğini, hastaneye kaldırılan müvekkili için hayati tehlikesi vardır raporu hazırlandığını ve tedavi altına alındığını, bir hafta boyunca yoğun bakımda kalan müvekkilinin zor bir ameliyat geçirdiğini ve sırtına platin takıldığını, müvekkilinin yaşadığı kaza nedeniyle daha sonraki yıllarda da ciddi ameliyatlar geçirdiğini ve tedaviler gördüğünü, mezkur kaza olayının üzerinden 4,5 yıl kadar bir süre geçmiş olmasına rağmen tedavileri hala devam ettiği gibi hala sırtındaki platinlerle yaşamakta olduğunu ve her türlü bedensel ve ruhsal eziyeti çekmekte olduğunu, davanın kabulü ile dava harç ve giderleri bakımından adli yardım taleplerinin kabulüne, öncelikle davalılardan … … San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olanı ve kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kaydına ayrıca işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, 100,00 TL Maddi tazminat (sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar) 100,00 TL Tedavi masrafları (hastane masrafları, ilaç masrafları, hastaneye gidiş geliş yol masrafları, sürekli ve geçici bakım giderleri vs. her türlü tedavi giderleri) olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatırı kaza tarihi olan 08.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yaşanan kaza müvekkilde tarifi imkânsız bir acı bıraktığından dolayı 100.000,00 TL manevi tazminatını kaza tarihi olan 08.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, avukatlık ücreti ile yargılama masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili Kuruma yapılan başvurunun reddedildiğini, başvuru konusu olay trafik kazası niteliğinde olmadığını ve müvekkili Kurum’un mezkur olay ile ilgili olarak hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davacının tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddinin gerekmekte olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesinde, “Trafik kazası : Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır.” şeklinde açıkça trafik kazasının tanımının yapıldığını, dava konusu olay, hareket halinde olmayan, park edilmiş bir tırın arka kapaklarının açılması ve içindeki yüklerin hatalı yükleme nedeni ile devrilmesinden kaynaklandığını, burada Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında değerlendirilebilecek bir trafik kazası bulunmadığını, bu nedenle de, meydana gelen zarardan müvekkili Kurumun sorumlu olmadığını, açık hüküm gereğince huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; tazminat hesaplaması yapılacak ise, öncelikle davacının, Adli Tıp Kurumu veya mahkemece takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esasları çerçevesinde muayene edilmesi sağlanarak usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerektiğini, tarafların tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından, davacı tarafın avans faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebinin de reddedilmesi gerektiğini, … bir sigorta şirketi ve tacir olmadığından, talep konusu tazminat haksız fiilden kaynaklandığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından avans faizi ödenmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil edeceğini, tazminata hükmedilmesi halinde, davacı tarafın “kaza tarihinden itibaren” faize hükmedilmesine yönelik talebi usul ve yasaya aykırı olduğundan reddinin gerektiğini, …’nın sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan teminat limiti ve sigortasız aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde, bu sınırların aşılması hukuka aykırılık teşkil edeceğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizin 2020/760 esas sayılı dosyasında açılan davanın, davalı … yönünden tefrik edilmesi ile davacı tarafça davalı … aleyhine açılan dava Mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiştir.
Dava; 08/07/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının malul kaldığından bahisle maddi tazminat talebiyle açılmıştır. Davalı …, kazaya sebep olduğu iddia edilen … plakalı aracın Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından bahisle davalı olarak gösterilmiştir.
Davaya ilişkin yasal düzenlemelerin incelenmesinde; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amaç başlıklı A.1. maddesinin “Bu Genel Şartların amacı, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde olduğu, tanımlar başlıklı A.2. maddesinin (d) bendinde zarar tanımının “Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları,” ifade ettiğinin düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun … başlıklı 14. maddesi ile “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur.” denilmek suretiyle …nın kuruluş amacının belirtildiği, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) ve (b) bendinin “Hesaba; Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabilir.” şeklinde hüküm altına alındığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” denildiği, aynı yasanın Tanımlar başlıklı 3. maddesi ile trafik kazasının “Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm,yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır.” olarak tanımlandığı görülmekle, anılı yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince yaptırılması zorunlu olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası uyarınca bir zararın doğduğundan bahsedilebilmesi için zararın trafik kazası sonucunda meydana gelmesinin gerektiği, ancak savcılık ve ceza mahkemesi dosyaları kapsamında toplanan delillerle de sabit olduğu üzere, dava dilekçesinde de kazanın anlatılış biçimine göre … plakalı araç sürücüsüne yardım için aracın kapağını tutmakta olan davacının araç sürücüsünün kasa kilidini açmasıyla üzerine düşen parke taşları nedeniyle yaralandığı, söz konusu kazanın trafik kazası tanımına uygun olarak hareket halindeki bir aracın sebep olduğu bir kaza olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacı yanın davalı …’na yönelik talebinin mevzuat gereğince …na başvurulabilecek haller arasında sayılamayacağı, açıklanan sebeplerle davacı tarafça davalı … aleyhine açılan iş bu davanın yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır