Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2023/248 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/375 Esas
KARAR NO : 2023/248
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde … numaralı poliçe ile sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş/nin kullanımında olan … Mah. … Bulv. No: … /İSTANBUL riziko adresli mahalde, şebeke cereyanında meydana gelen ani voltaj değişimleri sebebiyle mahalde bulunan soğuk hava depolarına hizmet veren merkezi soğutma sistemine ait kompresörün yanması sonucu 19.09.2020 tarihinde maddi hasar meydana geldiğini, Müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz Raporuna istinaden cihazda meydana gelen hasar tutarının 4.267,80 TL olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 14.01.2021 tarihinde sigortalı … A.Ş.’ne ödendiğini. Ödenen 4.267,80 TL tutarındaki tazminatın ödeme tarihi olan 14.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkil Sigorta Şirketinin, TTK m. 1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, olay sonucu sigortalıya ait cihazda meydana gelen zarara ilişkin müvekkili şirket tarafından tanzim ettirilen ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere … ın ödenen tazminattan Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi gereğince sorumlu olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/ … E. Sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini arz ve telap etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’i taleplerinin olduğunu, Gerek davacı tarafın gerekse sigortalının taraflarına müracaat etmediğini, dava dışı sigortalı ve davacı tarafından 10 günlük süreden çok sonra direkt olarak icra takibine giriştiklerini, Bu nedenle bu düzenlemedeki sürelerin geçirilmesinden dolayı zararın müvekkili şirket tarafından karşılanması talebi usul ve yasayla uyarlı bir talep olmadığından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Aynı Yönetmeliğin ikinci fıkrası hükmü “(2) Zararın tazmin edilebilmesi için hasarın niteliği, kullanıcı tesisinin durumu, dağıtım şebekesinde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlarda dağıtım şirketi tarafından yapılacak/ yaptırılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde söz konusu hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının tespit edilmesi gereklidir. ” şeklinde olduğunu, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı şirket tarafından ispatı gerektiğini, söz konusu hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenen ekspertiz raporu dışında iddia olmaktan öteye geçemediğini, yasal süresi içerisinde zarara uğrayanlar tarafından başvuru yapılması yeterli olmayıp hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklı olması şartı aranmakta olduğunu, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklanmadığını. zira öyle olsa idi, aynı koldan enerji alan başka binalarda da hasar olması gerekeceğini. Somut uyuşmazlıkta her iki şartın da gerçekleşmemiş olduğu hususu nazara alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini, davacı tarafın dava dilekçesinde tazmin talep ettiği maddi zarar bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğu beyanı ile talepte bulunduğunu, ancak davacının davasını şimdilik alacak miktarının bir kısmını talep ve dava ederek açması usule aykırı olduğunu, zira davacı tarafından iddia olunan zarar belli olup, bu nedenle davacı tarafın taleplerinin reddi gerekeceğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağı mevcut olmadığını, sigorta şirketinin açtığı rücu davasının, hukuki niteliğinin tazminat davası olması sebebiyle davacı sigorta şirketinin müvekkili şirketin kusurlu olduğunu ve zarar miktarını ispat etmesi gerekeceğini, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, davacı tarafın talep etmiş olduğu miktarın fahiş olduğunu, talep edilen miktardan cihazın kullanılma payının da düşülmesi gerekeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün 2021/ … E. Sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/ … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, 4.267,80 TL asıl alacak, 73,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.341,42 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça takibe karşı itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle ;”…Dava konusu hasara sebep elektriksel gerilim dalgalanmanın davalı … A.Ş. ‘nin, sorumluluk bölgesinde meydana geldiğine ilişkin, davalı … A.Ş.’ne KUSUR
ATFEDİLEBİLECEK YETER DELİL BULUNMADIĞI kanaatine varılması,
Sebebiyle, Sigortacıya Rücu etme hakkını sağlayan,Ticaret Kanununun Madde 1472 olan “(1)Sigortacı ,Sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer.Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bir hak,tazmin ettiği bedel kadar ,Sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa ,Sigortacı ,Mahkemenin veya diğer
tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca,sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Hükmünün, Dava konusu olay için geçerli olmadığı kanaatine varılması sonucu,Davacı Sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş. nin, Davalı … A.Ş. ne Rücu etme hakkının olmadığı kanaatine varılması neticesi nedeninden dolayı, Davacı … Sigorta A.Ş. nin, Dava konusu , sigortalısı … Tic. Ltd. Şti. nin,Başlangıç tarihi 05.09.2020, Bitiş tarihi 05.09.2021, Poliçe numarası … olan Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında, Davalı … A.Ş. ‘den, Sigorta Hasar Tazminatı Talebinde Bulunmasının Mümkün Olmadığı ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi ek raporunda özetle ;”
1) Davaya konu şebeke elektrik dağıtımı: Davalı … A.Ş. tarafından değil, … Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. … olay tarihinde, serbest tüketici kapsamında başka bir şirketle perakende satış sözleşmesi yapmış olsa dahi, şebekeden kaynaklı olduğu düşünülen davalarda muhatap kuruluş elektrik dağıtımından sorumlu şirket veya kuruluştur.
2)Yukarıda zikrettiğimiz yönetmelik gereği: “Kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydıyla kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 (on) iş günü içerisinde talepte bulunulabilir.” hükmü caridir. Zarar incelemesi ve ödemesine hak kazanabilmek için yönetmeliğin bağlayıcı süre şartına uyulması gereklidir. Mevcut olayda bu süre şartına uyulmamıştır.
3) Motordaki bobinaj hasarının şebeke voltaj hatasından kaynaklandığına dair bir emare yoktur. Gene ekspertiz raporunda; yüksek maliyet ve zahmete konu bobinaj yanık ve arızalarından korunmak üzere motor devresinde koruyucu şalt malzemenin bulunduğu tespiti yapılmamıştır. Özellikle 2200 watt üzerindeki trifaze elektrik motorlarında; emaye kaplı bakır sargıların yanmasının, kavrulmasının önüne geçmek için motor yük akımına uygun termik/manyetik/faz kesik ve faz sırası koruma röleleri ile teçhiz edilmeleri ve bu teçhizatın çalışır halde bulundurulması gereklidir. Mevcut durumda bu yönlü bir delil ve kayıt yoktur. İşbu motor koruma tertibatının temini ve motor devresine teçhizi, işletme sahibi elektrik abonesinin sorumluluğundadır. ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafça zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de; TBK 73 ve KTK 109 uyarınca davacının sigortalısına ödeme yaptığı tarih ile dava tarihi birlikte değerlendirildiğinde 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı hatta hasar tarihi ile dava tarihi arasında dahi anılan sürenin dolmamış olduğu anlaşılmakla davaya devam olunmuştur.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı sigortanın, dava dışı sigortalı işyerinde elektrik dalgalanması sonucu hasar meydana geldiğinden bahisle dava dışı sigortalıya ödediği hasar bedelinin faizi ile birlikte tahsili istemi ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalı tarafın itirazı üzerine tabin durmasının akabinde, davacı tarafça işbu davanın ikame edildiği, mahkememizce elektrik mühendisi ve sigortacı bilirkişilerden alınan kök rapor ile 2 elektrik mühendisi ve sigortacı bilirkişilerden oluşturulan heyet ek raporunda voltaj dalgalanması emareleri bulunmadığından davalı tarafa atfedilecek bir kusur bulunmadığı, dava dışı sigortalının zararın doğumundan itibaren 10 gün içinde Elektrik Dağıtım Müdürlüğüne başvuru yapmadığı, motor devresinde koruyucu şalt malzemenin bulunmadığı hususlarının belirlendiği, sigorta eksperi tarafından hazırlanan raporda her ne kadar voltaj dalgalanması olduğundan bahisle rapor tanzim edilmiş ise de anılan raporda ayrıntılı ve gerekçeli bir inceleme söz konusu olmadığı, ayrıca mahkememizce 3 kişilik heyetten bir rapor alındığı anlaşılmakla, davanın reddine dair miktarı itibariyle kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 74,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 105,75 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.341,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır