Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2021/503 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/46
KARAR NO : 2021/503
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2013
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalıl … arasında 01/06/2008 başlangıç tarihli, 15 yıl süre için kira sözleşmesi imzalandığını, söz konusu kira sözleşmesinin, davalının maliki bulunduğu Adıyaman İli … İlçesi, … Mah., … Mevkii, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 11/03/2008/… yevmiye no ile tapuya şerh edildiğini, dava dışı … Nak. … San. ve Tic. A.Ş.’nin taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda aralarındaki 18/03/2008 ve 11/03/2013 tarihli (2) adet bayilik sözleşmesine ve 16/06/2008 tarihli protokole istinaden müvekkili şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, dava dışı şirket tarafından gönderilen ihtarname ile bayilik sözleşmesinin 11/05/2013 tarihi itibarıyla sona erdirildiğinin, kira şerhinin de terkin edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, akabinde müvekkilince gönderilen ihtarname ile sözkonusu kira şerhi hakkının süresinden önce sonlandırılması ve bayilik sözleşmesi konusu akaryakıt istasyonuna özgü yatırımların müvekkili tarafından kira süresinin tümü nazara alınarak karşılanmış olması sebebiyle, söz konusu akaryakıt istasyonu için ödenmiş bulunan kira şerhi bedelleri, yatırım tutarları, işletme yatırım destek bedelleri ve sair ödemelerin kullanılmayan kısmına ilişkin bakiyesinden kaynaklanan ve ödeme gününe kadar işleyecek olan faiz ve vade farkı ile KDV hariç olmak üzere 673.954.30.TL’nin iadesinin istendiğini, bu güne kadar her hangi bir ödeme yapılmadığını, kira ilişkisinin bütünü gözönüne alınarak gerçekleştirilen yatırımın, sözleşmenin süresinden önce sonlanması ile davalı tarafın elinde kaldığını, dava dışı … ile davalı …’ın taraflar arasında imzalanan 16/06/2008 tarihli protokolün (8). maddesinde; Bayinin …e karşı olan tüm yükümlülüklerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla garanti ve tekeffül ettiklerini, sonuç olarak bu dava ile kullanılmayan süreye karşılık gelen ihtara konu edilen alacak kalemlerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; müvekkili şirketin kira süresinin tamamını nazara alarak davalı malik …’a peşinen ödediği kira ve stopaj bedelinin, geçersiz ve müvekkil şirket tarafından kullanılamayacak kira süresine karşılık gelen 25.995,12 TL kısmının (ana para) KDV’si ile birlikte ödeme tarihlerinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalı malik …’dan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava dışı … Petrolden iadesi istenen bedellerin protokolde açıkça belirtildiği üzere, bayilik faaliyetinin gereği olarak ve akaryakıt istasyonu inşaası karşılığında “isletme yatırımı desteği” olarak verildiğini, müvekkilinin kefalet sorumluluğu nedeniyle dava konusu alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edildiğini, protokoldeki kefalet sınırının belirlenmemesi ve kefil olunan tutarın likit olarak gösterilmemiş olması nedeniyle kefaletin geçerli olmadığını ve müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesi uyarınca ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen 19/02/2008 tarihli kira sözleşmesi ile davalının maliki olduğu Adıyaman İli, Merkez İlçesi, … Mahallesi, … adresinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazın 15 yıl süre ile ve 24.000 USD bedelle kiralandığı, taşınmazın tapu kaydına 11/03/2008 tarihinde kira şerhinin işlendiği, 23/09/2013 tarihinde terkin edildiği, davacı tarafından davalıya peşin olarak 29.520 TL kira bedelinin 25/12/2008 tarihinde ödendiği ve kira sözleşmesinin sona erdirilmiş olması sebebiyle peşin ödenen kira bedelinden sözleşme süresinin kalan kısmına tekabül eden bölümünün iadesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesi “Sulh Hukuk Mahkemeleri dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. Görürler.” şeklinde düzenlenmiş olup buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması halinde tacir olup olmadıklarına bakılmasızın davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamına girdiği, eldeki davada da bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, görev hususunun dava şartı olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır