Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2023/536 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/362 Esas
KARAR NO : 2023/536
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili şirket hakkında … İcra Müdürlüğü 2016/… esas dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davalıya böyle bir borcu bulunmadığını, …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas dosyasına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, müvekkilin davalıya borcu olmadığının ve takibe konu 03/04/2015 tarihli senedin teminat senedi olduğunun tespit edilmesini, yapılan masrafların ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı şirketin demir doğrama ve ferforje işlerinin yapılması için açık hesap usulü ile çalıştığını, davacı şirketin, takibe konu senedi vadesinde ödemediğini, davacı şirket müvekkil tarafından iyi niyet çerçevesinde verilen sürede de ödeme yapmadığını, davacı şirketin iddia ettiği gibi işbu senedin teminat senedi olarak verilmiş olması söz konusu olmadığını, davacı şirketin bu iddiasını destekleyici herhangi bir delil bulunmadığını, söz konusu senet borç senedi vasfında olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu ödemeler ise işin yapılması için gereken malzemelerin alınması için yapılan ödemeler olduğunu, müvekkilin işçilik ödemesine dair alacakları devam ettiğini, söz konusu senede mahsuben yapılmış herhangi bir ödeme söz konusu olmadığını, ödemelere ilişkin sunulan dekontların tarihleri de senedin vadesi ile ilişki olmadığı gibi açıklama kısmında da senede mahsuben ödeme yapıldığını belirten bir hususu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT ve GEREKÇE
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takibe konu, 03.04.2015 düzenleme tarihli, 30.04.2015 vade tarihli 8.000,00-TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü 2016/… Esas sayılı dosyasında özetle; 8.878,02-TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK’nın 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 2016/… esas ve 2018/… karar sayılı ilamı ile davanın reddine ilişkin hüküm davacı vekilinin İstinaf talebi üzerine BAM … Hukuk Dairesi’nin 2020/… esas, 2021/… karar sayılı ilamı ile;
“Dava, İİK 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı taraf, takip konusu bononun davalı ile aralarındaki açık hesap ilişkisinin teminatı olarak verildiğini, EFT ile mal bedeline ilişkin yapılan ödemeler sonucu davalıya borcunun kalmadığını ve teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürmüş ,davalı ise bononun ödeme amaçlı verilen bono olup, teminat bonosu olmadığını ve davacının halen borcunun bulunduğunu savunmuştur.
Kambiyo senedinin teminat senedi olarak verildiğini iddia eden, bu hususu HMK. 201. maddesi uyarınca, yazılı belge ile ispatlamalıdır.
Taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu ihtilaflı değildir. İhtilaf, takip konusu bononun taraflar arasında ihtilafsız olan ticari ilişkinin teminatı olarak verilip verilmediği ve davacı ödemeleri ile borcunun sona erip ermediği ve takibe konu senedin teminat fonksiyonunu gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır.
Davacı vekili tüm delliler toplanmadan mahkemece karar verildiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmektedir. HMK 222. maddesi uyarınca, mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup, davanın da ticari dava olduğu gözetildiğinde, mahkemece iddianın ileri sürülüş biçimine göre öncelikle senedin teminat senedi olarak kayıtlı olup olmadığının tespiti yönünden tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre iddianın ispatlanamaması halinde davacının açıkca kesin delil olan yemin deliline dayanması ve yemin teklif hakkını kullanma iradesi de ortaya koymuş olmasına göre, HMK 232 vd. maddelerinde düzenlenen yemin teklifi usulü uyarınca yemin metnini taraflarca hazırlanmasına yönelik bir zorunluluk bulunmadığı, mahkemenin hazırlanan yemin metni ile bağlı da olmadığı ve yemin metni sunulmaması halinde vakıaya uygun yemin metni hazırlayıp (Y. 19.H.D’nin 04.10.2017 tarih li E.2016/11705 – K:2017/6599 K. ve 21.04.2014 tarihli E: 2014/4791 K:2014/7694 sayılı emsal kararları) yemin davetiyesi tebliği edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hususu gözardı edilerek yemin metninin sunulmadığı gerekçesiyle ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir..” şeklinde bozularak yargılamaya 2021/362 esası üzerinden devam edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”..1-Davacı şirket , inceleme günü olan 15/04/2022 saat 14:45’de ticari defterlerini sunmadığı yerinde inceleme talep etmediğinden davacı yana ait ticari defter incelemesi yapılamadığı,
2-Davalı yan tarafından sunulan dilekçede; müvekkilin şahıs olarak faaliyet gösterdiğini, Sayın Mahkemeye gerekli bilgi ve belgeler sunulduğunu, sunulan bilgi ve belgelerin haricinde incelenecek başkaca husus olmaması sebebiyle Sayın Mahkemeye sunulacak evrak bulunmadığını bildirdiğinden davalı yan ait ticari defter incelemesi yapılamadığı,
3-Tarafların Ticari Defterlerini sunmamış olduğundan, taraflar arasında ticari ilişki ve cari hareketlerin tespit edilmediği,
4-Dava konusu senette Teminat Senedi yazılmamış olduğu,
5-Tarafların beyanlarında, davacı şirket ile davalının ticari ilişkisinin bulunduğunun beyan edildiği, davacı şirket tarafından cari hesaba mahsuben açıklaması ile ödemeler yapıldığı, yapılan ödemelerin tarihleri ve açıklamaları bakımından senede mahsuben ödemeler olmadığı,
Sonuç ve kanaatine varıldığı “şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı tarafça; davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında açık cari hesap usulü çalışıldığı, davacının aldığı malların karşılığını banka kanalıyla ödemesine rağmen 03.04.2015 düzenleme tarihli, 30.04.2015 vade tarihli 8.000,00-TL bedelli bononun teminat senedi olarak verildiği ve iade edilmediğinden bahisle davaya konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davalı tarafın ise; davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği ödemelerin işin yapılmasında gereken malzemelerin alınması için yapılan ödemeler olduğu, davalının işçilik ödemesine dair alacaklarının devam ettiği, yapılan ödemelerde senede mahsuben yapılmış bir ödeme bulunmadığı hususlarını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Kambiyo senetleri kural olarak mevcut bir borç için düzenlendiklerinden, teminat maksadıyla düzenlenmeleri istisnaidir. Bu nedenle; bono metnine teminat amacıyla verildiğinin yazılması halinde senedin soyutluğu ortadan kalkmakta ve devir kabiliyeti sınırlanmakta, bu ibarenin yazılmaması halinde ise keşidecinin teminat iddiasının ispatlanması, lehdarla sınırlı olmak üzere, yazılı delile ihtiyaç göstermektedir.
Somut olayda; davacı tarafın takibe konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddiası hususunda BAM ilamı uyarınca taraf ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi ara kararı kurulduğu, alınan raporda belirtildiği üzere tarafların ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle senedin taraf defterlerindeki kaydının tetkik edilemediği, davacı tarafça ödemeye ilişkin bir takım belgeler sunulmuş ise de ödeme açıklamasında cari hesap yazdığı ve dava konusu senede yapılmış bir atfın bulunmadığı, bunun dışında davacı tarafın ispat hususunda yemin deliline başvurduğu, davalı tarafın yemini usulünce eda ederek yemin metninde belirtilen tarihlerde yatırılan paraların malzeme karşılığı olarak yatırıldığını, emeğinin karşılığı olarak bir ödeme yapılmadığını, alacağının daha fazla olduğunu ve davaya konu senedin borca karşılık verildiğini beyan ettiği, bu durumda davacının davaya konu senedin teminat amaçlı düzenlendiğine dair aynı kuvvette bir yazılı belge yahut kesin delil ortaya koyamadığı, davalı tarafın bononun ihdas sebebini talil etmediğinden ispat külfetinin davalıya da geçmediği, davacının beyan ettiği şekilde soyut biçimde bononun teminat vasfında olduğunun tartışmaya konu edilemeyeceğinden davanın ispat edilemediği anlaşılmakla ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL dava ve karar harcından davacının peşin yatırdığı 136,62-TL’nin mahsubu ile 133,23-TL ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 8.000-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır