Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/406 E. 2022/277 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/406 Esas
KARAR NO : 2022/277

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ya ait … plakalı, … marka otomobilin, 22/06/2015 tarihinde… Caddesi üzerinde park halinde bulunduğunu, davalı … tarafından kullanılmakta olan ve davalılardan …’ya ait … plakalı ticari aracın çarptığını, kaza sonucu davacıya ait aracın kaldırımla araç arasında sıkışarak sağ ve sol yanda hasar meydana geldiğini, kaza sebebiyle davacıya ait aracın sağ ön kapısından aldığı şiddetli darbe sonucu kapısının içeriye doğru göçtüğünü, aracın sağ ve sol jant kapağının, jantının, sağ ve sol farının hasara uğradığını, davacı müvekkilin aracına park halindeyken çarptığından davalının tam kusurlu olduğunu, araç hakimiyetini kaybederek park halindeki araca çarptığını kendi ifadesinde de kabul ettiğini, dolayısıyla kusurun tamamen dava tarafta olduğunu, davacının kazanın oluşumunda kusuru olmadığını, kazaya ilişkin meydana gelen hasarın İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası kapsamında bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bilirkişi raporunda hasar bedeli tutarının toplam 13.555,84 TL, hasarlı aracın onarımı süresince yokluk değerinin 750,00 TL ve 2. El rayiç değer kaybının 1.000,00 TL hasar tespit masrafının 683,40 olmak üzere toplam 15.999,60 TL olarak belirlendiğini, ceman 15.999,60 TL hasar ve masrafların toplam bedelinin fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu değer kaybına ve kazanç kaybına ilişkin talepler KZMS sigortası teminatı dışında olduğundan davanın reddini, her halde müvekkil şirketin sorumluluğuna hükmedilmesi durumunda kusur oranlarının ve hasar bedelinin tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, kaza tarihinden itibaren ticari faiz taleplerinin reddini, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; işleten sıfatına sahip olmayan araç maliki … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine, her iki durumda da lehe yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği, huzurdaki davada mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe suretleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tramer kayıtları, trafik tescil kayıtları, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosya aslı, kusur ve aktüerya bilirkişi raporu, araç kiralama şirketlerinin yazı cevapları temin edilmiştir.
Mahkememizin 19/09/2018 tarihli, … esas, … karar sayılı kararı ile; “…Davanın kısmen kabulü ile, 9.489-TL hasar bedeli, 350-TL onarım sürecinde yokluk bedeli olmak üzere toplam 9.839-TL’nin davalılar … ve…’dan haksız fiil tarihi olan 22/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 23/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine… ” dair kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/910 esas, 2021/785 karar sayılı ilamı ile; “…Somut olayda, davalı… vekili tarafıdan dava konusu aracın davalıya ait olduğunu fakat aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile diğer davalıya kiralandığını iddia ettiği halde mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken kiraya verilmesinde aracılık yapan şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, kira döneminde araca ve plakaya ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılması ve dosya kapsamı ile toplanan delillere göre aracın uzun süreli olarak kiraya verilip verilmediği ve bu bağlamda davalı …’in işleten sıfatının olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.
Davalı … vekilinin diğer istinaf itirazları yönünden ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın onarım süresinin 7 gün olduğu ve günlük 50,00-TL kiralama bedeli karşılığı toplam 350,00-TL’ye hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir…” gerekçeleri kapsamında kaldırılmasına karar verilmesi üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Anılı Bam kararı gereğince davalı…’nın işleten sıfatına yönelik itirazları yönünden dosya ele alınmış olup kiraya verilmesinde aracılık yapan şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, kira döneminde araca ve plakaya ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılması amacı ile kira dönemine ilişkin 27/07/2014 – 27/07/2015 tarihleri arasına tekabül edecek şekilde… plakalı araca ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılması ve mahkememize bildirilmesi amacı ile ilgili müdürlüğe yazı yazılmasına, davalı … vekiline kiraya verilmesinde aracılık yapan şirketin (kiralık plaka sözleşmesinde ticari şirket unvanının yer almaması nedeni ile) işletme ismi/ticaret unvanı ve şirket ticari defterlerinin bulunduğu güncel adresini somutlaştırarak beyan etmesi amacı ile 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde mevcut dosya ve delil durumuna göre değerlendirme yapılacağının ihtarına, önceki ara karar gereğince kesin süre içerisinde güncel bilgilerin beyan edilmesi halinde aracı şirketin ticari defterleri üzerinde HMK’nın 278/4. maddesi gereğince yerinde inceleme icrası sureti ile mali müşavir bilirkişi marifeti ile rapor alınmasına, inceleme için gerekli ücretin mahkememiz veznesine yatırılması hususunda davalı … vekiline HMK’nın 324/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde HMK’nın 324/2. maddesi uyarınca bilirkişi inceleme delilinden vazgeçilmiş sayılacağına ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına, bu suretle davalılar arasında aracı şirket marifeti ile kira ilişkisinin tesis edilip edilmediğinin defter kayıtları ile tetkikinin istenilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar kira döneminde … plakalı araca ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılması amacı (…Emniyet Müdürlüğünün olumsuz yanıt vermesi üzerine Nakil Vasıtaları …Vergi Müdürlüğüne yazı yazılmıştır)…Vergi Müdürlüğüne yazı yazılmış ve bir kısım belgenin gönderildiği görülmüş ise de evrakların tetkikinde; araca/plakaya ait vergi ödemelerinin kim tarafından yapıldığının kayıtlara alınmadığı bilgisinin verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın tetkikinde; davalı … vekiline mahkememizin 10/09/2021 tarihli celse 3 nolu ara kararı ile yukarıda anılı hususlarda beyanda bulunulması ve beyan akabinde yapılacak bilirkişi incelemesi amacı ile masraf yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmiş ise de beyan sunulmamasına ve masraf yatırılmamasına rağmen geçici yetkili dönemde sehven dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, ancak dosyanın tevdi tarihinden rapor tanzim tarihine kadar geçen süreç içerisinde de beyan sunulmadığı, masraf yatırılmadığı ve bilirkişinin ön rapor şeklinde dosya üzerindeki tespitleri içerir evrak ile ücret talepli dilekçe ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 09/11/2021 tarihli anılı bilirkişi raporunda özetle; “…İnceleme, tespit ve değerlendirmeler: Mahkemenizce tarafıma tevdii edilen dosyaya önceki ara karar gereğince taraflardan kesin süre içerisinde güncel bilgilerin beyan edilmesi ve aracın şirketin ticari defterleri üzerinde HMK’nın 278/4. Maddesi gereğince yerinde inceleme icrası sureti ile davalılar arasında aracı şirket marifeti ile kira ilişkisinin tesis edilip edilmediğinin defter kayıtları ile tetkiki istenmiş olup bununla ilgili olarak sonradan taraflarca dosyaya herhangi bir belgenin sunulmadığı,
Sayın Mahkemece 20.09.2021 tarihli yazı ile… Emniyet Müdürlüğünden 27/07/2014-27/07/2015 tarihleri arasına tekabül edecek şekilde … Plakalı araca ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılarak mahkemeye bilgi verilmesi istenmiş bununla ilgili cevap yazısının gelmediği,
Sayın Mahkemece … Dairesi Başkanlığı Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünden 27/07/2014-27/07/2015 tarihleri arasına tekabül edecek şekilde… Plakalı araca ait vergilerin kimin tarafından ödendiğinin araştırılarak mahkemeye bilgi verilmesi istenmiş bununla ilgili 23/09/2021 tarihli cevap yazısında;
Vergi Dairesine borçlu mükellefler adına üçüncü kişilerce de ödeme yapılabildiği ancak ödemenin fiilen kim tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin kayıt bulunmadığını, … Plakalı aracın sahiplik ve plaka tahsilat dökümlerinde;
21.07.2008 tarihinde …vergi sicil numarası ile …TC Kimlik numaralı … adına vergi tescil kaydının yapıldığı ve 02.03.2018 tarihine kadar … adına tescilinin faal olarak gözüktüğü,
2014-2015 Vergilerinin plaka üzerinden bazen kredi kartı, bazen de çekle ödendiği,
Aracın Trafik tescil kayıtlarında ve Vergi Kayıtlarında Araç sahibi gözüken Davalı… tarafından … D. İş dosyasına sunduğu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin incelenmesinde Aracın Hususi Araç, Marka tipi …Plus, modelinin 2013 olarak gözüktüğü ve plakasının da … olarak gözüktüğü,
Yine davacı taraf vekilince belirtildiği üzere Mahkemeye sunulan 24/09/2021 tarihli dilekçesinde;
Davalı …’nın vekili tarafından sunulan kira sözleşmesinin kaza yapan araç ile ilişkisinin tespit edilemediğini,
Yukarıda belirtildiği üzere KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin kazaya karışan araç ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davalının dosyaya süresinden sonra delil ikamesine muvafakat etmediklerini belirttiği,
Davalı…’nın avukatını aracın ticari araç olması sebebiyle vergi mükellefiyeti olması gerektiğini ve aracın ticari defter kaydının Sayın Mahkemece yerinde inceleme yapılarak kayıt tespitinin bilirkişi marifetiyle incelenip raporda belirtilmesinin istendiği söylenildi. Tarafıma dönüş yapılacağı belirtildi, defter belge sunulmadığından ve herhangi bir dönüş yapılmadığından dosya ve eki olan … D. İş dosyasındaki mevcut bilgi, belge ve evrakları inceleyerek raporumu Sayın Mahkemenin takdirlerine arz ederim…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; 22/06/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı otomobile, park halinde bulunduğu sırada davalı sigorta şirketinin ZMSS ile sigortaladığı, davalı …’nın maliki olduğu … plakalı aracın, diğer davalı/ sürücü… idaresinde iken çarpması sureti ile maddi hasarın gerçekleştiğinin iddia edildiği ve bu nedenle 15.555,60-TL hasar bedeli, 750-TL onarım suresinde yokluk değeri, 1000-TL değer kaybı, 683,80-TL hasar tespit (değişik iş dosyası) mahkeme masrafı olmak üzere neticeten 15.999,60-TL’nin davalılardan tahsilinin talep edildiği, uyuşmazlığın davacı yanın bu istemlerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Araç maliki olarak görünen davalı …’nın işleten sıfatının bulunmadığı itirazı anılı Bam kararı gereğince ayrıca tetkik edilmiştir. Nitekim 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmış olup işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütler olup araç üzerinde trafik tescil kaydında malik görünen kişinin aracın fiili kullanıcısı olmadığı, araçtan ekonomik yarar sağlayanın masraf ve rizikolarına katlanan kişinin 3. bir kişi olduğu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu saptanmıştır. (Emsal karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 2019/1779 esas, 2021/1201 karar sayılı kararı) Somut olayda ise davalı malik …’nın ispat yükü altına olmasına rağmen gelen yazı cevapları ışığında araca yönelik vergi ödemelerinin kimin tarafından yağıldığı bilgisine ulaşılamadığı gibi davalı yanın ara karara rağmen beyan/delil sunmadığı ve masraf yatırmadığı görülmüş olup bu nedenlerle ticari defterler üzerinde inceleme yapılması mümkün olamamıştır. Bu hali ile davalı yanın ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği ve işleten sıfatına yönelik savunmasının tüm dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla; malik/işleten sıfatı ile sorumluluğunun devam ettiği sonucuna varılması gerekmiştir.
Dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir bulunan kusur raporu tespitleri doğrultusunda değerlendirme yapılmış olup her ne kadar davalı sigorta şirketince davacının aracının park etmenin yasak olduğu bir alanda olup olmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de kaza tespit tutanağının davacı ve davalı sürücü tarafından tanzim edildiği, davalı sürücünün eğimli yolda aracın hızının artması ve araç hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile davacı aracına çarptığı hususlarının belirtilmesi, park yerinin yasaklı olduğuna dair dosya kapsamında hiçbir emarenin bulunmaması karşısında işbu itirazın kusur durumuna bir etkisinin bulunmadığı, neticeten davalı sürücünün asli derecede kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Hasar bedeli ve değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik değerlendirme kapsamında ise istinaf incelemesi öncesinde alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere; davacıya ait 2003 model ve 336.570 km bulunan “… XR 5 kapı” otomobilin tramer kayıtlarında deçmiş dönemde karışmış olduğu birçok maddi hasarlı kazasının mevcut bulunduğu, aracın yüksek kilometresi, eski model bir araç olması ve geçmiş dönemlerde karışmış olduğu birçok maddi hasarlı kaza nedeniyle onarım gördüğü dikkate alındığında tespit edilen hasar miktarından %30 oranında indirim düşülerek tespit edilen hasar miktarının 13.555 TL X %30 = 4.066 TL düşülerek gerçek hasar miktarının yedek parça ve işçilik tutarının toplam 9.489-TL olduğu, işbu hasar fiyatının kadri maruf olduğu, davacıya ait aracın hasarı nedeniyle Oto Mali Ekspertiz Raporunda aracın ortalama onarım süresinin 7 gün olarak belirtildiği, aracın hasarlı resimlerinden bu sürenin onarım için normal olduğunun tespit edildiği, onarım süresi içerisinde davacının araç kiralayabileceği, olay tarihi itibariyle yapılan araştırma sonucunda rent car firmalar ile görüşme sonucunda 2015 yılı itibariyle emsal model araçların kiralama fiyatlarının günlük 50-TL olarak tespit edildiği, her ne kadar mahkememizce resen emsal araç kira fiyatları araştırılmış ise de olumlu yanıt alınamadığı, davalı taraflarca bu miktara yönelik ayrıca itirazın yöneltilmediği ve hesaplanan miktarın piyasa rayiçleri ve somut olay adaletine uygun olduğu sonucuna varılmakla; 50 TL X 7 gün = 350 TL’nin onarım sürecinde davacının talep edebileceği yoksunluk bedeli olarak dikkate alındığı, davacının maliki bulunduğu 2003 model ve 336.570 km bulunan “…XR 5 kapı” otomobilin dosya içerisinde bulunan tramer sorgulamasında geçmiş dönemlerde karışmış olduğu maddi hasarlı birçok trafik kazasının mevcut bulunduğu dikkate alındığında aracın eski model bir araç olması (2003 model), yüksek kilometresinin (336.570 km) bulunması ve aracın geçmiş dönemlerde tramer kayıtlarında birçok maddi hasarlı kazası mevcut bulunduğundan dolayı davaya konu aracın olay tarihinde karışmış olduğu kaza nedeniyle aracında yapılan onarım neticesinde değer kaybının bulunmadığı, bu nedenlerle değer kaybı isteminin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu tespitler neticesinde taktir edilen 9.839-TL maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, davalı sürücü, davalı araç maliki ve davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının işbu maddi zararını tazminle mükellef olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı yanın 683,80TL hasar tespiti (değişik iş dosyası) mahkeme masrafı talebi yönünden yapılan inceleme neticesinde; 6100 sayılı HMK’nın 323. maddesi gereğince geçici koruma tedbirlerinden olan delil tespiti için yapılan giderler yargılama giderlerinden olup anılı madde gereğince mahkemece resen hükmedilmesi gerekmektedir. Ayrıca 22/03/1976 tarihli ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince delil tespiti giderleri yargılama giderlerinden olduğundan, kendiliğinden gözetilerek bu konuda karar verilmesinin gerektiği ve yargılama giderleri arasında karar verilmesi gereken tespit masraflarının maddi tazminat miktarına eklenerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun düşmediği anlaşılmakla; dosyada mübrez değişik iş dosyası kapsamında davacı tarafından yapıldığı tespit olunan 400-TL bilirkişi ücreti, 195,40-TL keşif harcı, 12,80-TL başvurma harcı ve 45,60-TL peşin harç olmak üzere toplam 653,80-TL masrafın yargılama giderleri kısmında kabul/red oranına göre davalılardan tahsiline dair hüküm oluşturulmuştur.
Son olarak temerrüt tarihi ve faizin türü noktasında değerlendirme yapılmış olup davalı sürücü ile davalı araç maliki yönünden temerrüt, haksız fiil tarihi olan 22/06/2015 itibari ile oluşmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı tarafın dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptığına dair belge ve delil ibraz edilmediği, bu hali ile davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihi itibari başladığı anlaşılmıştır. Kazaya neden olan sigortalı aracın (taksi) ticari nitelikte olması nedeni ile davacının ticari temerrüt (avans faizi ) isteminde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
9.489,00-TL hasar bedeli, 350,00-TL onarım sürecinde yokluk bedeli olmak üzere toplam 9.839,00-TL’nin davalılar… ve…’dan haksız fiil tarihi olan 22/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 23/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 672,10 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 273,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 398,86 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça istinaf öncesi yapılan 1.314,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı ile, değişik iş dosyasında yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 156,00 TL istinaf sonrasında yapılan tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.870,00 TL yargılama masrafının red ve kabul oranlarına göre 1.149,96 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalı … tarafından yapılan 193,38 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 74,46 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 273,24 TL harç ile 27,70 TL başvuru harcı ile değişik iş dosyasında yatırılan 195,40 TL keşif harcı 45,60 peşin harç ve 12,80 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 554,74 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır