Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2021/377 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/388 Esas
KARAR NO : 2021/377
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sahibi olduğu … Otel Alaçat’da davalı … 04.08.2019-09.08.2019 ve 04.08.2020-07.08.2020 tarihleri arasında sunulu cari hesap dökümünden de iki sene art arda toplamda 8 gece boyunca konakladığını, davalı tarafın bu tarihlerde otelde kaldığı müddetçe 6.000,00 TL ‘ye yakın yiyecek ve alkollü içecek tükettiğini, 2019 tarihindeki borcu için 2.000,00 TL ödemede bulunduğunu, 2020 yılına ait oluşan bedel için hiçbir ödeme yapmadığını, oluşan borca ilişkin olarak 25.08.2020 tarihli e- fatura davalı tarafa tebliğ edildiğini, faturanın TTK 21. maddesine uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu tarafça faturalara süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı tarafça bir ödemede bulunulmaması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas numaralı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça işbu borca haksız ve hukuka aykırı itiraz edildiğini beyanla davalı-borçlunun … İcra Müdürlüğü 2021/… e. sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takibin aynen devamına, davalı-borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden, dosya görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta; davacı şirketin, davalı gerçek kişi tarafından ödenmeyen hizmet bedelinin tahsilini talep ettiği, davalı tarafın tacir olmayıp tüketici konumunda olduğu, somut uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da bulunmadığı, davanın Tüketici Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır