Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2022/227 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2022/227
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/02/2011
KARŞI DAVA TARİHİ : 05/04/2011
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 03.02.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle;.”Müvekkil şirket, davalı yan ve dava dışı …Site Yönetimi arasında spor ve fitness hizmetlerinin verilmesi konulu, 11.09.2009 tarihinde 5 yıl süreli Hizmet Alım ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafça keşide edilen 21.09.2010 tarihli ihtarname ile işletme ruhsatının alınamaması nedeniyle sözleşmenin ifa edilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkili şirketin ilgili ruhsatın alınması için üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ettiğini, Ayrıca söz konusu ihtarname ile taraflar arasındaki mevcut sözleşmeyi feshettiğini, davalı yanın sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu büyük yatırıma rağmen, elde edeceği gelirden yoksun kaldığını, müvekkilce tüm edimlerin eksiksiz yerine getirildiğini, haksız feshe gerekçe gösterilen eksikliklerin de süresinde tamamlandığını ileri sürmüş ve sonuç olarak, davalı tarafından feshedilen sözleşme uyarınca müvekkilinin elde etmeye hak kazandığı, davalı tarafından taahhüt edilen minimum yıllık tutar üzerinden hesaplanmış olan 2.464.110,00.-USD’nin derdest davada ıslah yolu ile dava değerini arttırma ve ıslah edilen miktara 14.09.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu’nun 4/A maddesi uyarınca faiz işletilmesini talep etme haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 10.000.-USD’lik kısmınım 14.09.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu’nun 4/A maddesi uyarınca faizi ile birlikte, aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, sözleşmenin feshedilmesinden ve ilgili hizmetlerin gereği gibi sağlanamamasından kaynaklanan zararlar da dâhil olmak üzere 100.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanunun 4489 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek yıllık faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmesini ister iş bu dava açılmıştır.
Davalı / Karşı Davacı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; “Davacı şirket, müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ettiğini. Bunların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından söz konusu taşınmazın ruhsatı yangın merdiveninin yönetmeliğe uymadığından dolayı alınamadığını, öte yandan sözleşme imzalandığı sırada işletmeye açılması beklenen taşınmazın yapı kullanma izninin de bulunmadığını, bu sebeple iskân izni olmayan bir taşınmaza işletme ruhsatının alınamayacağını, itfaiye raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmediği takdirde, müvekkili şirketin söz konusu tesisteki faaliyetlerinden men edileceğinin bildirildiğini, davacının sözleşme konusu tesisi benzer bir sözleşme ile hâlihazırda üçüncü bir şahsın kullanımına tahsis ettiğini, aynı dönem için müvekkilinden haksız yere maddi tazminat talep ettiğini, davacı şirketin sözleşmesinin feshi nedeniyle elde etmeyi beklediği gelirden mahrum kalması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacı şirketin, dava konusu tesisin müvekkili şirket tarafından tahliye edilmesinin akabinde, söz konusu tesisi kendi uhdesinde işlettiğini ve tesisten gelir elde ettiğini, müvekkilinin …’in somut dava bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ve açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine” karar verilmesini isteminde bulunmuştur.
Davalı/Karşı Davacı vekili tarafından sunulan karşı dava dilekçesinde ise özetle; “Taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin, müvekkili şirket tarafından gönderilen 21/09/2010 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini, işletmenin fesih tarihinden sonra tarafların karşılıklı mutabakatı ile, 19/10/2010 tarihinde davacı / K.davalı şirket ve dava dışı … vadi site yönetimi tarafından, tüm teçhizat ve malzemeleri ile birlikte teslim alındığını, mahrum kalman gelirlere ilişkin müvekkili şirket tarafından dava dışı yönetim aleyhine, … İcra Müdürlüğünün 2001/… E.saydı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe Site Yönetimi tarafından itiraz edildiğini, müvekkillerinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı şirketin, müvekkili şirket tarafından tesisin siteye kattığı değer sayesinde söz konusu sitedeki dairelerin satışını gerçekleştirebildiğini, gerek … ve gerekse Site Yönetiminin, sözleşmenin imzalanması ve … markası altında spor tesisinin faaliyette bulunması nedeniyle menfaat temin ettiğini ve sözleşmeden beklediği yararı sağlamadığını, müvekkili şirketin dava konusu tesisi tahliye ettikten sonra, kayıtlı üyelerinin spor salonu hizmetlerinden faydalanabilmesi ve hak kaybına uğramaması nedeniyle, dava dışı … San.ve Tic. Ltd.Şti. ile söz konusu şirketin işlettiği … nin kullanımı ile ilgili bir protokol imzalandığını, imzalanan bu protokol ile, dava dışı firmaya 50.000.-TL.lik ödemenin yapıldığını, diğer yandan davacı / K.davalı ve site yönetimi tarafından, müşteri çevresine gönderilen yazı ile, açıkça haksız rekabete yol açtı gereği müvekkilinin sözleşme dönemi boyunca mahrum kaldığı gelirler ve yapılan yatırım tutarları da dâhil olmak üzere uğradığı kayıpları, dava dışı … San.ve Tic. Ltd.Şti ile …Evlerinde bulunan tesisin işletmesi ile ilgili olarak imzalanan protokol kapsamında, dava dışı … San.ve Tic. Ltd.Şti’ne ödenen toplam tutarı, müvekkili şirket tarafından tesisin davacı / k davalılara tesliminden sonraki tarihe ait olan elektrik faturası dâhil, çeşitli masraf bedellerini karşılamak üzere, şimdilik 10.000.-TL maddi ve 10.000.-TL manevi tazminatın tahsili” istemi ile iş bu karşı davanın açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2018/… Esas 2018/… Karar sayılı 11/09/2018 tarihli kararı ile ; ” Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE ; Davalı … Ticaret Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın HMK’nun 114/1d bendindeki dava şartı yerine getirilmediğinden bu davalı yönünden dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine, Maddi tazminat yönünden Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E. Ve 2013/… K. Sayılı dosyasında “10.000,00-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren yürütülecek yıllık USD faizi ile birlikte BK 83 madde gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiş ise de davacı tarafaca maddi tazminatın tahsil edildiği beyan edilmekle bu konuda yeniden karar tesisine yer olmadığına, 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihi olan 03/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Karşı davanın reddine, ” dair verilen kararın davalı-karşı davacı vekili ile davacı-karşı davalı vekilinin temyiz başvurusunda bulunduklarını, bunun üzerine mahkememiz dosyasının Yargıtay’a gönderildiğini,
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/1371 Esas 2021/359 Karar sayılı 18.02.2021 tarihli ilamı ile;

1-6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK’nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Eldeki asıl davada ve karşı davada, mahkemece gerekçeli kararda yukarıda belirtilen hususlara yer verilmemiş, asıl davada davalı … yönünden manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin hükme ve karşı davanın reddine ilişkin hükme ne şekilde ulaşıldığının gerekçeleri gösterilmemiştir. Bu şekilde HMK 297/1-c maddesine aykırı davranılmış olup kararın sırf bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Öte yandan … (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.03.2013 tarihli, 2011/288 esas- 2013/59 karar sayılı karar, Dairemizin 2016/7528 esas ve 2017/2569 karar sayılı 05.10.2017 tarihli ilamıyla bozulmuş olup hüküm tamamen ortadan kalktığından, yeniden hüküm kurulması gerekir. Mahkemece asıl davada maddi tazminat alacağının infaz edildiğinden bahisle konusuz kaldığından sözedilmişse de; bu ödemenin rızaen olmayıp, cebri icra tehdidi altında yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Asıl davada maddi tazminat davası yönünden davalı … tarafından davanın kabulüne dair herhangi bir kabul beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda davanın konusuz kaldığından söz edilemez.
Asıl davada davacıya fazla ödeme yapılmış olması halinde ise, İİK’nın 40. maddesi uyarınca, karar kesinleştiğinde kısmen ya da tamamen eski hale getirilecektir. Bu husus gözardı edilmek suretiyle asıl davada maddi tazminata ilişkin davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar da doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. ” gerekçesi ile dosya bozularak mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Asıl davada 10.000 USD maddi tazminat ve 100.000 TL manevi tazminat, karşı davada ise 10.000.-TL maddi ve 10.000.-TL manevi tazminat istemlerinde bulunulmuştur.
Asıl davada davalılardan … Tic. Ltd. şirketinin tasfiye edilerek tüzel kişiliğinin sona erdirildiği ve sicilden terkin edildiği görükmekle asıl dava yönünden davacıya davalı şirket aleyhine davayı sürdürmek isteyip istemediği sorulmuş; ancak davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafça davalı şirketin ihyasının gerçekleştirilmeyeceği beyan edildiğinden, bu davalı yönünden dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Asıl davada maddi tazminat istemi yönünden yapılan incelemede, Davacı …Ş. ile davalı … Tic. Ltd. Şti. ve Dava dışı …Sitesi Yönetim Kurulu arasında, 11/09/2009 tarihinde akdedilmiş olan bir HÎZMET ALIM VE İŞLETME SÖZLEŞMESÎ’nin mevcut olduğu ve sözleşmede …’in, garantör olarak ad ve soyadının yazılı olduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin SÖZLEŞMENİN KONUSU VE KAPSAMI başlıklı 2. maddesi : “Kapsam ve sınırları Ek – 2 de yer alan krokide gösterilen Alanda, Esporto tarafından, Ek 1 de sayılan hizmetlerin, İşbu Sözleşme’de düzenlenen Esporto kabul ve taahhütlerine ve hizmet seviyelerine uygun olarak verilmesi” şeklindedir.
Davalı şirket tarafından davacıya … Noterliğinden gönderilen 21.09.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamede özetle, işletme ruhsatının alınması için, tapu maliki ve diğer muhatap tarafından yapılması gereken iş ve işlemlerin yerine getirilmediği ve esasen sözleşme konusu işletmenin yer aldığı taşınmazın, sözleşmenin imza tarihinde iskân ruhsatının bulunmadığı, muhataplardan malik sıfatını hâiz …’m, sözleşmeden ancak 6 ay sonra, 14.04.2010 tarihinde, tesise iskân ruhsatının alınması için başvurduğu … Belediye Başkanhğı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 16.09.2010 tarih ve … sayıh yazısı ile, sözleşme konusu tesisin faaliyetten men edileceğine dair kararın, taraflarına tebliğ olunduğu, taraflarına yapılan tebligat nedeniyle, sözleşmede yazılı hizmetin verilmesi imkânının bulunmayacağının anlaşıldığı, muhatapların kusuru nedeniyle, sözleşme tarihinden itibaren işletme ruhsatı bulunmayan tesiste faaliyette bulunmaya zorlanarak, … markasına ve işletmelerinin itibarına verilen zararlardan kaynaklanacak tazminat ve sair hakların saklı kalması kaydıyla, taraflar arasında var olan 11.09.2010 tarihli sözleşmenin 10. maddesi gereği sözleşmenin feshedildiği\ sözleşmenin 10.3. a maddesi gereği\ tesisin muhataplardan, site yönetimi tarafından 15 gün içinde teslim ahnması, alınmadığı takdirde, tesis anahtarının noter kanalıyla gönderilerek, teslim keyfiyetinin yerine getirilmiş sayılacağı, sözleşmenin 10.3. b maddesi gereği, taraflarından sağlanan dış üyeliklere ait sözleşmelerin …’nun başka tesisinde kullanılmak üzere, …’da tutulacağı bildirilmiştir.
Akabinde, davacı tarafından, davalı şirkete gönderilen … Noterliğinden tasdikli 28.09.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamede özetle, sözleşmenin feshinin haklı bir nedene dayanmadığı, sözleşme konusu tesis ile ilgili yapı kullanım izninin, 10.04.2010 tarihinde, keşideci müvekkili şirket tarafından alındığı, müvekkili şirketin sözleşmenin imzalanma tarihinde yapı kullanım ruhsatının bulunduğuna ilişkin herhangi bir taahhütte bulunmadığı, ayrıca bu konu hakkında sözleşmeye herhangi bir hükmün konulmadığı, işletme ruhsatının alınması konusundaki gerekli işlemleri yapmanın, muhataplardan …’nun yükümlülüğünde olduğu, 22.01.2010 tarihinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor uyarınca, tesislerin işletme ruhsatının ahnabilmesi için, bazı eksikliklerin olduğunun tespit edildiği diğer yandan muhatabın rapora ilişkin müvekkili şirkete herhangi bir resmi bildirimde bulunmadığı, bu eksikliğin müvekkili şirkete zamanında iletilmemesi ve olayların bu aşamasında hakh fesih olarak sunulmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, müvekkili şirkete herhangi bir resmi bildirimde bulunulmamasına rağmen 1. kattan girişe alternatif noktalardan çift yönlü kaçış mesafesini sağlayacak şekilde, merdiven kol genişliği 100 cm olan müstakil çıkışı bulunan 2 adet düz kolluklu, sahanhklı yangın merdiveninin yapımına ilişkin işlemlerin müvekkili şirket tarafından tamamlandığı ve böylelikle müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının kabulünün mümkün olmadığı, bu ihtarname itibarıyla ruhsat bedeli ödenmek üzere, ruhsatın temin edilmesinin mümkün olduğu, muhatabın belirtmiş olduğu 16/09/2010 tarihli yazının, ihtarname ekinde gönderilmediği, müvekkili şirket tarafından, bu yazının içeriği araştırılarak tespit edilmek zorunda kahndığı, bu yazıda itfaiye raporlarında belirtilen eksiklerin giderilmesi ve Belediye’ye yatması gereken harçların muhatap tarafından yatırılması gerektiğinin anlaşıldığı ve 15 günlük süre verildiği, aksi hâlde ise, işyerinin faaliyetten men edileceğinin ihtar edildiği bildirilmiş ve sonuç olarak, muhataplardan …’nun işletme ruhsatı bulunmayan bir yeri işletmeye zorlanmasının söz konusu olmadığı ve … markasına herhangi bir zarar verilmediği, dolayısıyla herhangi bir tazminata müstahak olmadığı, muhataplardan …’nun sözleşmeyi feshinin haksız mahiyette olduğu, keşideci şirketin yukarıdaki 9. madde uyarınca talep edebileceği minimum miktar olan 2.464.110.-USD’nin 5 gün içinde muhataplar tarafından müvekkili şirkete ait hesaba ödenmesi, sözleşmenin feshinden kaynaklanan ve bu meblâğı aşan, itibar kaybından ve şirketin marka değerinin düşmesinden doğan manevi zararlar dâhil, ancak bunlarla smırh olmaksızın, diğer tüm zararları talep haklarını saldı tuttukları, keşideci şirket tarafından eksiksiz bir şekilde muhataplardan …’ya temin ve teslim edilmiş her türlü demirbaşın, hasarsız bir şekilde şirkete iade edilmesi, herhangi bir iade etmeme veya hasarh iade etme hâlinde tüm masrafların muhataplara ait olacağı, …’nun özel talepleri doğrultusunda temin ettiği her türlü dekorasyon ve demirbaşın (… markasını yansıtan her türlü özel dekorasyon imalâtı gibi) sökülmesinden kaynaklanan tüm tamiratların bedelinin muhataplara ait olacağı, şirketten talep edilen proje değişikliği çerçevesinde söz konusu olan dekorasyon masraflarının ve bu kapsamda satın alınan üç adet bilgisayar programının muhataplar tarafından tazmin edilmesi, tesislerin sözleşmeye uygun olarak tahliye edilmemesi durumunda, sözleşme ve kanundan doğan tüm haklarının saklı tuttukları, sözleşmenin feshinden doğan her türlü kanuni ve idari yollara başvuracakları, talep edilen tutarların belirtilen süre içinde ödenmemesi hâlinde, 3095 sayıh Kanunun 4/A maddesi uyarınca, faiziyle birlikte talep edileceği, sözleşme uyarınca tüm meblâğların talep edileceği, bu kapsamdaki tüm tazminat ve sair zarar ve ziyanların ticari faizi ile birlikte talep etme haklarını saklı tuttukları, vekâlet ücreti, noter masrafları, yargı harç ve giderleri başta olmak üzere, bu nedenle başlatılmak zorunda kahnan her türlü yasal takip ve işleme dair masrafların taraflarına ait olacağı” bildirilmiştir.
Yanlar arasında imzalanan sözleşmeye göre, davacının mahrum kaldığı kâr alınana bilirkişi raporunda aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.
Davacının mahrum kaldığı kâr gün sayısı: 1.450,00.-Gün = 11/ 09/2014 — 22/09/2010 = ) Günlük Mahrum Kalman Minimum Tutar : 1.643,84.-USD olarakbelirlenmiştir. Davacının, davalıdan talep edebileceği mahrum kalınan kâr tutarı ( 1.450,.-Gün x 1.643,84.-USD =) 2.383.568,OO.-USD olarak hesaplanmış olup, davacının talebi, şimdilik 10.000.-USD olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereği, bu tutarın dikkate alınması gerekmektedir.
Davacı …Ş. ile davalı … Tic. Ltd. Şti. ve Dava dışı …Sitesi Yönetim Kurulu arasında 11/09/2009 tarihinde akdedilmiş olan bir HİZMET ALIM VE İŞLETME SÖZLEŞMESÎ’nin mevcut olduğu ve sözleşmede diğer davalı …’in garantör olarak ad ve soyadının yazılı olduğu,
Taraf defterlerinin hesap bakiyeleri yönünden birbirlerini teyit ettiği ve bu davanın konusunun hesap bakiyesi olmadığı,
Davalının Sözleşme konusu tesise iskân ruhsatı alınması için davacı …’ın, 14/04/2010 tarihinde başvuru yaptığını iddia ettiği, ancak … Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından davalı şirkete gönderilen 16/09/2010 tarihli yazıdan, söz konusu başvurunun 24/12/2009 tarihinde ve … sayılı müracat formu ile yapıldığının anlaşıldığı, mevcut yazıdan “İtfaiye raporunda belirtilen eksikler” ve “Belediyeye yatması gereken harçların 15 gün içerisinde tamamlanmasının gerektiğinin davalıya 16/09/2010 tarihli yazı ile bildirildiği, akabinde davalı tarafından gönderilen 21/09/2010 tarihli ihtarname ile, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, buna göre, verilen 15 günlük sürenin dolmadığının anlaşıldığı,
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.4., 4.1.c, B maddeleri dikkate alındığında ve davalının “…İşletme planındaki hizmetleri yerine getirme hususunda uzmanlaşmış ve sektöründe sahip olduğu uluslararası markalaşma nedeniyle, tesisin dışarıya açılması konusunda pazarlama avantajına sahip, ayrıca minimum dış gelir sağlanmasını da garanti eden profesyonel bir firma…” olduğunun ifade edildiği, ayrıca davalının beyanlarından, kendisine ait … markasının, sektöründe bilinen ve tanınan bir marka olduğu dikkate alındığında, bu deneyimlerle davalının, iskân ve işletme ruhsatı olmayan bir tesisi çalıştıramayacağını bilmesi gerektiği, aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, bu nedenle davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile taleple bağlılık ilkesi gereğince, 10.000.-USD nin garantör olan davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Asıl davada manevi tazminat talebinin incelenmesinde , davacı şirketin haksız fesih nedeniyle maddi zararları doğduğu, bunun yanında davalı tarafça açılan davalar ile de karşı karşıya kaldığı, ticari itibarının zedelendiği anlaşılmakla manevi tazminat talebinin, esası yönünden bozmaya konu olmayan önceki kararlarda olduğu gibi garantör davalı … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden, feshin haklı olmadığı, Türk Ticaret Kanununun 58. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenemediği, zira bu talebe ilişkin dosyada herhangi bir açıklamaya ve hesaplamaya rastlanmadığı, üyelerin başka bir tesisten faydalanmaları için dava dışı … Ltd.Şti’nin 50.000.-TL nin ödendiğine ilişkin protokolün ve ödeme dekont fotokopilerinin dosyaya sunulduğu, ancak dekont asıllarının dosyada mevcut olmadığı, tesisin tesliminden sonraki masraflara ilişkin taleple ilgili olarak sunulan belgelerin davalı adına düzenlenmiş olduğu, bu nedenle bu talebin kabulünün mümkün olmadığı, kanaatine varılmış olmakla karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE ;
Asıl davada; davalı … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın HMK’nun 114/1d bendindeki dava şartı yerine getirilmediğinden bu davalı yönünden dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine,
10.000.-USD maddi tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren yürütülecek yıllık USD faizi ile birlikte B.K 83 madde gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı olarak davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 03/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karşı davanın reddine,
2-Asıl davada; kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.762,88 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 1.719,25 TL harcın düşümü sonucu kalan 43,63 TL bakiye harcın davalı …’ten tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
**Asıl davada; davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.719,25 TL peşin harç ile 18,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.737,65 TL’nin davalı …’ten alınıp davacıya ödenmesine,
3-Karşı davada; davacı tarafça peşin yatırılan 216,90 TL harçtan, 80,70 TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 216,90 TL harcın karar kesinleştiğinde iadesine,
4-ASIL DAVADA;
a)Maddi tazminat yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınıp davacıya ödenmesine,
b)Manevi tazminat yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınıp davacıya ödenmesine,
c)Manevi tazminat yönünden; davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’e ödenmesine,
5-KARŞI DAVADA;
a)Maddi tazminat yönünden; davacı-karşı davalı … .. Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı …’ten alınıp davacı-karşı davalı … .. Şirketi’ne ödenmesine,
b)Manevi tazminat yönünden; davacı-karşı davalı … .. Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı …’ten alınıp davacı-karşı davalı … .. Şirketi’ne ödenmesine
6-Yargılama gideri yönünden davalar birlikte değerlendirildiğinde;
a)Davacı … .. Şirketi tarafından yapılan 1.234,45 TL yargılama giderinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 416,37 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davalılar tarafından yapılan 1.125,00 TL yargılama giderinin, davanın red oranına göre hesaplanan 745,54 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır