Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/405 E. 2022/520 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/405 Esas
KARAR NO : 2022/520

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.03.2015 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile Niksar istikametinden … karayollunu takiben Erbaa ilçesi istikametine seyir halinde iken, D-100 20 km80+100 km de bulunan Erbaa beton İşletmesi önüne bulunan kontrolsüz kavşaktan yolun sağını kontrol etmeden aniden ana yola çıkarak yolu çapraz olarak kapattığı sırada kamyonun sağ depo kısımlarına, Erbaa yönünden gelip D-100 karayolunu takiben Niksar yönüne seyir etmekte olan…sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu meydan gelen kazada, müvekkil …’ın eşi …’ın hayatını kaybettiğini, kaza sonrasında düzenlenen trafik tespit tutanağı ve …Cumhuriyet Başsavcılığının …sayılı soruşturma dosyasında yer alan bilirkişi raporuna göre; …plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’ da yer alan sürücü kusurlarından 57/1-a ( Kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek ) kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kazayla ilgili evrakların … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında bulunduğunu, kazaya bağlı olarak davalı … şirketine müracaatları neticesinde kısmi tazminat alındığını, fakat yapılan ödemenin gerçek zararın çok altında olup gerçek defterin alınması için iş bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, delilleri çerçevesinde ilgili yerlerden tüm evrakların celbi ile dosyanın bilirkişiye gönderilerek destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor düzenlenmesini talep ettiklerini, kazaya bağlı olarak poliçenin güvence altına aldığı riskin gerçekleştiğini, tam ödeme yapılmaması sebebiyle müvekkilinin mağdur edildiğini, mağduriyetinin giderilmesi ve hak ettikleri tazminata kavuşabilmesi için hakimliğimize müracaat etme zaruretinin hasıl olduğunu, tensiple birlikte delillerinin celbi ile dosyanın hesap bilirkişine tevdi edilerek destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor alınmasını, davanın kabulü ile fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için şimdilik 200-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketine başvuru(îhbar) tarihini müteakip 8.işgünü bitimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, artan gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.03.2015 tarihinde meydana gelen ve …’ın vefatına neden olduğu iddia olunan trafik kazasına karıştığı iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkili Şirkette, 20.06.2014-2015 vade ve… sayılı poliçe ile trafik ( mecburi mali mesuliyet) sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının ölüm halinde ise şahıs başına 268.000-TL ile sınırlı olduğunu, ancak bunun otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusur ve zarar miktarına göre tazminat meblağı belirlendiğini, müvekkili Şirketin poliçelerden kaynaklanan sorumluluğunun; azami teminat limiti dahilinde gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava öncesinde taraflarına hasar başvurusu yapıldığını ve yapılan hesaplamaların akabinde davacı vekiline toplam 33.404,96-TL ödeme yapıldığını ve müvekkili şirketin zorunlu trafik sigortası ölüm ve sakatlık teminatı gereği üzerine düşen borcu ifa ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkememizce yeniden bir hesaplama yapılacak olması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranında olması sebebi ile kusur yönünden rapor aldırılmasını ve ödenen tutarın güncelleştirilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ve trafik sigortası poliçesi gereğince sorumluluklarının belirlenebilmesi için öncelikle kusur yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ve taraflarından talep edildiğini, olayda müvekkili Şirketin temerrüdü bulunmadığını, müvekkili şirketin kendisine yüklenen borcu ifa ettiğini ve temarrüde düşmediğini, ayrıca davacıya …’ın varisi olması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapıldığını veya gelir bağlanmışsa davacıların bir zararı bulunmayacağından, mahkememizce davacılara Sosyal Güvenlik Kurumlarınca ödeme yapılıp yapılmadığının ve gelir bağlanıp bağlanmadığının ilgili Kurumlardan sorulmasını talep ettiklerini, sonuç olarak bu nedenlerle; müvekkili Şirket aleyhine açılan davanın esastan reddini; aleyhlerine yargılama gideri, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ölümlü trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait nüfus kayıt örneklerinin UYAP üzerinden dosyaya alındığı görülmüştür.
Davalı … şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
…Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak… esas, … karar sayılı ceza dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 30/06/2017 tarihli kusur raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen aktüer bilirkişi raporu tetkik edilmiştir.
Davacı vekilinin 02/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TLlik alacağını 11.088,00-TL arttırarak 12.088,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizin 05/12/2018 tarihli, 2016/428 esas, 2018/1097 karar sayılı kararı ile; “..Davanın KABULÜ ile, 12.088,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 26/04/2021 tarihli, 2019/904 esas, 2021/761 karar sayılı ilamı ile; “…2918 sayılı KTK’nın “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta desteğin ölümü nedeniyle davacıya 08/02/2016 tarihinde ödeme yapıldığı tarafların kabulündedir. Eldeki dava ise 04/04/2016 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davanın, KTK’nın 111. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre de açıldığı anlaşıldığından Mahkemece; usuli kazanılmış haklarda gözetilerek rapor tarihi itibariyle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi; ödeme yetersiz ise davalının davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yanlış hesaplama içeren rapor esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarihtir. Ancak KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinin 8.günden itibaren davalı … Şirketinin temerrüdünden söz edilebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça, davadan önce davalı … Şirketine herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Bu durumda, davalı … Şirketi, dava tarihinde temerrüde düşmüş olacağından dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarına faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir… ” gerekçeleri ile kaldırılması üzerine işbu esas üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamındaki anılı BAM kararı gözetilerek ayrıca önceki raporda ödeme tarihinin (hatalı tarih: 21/06/2016) hatalı ele alınması nedeni ile 08/02/2016 olan dekont ödeme (işlem tarihi) tarihi esas alınmak sureti ile rapor tarihi ve ödeme tarihi itibari ile yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılması sureti ile ödemenin yeterli olup olmadığının somutlaştırılması ve ödeme yetersiz ise davalının davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle rapor tanzimi amacı ile önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup ilk raporu tanzim eden bilirkişi…tarafından hazırlanan ek bilirkişi raporunun mahkememiz ara kararına ve anılı Bam kararına uygun hazırlanmadığı, bu kapsamda ek bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla; dosya kapsamındaki BAM kararı gözetilerek 08/02/2016 olan dekont/ ödeme tarihi esas alınmak sureti ile rapor tarihi ve ödeme tarihi itibari ile yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılması sureti ile ödemenin yeterli olup olmadığının somutlaştırılması ve ödeme yetersiz ise davalının davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle talep edilebilecek tazminat tutarının tespiti babında rapor tanzimi amacı ile aktüer bilirkişi … marifeti ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi … tarafından hazırlanan 19/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…TAZMİNAT HESABI I)TETKİK VE TESPİT EDİLEN HUSUSLAR A)MÜTEVEFFANIN YAŞI VE BAKİYE ÖMRÜ:
a)01.07.1941 doğumlu olan müteveffa…, 19.03.2015 vefat tarihinde (73)yıl, (8)ay, (18)günlük olup, 74 yaşında kabul edilerek, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (7) yıl ve muhtemelen (81 yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarıyla kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Müteveffanın aktif çalışma yaşını geçmiş olması nedeniyle bakiye ömür süresinin tamamı pasif dönem kabul edilecek olup, buna göre bakiye ömründe zarar gördüğü pasif devresi (7) yıldır.
B)HAK SAHİPLERİ VE DESTEK SÜRELERİ
Davacı eş bakımından kendi bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı süre aşağıdadır.
Hak sahibi Doğum tarihi Vefat T. Yaşı Destek süresi
Eş Emine 01.07.1940 75 (bakiye ömrü 7 yıl) 7 yıl

NOT: Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliğinin 47.maddesinde “.. (1) Peşin sermaye değerlerinin hesabında, sigortalıların veya hak sahiplerinin gelire girme veya aylık başlangıç tarihindeki yaşları esas alınır. Yaş hesabında altı aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmaz. Altı ay ve daha fazla yıl kesirleri tam yıl sayılır…” demektedir. Yaşam tabloları da düzenlenirken başlangıç yaşları tam olarak belirlenmektedir. Bu nedenle müteveffanın ve hak sahiplerinin yaşları ve bakiye ömür süreleri tama iblağ edilerek belirlenmiştir.
C)PAYLAR
Türk Medeni Kanun’un 186.maddesinde “Birliği(evlilik) eşler beraber yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” demektedir. Buna göre müteveffanın gelirinin tamamı aşağıdaki oranlarda hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır.
Hak sahipleri 7 yıl
Müteveffa 1/2
Eş Emine 1/2
D)KAZANÇ DURUMU
a)Kaza tarihinde 74 yaşında olan ve aktif olarak çalıştığına dair bir belge bulunmayan müteveffanın yaşamsal faaliyetini sürdürmesi için sarf edeceği emek ve mesainin parasal karşılığının asgari ücretin altında olmayacağı kabul edilerek hesaplamalar asgari ücretlere göre yapılacaktır. Ancak hesaba esas alınan asgari ücret ücretli bir çalışmayla elde edilen kazanca dayanmadığından, asgari ücretler netleştirilirken asgari geçim indirimi dikkate alınmayacaktır.
E)ÖDEMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ
a)Sigorta şirketi tarafından davacı Eşe bu olay nedeniyle 08.02.2016 tarihinde 33.404,96 TL ödeme yapılmıştır. Diğer yandan;
b)BAM kararı doğrultusunda davalı tarafından ödemenin yapıldığı tarihe kadar bilinen veriler(asgari ücretler) dikkate alınarak hak sahiplerinin maddi zararları tespit ve hesaplanarak belirlenen gerçek zararın davalı tarafından yapılan ödemeyi aşıp aşmadığı denetlenecektir.
Ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar tutarı ile yapılan ödeme arasında açık orantısızlık bulunup bulunmadığının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; ayrıca ilk karara esas hesap raporunun düzenlendiği 2018 yılına kadar gerçekleşen ücret artışları esas alınarak davacının maddi zararı belirlenecek ve bu tutardan yapılan ödeme ilk karara mesnet hesap raporunun düzenlendiği 09.05.2018 tarihine kadar güncellenerek tenzil edilecektir.
2)ÖDEMENİN YAPILDIĞI TARİHE KADAR GERÇEKLEŞEN VE BİLİNEN VERİLER
ESAS ALINARAK MADDİ ZARAR HESABI:
A)BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın 19.03.2015-19.03.2016 arası geçen (1)yıllık bilinen devre net kazançları toplamı 11.455,05 TL dir.
B)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın işlemiş pasif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek bakiye pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık geliri;
1.177,46 x 12 Ay = 14.129,52 TL. olup, anılan tutar işleyecek pasif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Buna göre;
c)PEŞİN DEĞER
(6)yıllık işleyecek iskontolu pasif devrenin peşin değeri
….
Eş bakımından 6 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı= 84.777,12 TL
C)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
Davacı Eş Emine’nin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı:
a)1 yıllık işlemiş iskontosuz pasif devre maddi zararı
11.455,05 TL x1/2 pay x 85% kusur = 4.868,40 TL
B)6 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre maddi zararı
84.777,12 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = + 36.030,28 TL
c)Hak sahibi Eşin 7 yıllık maddi zarar toplamı = 40.898,68 TL

d) Eşin Yeniden Evlenme Şansı
Hak sahibi eş olay tarihinde 75 yaşında olup, 18 yaşından küçük çocuğu bulunmamaktadır. Davacının yaşı dikkate alındığında AYİM tarafından hazırlanmış tabloya göre yeniden evlenme şansı bulunmadığından, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesaplanan maddi zarar miktarından yeniden evlenme şansı nedeniyle bir indirim yapılmamıştır.
3)ÖDEMENİN ZARAR İLE KARŞILAŞTIRILMASI
Davalı tarafından davacı eşe 33.404,96 TL ödeme yapılmış olup, eşin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 40.898,68 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda ödeme, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (40.898,68-33.404,96 =) 7.493,72 TL gibi fark bulunmaktadır. Bu durumda;
b)Ödeme ile borcun sonu erip ermeyeceği hususundaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğundan aşağıda ayrıca ilk karara mesnet bilirkişi raporunun düzenlendiği 2018 yılına kadar bilinen verilere göre belirlenen zarar tutarından ödemenin güncel tutarı tenzili şeklinde yapılan hesaplama Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
4)İLK KARARA MESNET 09.05.2018 TARİHLİ RAPORUN DÜZENLENDİĞİ TARİHE KADAR BİLİNEN VERİLERE GÖRE MADDİ ZARAR HESABI:
A)BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın 19.03.2015-19.03.2018 arası geçen (3)yıllık bilinen devre net kazançları aşağıdadır.
..
Kazalının (3) yıllık bilinen dönem net kazanç toplamı 36AY = 41.553,66 TL
B)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın işlemiş pasif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek bakiye pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık geliri;
1.450,91 x 12 Ay = 17.410,92 TL. olup, anılan tutar işleyecek pasif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Buna göre;
c)PEŞİN DEĞER
(4)yıllık işleyecek iskontolu pasif devrenin peşin değeri

Eş bakımından 4 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı = 69.643,68 TL
C)ÖDEMENİN GÜNCELLENMESİ:
BAM kararında belirtildiği gibi ödeme tarihinden ilk karara mesnet hesap raporunun düzenlendiği 09.05.2018 tarihine kadar işlemiş faizi ve asıl ödemenin ilavesi ile hak sahibinin maddi zararından tenzil gereken güncel tutarlar aşağıdaki gibidir;
….
Tenzili gereken asıl tutar (Asıl+Faiz) = 40.167,41 TL
Not: Kaldırma kararından önce düzenlenen hesap raporunda ödeme tarihi hatalı olarak 08.02.2016 yerine 21.06.2016 alındığından iki rapor arasında farklılık meydana gelmiştir.
Davacı Eş Emine’nin maddi zararı
a) 3 yıllık işlemiş iskontosuz pasif devre maddi zararı
41.553,66 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = 17.660,31 TL
b) 4 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre maddi zararı
69.643,68 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = + 29.598,56 TL
c) Hak sahibi Eşin 7 yıllık maddi zarar toplamı = 47.258,87 TL
d) Ödemenin güncel tutarının tenzili = – 40.167,41 TL
e) Hak sahibi Eşin bakiye destek zararı = 7.091,46 TL
D)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
NOT: Kaldırma kararından önceki bilirkişi tarafından düzenlenen 09.05.2018 tarihli hesap raporunda eşin maddi zararı 45.493,00 TL ve ödemenin güncel tutarı 39.064,00 TL olarak belirlenmiş olup, söz konusu zarardan ödemenin güncel tutarı tenzil edilince bakiye alacak (45.493,00 – 39.064,00)= 6.429,00 TL.ye tekabül etmesine karşın, anılan bilirkişi raporunda bakiye alacak tutarı 12.088,0 TL olarak yazılmış olup, söz konusu rakama nasıl ulaşıldığı anlaşılamamıştır.
5)DAVALI … ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUK KAPSAMI VE TEMERRÜT TARİHİ
a)19.03.2015 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sigorta şirketinin sorumluluk limiti 290.000,00 TL.dır.
Davacının bakiye maddi zararı bakiye poliçe limiti içinde kalmaktadır.
b)Kaldırma kararından önce verilen kararda 04.04.2016 dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olup, bu husus kaldırma kararı dışında kalarak kesinleşmiştir.
S O N U Ç: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere: 19.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %85 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden Necati Yılmaz’ın geride kalan hak sahiplerinin;
A)ÖDEME TARİHİNDEKİ VERİLERE GÖRE;
a)Davacı Eş …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 40.898,68 TL. olduğu,
b)Davalı tarafından ise davacı eşe 33.404,96 TL ödeme yapıldığı buna göre ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (40.898,68-33.404,96 =) 7.493,72 TL fark bulunduğu,
B)İLK KARARA MESNET RAPORUN DÜZENLENDİĞİ TARİHE KADAR BİLİNEN VERİLERE GÖRE;
Sayın Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; usulü kazanılmış haklar gözetilerek kaldırma kararından önce düzenlen rapor tarihine kadar bilinen verilere göre belirlenen maddi zarar tutarından ödemenin anılan rapor tarihine kadar güncellenen tutarının tenzili sonucu;
a)Davacı Eş …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 7.091,46 TL. olduğu,
b)Davacının bakiye maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı
c)BAM kararından önce verilen kararda 04.04.2016 dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olup, bu husus kaldırma kararı dışında kaldığı…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yanların rapora itirazları tetkik edilmesi amacı ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişi …tarafından hazırlanan 30/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…ÖDEMENİN YAPILDIĞI TANİHE KADAR GERÇEKLEŞEN VE BİLİNEN VERİLER ESAS ALINARAK MADDİ ZARAR HESABI:
A)BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın 19.03.2015-19.03.2016 arası geçen (1)yıllık bilinen devre net kazançları 11.455,05 TL dir.
B)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın işlemiş pasif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek bakiye pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık geliri;
1.177,46 x 12 Ay = 14.129,52 TL. olup, anılan tutar işleyecek pasif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Buna göre;
c)PEŞİN DEĞER
(6)yıllık işleyecek iskontolu pasif devrenin peşin değeri
Eş bakımından 6 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı 84.777,12 TL dir.
C)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
Davacı Eş Emine’nin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı:
A) 1 yıllık işlemiş iskontosuz pasif devre maddi zararı
11.455,05 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = 4.868,40 TL
B) 6 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre maddi zararı
84.777,12 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur =+ 36.030,28 TL
C) Hak sahibi Eşin 7 yıllık maddi zarar toplamı = 40.898,68 TL
d) Eşin Yeniden Evlenme Şansı
Hak sahibi eş olay tarihinde 75 yaşında olup, 18 yaşından küçük çocuğu bulunmamaktadır. Davacının yaşı dikkate alındığında AYİM tarafından hazırlanmış tabloya göre yeniden evlenme şansı bulunmadığından, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesaplanan maddi zarar miktarından yeniden evlenme şansı nedeniyle bir indirim yapılmamıştır.
3)ÖDEMENİN ZARAR İLE KARŞILAŞTIRILMASI
Davalı tarafından davacı eşe 33.404,96 TL ödeme yapılmış olup, eşin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 40.898,68 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda ödeme, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (40.898,68-33.404,96 =) 7.493,72 TL gibi fark bulunmaktadır. Bu durumda;
b)Ödeme ile borcun sonu erip ermeyeceği hususundaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğundan aşağıda ayrıca ilk karara mesnet bilirkişi raporunun düzenlendiği 2018 yılına kadar bilinen verilere göre belirlenen zarar tutarından ödemenin güncel tutarı tenzili şeklinde yapılan hesaplama Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
1.Seçenekte; İLK KARARA MESNET 09.05.2018 TARİHLİ RAPORUN DÜZENLENDİĞİ TARİHE KADAR BİLİNEN VERİLERE GÖRE MADDİ ZARAR HESABI:
A)BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın 19.03.2015-19.03.2018 arası geçen (3)yıllık bilinen devre net kazançları aşağıdadır.

Kazalının (3) yıllık bilinen dönem net kazanç toplamı36AY= 41.553,66 TL
B)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın işlemiş pasif devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek bakiye pasif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık geliri;
1.450,91 x 12 Ay = 17.410,92 TL. olup, anılan tutar işleyecek pasif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Buna göre;
c)PEŞİN DEĞER
(4)yıllık işleyecek iskontolu pasif devrenin peşin değeri

Eş bakımından 4 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre net kazanç kaybı peşin değer toplamı 69.643,68 TL dir.
C)ÖDEMENİN GÜNCELLENMESİ:
BAM kararında belirtildiği gibi ödeme tarihinden ilk karara mesnet hesap raporunun düzenlendiği 09.05.2018 tarihine kadar işlemiş faizi ve asıl ödemenin ilavesi ile hak sahibinin maddi zararından tenzil gereken güncel tutarlar aşağıdaki gibidir;

Tenzili gereken tutar(Asıl+Faiz) = 40.167,41 TL
Not: Kaldırma kararından önce düzenlenen hesap raporunda ödeme tarihi hatalı olarak 08.02.2016 yerine 21.06.2016 alındığından iki rapor arasında farklılık meydana gelmiştir.
D)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
Davacı Eş Emine’nin maddi zararı
A) 3 yıllık işlemiş iskontosuz pasif devre maddi zararı
41.553,66 TL x 1/ 2 pay x 85% kusur = 17.660,31 TL
B) 4 yıllık işleyecek iskontolu pasif devre maddi zararı
69.643,68 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = + 29.598,56 TL
C) Hak sahibi Eşin 7 yıllık maddi zarar toplamı = 47.258,87 TL
D) Ödemenin güncel tutarının tenzili = – 40.167,41 TL
E) Hak sahibi Eşin bakiye destek zararı = 7.091,46 TL

NOT: Kaldırma kararından önceki bilirkişi tarafından düzenlenen 09.05.2018 tarihli hesap raporunda eşin maddi zararı 45.493,00 TL ve ödemenin güncel tutarı 39.064,00 TL olarak belirlenmiş olup, söz konusu zarardan ödemenin güncel tutarı tenzil edilince bakiye alacak (45.493,00 – 39.064,00)= 6.429,00 TL.ye tekabül etmesine karşın, anılan bilirkişi raporunda bakiye alacak tutarı 12.088,0 TL olarak yazılmış olup, söz konusu rakama nasıl ulaşıldığı anlaşılamamıştır.
2.Seçenekte; GÜNÜMÜZE KADAR BİLİNEN VERİLERE GÖRE MADDİ ZARAR HESABI:
A)BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Müteveffanın 19.03.2015-19.03.2022 arası geçen (7)yıllık bilinen devre net kazançları aşağıdadır.

Kazalının (7) yıllık bilinen dönem net kazanç toplamı 84 AY = 144.231,43 TL
B)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Davacının destek göreceği 7 yıllık sürenin tamamı bilinen dönemde kaldığından ayrıca bilinmeyen dönem kazanç tespiti yoluna gidilmeyecektir.
C)ÖDEMENİN GÜNCELLENMESİ:
2.Seçenekte hesaplama günümüze kadar bilinen verilere göre yapıldığından ödeme de işbu rapor tarihine kadar güncellenecektir. Buna göre ödemenin güncel tutarlar aşağıdaki gibidir;
Tenzili gereken tutar(Asıl+Faiz) 51.871,95 TL dir.
D)MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI:
Davacı Eş Emine’nin maddi zararı
A) 7 yıllık işlemiş iskontosuz pasif devre maddi zararı
144.231,43 TL x 1 / 2 pay x 85% kusur = 61.298,36 TL
B) Ödemenin güncel tutarının tenzili =+ 51.871,95 TL
C) Hak sahibi Eşin bakiye maddi zararı = 9.426,41 TL
5)DAVALI … ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUK KAPSAMI VE TEMERRÜT TARİHİ
a)19.03.2015 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sigorta şirketinin sorumluluk limiti 290.000,00 TL.dır.
Davacının bakiye maddi zararı bakiye poliçe limiti içinde kalmaktadır.
b)Kaldırma kararından önce verilen kararda 04.04.2016 dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olup, bu husus kaldırma kararı dışında kalarak kesinleşmiştir.
S O N U Ç: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere: 19.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %85 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden Necati Yılmaz’ın geride kalan hak sahiplerinin;
A)ÖDEME TARİHİNDEKİ VERİLERE GÖRE;
a)Davacı Eş …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 40.898,68 TL. olduğu,
b)Davalı tarafından ise davacı eşe 33.404,96 TL ödeme yapıldığı buna göre ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (40.898,68-33.404,96 =) 7.493,72 TL fark bulunduğu,
B)İLK KARARA MESNET RAPORUN DÜZENLENDİĞİ TARİHE KADAR BİLİNEN VERİLERE(bu tarihe kadar geçerli olan asgari ücretlere göre) GÖRE;
Sayın Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; usulü kazanılmış haklar gözetilerek kaldırma kararından önce düzenlen rapor tarihine kadar bilinen verilere göre belirlenen maddi zarar tutarından ödemenin anılan rapor tarihine kadar güncellenen tutarının tenzili sonucu;
Davacı Eş …’ın destekten
yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 7.091,46 TL. olduğu,
C)GÜNÜMÜZE KADAR BİLİNEN VERİLERE(günümüze kadar bilinen asgari ücretlere göre) GÖRE;
Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 9.426,41 TL. olduğu,
D)Davacının bakiye maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı
E)BAM kararından önce verilen kararda 04.04.2016 dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olup, bu husus kaldırma kararı dışında kaldığı…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava; ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup 19/03/2015 günü saat 19:59 sıralarında sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobil ile D-100 karayolu üzerinden Erbaa istikametinden Niksar istikametine seyir halinde iken kavşağa geldiğinde bölünmüş yolun karşı yön bölümünden gelen ve mevcut orta adanın ters tarafından sola dönüş yaparak kavşağa giren sürücü…idaresindeki…plakalı kamyona çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının eşi …’ın vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
Tatbiki gereken 2918 sayılı KTK’nın “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi; “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” şeklinde düzenlenmiş olup anılı madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilmesinin mümkün olduğu açıktır. Kanunda belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekmekle somut olaya bakıldığında, davacıya 08/02/2016 tarihinde ödeme yapıldığı davanın ise 04/04/2016 tarihinde açıldığı tespit edilmekle davanın, KTK’nın 111. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı saptanmıştır.
Hukuksal kabul gereğince usuli kazanılmış haklarda gözetilerek önceki rapor tarihi itibariyle ve ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak aktüer bilirkişi raporu temin edilmiş olup son görevlendirilen bilirkişi marifeti ile dosya kapsamına alınan raporunun dosya kapsamına, Bam ve mahkememiz ara kararına uygun olması nedeni ile hükme esas alınmaya elverişli olduğu saptanmıştır.
Bu aşamada usuli kazanılmış hak kavramı üzerinde durulması gerekmiş olup usuli kazanılmış hak (Usuli müktesep hak) kavramı; davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun ana ilkelerinden biri haline gelmesi nedeni ile nazara alınması gerekmiştir. Bu kavramın anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade ettiği anlaşılmıştır. Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, taraflar, mahkeme yahut Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekmiştir. (HGK’nın 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgili olup resen nazara alınması gerekmiştir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Anılı açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakıldığında; davacı vekilinin murisin %15 kusur oranı esas alınmak sureti ile 12.088-TL hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat hesabına yönelik 09/05/2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmediği ve davasını anılı miktar yönünden ıslah ettiği dikkate alındığında, davalı lehine oluşan kazanılmış hak kapsamında, istinaf incelemesi öncesinde alınan rapor tarihini ileri çekmemek ve bu tarihten sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkları da rapora yansıtmamak suretiyle değerlendirme yapılması gerekmiş olup 09/05/2018 tarihli rapor tarihi itibariyle, 08/02/2016 ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz kaldığı, davalının davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle davacının tazmini gereken zararının 7.091,46-TL olduğu saptanmıştır. Tüm bu nedenlerle; davacı eşin poliçe limiti kapsamında talep edilebilir maddi zararının 7.091,46-TL olduğu, anılı tespitler ve kanuni düzenlemeler uyarınca davalı (ZMSS) sigorta şirketinin desteğini kaybeden davacı eşin işbu maddi zararını tazmin ile yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılması gerekmiştir.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz türü yönünden inceleme yapılmış olup 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği düzenlenmekle birlikte davacı vekiline başvuru hususuna ilişkin belge ibrazı için kesin süre verilmesine rağmen ibraz edilen herhangi bir delile rastlanılmadığı, bakiye tazminat talebi yönünden davalı … şirketinin ayrıca temerrüte düşürülmediği, bu nedenle temerrüt halinin dava tarihi itibari ile başladığı, ıslah dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden de HMK’nın 26. maddesi uyarınca haksız eyleme dayalı talebin tümü yönünden temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin gerektiği kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
7.091,46-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 484,42 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (29,20 TL peşin harç+ 65,00 TL ıslah harcı olmak üzere) 94,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 390,22 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 251,00 TL posta ve yargılama gideri olmak üzere toplam 1.651,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 968,56 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 23,50 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 9,71 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 65,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 94,20-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır