Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2021/984 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2021/984

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/10/2014 günü…’in sevk ve idaresindeki …plakalı otobüsün direksiyon hâkimiyetini kaybederek yoldan çıkması sonucu araçta yolcu olan müvekkili davacının malul-sakat kaldığı trafik kazası meydana geldiğini, trafik tespit tutanağına göre … plakalı otobüs sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı ticari amaçlı otobüste yolcu olan müvekkilin kusura katılımı-etkisi bulunmadığını, kazaya ilişkin ceza soruşturması … (…) Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarası üzerinden yürütüldüğünü, bu nedenle anılan soruşturma dosyasının ceza davası açılmışsa ceza dava dosyasının bir örneğinin dava dosyası içerisine getirtilmesini, …plakalı aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi “…” poliçe numarası ile davalı şirket tarafından yapıldığını, anılan poliçenin kaza tarihi itibariyle sakatlanma ve ölüm tazminatının 175.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin kaza neticesi vücudunun çeşitli yerlerinden ağır şekilde yaralandığını, bacağı ve kalçasının kırıldığını, bacağında kısalık meydana geldiğini, hareket kaybına uğradığını, kısaca kaza nedeniyle müvekkilinin malul-sakat kaldığını, davalıya karşı ZMMS poliçesi yönünden artan maluliyete yönelik taleplerine ilişkin Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası üzerinden açılan davada, … Başkanlığı’ndan rapor alındığını, alınan rapora göre müvekkilinin kaza neticesinde %41 oranında sürekli malul-sakat kaldığının tespit edildiğini, iş bu davadan önce davalı yan tarafından Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi kapsamında müvekkilinin %22 kalıcı özrüne ilişkin bir kısım ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin maluliyetinin belirtilen rapordan anlaşılacağı üzere, %41 yapılan ödemeye esas özür oranının %22 çok üzerinde olduğu ortaya çıktığını, davalı yan özür oranının yüksekliğine karşın olması gerekenin çok çok altında kısmi eksik-yetersiz ödeme yaptığını, sigorta şirketinden başvuru dosyası getirtildiğinde ödenen miktarlar ile ödenmesi gerekli gerçek miktarlar arasında fark olduğunu, ödemelerin “eksik-yetersiz” olduğunun anlaşılacağını, eksik ödenen miktarlar yönünden sigorta şirketi aklanmadığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi gereği tazminat (ödemeye esas özür oranının üzerinde kalan özür oranı için -%19 için-) ödemesi yapılması için davalıya başvurulduğunu, davalı yanın 12.05.2016 tarihinde taleplerinden haberdar olmasına karşın 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapmadığı gibi herhangi bir yazılı cevap da vermediğini, taleplerini sürüncemede bıraktıklarını, tüm bu nedenlerle sakat kalan-malul olan müvekkili için fazlaya dair dava ve talep hakları ile HMK 107/1-2 maddeleri uyarınca ilerde dava harcını artırarak dava değerini yükseltme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi kapsamında eksik ödenen kısım yönünden 2.200,00-TL maddi tazminatın ticari temerrüt faizi-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için iş bu davanın açılma zarureti doğduğunu, sonuç olarak bu nedenler ve re’sen gözetilecek hususlar itibariyle HMK. 107/1-2 maddesine göre dava açarken net tazminat miktarını bilmediklerinden ilerde eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik delilleri kısmında belirtilen ve getirtilmesi gereken belgelerin usul ekonomisi de gözetilerek ZMMS poliçesi yönünden taleplerine ilişkin davalarının görüldüğü Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası içinden istenmesi için elden takipli müzekkere yazılmasını, talepleri kabul görülmez ise delilleri kısmında belirtilen ve getirtilmesi gereken belgelerin dosyaya temini için ilgili yerlere, masrafı davanın açılışında yatırılan avanstan karşılanmak üzere müzekkere yazılmasını, davanın kabulü ile Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi kapsamında eksik ödenen kısım yönünden 2.200,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesini, davalıya başvuru tarihini izleyen 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olduğundan bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizine-avans faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin taraflarına tebliğ edilmesini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 28.08.2014 ila 28.08.2015 tarihlerini kapsamak üzere Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi tahtında sigortalandığını, iş bu poliçe ile kişi başına toplam 175.000,00 TL’lik sakatlanma ve ölüm zararı teminatı sağlandığını, her koşulda müvekkili şirketin iş bu limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket ferilerden de bu limit oranında sınırlı sorumlu olduğunu, davacının 27.07.2015 tarihinde müvekkil şirketten 38.500,00 TL maluliyet tazminatı aldığını ve müvekkili kurumu ibra ettiklerini, müvekkili şirketin davacıya yapılan ödeme ile hesap borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli ve borcu ortadan kaldırdığını, davacının dava konusu kazadan kaynaklanan zararları müvekkil şirket nezdinde işin uzmanı olan sorumlu aktüer bilirkişilere usul ve yasalara uygun olarak tespit ettirildiğini, davacıya 27.07.2015 tarihinde 38.500,00 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığını ve davacı tarafından imzalanan ibraname ile müvekkilin sorumluluğunun ortadan kalktığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil kurum ferdi kaza limiti ve şartlarına göre maluliyet oranının sigorta bedeline oranında sorumlu olduğunu, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle Adli Tıp Kanunu’na göre vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden veya adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği Yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki Yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, sonuç olarak sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla davaya cevaplarının sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasına dayalı cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
T.C. … Üniversitesi … Araştırma ve Uygulama Hastanesinin müzekkeremize cevap vererek ilgili tedavi evraklarını gönderdiği görülmüştür.
T.C. … Cumhuriyet Başsavcılığından ilgili evraklar celp edilmiştir.
…’nin müzekkeremize cevap vererek poliçe ve hasar dosyasını gönderdiği görülmüştür.
Dosyanın Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat ile gönderildiği ve maluliyet raporunun alındığı görülmüştür.
Mahkememizin… esas,… karar sayılı kararı kapsamında davanın reddine dair verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin : 2019/631 Esas 2021/715 Karar 22/04/2021 tarihli ilamı ile; “….Dava ve istinaf konusu olan uyuşmazlık; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlanma savına dayanılarak bu poliçe kapsamında açılmış tazminat isteğine ilişkin olup, taraflar arasında davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda; davacının uyluk kemiği kırığına bağlı total kalça protez uygulaması nedeniyle %40 oranında malul kaldığı, sağ dizinde meydana gelen hareket kısıtlılığı oranının da %14 olduğu, buna göre davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tepsit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri uyarınca; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %41 bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi bu durum mahkemenin de kabulündedir.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Sigortası, can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması nedeniyle; sürekli sakatlık halinde, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre; limitin belli bir oranında sigortacıya sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü yükleyen bir sigorta türüdür. Bu sigortaya ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan 24/03/2004 tarihli genel şartları A.3.2 maddesinde ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde tıbbı tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenleme içermekte olup; alt bendinde bu kayıpların hangi kayıplar olduğu ve oranlarının ne olduğu tek tek sayılmış olup; maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada da; “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur.” denilmiştir. Buna göre, doktor bilirkişiden rapor alınarak, davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve kılavuzlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecesine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirleme yapılması gerekmektedir.( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 26/12/2019 gün 2018/587E,-2019/12536 K sayılı emsal içtihadı)
Hal böyle olunca; davacıda var olduğu tespit edilen maluliyet durum ve oranı ile genel şartlara ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın az yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, konusunda uzman bir doktor bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilerek, ondan sonra zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalının bu poliçe kapsamındaki sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, konuya ilişkin olarak doktor olmayan hesap uzmanından rapor alınması ve bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin hükme esas kılınması HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir…” gerekçeleri ile kaldırılmasına dair karar verilmekle yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan doktor ve aktüerya bilirkişi raporunda özetle;
“…DEĞERLENDİRME VE ALACAK HESABI:
A)Hüseyin ve Hülya oğlu 08.10.1993 Manisa doğumlu …’ın ile 25.10.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen bilateral akciğer kontüzyonu, sağ 8-9. Kot kırığı, sağ skapula kırığı, sağ tibia plato kırığı, sağ femur başı – asetabulum kırığı ve sağ frontal lobda subkortikal kontüzyon arızaları neticesinde yaralanmaların sekel niteliğinde olması için gereken iyileşme süresinin bitmesinin akabinde olaydan yaklaşık 1,5 yıl sonra … Anabilim Dalınca 14.03.2016 tarihinde yapılan muayenesinde ; omuz eklem hareket açıklıklarının doğal, sağ dizin 0-110 derece arası hareketli, sol kalça fleksiyonunun 50 derece, ekstansiyonun 0 derece, abduksiyon 35 derece, adduksiyon 25 derece olduğu, sol kalçadan 6 hafta önce protez takılma ameliyatı olduğu tespit edilmiştir.
25 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A3-2 maddesinin klinik olarak maluliyet tespitine ilişkin bir barem olmadığı, sigorta tazminatı içinde tazminatın yüzdelik olarak ne kadarının kazazedeye ödeneceğine ilişkin bir sigorta sözleşmesi olup tıbbi maluliyet oranı ile ilgili olmadığı, söz konusu maddede atıf yapılan ek maddede; “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet dereeelerine göre ve cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur.” ibaresi yer aldığından kişide tespit edilen arazlar ilişkili maddelere göre değerşlendirilmiştir.
Kişinin 25.10.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması neticesinde sekel mahiyette kalan bulgular değerlendirildiğinde;
1.Sağ diz hareket kısıtlılığı: 110 (kişinin eklem hareket açıklığı)/ 135 (normal değer): 0,8 tespit edildiği, buna göre kişinin sağ dizin hareketlerinde %20 oranında kayıp olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre “Bir dizin hareketinin tamamen kaybı” maddesinde belirtilen oranın %20 olduğu da dikkate alındığında; sağ dizde meydana gelen araz karşılığı:
175.000 x %20 x %20= 7.000 TL
1.Sağ kalça hareket kısıtlılığı: 110 (kişinin eklem hareket açıklığı)/305 (normal değer): 0,35 tespit edildiği, buna göre kişinin sağ kalça hareketlerinde %65 oranında kayıp olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre “Bir kalçanın hareketinin tamamen kaybı” maddesinde belirtilen oranın %30 olduğu da dikkate alındığında; sağ kalçada meydana gelen araz karşılığı:
175.000 x %30 x %65= 34.125 TL
Toplam: 7.000 TL +34.125 TL= 41.125 TL poliçe tutarından ödeme yapılması gerektiği hesaplanmıştır.
B)Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2008/8521 E, 2009/12939 K, 14.12.2009 Tarih-2007/11938 E, 2009/1073 K, 02.02.2009 Tarih-2009/9840 E, 2010/3200 K, 23.03.2010 Tarih-2008/13919 E, 2010/5417 K, 17.05.2010 Tarihli kararlarında belirtildiği üzere; Otobüs Zorunlu Koltuk Sigortasından yapılan ödemelerin rücuya tabi olmadığı ve iş gücü kaybı tazminatından indirilemeyeceği, “bu sigorta, sigortalı olarak gösterilen yolcu, sürücü ve sürücü yardımcıları yararına yapılmış bir ferdi kaza sigortası türü olup, bir meblağ sigortası olan otobüs zorunlu koltuk sigortasında sürekli iş görmezlik tazminatının, Zorunlu Otobüs Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 6. maddesinde belirlenen şartlar uyarınca, iş görmezlik halinin oluştuğu organ veya organlar dikkate alınarak, sigorta bedelinin poliçede belirlenen oranı dahilinde ödenmesi gerektiği” belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacıda meydana gelen arıza cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen uygulanması sonucu davacının poliçe limitine göre talep edilebilir alacak tutarı 41.125,00 TL olarak belirlenmiştir.
Davalı tarafından ise 27.07.2015 tarihinde davacıya 38.500,00 TL ödeme yapılmıştır. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında talep edilebilir alacak tutarı belirlenirken sürekli iş göremezlik zararındaki gibi asgari ücrete dayalı bir hesaplama yapılmamaktadır. Talep edilebilir alacak tutarı kişide meydana gelen arızaya ve sabit olan poliçe limitine göre belirlenmektedir. Bu durumda da davalı tarafından daha önce yapılan ödeme her hangi bir güncellemeye tabi tutulmaksızın aynen tenzil edilecektir. Buna göre davacının talep edilebilir bakiye alacak tutarı aşağıdaki gibidir,
Talep edilebilir toplam alacak = 41.125,00 TL
Davalı ödemesinin tenzili = 38.500,00 TL
Bakiye alacak tutarı = 2.625,00 TL

C)Dosya münderecatına göre davalının daha önce ödeme yaptığı 27.07.2015 tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir.
Kazaya karışan aracın ticari nitelikte olması, davacının araçta taşıma sözleşmesine dayanarak yolcu olarak seyahat etmesi nedeniyle talep aşılmamak kaydıyla olaya ticari temerrüt(avans) faizinin uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
SONUÇ: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 25.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle;
a)Davacı …’da meydana gelen arızanın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının A.3.2 maddesinde belirtilen cetveldeki hususlara bire bir uymaması nedeniyle davacıda meydana gelen arızanın cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen uygulanması sonucu yapılan hesaplama neticesinde davacının;
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza
Sigorta Poliçe kapsamında talep edilebilir bakiye alacak tutarının= 2.625,00 TL. olduğu,
b)Davalının 27.07.2015 ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği,
c)Kazaya karışan aracın ticari nitelikte olması ve davacının araçta taşıma sözleşmesine dayanarak yolcu olarak seyahat etmesi nedeniyle talepte dikkate alınarak uygulanacak faiz cinsine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi ile netice-i talebini 2.625-TL’ye yükselttiği, harç ikmalinin yapıldığı, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüş olup her ne kadar davalı vekilince ıslah ile arttırılan miktarın zamanaşımına uğradığı savunması ileri sürülmüş ise de belirsiz alacak davası açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK’nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilmektedir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK’nın 107/2. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkün olup HMK’nın 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, artırılan bu bedel yönünden zamanaşımının gerçekleştiğinden de söz edilemeyeceği anlaşılmakla; yerinde görülmeyen zamanaşımı savunmasına itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davanın; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlanma iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda; uyluk kemiği kırığına bağlı total kalça protez uygulaması nedeniyle %40 oranında malul kaldığı, sağ dizinde meydana gelen hareket kısıtlılığı oranının ise %14 olduğu, buna göre davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri uyarınca; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %41 bulunduğu hususunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı saptanmıştır.
Nitekim Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Sigortası, meblağ sigortası olması nedeniyle; sürekli sakatlık halinde, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre; limitin belli bir oranında sigortacıya sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü yükleyen bir sigorta türü olup bu sigortaya ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan 24/03/2004 tarihli Genel Şartlar’ın A.3.2 maddesinin; ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde tıbbı tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenleme içermekte olup; alt bendinde bu kayıpların hangi kayıplar olduğu ve oranlarının ne olduğu tek tek sayılmış olup; maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada da; “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur.” hükümlerinin mevcut olduğu görülmüştür. Bu kapsamda anılı yazılı düzenlemeler ışığında değerlendirme yapılması gerekmiş olup doktor bilirkişi ve aktüer bilirkişi marifeti ile davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve kılavuzlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığının belirlenmesi, aksi halde bunların önem derecesine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlemesi amacı ile rapor temin edilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyet raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve Bam kararı ile ara karar gereğince işaret edilen hususları karşılar mahiyette olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmaya elverişli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu hali ile maluliyet durum ve oranı ile genel şartlara ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın 41.125-TL olup davacıya 27/07/2015 tarihinde yapılan ve … poliçesine dayalı olmakla güncelleme yapılmadan mahsubu gereken 38.500-TL ödemenin düşümünden sonra zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalının poliçe kapsamındaki sorumluluğunun 2.625-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılması gerekmiştir.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz türü noktasında inceleme yapılmış olup en erken temerrüt tarihinin ödeme tarihi olan 27/07/2015 tarihi olarak tespit edildiği, aracın ticari vasıfta olmakla avans faiz isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
2.625,00-TL maddi tazminatın 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 179,31 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 88,5 TL (29,20 TL peşin harç+ 59,30 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 90,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2137 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.625,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasa’nın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 117,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır