Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2022/568 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/385 Esas
KARAR NO : 2022/568
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki süresince, davacının davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığında fatura kesildiğini ancak davalının 19.929,82.-TL fatura bedelini ödemediğini beyanla işbu alacağın davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari hizmet ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Alacak istemine dayanak faturalar ibraz edilmekle Vergi Müdürlüklerine yazı yazılarak BS, ve BA kayıtları celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıya gönderdiği, daha sonra davalı tarafından iade faturası karşılığı iade edilmesi gereken geçici ihracat vergisi tutarı ve depozito tutarının davalı tarafından geri verilmemesinden kaynaklandığı,
Davacının 20-23 Mart tarihleri arasında Hollanda Amsterdam’da İntertraffic/2018 fuarında ürünlerinin sergilenmesi üzerine davalıyla ticari ilişki içine girdiği, bu ürünler için davacının davalıya, kendi nam ve hesabına yatırması amacıyla geçici ihracat vergisi (1.636,84-EUR) depozito (1.367,03.-EUR) ve yurtdışı acente komisyon bedeli (35,00.-EUR adı altında toplam 3.038,87.-EUR karşılığı (Fatura tarihindeki EUR kur’u 4,7944) 14.569,56.-TL sını 19. 03. 2018 Tarihinde davalı … İban Hesabına 14.596,50.-TL gönderdiği,
Davalının davacıya bu işlemler bittiğinde geçici ihracat vergisi ile depozito bedelini iade etmesi gerektiği, (Yurtdışı acente komisyon bedelinin iadesinin caiz olmadığı çünkü bu giderin davacı adına yapılması gerektiği)
Taraflar arasındaki anlaşmaya göre (Davalı yazıları ve e-mail yazışmaları ve ticari teamüller) davacının davalıya 19.06.2019 Tarihinde 3.038,87.-EUR tutarlı fatura tanzim ettiği, (Fatura tarihindeki EUR kur’u 6,5583x 3.038,87=19.929,82.-TL)
Ancak davacının 35,00.-EUR Yurtdışı acente komisyon bedelini geri istemesinin caiz olmadığı, (3.038,87-35,00)faturanın 3.003,87.-EUR olarak düzenlemiş olması gerektiği, (TL 6.5583×3003,87=19.700,28.-TL)
Bu faturanın kargo şirketi aracılığı ile tebliğ edilmiş olmasına rağmen (davalı BA formlarına göre) davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına alınmadığı, ancak vakıanın özelliğine göre faturanın davalı tarafından ticari defterlerine yansıtılmamasının davacı alacağını ortadan kaldırmayacağı,
Davacı şirketin 2018-2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan 19.06.2019 Tarihinden itibaren 19.929,82.-TL alacağının olduğu,(ancak cari hesap konusu faturanın 35,00.-EUR fazla düzenlendiği, bu nedenle gerçek cari hesap alacağının 19.700,28.-TL olması gerektiği,)
19.01.2022 tarihli duruşma tutanağının 5 numaralı bendinde; taraflara defter ve belgelerinin 11.02.2022 tarih, saat 14:30 da inceleme sunulması ya da yerinde inceleme talep edilmesi ihtarının yapıldığı, ancak davalının inceleme günü ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği yerinde inceleme de talep etmediği, ibrazdan kaçındığı,
GEREKÇELİ SONUÇ:
Tüm dava dosyası, iddia, savunma, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıya gönderdiği, daha sonra davalı tarafından iade faturası karşılığı iade edilmesi gereken “geçici ihracat vergisi tutarı ve depozito tutarının” davalı tarafından geri verilmemesinden kaynaklandığı,
Davacının 20-23 Mart tarihleri arasında Hollanda Amsterdam’da … /2018 fuarında ürünlerinin sergilenmesi üzerine davalıyla ticari ilişki içine girdiği, bu ürünler için davacının davalıya, kendi nam ve hesabına yatırması amacıyla geçici ihracat vergisi (1.636,84-EUR) depozito (1.367,03.-EUR) ve yurtdışı acente komisyon bedeli (35,00.-EUR) adı altında toplam 3.038,87.-EUR karşılığı (Fatura tarihindeki EUR kur’u 4,7944) 14.569,56.-TL sını 19. 03. 2018 Tarihinde davalı … İban Hesabına 14.596,50.-TL olarak gönderdiği,
Davalının davacıya bu işlemler bittiğinde geçici ihracat vergisi ile depozito bedelini iade etmesi gerektiği, (Yurtdışı acente komisyon bedelinin iadesinin caiz olmadığı çünkü bu giderin davacı adına yapılması gerektiği)
Taraflar arasındaki anlaşmaya göre (Davalı yazıları ve e-mail yazışmaları ve ticari teamüller) davacının davalıya 19.06.2019 Tarihinde 3.038,87.-EUR tutarlı fatura tanzim ettiği, (Fatura tarihindeki EUR kur’u 6,5583x 3.038,87=19.929,82.-TL)
Ancak davacının 35,00.-EUR Yurtdışı acente komisyon bedelini geri istemesinin caiz olmadığı, (3.038,87-35,00)faturanın 3.003,87.-EUR olarak düzenlemiş olması gerektiği, (TL 6.5583×3003,87=19.700,28.-TL)
Bu faturanın (davalı BA formlarına göre) davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına alınmadığı, ancak vakıanın özelliğine göre faturanın davalı tarafından ticari defterlerine yansıtılmamasının davacı alacağını ortadan kaldırmayacağı,
Davacı şirketin 2018-2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan 19.06.2019 Tarihinden itibaren 3.038,87.-EUR karşılığı, 19.929,82.-TL alacağının olduğu,(ancak cari hesap konusu faturanın 35,00.-EUR fazla düzenlendiği, bu nedenle gerçek cari hesap alacağının 19.700,28.-TL olması gerektiği,)
19.01.2022 tarihli duruşma tutanağının 5 numaralı bendinde; taraflara defter ve belgelerinin 11.02.2022 tarih, saat 14:30 da inceleme sunulması ya da yerinde inceleme talep edilmesi ihtarının yapıldığı, ancak davalının inceleme günü ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği yerinde inceleme de talep etmediği, ibrazdan kaçındığı,
Tüm bu nedenlerle davacının davalıdan dava tarihinde 19.700,28-TL alacağının olduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı yanın dava dilekçesi kapsamında ticari hizmet ilişkisinden kaynaklanan faturalara dayalı bakiye açık hesap alacağın tahsilini talep ettiği, işbu isteme dayanak faturaların ibrazına yönelik mahkememizce davacı vekiline ara karar ile süre verilmesine müteakip sunulan beyan dilekçesi kapsamında fatura ibrazı ile talebin davalı şirketten alınan lojistik /taşıma hizmetine yönelik yapılan 3.038,87 Euro ödemenin fuar organizasyonunun sona ermesine müteakip iade edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen ödemenin yapılmadığı iddiasına dayalı alacak isteminden ibaret olduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanâat gereğince; davacı tarafın anılı alacak istemi ile huzurdaki davanın ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup tatbiki gereken usul hukuku düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde davalı yanca aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davacının davalıya 19/06/2019 tarihinde 3.038,87-Euro tutarlı fatura tanzim ettiği, faturanın (davalı BA formlarına göre) davalı tarafından ticari kayıtlarına alınmadığı, davacı şirketin 2018-2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin HMK’nın 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan 19/06/2019 tarihinden itibaren 3.038,87-Euro karşılığı, 19.929,82-TL alacağının kayıtlı olduğu saptanmıştır. Davacı yanın yanlar arasındaki geri ödemeye yönelik anlaşma iddiasını ispata elverişli delil olarak mail yazışmaları ile davalı şirket kaşesi altında imzalı yazılı belgeye dayandığı görülmüş olup HMK’nın 199. maddesi; ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” şeklinde ifade edilmiş olmakla anılı düzenleme kapsamında mail yazışmalarının da belge olarak kabul edildiği anlaşılmıştır. Bu düzenleme ışığında davacı tarafça ibraz edilen (geçici ihracat vergisi ve depozito bedeli yönünden) geri ödemeye yönelik anlaşmanın tesis edildiğine yönelik kayıtları içeren e-posta yazışmalarının sıhhatinin tetkik edilebilmesi amacı ile davalı şirkete isticvap tebliğ edilmiş olup anılı mail yazışmalarına yönelik olarak herhangi bir beyan yahut itirazın ileri sürülmediği gibi duruşmada hazır olunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada mübrez davalı şirket kaşe ve imzasını içerir yazılı belge sureti davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüş olup HMK’nın 171/2 maddesi gereğince mail/ yazılı belge içerikleri davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Anılı tespitler ışığında; 3.003,87-Euro alacak istemi yönünden davacı yanın haklı olduğu, bu miktar yönünden davalı ödemesine rastlanılmadığı, ancak mail/belge kayıtları kapsamında davacının 35,00-EUR yurt dışı acente komisyon bedelini geri istemesine cevaz verilmesini mümkün kılan yazılı yahut sözlü bir anlaşmanın tespit edilemediği anlaşılmakla, anılı bedel yönünden istemin yerinde olmadığı sonucuna varılması gerekmiştir. Tüm bu gerekçeler ışığında; davacının dava tarihi itibari ile davalıdan 3.003,87- Euro karşılığı 19.700,28-TL alacaklı olduğu, bu noktadan sonra alacak bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise alacak bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
19.700,28 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.345,73 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 340,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.005,37 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ile 140,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 890,00 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 340,36 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 399,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır