Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 E. 2021/544 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/440
KARAR NO : 2021/544
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketlerin eski çalışanı davalı … tarafından, müvekkili şirketlere ait dava dışı … T.A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. nezdindekeki mevduat hesaplarından sahte ve yetkisiz talimatlar vasıtasıyla usulsüz işlemler yapılarak müvekkili … San. A.Ş.’nin 8.508.810,90 TL, … Ticaret A.Ş.’nin 150.000,00 TL olmak üzere toplam 8.658.810,90 TL tutarında zarara uğratıldığını, davalı …’ın bu fiilleri nedeniyle; hem iş sözleşmesi, hem haksız fiil hem de TTK’nın yöneticilerin sorumluluğu hükümlerine göre müvekkillerine karşı sorumlu olduğunu, diğer davalıların, davalı … ile birlikte/iştirak halinde bu usulsüzlüğü gerçekleştirdiklerini ve paraların hesaplarına gönderilmesi suretiyle söz konusu usulsüzlükten menfaat temin ettiklerini, davalıların hem haksız fiil, hem de sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını, döviz kuru farkı, faiz gideri ve kamu borçlarının maliyetleri dikkate alınarak müvekkil şirketlerin uğradıkları zarar yargılama sırasında artabileceğinden ve davalıların sorumlulukları değişebileceğinden davanın belirsiz alacak davası olarak belirlenmesini, davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın taraflarınca tespit edilenler ile sonrasında Mahkememizce tespit edilecek tüm gayrimenkulleri, araçları, banka hesapları, hisse senedi ve yatırım hesapları, altın hesapları, banka kasaları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını, döviz kurlarından, kredi maliyetlerinden, kamu borçlarına ödenen vade farklarından kaynaklanan ek zararlar ve davalıların yargılama sırasında tespit edilecek sorumluluklarına yönelik talep ve dava hakları ile fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili şirketlerin hesaplarından usulsüz şekilde gerçekleştirilen para tranferi neticesinde uğramış oldukları zararlara karşılık 8.163.580,90 TL’nin her bir işlem için işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, diğer davalıların her birinin sorumluluk miktarı belirlenerek belirlenen miktarın her bir işlem için işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve müvekkillerine ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirketlerin banka hesaplarından davalı çalışanı tarafından usulsüz şekilde transfer edilen paranın haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında işlemi yapan çalışan ile para transfer edildiği iddia edilen diğer davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir. Somut dava TTK’da sayılan mutlak ticari davalardan olmayıp dayanağı haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmedir. Taraflar tacir olmadıkları gibi ticari işletme ile ilgili bir uyuşmazlık da söz konusu olmadığından, davanın nispi ticari dava da olmadığı, davanın niteliği itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır