Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/460 E. 2022/530 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/460 Esas
KARAR NO : 2022/530
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin , 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … nun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının … plakalı aracı ile 04/05/2019 tarihinde ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkili şirkette olan … ndan ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğü 2019/… takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı ise borcu olmadığına ilişkin itiraz dilekçesi sunduğu beyanla ….İcra Müdürlüğünün 2019/… takip sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin arz ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava, ihalli geçişlerden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya arasına alınan … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyasında; … Anonim Şirketi tarafından (T.C … ) … … aleyhine icra takibi başlatıldığı, 1.210,25 TL asıl alacak, 98,69 TL faiz ve 17,76 TL KDV olmak üzere 1.326,71 TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;


6001 Sayılı ‘ Karayolları Genel Müdürlüğü’ nün Hizmetleri Hakkında Kanun’ un ‘Geçiş
Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali ’ başlıklı 30. Maddesinin 5. fıkrasında ;
‘4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen
otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş
yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücretini ödemeden giriş çıkış yaptığı
mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 4 katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil
edilir.’ hükmüne yer verildiği,
Bu hususta Nihai Karar sayın Mahkemeye ait olmak üzere ; … …’un itirazında haklı olmadığı,
İlgili ‘ Yönetmelik ve Kanun Maddeleri’ başlık altından yapılan değerlendirmeler
doğrultusunda,
Davalının, geçiş ücretinin ödendiğini iddia ettiğini, fakat dosya içeriğinde herhangi bir banka hesap dökümü veya herhangi bir ödeme noktasından ödendiğine dair belgenin
bulunmadığı, … ve … kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini
yetkili idare olan Karayolları Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve …’nun işletme esaslarını düzenleyen İşletme Protokolü’nün 7.1. maddesi
hükmüne göre araç sahipleri, “…… veya … aracılığı ile Otoyol’u kullanmak istiyorsa,
kullanmak istediği sistemin abonesi olmak ve kullanılabilir durumda yeterli Bakiye’ye sahip
Etiket bulundurmak…”, 7.7. maddesine göre ise “… Geçiş Ücreti, Hesap’tan elektronik olarak
tahsil edilemez ise Araç Sahibi/Sürücü Ücret Toplama Sistemi doğrultusunda belirlenen Geçiş
Ücreti’ni Manuel Ödeme şeklinde yapmak…” zorunda olduğunu,
Davacı-Alacaklının Müvekkil Şirket’in gerek 6001 sayılı Kanun uyarınca gerekse de
başkaca ilgili mevzuat kapsamında ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine, ihlalli geçiş yapıldığına
ilişkin herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğü bulunmadığını, bu yolu kullanan sürücülere
daha öncesinde trafik işaret ve levhalarla ücretli yol bilgilendirmesi yapıldığını,
Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranı olan %19,50 olarak
belirlenip, Borca yasal düzenlemeler uyarınca faiz uygulandığını, Ancak borç ödeninceye kadar
avans faiz oranında değişiklik yapılması halinde dönem dönem değişen faiz oranlarına göre
kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiğini,
7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’ un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi
itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş
ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 ( on beş ) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden
geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza ; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması
ortadan kaldırılmıştır.Takibe konu ;
İhlalli geçiş ücreti ve ceza tutarlarının … ( çekici ) plakalı 1 adet aracın
aşağıda yapılan tabloda hesaplamalara göre Toplam 1.210,25 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu duruma istinaden ;
¸davalı , … …’tan takiple istenebilir güncel toplam alacağın 1.875,78-TL olduğu kanaatine varıldığını, tespit etmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 18.01.2018 tarih, 2017/166 E. 2018/8 Karar sayılı kararında “…. İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/1124 Esas, 2021/347 Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, ihlalli geçiş görüntüleri ile provizyon kayıtları incelenmek suretiyle hazırlanmakla ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınan ve itiraza uğramayan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, davalının sahibi olduğu araçlar ile davacıya ait ücretli otoyollardan …/… hesap bakiyesinde yeterli meblağ bulundurmadan 05/04/2019 tarihinde ihalli geçişler yaptığı ve geçiş ücretlerini 15 günlük süre içinde ödemediği, yasa gereğince geçiş bedelinin 4 katı tutarında ceza bedelini de ödemekle mükellef olduğu, ihlalli geçiş yapan araçların ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirkete ait olduğu hususu tescil kayıtları ile sabit olmakla birlikte davalı yanca davaya cevap verilmediği ve geçiş yapılmadığı yönünde bir savunmanın da olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen geçiş bedeli ve bunun 4 katı olan ceza bedeli toplamı olan 1.210,25 TL davacı yanın davalı yandan alacaklı olduğu, takip dosyası ve dava kapsamında davacı yanın işlemiş faiz ve faizin KDV’si talepleri de bulunmakla, ihlalli geçişte bulunana bildirim yapma zorunluluğunun olmayışının geçiş ücreti ve ceza bedelinin talep edilebilmesine ilişkin olduğu, TBK’nun 117. maddesi uyarınca temerrüt faizi talep edilebilmesi için alacaklının ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmesinin gerektiği, anılı hüküm uyarınca davalı yanın takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından davacı yanın alacağa işlemiş faiz ve faizin KDV’si taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın asıl alacak tutarı üzerinden kısmen kabulüne, alacak davalı yanca da belirlenebilir olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair kesin nitelikte aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.210,25 TL asıl alacak tutarı kadar alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazının iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
Alacağın % 20’si oranındaki 242,05-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 82,67 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,37 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,70 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 850,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 776,01 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.210,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.204,10 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 115,90 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır