Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2022/82 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/450 Esas
KARAR NO : 2022/82
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.06.2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacı sürücünün malul kaldığı iddiasıyla, … plakalı 25/05/2018–25/05/2019 vadeli … poliçe numaralı araca ait KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine istinaden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatının ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 28.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın davacının taleplerinin arabuluculuk sürecinde karşılandığından iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacının HMK md.119 gereği talep sonucunu açık bir şekilde yapması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde maddi tazminat olarak toplam 5.000,00-TL talep etmekte olduğunu, ancak talebinin hangi tazminat kalemine ilişkin olduğunu HMK md.119 gereği açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddinin gerektiğini, Davacının 23.10.2019 tarihli müracaatında ve halihazırda; 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun, kaza raporunun, hak sahibine ait banka hesap bilgilerinin, sürücülere ait alkol raporunun, genel adli muayene raporunun” bulunmadığı tespit edildiğini, 25.10.2019 tarihli müzekkere ile davacıya söz konusu eksik belgelerin taraflarına gönderilerek hesaplama yapılabileceği bildirilmişse de davacının eksik belgeleri tamamlamadan işbu haksız davayı ikame ettiğini, her halükârda “maluliyet tazminatına” ilişkin tazminat hesabının zmms sigortası genel şartları a.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, her halükârda davacının talebi olan geçici iş görmezlik tazminatı trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna yönelik iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, somut olayda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı incelenerek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, davacının faize ilişkin talepleri kabul edilebilir olmadığını, davacının talebi olan geçici iş göremezlik tazminatının ve manevi tazminatın teminat dışı olması sebebiyle reddini, fazlaya ilişkin taleplerin reddini talep ettiğini bildirmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememizin 2021/… sayılı esasına kaydedilen dosyada, davalı … yönünden tefrik kararı verilerek ilgili dosya mahkememizin 2021/… sayılı esasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; MADDE 5/A- “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle gereğince; “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı MADDE 18/A- “(1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Tefrik kararı sebebiyle yalnız sigorta şirketi aleyhine dönüşen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin eldeki davanın, uyuşmazlığın sigorta hukukuna ilişkin olması sebebiyle TTK’nun 4/1-a maddesi kapsamında ticari bir dava olduğu, dava öncesinde taraflar arasında yapılmış arabuluculuk görüşmesine istinaden davacıya bir miktar tazminat ödenmiş olduğundan eldeki davanın KTK’nun 111/2. maddesi kapsamında açıldığının değerlendirildiği, ödeme alınan önceki anlaşmanın yetersiz olduğunun iddia edilmesinin yeni bir dava teşkil ettiği, eldeki davanın arabuluculukta anlaşılan hususlara dair tekrar dava açılamaz düzenlemesine dava konularının farklı olması nedeniyle aykırı olmadığı ancak huzurdaki davanın farklı bir dava olarak nitelendirilmesi nedeniyle, iş bu dava öncesinde yapılan ve anlaşma ile sonuçlanan arabuluculuk görüşmesinin bu dava için arabuluculuk dava şartının sağlandığı anlamına gelmeyeceği, sonuç olarak KTK’nun 111/2. maddesi kapsamında açılan eldeki davada arabuluculuğun TTK’nun 5/A maddesi gereğince dava şartı olduğu ancak davacı tarafça dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 426,94 TL peşin harçtan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazla yatan 346,24 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 5,100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır